حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ عُتْبَةَ الدِّمَشْقِىُّ وَمَحْمُودُ بْنُ خَالِدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا الْفِرْيَابِىُّ عَنْ صُبَيْحِ بْنِ مُحْرِزٍ الْحِمْصِىِّ حَدَّثَنِى أَبُو مُصْبِحٍ الْمَقْرَائِىُّ قَالَ كُنَّا نَجْلِسُ إِلَى أَبِى زُهَيْرٍ النُّمَيْرِىِّ - وَكَانَ مِنَ الصَّحَابَةِ - فَيَتَحَدَّثُ أَحْسَنَ الْحَدِيثِ فَإِذَا دَعَا الرَّجُلُ مِنَّا بِدُعَاءٍ قَالَ اخْتِمْهُ بِآمِينَ فَإِنَّ آمِينَ مِثْلُ الطَّابَعِ عَلَى الصَّحِيفَةِ. قَالَ أَبُو زُهَيْرٍ أُخْبِرُكُمْ عَنْ ذَلِكَ خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ذَاتَ لَيْلَةٍ فَأَتَيْنَا عَلَى رَجُلٍ قَدْ أَلَحَّ فِى الْمَسْأَلَةِ فَوَقَفَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَسْتَمِعُ مِنْهُ فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم
"أَوْجَبَ إِنْ خَتَمَ." فَقَالَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ بِأَىِّ شَىْءٍ يَخْتِمُ قَالَ
"بِآمِينَ فَإِنَّهُ إِنْ خَتَمَ بِآمِينَ فَقَدْ أَوْجَبَ." فَانْصَرَفَ الرَّجُلُ الَّذِى سَأَلَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَأَتَى الرَّجُلَ فَقَالَ اخْتِمْ يَا فُلاَنُ بِآمِينَ وَأَبْشِرْ.
[وَهَذَا لَفْظُ مَحْمُودٍ.]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ الْمَقْرَاءُ قَبِيلة مِنْ حِمْيَرَ.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
7651, D000938
Hadis:
حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ عُتْبَةَ الدِّمَشْقِىُّ وَمَحْمُودُ بْنُ خَالِدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا الْفِرْيَابِىُّ عَنْ صُبَيْحِ بْنِ مُحْرِزٍ الْحِمْصِىِّ حَدَّثَنِى أَبُو مُصْبِحٍ الْمَقْرَائِىُّ قَالَ كُنَّا نَجْلِسُ إِلَى أَبِى زُهَيْرٍ النُّمَيْرِىِّ - وَكَانَ مِنَ الصَّحَابَةِ - فَيَتَحَدَّثُ أَحْسَنَ الْحَدِيثِ فَإِذَا دَعَا الرَّجُلُ مِنَّا بِدُعَاءٍ قَالَ اخْتِمْهُ بِآمِينَ فَإِنَّ آمِينَ مِثْلُ الطَّابَعِ عَلَى الصَّحِيفَةِ. قَالَ أَبُو زُهَيْرٍ أُخْبِرُكُمْ عَنْ ذَلِكَ خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ذَاتَ لَيْلَةٍ فَأَتَيْنَا عَلَى رَجُلٍ قَدْ أَلَحَّ فِى الْمَسْأَلَةِ فَوَقَفَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَسْتَمِعُ مِنْهُ فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم
"أَوْجَبَ إِنْ خَتَمَ." فَقَالَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ بِأَىِّ شَىْءٍ يَخْتِمُ قَالَ
"بِآمِينَ فَإِنَّهُ إِنْ خَتَمَ بِآمِينَ فَقَدْ أَوْجَبَ." فَانْصَرَفَ الرَّجُلُ الَّذِى سَأَلَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَأَتَى الرَّجُلَ فَقَالَ اخْتِمْ يَا فُلاَنُ بِآمِينَ وَأَبْشِرْ.
[وَهَذَا لَفْظُ مَحْمُودٍ.]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ الْمَقْرَاءُ قَبِيلة مِنْ حِمْيَرَ.]
Tercemesi:
Bize Velid b. Utbe ed-Dimeşkî ve Mahmud b. Halid, onlara (Muhammed b. Yusuf) el-Firyabî, ona da Subeyh b. Muhriz el-Himsî, ona Ebu Musbih el-Makrâî’nin şöyle dediğini rivayet etti: Biz sahabe olan ve sözlerin en güzelini söyleyen Ebu Züheyr en-Nümeyri ile otururduk. Bizden birisi dua etti mi; (Duanı) aminle bitir. Gerçekten amin, sayfanın üzerine vurulan mühür gibidir derdi. Ebu Züheyr dedi ki: size bundan bahsedeyim mi? Bir gece Rasulullah'la (sav) birlikte (dışarıya) çıkmıştık. Devamlı ve ısrarla dua eden bir adamın yanına geldik. Bunun üzerine Nebi (sav) durup onu dinlemeye başladı ve "eğer mühürlerse cennetti kazandı" dedi. Cemaatten birisi ne ile mühürleyecek? diye sordu. "Aminle" diye cevap verdi. Bunun üzerine Nebi'ye (sav) soru soran kimse gitti (ve o dua eden) adama varıp dedi ki, ey filan, aminle bitir ve müsterih ol.
[Bu, Mahmud (b. Halid) (rivayetinin) lâfzıdır.]
[Ebû Davud dedi ki; el-Makrai -Himyer'den bir kabile (ismi)dir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 173, /218
Senetler:
1. Ebu Züheyr Yahya b. Nüfeyr en-Nümeyri (Yahya b. Nüfeyr)
2. Ebu Musabbih Evzai (Ebu Musabbih)
3. Subeyh b. Muhriz el-Mekrai (Subeyh b. Muhriz)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Yusuf el-Firyabî (Muhammed b. Yusuf b. Vakıd b. Osman)
5. Ebu Abbas Velid b. Utbe el-Eşcei (Velid b. Utbe)
Konular:
Dua, amin duasını erken yapmak
Dua, dua etme adabı
Dua, duaya amin demek
KTB, DUA
KTB, NAMAZ,
Bize Hüseyin b. Muaz, ona Abdula'lâ (b. Abdüla'lâ), ona da Humeyd (b. Tarhan et-Tavîl) şöyle demiştir: Sabit (b. Eslem) el-Bünanî'ye 'bir kimse, namaz için kamet getirildikten sonra konuşabilir mi?' diye sordum. O da bana Enes b. Malik'ten şöyle rivayet etti:
"Namaz için kamet getirilmişti. Sonrasında Hz. Peygamber'in (sav) karşısına bir adam çıktı ve kamet getirildikten sonra Hz. Peygamber'i (sav) namaza durmaktan alıkoydu."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
5538, D000542
Hadis:
حَدَّثَنَا حُسَيْنُ بْنُ مُعَاذٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الأَعْلَى عَنْ حُمَيْدٍ قَالَ سَأَلْتُ ثَابِتًا الْبُنَانِىَّ عَنِ الرَّجُلِ يَتَكَلَّمُ بَعْدَ مَا تُقَامُ الصَّلاَةُ فَحَدَّثَنِى عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ :
"أُقِيمَتِ الصَّلاَةُ فَعَرَضَ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم رَجُلٌ فَحَبَسَهُ بَعْدَ مَا أُقِيمَتِ الصَّلاَةُ."
Tercemesi:
Bize Hüseyin b. Muaz, ona Abdula'lâ (b. Abdüla'lâ), ona da Humeyd (b. Tarhan et-Tavîl) şöyle demiştir: Sabit (b. Eslem) el-Bünanî'ye 'bir kimse, namaz için kamet getirildikten sonra konuşabilir mi?' diye sordum. O da bana Enes b. Malik'ten şöyle rivayet etti:
"Namaz için kamet getirilmişti. Sonrasında Hz. Peygamber'in (sav) karşısına bir adam çıktı ve kamet getirildikten sonra Hz. Peygamber'i (sav) namaza durmaktan alıkoydu."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 46, /134
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
3. Ebu Ubeyde Humeyd b. Ebu Humeyd et-Tavîl (Humeyd b. Tarhan)
4. Ebu Muhammed Abdula'lâ b. Abdula'lâ el-Kuraşi (Abdula'lâ b. Abdula'lâ b. Muhammed)
5. Hüseyin b. Muaz el-Basri (Hüseyin b. Muaz b. Halîf)
Konular:
Kamet, namaz için kamet getirildikten sonra konuşmak
Namaz, kamet getirmek
Bize Ahmed b. Salih, ona İbn Vehb, ona Muaviye b. Salih, ona Ala b. Haris, ona Mekhul, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Büyük günahları işlemiş facir olsun ya da iyilikle maruf olsun, her müslümanın arkasında farz namazı kılmak vaciptir."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
5728, D000594
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ حَدَّثَنِى مُعَاوِيَةُ بْنُ صَالِحٍ عَنِ الْعَلاَءِ بْنِ الْحَارِثِ عَنْ مَكْحُولٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم :
"الصَّلاَةُ الْمَكْتُوبَةُ وَاجِبَةٌ خَلْفَ كُلِّ مُسْلِمٍ بَرًّا كَانَ أَوْ فَاجِرًا وَإِنْ عَمِلَ الْكَبَائِرَ."
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Salih, ona İbn Vehb, ona Muaviye b. Salih, ona Ala b. Haris, ona Mekhul, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Büyük günahları işlemiş facir olsun ya da iyilikle maruf olsun, her müslümanın arkasında farz namazı kılmak vaciptir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 64, /145
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Mekhul b. Ebu Müslim eş-Şâmî (Mekhul b. Ebu Müslim Şehrab b. Şazel eş-Şamî)
3. Ala b. Haris el-Hadramî (Ala b. Haris b. Abdülvaris)
4. Ebu Hamza Muaviye b. Salih el-Hadramî (Muaviye b. Salih b. Hudeyr b. Said)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Cafer Ahmed b. Salih el-Mısrî (Ahmed b. Salih)
Konular:
İmam, facir olsa bile imama uyulmalıdır
Namaz, Namazda imamet, duruşu, kişi sayısı vs
Açıklama: '' فَتِلْكَ بِتِلْكَ'' ifadesinin ''Bu, sizin imama tâbi olmanızdan dolayıdır.'' şeklinde tercümesine dair bk. Azîmâbâdî, Avnu'l-ma'bûd, III, 181.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
7823, D000972
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ عَوْنٍ أَخْبَرَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ قَتَادَةَ ح
وَحَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا هِشَامٌ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ يُونُسَ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ حِطَّانَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الرَّقَاشِىِّ قَالَ صَلَّى بِنَا أَبُو مُوسَى الأَشْعَرِىُّ فَلَمَّا جَلَسَ فِى آخِرِ صَلاَتِهِ قَالَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ أُقِرَّتِ الصَّلاَةُ بِالْبِرِّ وَالزَّكَاةِ. فَلَمَّا انْفَتَلَ أَبُو مُوسَى أَقْبَلَ عَلَى الْقَوْمِ فَقَالَ أَيُّكُمُ الْقَائِلُ كَلِمَةَ كَذَا وَكَذَا فَأَرَمَّ الْقَوْمُ فَقَالَ أَيُّكُمُ الْقَائِلُ كَلِمَةَ كَذَا وَكَذَا فَأَرَمَّ الْقَوْمُ قَالَ فَلَعَلَّكَ يَا حِطَّانُ أَنْتَ قُلْتَهَا. قَالَ مَا قُلْتُهَا وَلَقَدْ رَهِبْتُ أَنْ تَبْكَعَنِى بِهَا . قَالَ فَقَالَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ أَنَا قُلْتُهَا وَمَا أَرَدْتُ بِهَا إِلاَّ الْخَيْرَ. فَقَالَ أَبُو مُوسَى أَمَا تَعْلَمُونَ كَيْفَ تَقُولُونَ فِى صَلاَتِكُمْ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَطَبَنَا فَعَلَّمَنَا وَبَيَّنَ لَنَا سُنَّتَنَا وَعَلَّمَنَا صَلاَتَنَا فَقَالَ
"إِذَا صَلَّيْتُمْ فَأَقِيمُوا صُفُوفَكُمْ ثُمَّ لْيَؤُمَّكُمْ أَحَدُكُمْ فَإِذَا كَبَّرَ فَكَبِّرُوا وَإِذَا قَرَأَ (غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلاَ الضَّالِّينَ) فَقُولُوا آمِينَ يُجِبْكُمُ اللَّهُ وَإِذَا كَبَّرَ وَرَكَعَ فَكَبِّرُوا وَارْكَعُوا فَإِنَّ الإِمَامَ يَرْكَعُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ. قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَتِلْكَ بِتِلْكَ وَإِذَا قَالَ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ فَقُولُوا اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ يَسْمَعِ اللَّهُ لَكُمْ فَإِنَّ اللَّهَ تَعَالَى قَالَ عَلَى لِسَانِ نَبِيِّهِ صلى الله عليه وسلم سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ وَإِذَا كَبَّرَ وَسَجَدَ فَكَبِّرُوا وَاسْجُدُوا فَإِنَّ الإِمَامَ يَسْجُدُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ. قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَتِلْكَ بِتِلْكَ فَإِذَا كَانَ عِنْدَ الْقَعْدَةِ فَلْيَكُنْ مِنْ أَوَّلِ قَوْلِ أَحَدِكُمْ أَنْ يَقُولَ التَّحِيَّاتُ الطَّيِّبَاتُ الصَّلَوَاتُ لِلَّهِ السَّلاَمُ عَلَيْكَ أَيُّهَا النَّبِىُّ وَرَحْمَةُ اللَّهِ وَبَرَكَاتُهُ السَّلاَمُ عَلَيْنَا وَعَلَى عِبَادِ اللَّهِ الصَّالِحِينَ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ."
[لَمْ يَقُلْ أَحْمَدُ "وَبَرَكَاتُهُ." وَلاَ قَالَ "وَأَشْهَدُ." قَالَ "وَأَنَّ مُحَمَّدًا."]
Tercemesi:
Bize Amr b. Avn, ona Ebu Avane, ona Katade; (T)
Bize Ahmed b. Hanbel, ona Yahya b. Said, ona Hişam, ona Katade, ona Yunus b. Cübeyr, ona da Hıttan b. Abdullah er-Rakkâşî şöyle rivayet etmiştir: Ebu Musa el-Eş'arî, bize namaz kıldırdı. Namazının son (rekatına) oturduğunda cemaatten bir adam namaz, (daima) iyilik ve zekât ile anılmıştır (ükirret)! dedi. Ebu Musa namazdan ayrılıp cemaate döndüğünde şu şu sözü söyleyen hanginiz(di)? dedi. Cemaat sessizliğe büründü. Ebu Musa (tekrar) şu şu sözü söyleyen hanginiz(di)? dedi. Cemaat (yine) cevap vermedi. (Bunun üzerine) Ebu Musa, ey Hıttan! Belki de o sözü sen söyledin dedi. Hıttan ise, onu ben demedim. (Ama), beni paylayacağını da zaten biliyordum dedi. Cemaatten bir adam onu ben dedim. O sözle sadece iyiliği kastettim dedi. Ebu Musa, sizler, namazınızda nasıl dua etmeniz (gerektiğini) bilmiyor musunuz? Rasulullah (sav) bizlere hutbe verip bize öğretti, bize sünnetimizi açıkladı, namazımızı da belletti (ve) O, "namaza kalktığınızda saflarınızı düzgün ve sık tutun. Sonra, sizden biri size imam olsun. O tekbir aldığında sizler de tekbir getirin. Ğayri'l-mağdûbi aleyhim velâ'd-dâllîn dediğinde sizler, âmin deyin ki Allah da sizlere icabet etsin. Tekbir alıp rükûa vardığında sizler de tekbir getirip rükûa gidin. İmam, sizden önce rükûa gidip sizden önce (rükûdan) kalkar. Bu, sizin imama tâbi olmanızdan dolayıdır. (İmam), semi'allâhu limen hamideh dediğinde sizler, Allahümme! Rabbenâ leke'l-hamd deyin. Şüphesiz Allah Teâlâ, Nebi'sinin (sav) dili ile semi'allâhu limen hamideh demiştir. (İmam) tekbir alıp secdeye vardığında, sizler de tekbir getirip secde edin. İmam, sizden önce secdeye varıp sizden önce (secdeden) kalkar. Bu, sizin imama tâbi olmanızdan dolayıdır. (İmam) oturduğunda sizden birinin ilk sözü her türlü ihsan, dualar ve hoş sözler Allah'adır. Ey Nebi! Selam, Allah'ın rahmeti ve bereketleri sana olsun! Selam, bize ve Allah'ın salih kullarına olsun! Şahitlik ederim ki, Allah'tan başka ilah yoktu ve şahitlik ederim ki Muhammed, onun kulu ve Rasulüdür olsun," buyurdu dedi.
[Ahmed (b. Hanbel), "berakâtühü" ve "(ikinci)şahitik ederim" (ifadelerini rivayetinde) zikretmemiş; "Muhammed'in (Allah'un kulu ve Rasülü olduğuna)" ifadesini kaydetmiştir.]
Açıklama:
'' فَتِلْكَ بِتِلْكَ'' ifadesinin ''Bu, sizin imama tâbi olmanızdan dolayıdır.'' şeklinde tercümesine dair bk. Azîmâbâdî, Avnu'l-ma'bûd, III, 181.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 183, /226
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Hıttan b. Abdullah er-Rakkâşî (Hıttan b. Abdullah)
3. Ebu Gallab Yunus b. Cübeyr el-Bahilî (Yunus b. Cübeyr)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
6. Ebu Osman Amr b. Avn es-Sülemî (Amr b. Avn b. Evs b. Ca'd)
Konular:
Dua, duaya amin demek
KTB, DUA
KTB, NAMAZ,
Namaz, amin demek
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Namaz, namazda konuşmak
Açıklama: Muğira b. Şube ile Ata b. Ebu Müslim arasında inkıta vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
5750, D000616
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو تَوْبَةَ الرَّبِيعُ بْنُ نَافِعٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ عَبْدِ الْمَلِكِ الْقُرَشِىُّ حَدَّثَنَا عَطَاءٌ الْخُرَاسَانِىُّ عَنِ الْمُغِيرَةِ بْنِ شُعْبَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"لاَ يُصَلِّى الإِمَامُ فِى الْمَوْضِعِ الَّذِى صَلَّى فِيهِ حَتَّى يَتَحَوَّلَ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ عَطَاءٌ الْخُرَاسَانِىُّ لَمْ يُدْرِكِ الْمُغِيرَةَ بْنَ شُعْبَةَ.]
Tercemesi:
Bize Ebu Tevbe Rabî' b. Nafi', ona Abdulaziz b. Abdulmelik el-Kuraşi, ona Ata el-Horasanî, ona da Muğîra b. Şube, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"İmam, yer değiştirene dek namazı kıldığı yerde (başka bir) namaz kılamaz."
[Ebu Davud şöyle demiştir: Ata el-Horasanî, Muğîra b. Şube'ye yetişememiştir (lem yüdrik).]
Açıklama:
Muğira b. Şube ile Ata b. Ebu Müslim arasında inkıta vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 73, /149
Senetler:
1. Ebu Abdullah Muğîra b. Şube es-Sekafî (Mugîra b. Şube b. Ebu Amir b. Mesud b. Muattib)
2. Ata b. Ebu Müslim el-Horasanî (Ata b. Abdullah)
3. Abdulaziz b. Abdulmelik el-Kuraşi (Abdulaziz b. Abdulmelik b. Semure b. Mi'yer)
4. Ebu Tevbe Rabî' b. Nâfi' el-Halebî (Rabî' b. Nâfi')
Konular:
KTB, NAMAZ,
Nafile ibadet, nerede yapılacağı
Namaz, Namazda imamet, duruşu, kişi sayısı vs
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ وَيَزِيدُ بْنُ خَالِدِ بْنِ مَوْهَبٍ - الْمَعْنَى - أَنَّ اللَّيْثَ حَدَّثَهُمْ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ قَالَ
"اشْتَكَى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَصَلَّيْنَا وَرَاءَهُ وَهُوَ قَاعِدٌ وَأَبُو بَكْرٍ يُكَبِّرُ لِيُسْمِعَ النَّاسَ تَكْبِيرَهُ ثُمَّ سَاقَ الْحَدِيثَ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
5740, D000606
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ وَيَزِيدُ بْنُ خَالِدِ بْنِ مَوْهَبٍ - الْمَعْنَى - أَنَّ اللَّيْثَ حَدَّثَهُمْ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ قَالَ
"اشْتَكَى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَصَلَّيْنَا وَرَاءَهُ وَهُوَ قَاعِدٌ وَأَبُو بَكْرٍ يُكَبِّرُ لِيُسْمِعَ النَّاسَ تَكْبِيرَهُ ثُمَّ سَاقَ الْحَدِيثَ."
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said ve Yezid b. Halid b. Mevheb, -mana aynıdır- onlara Leys, ona Ebu Zübeyr, ona da Cabir şöyle rivayet etmiştir:
"Nebi (sav) rahatsızlandı. Bizler, o oturur vaziyette iken arkasında namaza durduk. Ebu Bekir ise, Hz. Peygamber'in (sav) tekbirini insanlara duyurmak için tekbir getiriyordu. Ardından hadisin devamını zikretti."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 606, /148
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
3. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
4. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, Namazda imamet, duruşu, kişi sayısı vs
Öneri Formu
Hadis Id, No:
7829, D000973
Hadis:
حَدَّثَنَا عَاصِمُ بْنُ النَّضْرِ حَدَّثَنَا الْمُعْتَمِرُ قَالَ سَمِعْتُ أَبِى حَدَّثَنَا قَتَادَةُ عَنْ أَبِى غَلاَّبٍ يُحَدِّثُهُ عَنْ حِطَّانَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الرَّقَاشِىِّ بِهَذَا الْحَدِيثِ زَادَ
"فَإِذَا قَرَأَ فَأَنْصِتُوا." وَقَالَ فِى التَّشَهُّدِ بَعْدَ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ زَادَ
"وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَقَوْلُهُ "فَأَنْصِتُوا." لَيْسَ بِمَحْفُوظٍ لَمْ يَجِئْ بِهِ إِلاَّ سُلَيْمَانُ التَّيْمِىُّ فِى هَذَا الْحَدِيثِ.]
Tercemesi:
Bize Asım b. Nadr, ona Mu'temir, ona babası (Süleyman b. Tarhân), ona Katade, ona Ebu Gallab, ona da Hıttan b. Abdullah er-Rakkâşî bu hadisi rivayet edip şu ilavede bulunmuştur:
"(İmam) okuduğunda sizler sükût edin."
(Ravi), teşehhütteki "Allah'tan başka ilah yoktur" (ifadesinden) sonra "onun hiçbir ortağı yoktur (وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ)" bilgisini zikretmiştir.
[Ebu Davud şöyle demiştir: "Sükût edin" ifadesi mahfûz olmayıp onu, bu hadiste sadece Süleyman et-Teymî rivayet etmiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 183, /226
Senetler:
1. Hıttan b. Abdullah er-Rakkâşî (Hıttan b. Abdullah)
2. Ebu Gallab Yunus b. Cübeyr el-Bahilî (Yunus b. Cübeyr)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Ebu Mu'temir Süleyman b. Tarhân et-Teymî (Süleyman b. Tarhân)
5. Ebu Muhammed Mu'temir b. Süleyman et-Teymi (Mu'temir b. Süleyman b. Tarhân)
6. Ebu Ömer Asım b. Nadr et-Teymî (Asım b. Nadr b. Münteşir)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, imama uyanın kıraati
Namaz, kıraat
Namaz, Teşehhüd
Öneri Formu
Hadis Id, No:
270530, D000343-2
Hadis:
حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ خَالِدِ بْنِ يَزِيدَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَوْهَبٍ الرَّمْلِىُّ الْهَمْدَانِىُّ ح
وَحَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ يَحْيَى الْحَرَّانِىُّ قَالاَ: حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سَلَمَةَ ح
وَحَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ - وَهَذَا حَدِيثُ مُحَمَّدِ بْنِ سَلَمَةَ - عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ - قَالَ أَبُو دَاوُدَ: قَالَ يَزِيدُ وَعَبْدُ الْعَزِيزِ فِى حَدِيثِهِمَا - عَنْ أَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ وَأَبِى أُمَامَةَ بْنِ سَهْلٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ وَأَبِى هُرَيْرَةَ قَالاَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم:
"مَنِ اغْتَسَلَ يَوْمَ الْجُمُعَةِ وَلَبِسَ مِنْ أَحْسَنِ ثِيَابِهِ وَمَسَّ مِنْ طِيبٍ - إِنْ كَانَ عِنْدَهُ - ثُمَّ أَتَى الْجُمُعَةَ فَلَمْ يَتَخَطَّ أَعْنَاقَ النَّاسِ ثُمَّ صَلَّى مَا كَتَبَ اللَّهُ لَهُ ثُمَّ أَنْصَتَ إِذَا خَرَجَ إِمَامُهُ حَتَّى يَفْرُغَ مِنْ صَلاَتِهِ كَانَتْ كَفَّارَةً لِمَا بَيْنَهَا وَبَيْنَ جُمُعَتِهِ الَّتِى قَبْلَهَا."
[قَالَ: وَيَقُولُ أَبُو هُرَيْرَةَ: وَزِيَادَةُ ثَلاَثَةِ أَيَّامٍ. وَيَقُولُ: إِنَّ الْحَسَنَةَ بِعَشْرِ أَمْثَالِهَا.]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ: وَحَدِيثُ مُحَمَّدِ بْنِ سَلَمَةَ أَتَمُّ وَلَمْ يَذْكُرْ حَمَّادٌ كَلاَمَ أَبِى هُرَيْرَةَ.]
Tercemesi:
Bize Yezid b. Halid b. Yezid b. Abdullah b. Mevheb er-Remlî el-Hemdânî; (T)
Bize Abdülaziz b. Yahya el-Harrânî, onlara Muhammed b. Seleme; (T)
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad -bu hadisin lafzı Muhammed b. Seleme'ye aittir-, ona Muhammed b. İshak, ona Muhammed b. İbrahim, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, -Ebu Davud şöyle dedi: Yezid ve Abdülaziz rivayetlerinde Ebu Seleme b. Abdurrahman ve Ebu Ümame b. Sehl demişlerdir-, ona Ebu Said el-Hudrî ve Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in şöyle dediğini nakletmişlerdir:
"Kim cuma günü gusleder, en güzel elbisesini giyer, varsa koku sürünür, sonra da cumaya gelip insanların omuzlarına basmadan gelir ve Allah'ın kendisine takdir ettiğini (tahiyyetü'l-mescit namazı) kılarsa, imam hutbe okuduğu andan namazını bitirinceye kadar susarsa, bu yaptıkları, bu cuma ile geçmiş cuma arasındaki günahları için kefaret olur."
[Ebu Seleme, Ebu Hureyre'nin iki cuma arasındakilere ifadesine ilave olarak üç gün ziyadesiyle ifadesini de eklediğini belirtmiştir. Yine Ebu Hureyre'nin, çünkü haseneler on misli iledir dediğini nakletmiştir.]
[Ebû Davud şöyle dedi: Muhammed b. Ebu Seleme'nin hadisi daha tamdır. Hammad, Ebu Hureyre'nin sözünü (ilavelerini) zikretmemiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Tahâret 129, /89
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Ümame Es'ad b. Sehl el-Ensarî (Es'ad b. Sehl b. Huneyf b. Vahib)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. İbrahim et-Teymî el-Kuraşî (Muhammed b. İbrahim b. Hâris b. Hâlid)
4. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Seleme el-Bahili (Muhammed b. Seleme b. Abdullah)
6. Yezid b. Halid el-Hemdanî (Yezid b. Halid b. Yezid b. Abdullah)
Konular:
CAMİ, MESCİT
Cuma Namazı, Cuma namazı
Cuma namazı, sünneti
Gusül, sünnete uygun
Hutbe, Cuma Namazı, cuma namazının hutbesi
İbadethane, mescide giriş
İbadethane, mescitte insanları rahatsız etmemek
KTB, CUMA
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
KTB, NAMAZ,
Mescid, kötü kokuları gidermek
Mübarek zamanlar, Cuma gününün önemi/özelliği/ fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
270532, D000343-3
Hadis:
حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ خَالِدِ بْنِ يَزِيدَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَوْهَبٍ الرَّمْلِىُّ الْهَمْدَانِىُّ ح
وَحَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ يَحْيَى الْحَرَّانِىُّ قَالاَ: حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سَلَمَةَ ح
وَحَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ - وَهَذَا حَدِيثُ مُحَمَّدِ بْنِ سَلَمَةَ - عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ - قَالَ أَبُو دَاوُدَ: قَالَ يَزِيدُ وَعَبْدُ الْعَزِيزِ فِى حَدِيثِهِمَا - عَنْ أَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ وَأَبِى أُمَامَةَ بْنِ سَهْلٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ وَأَبِى هُرَيْرَةَ قَالاَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم:
"مَنِ اغْتَسَلَ يَوْمَ الْجُمُعَةِ وَلَبِسَ مِنْ أَحْسَنِ ثِيَابِهِ وَمَسَّ مِنْ طِيبٍ - إِنْ كَانَ عِنْدَهُ - ثُمَّ أَتَى الْجُمُعَةَ فَلَمْ يَتَخَطَّ أَعْنَاقَ النَّاسِ ثُمَّ صَلَّى مَا كَتَبَ اللَّهُ لَهُ ثُمَّ أَنْصَتَ إِذَا خَرَجَ إِمَامُهُ حَتَّى يَفْرُغَ مِنْ صَلاَتِهِ كَانَتْ كَفَّارَةً لِمَا بَيْنَهَا وَبَيْنَ جُمُعَتِهِ الَّتِى قَبْلَهَا."
[قَالَ: وَيَقُولُ أَبُو هُرَيْرَةَ: وَزِيَادَةُ ثَلاَثَةِ أَيَّامٍ. وَيَقُولُ: إِنَّ الْحَسَنَةَ بِعَشْرِ أَمْثَالِهَا.]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ: وَحَدِيثُ مُحَمَّدِ بْنِ سَلَمَةَ أَتَمُّ وَلَمْ يَذْكُرْ حَمَّادٌ كَلاَمَ أَبِى هُرَيْرَةَ.]
Tercemesi:
Bize Yezid b. Halid b. Yezid b. Abdullah b. Mevheb er-Remlî el-Hemdânî; (T)
Bize Abdülaziz b. Yahya el-Harrânî, onlara Muhammed b. Seleme; (T)
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad -bu hadisin lafzı Muhammed b. Seleme'ye aittir-, ona Muhammed b. İshak, ona Muhammed b. İbrahim, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, -Ebu Davud şöyle dedi: Yezid ve Abdülaziz rivayetlerinde Ebu Seleme b. Abdurrahman ve Ebu Ümame b. Sehl demişlerdir-, ona Ebu Said el-Hudrî ve Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in şöyle dediğini nakletmişlerdir:
"Kim cuma günü gusleder, en güzel elbisesini giyer, varsa koku sürünür, sonra da cumaya gelip insanların omuzlarına basmadan gelir ve Allah'ın kendisine takdir ettiğini (tahiyyetü'l-mescit namazı) kılarsa, imam hutbe okuduğu andan namazını bitirinceye kadar susarsa, bu yaptıkları, bu cuma ile geçmiş cuma arasındaki günahları için kefaret olur."
[Ebu Seleme, Ebu Hureyre'nin iki cuma arasındakilere ifadesine ilave olarak üç gün ziyadesiyle ifadesini de eklediğini belirtmiştir. Yine Ebu Hureyre'nin, çünkü haseneler on misli iledir dediğini nakletmiştir.]
[Ebû Davud şöyle dedi: Muhammed b. Ebu Seleme'nin hadisi daha tamdır. Hammad, Ebu Hureyre'nin sözünü (ilavelerini) zikretmemiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Tahâret 129, /89
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. İbrahim et-Teymî el-Kuraşî (Muhammed b. İbrahim b. Hâris b. Hâlid)
4. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Seleme el-Bahili (Muhammed b. Seleme b. Abdullah)
6. Yezid b. Halid el-Hemdanî (Yezid b. Halid b. Yezid b. Abdullah)
Konular:
CAMİ, MESCİT
Cuma Namazı, Cuma namazı
Cuma namazı, sünneti
Gusül, sünnete uygun
Hutbe, Cuma Namazı, cuma namazının hutbesi
İbadethane, mescide giriş
İbadethane, mescitte insanları rahatsız etmemek
KTB, CUMA
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
KTB, NAMAZ,
Mescid, kötü kokuları gidermek
Mübarek zamanlar, Cuma gününün önemi/özelliği/ fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
270533, D000343-4
Hadis:
حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ خَالِدِ بْنِ يَزِيدَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَوْهَبٍ الرَّمْلِىُّ الْهَمْدَانِىُّ ح
وَحَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ يَحْيَى الْحَرَّانِىُّ قَالاَ: حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سَلَمَةَ ح
وَحَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ - وَهَذَا حَدِيثُ مُحَمَّدِ بْنِ سَلَمَةَ - عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ - قَالَ أَبُو دَاوُدَ: قَالَ يَزِيدُ وَعَبْدُ الْعَزِيزِ فِى حَدِيثِهِمَا - عَنْ أَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ وَأَبِى أُمَامَةَ بْنِ سَهْلٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ وَأَبِى هُرَيْرَةَ قَالاَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم:
"مَنِ اغْتَسَلَ يَوْمَ الْجُمُعَةِ وَلَبِسَ مِنْ أَحْسَنِ ثِيَابِهِ وَمَسَّ مِنْ طِيبٍ - إِنْ كَانَ عِنْدَهُ - ثُمَّ أَتَى الْجُمُعَةَ فَلَمْ يَتَخَطَّ أَعْنَاقَ النَّاسِ ثُمَّ صَلَّى مَا كَتَبَ اللَّهُ لَهُ ثُمَّ أَنْصَتَ إِذَا خَرَجَ إِمَامُهُ حَتَّى يَفْرُغَ مِنْ صَلاَتِهِ كَانَتْ كَفَّارَةً لِمَا بَيْنَهَا وَبَيْنَ جُمُعَتِهِ الَّتِى قَبْلَهَا."
[قَالَ: وَيَقُولُ أَبُو هُرَيْرَةَ: وَزِيَادَةُ ثَلاَثَةِ أَيَّامٍ. وَيَقُولُ: إِنَّ الْحَسَنَةَ بِعَشْرِ أَمْثَالِهَا.]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ: وَحَدِيثُ مُحَمَّدِ بْنِ سَلَمَةَ أَتَمُّ وَلَمْ يَذْكُرْ حَمَّادٌ كَلاَمَ أَبِى هُرَيْرَةَ.]
Tercemesi:
Bize Yezid b. Halid b. Yezid b. Abdullah b. Mevheb er-Remlî el-Hemdânî; (T)
Bize Abdülaziz b. Yahya el-Harrânî, onlara Muhammed b. Seleme; (T)
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad -bu hadisin lafzı Muhammed b. Seleme'ye aittir-, ona Muhammed b. İshak, ona Muhammed b. İbrahim, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, -Ebu Davud şöyle dedi: Yezid ve Abdülaziz rivayetlerinde Ebu Seleme b. Abdurrahman ve Ebu Ümame b. Sehl demişlerdir-, ona Ebu Said el-Hudrî ve Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in şöyle dediğini nakletmişlerdir:
"Kim cuma günü gusleder, en güzel elbisesini giyer, varsa koku sürünür, sonra da cumaya gelip insanların omuzlarına basmadan gelir ve Allah'ın kendisine takdir ettiğini (tahiyyetü'l-mescit namazı) kılarsa, imam hutbe okuduğu andan namazını bitirinceye kadar susarsa, bu yaptıkları, bu cuma ile geçmiş cuma arasındaki günahları için kefaret olur."
[Ebu Seleme, Ebu Hureyre'nin iki cuma arasındakilere ifadesine ilave olarak üç gün ziyadesiyle ifadesini de eklediğini belirtmiştir. Yine Ebu Hureyre'nin, çünkü haseneler on misli iledir dediğini nakletmiştir.]
[Ebû Davud şöyle dedi: Muhammed b. Ebu Seleme'nin hadisi daha tamdır. Hammad, Ebu Hureyre'nin sözünü (ilavelerini) zikretmemiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Tahâret 129, /89
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. İbrahim et-Teymî el-Kuraşî (Muhammed b. İbrahim b. Hâris b. Hâlid)
4. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Seleme el-Bahili (Muhammed b. Seleme b. Abdullah)
6. Ebu Asbağ Abdulaziz b. Yahya el-Bekkâi (Abdulaziz b. Yahya b. Yusuf)
Konular:
CAMİ, MESCİT
Cuma Namazı, Cuma namazı
Cuma namazı, sünneti
Gusül, sünnete uygun
Hutbe, Cuma Namazı, cuma namazının hutbesi
İbadethane, mescide giriş
İbadethane, mescitte insanları rahatsız etmemek
KTB, CUMA
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
KTB, NAMAZ,
Mescid, kötü kokuları gidermek
Mübarek zamanlar, Cuma gününün önemi/özelliği/ fazileti