Bize Muhammed b. Abdulmelik b. Ebu Şevârib, ona Ebu Avâne, ona Abdulmelik b. Umeyr, ona İbn Ebu Leyla, ona Muaz b. Cebel şöyle söylemiştir: Ben bir merkebin sırtında iken Rasulullah (sav) bana rastladı ve
"Ey Muaz! Allah'ın kullar üzerindeki, kulların da Allah üzerindeki hakkının ne olduğunu bilir misin?" dedi. Ben de 'Allah ve Rasulü daha iyi bilir.' dedim. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Şüphesiz Allah'ın kullar üzerindeki hakkı, kendisine kulluk etmeleri ve hiç bir şeyi O'na ortak koşmamalarıdır. Kulların Allah üzerindeki hakları da bunu yaptıkları takdirde onlara azap etmemesidir."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32400, İM004296
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ أَبِى الشَّوَارِبِ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ عُمَيْرٍ عَنِ ابْنِ أَبِى لَيْلَى عَنْ مُعَاذِ بْنِ جَبَلٍ قَالَ مَرَّ بِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَنَا عَلَى حِمَارٍ فَقَالَ: " يَا مُعَاذُ هَلْ تَدْرِى مَا حَقُّ اللَّهِ عَلَى الْعِبَادِ وَمَا حَقُّ الْعِبَادِ عَلَى اللَّهِ." قُلْتُ اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ . قَالَ: " فَإِنَّ حَقَّ اللَّهِ عَلَى الْعِبَادِ أَنْ يَعْبُدُوهُ وَلاَ يُشْرِكُوا بِهِ شَيْئًا . وَحَقُّ الْعِبَادِ عَلَى اللَّهِ إِذَا فَعَلُوا ذَلِكَ أَنْ لاَ يُعَذِّبَهُمْ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdulmelik b. Ebu Şevârib, ona Ebu Avâne, ona Abdulmelik b. Umeyr, ona İbn Ebu Leyla, ona Muaz b. Cebel şöyle söylemiştir: Ben bir merkebin sırtında iken Rasulullah (sav) bana rastladı ve
"Ey Muaz! Allah'ın kullar üzerindeki, kulların da Allah üzerindeki hakkının ne olduğunu bilir misin?" dedi. Ben de 'Allah ve Rasulü daha iyi bilir.' dedim. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Şüphesiz Allah'ın kullar üzerindeki hakkı, kendisine kulluk etmeleri ve hiç bir şeyi O'na ortak koşmamalarıdır. Kulların Allah üzerindeki hakları da bunu yaptıkları takdirde onlara azap etmemesidir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 35, /696
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Muaz b. Cebel el-Ensarî (Muaz b. Cebel b. Amr b. Evs b. Âiz)
2. Ebu İsa Abdurrahman b. Ebu Leyla el-Ensarî (Abdurrahman b. Yesar b. Bilal b. Büleyl b. Uhayha)
3. Abdülmelik b. Umeyr el-Lahmî (Abdülmelik b. Umeyr b. Süveyd)
4. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
5. Muhammed b. Abdülmelik el-Basri (Muhammed b. Abdülmelik b. Muhammed b. Abdullah b. Halid b. Üseyd)
Konular:
Haklar, Allah'ın kulları üzerindeki/Kulların Allah üzerindeki
İbadet, Kulluk, ibadeti sırf Allah için yapmak
İman, Esasları, Allah'a ve Rasulüne iman
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32261, İM004192
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ أَبِى فُدَيْكٍ عَنْ مُوسَى بْنِ يَعْقُوبَ الزَّمْعِىِّ عَنْ أَبِى حَازِمٍ أَنَّ عَامِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الزُّبَيْرِ أَخْبَرَهُ أَنَّ أَبَاهُ أَخْبَرَهُ أَنَّهُ لَمْ يَكُنْ بَيْنَ إِسْلاَمِهِمْ وَبَيْنَ أَنْ نَزَلَتْ هَذِهِ الآيَةُ يُعَاتِبُهُمُ اللَّهُ بِهَا إِلاَّ أَرْبَعُ سِنِينَ ( وَلاَ يَكُونُوا كَالَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ مِنْ قَبْلُ فَطَالَ عَلَيْهِمُ الأَمَدُ فَقَسَتْ قُلُوبُهُمْ وَكَثِيرٌ مِنْهُمْ فَاسِقُونَ ) .
Tercemesi:
Bana Abdurrahman b. İbrahim, ona Muhammed b. Ebî Fudeyk, ona Musa b. Yakub ez-Zem’î, ona Ebû Hâzim, ona Âmir b. Abdullah b. ez-Zübeyr, ona babasının haber verdiğine göre; Kendilerinin İslâm’ı kabul etmeleri ile Allah'ın onları azarlamış olduğu şu âyetin nüzûlu arasında ancak dört yıllık bir zaman vardır:
“İmân edenler, daha önce kendilerine kitâb verilen, sonra üzerlerinden uzun zaman geçip de kalpleri katılaşan ve çoğu doğru yoldan çıkanlar gibi olmasınlar." (el-Hadîd, 16)
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 19, /681
Senetler:
1. Ebu Bekir Abdullah b. Zübeyr el-Esedî (Abdullah b. Zübeyr b. Avvam)
2. Ebu Haris Amir b. Abdullah el-Kuraşî (Amir b. Abdullah b. Zübeyr b. Avvam)
3. Ebû Hazim Seleme b. Dînar (Seleme b. Dînar)
4. Ebu Muhammed Musa b. Yakub ez-Zem'î (Musa b. Yakub b. Abdullah)
5. Ebu İsmail Muhammed b. Ebu Füdeyk ed-Dîlî (Muhammed b. İsmail b. Müslim b. Ebu Füdeyk)
6. Ebu Said Dühaym el-Kuraşî (Abdurrahman b. İbrahim b. Amr b. Meymun)
Konular:
Allah İnancı, sevdiği ve sevmediği davranışlar
Kalp, katı kalpli olmamak
KTB, İMAN
Mümin, İmanda sebat etmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32403, İM004299
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا زَيْدُ بْنُ الْحُبَابِ حَدَّثَنَا سُهَيْلُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ - أَخُو حَزْمٍ الْقُطَعِىِّ - حَدَّثَنَا ثَابِتٌ الْبُنَانِىُّ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَرَأَ - أَوْ تَلاَ - هَذِهِ الآيَةَ ( هُوَ أَهْلُ التَّقْوَى وَأَهْلُ الْمَغْفِرَةِ ) فَقَالَ « قَالَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ أَنَا أَهْلٌ أَنْ أُتَّقَى فَلاَ يُجْعَلَ مَعِى إِلَهٌ آخَرُ فَمَنِ اتَّقَى أَنْ يَجْعَلَ مَعِى إِلَهًا آخَرَ فَأَنَا أَهْلٌ أَنْ أَغْفِرَ لَهُ » .
قَالَ أَبُو الْحَسَنِ الْقَطَّانُ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ نَصْرٍ حَدَّثَنَا هُدْبَةُ بْنُ خَالِدٍ حَدَّثَنَا سُهَيْلُ بْنُ أَبِى حَزْمٍ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ أَنَسٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ فِى هَذِهِ الآيَةِ ( هُوَ أَهْلُ التَّقْوَى وَأَهْلُ الْمَغْفِرَةِ ) قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « قَالَ رَبُّكُمْ أَنَا أَهْلٌ أَنْ أُتَّقَى فَلاَ يُشْرَكَ بِى غَيْرِى وَأَنَا أَهْلٌ لِمَنِ اتَّقَى أَنْ يُشْرِكَ بِى أَنْ أَغْفِرَ لَهُ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe (el-Absî), ona Zeyd b. Hubab (et-Temimî), ona -Hazm el-Kutaî’nin kardeşi- Süheyl b. Abdullah (Süheyl b. Mihran), ona da Sabit (b. Eslem) el-Bünanî, Enes b. Malik’in şöyle anlattığını nakletti: “Rasulullah (sav) 'Huve ehlü’t-takvâ ve ehlü’l-mağfira= Sakınılmaya lâyık olan da
O’dur, mağfiret sahibi de O’dur' (el-Müdessir 74/56) ayetini okudu (veya tilâvet etti). Sonra dedi ki: Allah (cc) (bu ayette) şöyle buyuruyor: "Ben (azabımdan) sakınılarak benden başka ilâh edinilmemeye (yâni bana ortak koşulmamaya) lâyıkım. Artık kim benimle birlikte başka bir ilâh edinmekten sakınırsa o kimseyi bağışlamaya layık olan (da ancak) benim.”
Ebül’l-Hasen el-Kattan şöyle dedi. Bize İbrahim b. Nadr, ona Hüdbe b. Halid, ona da Süheyl b. Ebu Hazm, Sabit Enes’in şöyle anlattığını nakletti: Rasul-i Ekrem (sav) “Huve ehlü’t-takvâ ve ehlü’l-mağfira= Sakınılmaya lâyık olan da O’dur, mağfiret sahibi de O’dur” (el-Müddessir 76/56) ayeti hakkında şöyle dedi: Rabbiniz buyurdu ki: "Ben (azabımdan) sakınılarak benden başkasının bana ortak koşulmamasına lâyıkım ve bana ortak koşmaktan sakınan kimseyi bağışlamaya layık olan (da ancak) benim.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 35, /696
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
3. Süheyl b. Ebu Hazm el-Kuta'i (Süheyl b. Mihran)
4. Ebu Huseyin Zeyd b. Hubab et-Temimi (Zeyd b. Hubab b. Reyyan)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
İman, Esasları, Allah'a ve Rasulüne iman
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32411, İM004307
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لِكُلِّ نَبِىٍّ دَعْوَةٌ مُسْتَجَابَةٌ فَتَعَجَّلَ كُلُّ نَبِىٍّ دَعْوَتَهُ وَإِنِّى اخْتَبَأْتُ دَعْوَتِى شَفَاعَةً لأُمَّتِى فَهِىَ نَائِلَةٌ مَنْ مَاتَ مِنْهُمْ لاَ يُشْرِكُ بِاللَّهِ شَيْئًا » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe (el-Absî), ona Ebu Muaviye (Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr), ona (Süleyman b. Mihran) el-A’meş, ona Ebu Salih (es-Semmân), ona da Ebu Hüreyre Rasul-i Ekrem’in (sav) şöyle buyurduğunu nakletti: “Her peygamberin (kesinkes) kabul edilen bir duası vardır. (Fakat) bütün peygamberler bu dualarını yapmakta acele ettiler. Ancak ben (makbul) duamı ümmetime şefaat için sakladım. Bu (sakladığım dua), ümmetimden olup da Allah’a hiç bir şeyi ortak koşmadan ölen herkese nasip olur.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 37, /698
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Dua, Hz. Peygamber'in ümmeti için duası
İman, Esasları, Allah'a ve Rasulüne iman
KTB, İMAN
Şefaat, Hz. Peygamber'in
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32431, İM004327
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بِشْرٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرٍو عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « يُؤْتَى بِالْمَوْتِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فَيُوقَفُ عَلَى الصِّرَاطِ فَيُقَالُ يَا أَهْلَ الْجَنَّةِ . فَيَطَّلِعُونَ خَائِفِينَ وَجِلِينَ أَنْ يُخْرَجُوا مِنْ مَكَانِهِمُ الَّذِى هُمْ فِيهِ ثُمَّ يُقَالُ يَا أَهْلَ النَّارِ فَيَطَّلِعُونَ مُسْتَبْشِرِينَ فَرِحِينَ أَنْ يُخْرَجُوا مِنْ مَكَانِهِمُ الَّذِى هُمْ فِيهِ فَيُقَالُ هَلْ تَعْرِفُونَ هَذَا قَالُوا نَعَمْ هَذَا الْمَوْتُ . قَالَ فَيُؤْمَرُ بِهِ فَيُذْبَحُ عَلَى الصِّرَاطِ ثُمَّ يُقَالُ لِلْفَرِيقَيْنِ كِلاَهُمَا خُلُودٌ فِيمَا تَجِدُونَ لاَ مَوْتَ فِيهِ أَبَدًا » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe, ona Ebu Abdullah Muhammed b. Bişr, ona Muhammed b. Amr el-Leysî, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî, ona da Ebu Hureyre (ra), Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Kıyamet günü ölüm (bir koç şeklinde) getirilip Sırat (köprüsü) üstün" de durdurulur ve: Ey cennet halkı, diye çağırılırlar. Cennettekiler (bu çağrı üzerine) içinde bulundukları (güzel) yerden çıkarılacakları endişe ve korkusu ile bakarlar. Sonra: Ey Cehennem halkı, denilir. Onlar da içinde oldukları (kötü) yerden çıkarılacakları ümidiyle sevinç- ve ferahh bakarlar. Daha sonra (Cennettekiler ile cehennemdekilere): Bunu tanır mısınız? diye sorulur. Onlar da: Evet, bu ölümdür, derler, Resul-i Ekrem (sav) buyurdu ki: Bunun üzerine emir verilir (ölüm) sırat (köprüsü) üstünde boğazlanıp kesilir ve sonra cennet halkı ile cehennem halkının her ikisine de: İçinde bulunduğunuz halde devam edin. Onda sonsuza dek Ölüm yoktur, denilir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 38, /702
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Amr el-Leysî (Muhammed b. Amr b. Alkame b. Vakkas)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Bişr el-Abdî (Muhammed b. Bişr b. Fürâfisa b. Muhtar b. Rudeyh)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Cennet, Cehennem, cennet ve cehennem ebedidir
Bize Ali b. Muhammed ile el-Hüseyin b. Abdurrahman, onlara Abdullah b. Nümeyr, ona Muâviye en-Nasrî, ona Nehşel, ona ed-Dahhâk, ona el-Esved b. Yezîd, ona da Abdullah (ra.) şöyle dedi: Rasûlullah’ın (sav.) şöyle dediğini bizzat duydum:
“Kim bütün arzularını tek arzu, âhiret arzusu hâline getirirse, o kimsenin dünyaya ait arzuları için Allah yeter. Kimin de arzuları dünya ahvâli hakkında yoğunlaşırsa, Allah onun dünyanın hangi vadisinde helâk olacağına aldırmaz."
Açıklama: İnsanın dünyada arzusu Allah ve ahiret olursa, Allah o kimsenin dünya arzularını karşılayacaktır. Aksi durum söz konusu olursa o kimse kendi başına kalır, kendi helakine doğru yol alır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31619, İM004106
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ وَالْحُسَيْنُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ قَالاَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ عَنْ مُعَاوِيَةَ النَّصْرِىِّ عَنْ نَهْشَلٍ عَنِ الضَّحَّاكِ عَنِ الأَسْوَدِ بْنِ يَزِيدَ قَالَ قَالَ عَبْدُ اللَّهِ سَمِعْتُ نَبِيَّكُمْ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « مَنْ جَعَلَ الْهُمُومَ هَمًّا وَاحِدًا هَمَّ الْمَعَادِ كَفَاهُ اللَّهُ هَمَّ دُنْيَاهُ وَمَنْ تَشَعَّبَتْ بِهِ الْهُمُومُ فِى أَحْوَالِ الدُّنْيَا لَمْ يُبَالِ اللَّهُ فِى أَىِّ أَوْدِيَتِهِ هَلَكَ » .
Tercemesi:
Bize Ali b. Muhammed ile el-Hüseyin b. Abdurrahman, onlara Abdullah b. Nümeyr, ona Muâviye en-Nasrî, ona Nehşel, ona ed-Dahhâk, ona el-Esved b. Yezîd, ona da Abdullah (ra.) şöyle dedi: Rasûlullah’ın (sav.) şöyle dediğini bizzat duydum:
“Kim bütün arzularını tek arzu, âhiret arzusu hâline getirirse, o kimsenin dünyaya ait arzuları için Allah yeter. Kimin de arzuları dünya ahvâli hakkında yoğunlaşırsa, Allah onun dünyanın hangi vadisinde helâk olacağına aldırmaz."
Açıklama:
İnsanın dünyada arzusu Allah ve ahiret olursa, Allah o kimsenin dünya arzularını karşılayacaktır. Aksi durum söz konusu olursa o kimse kendi başına kalır, kendi helakine doğru yol alır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 2, /668
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Amr Esved b. Yezid en-Nehaî (Esved b. Yezid b. Kays b. Abdullah b. Malik)
3. Ebu Kasım Dahhak b. Müzahim el-Hilalî (Dahhak b. Müzahim)
4. Ebu Said Nehşel b. Said el-Kuraşi (Nehşel b. Said b. Verdan)
5. Ebu Seleme Muaviye b. Seleme en-Nasri (Muaviye b. Seleme b. Süleyman)
6. Ebu Hişam Abdullah b. Nümeyr el-Hemdânî (Abdullah b. Nümeyr b. Abdullah b. Ebu Hayye)
7. Ebu Ali Hüseyin b. Abdurrahman el-Cürcani (Hüseyin b. Abdurrahman)
Konular:
İnanç, dünya ve ahiret dengesi
İnsan, dünyaya bakışı ve arzuları
KTB, İMAN
Açıklama: İnsan kalbini Allah'tan başka her şeye kapamalıdır. Bunu yapmanın yollarından biri Allah'a kulluktur. Kullukla meşgul olan kimsenin kalbine dünya girmez. Gönlü zengin olur, fakirlik görmez.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31620, İM004107
Hadis:
حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ الْجَهْضَمِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ دَاوُدَ عَنْ عِمْرَانَ بْنِ زَائِدَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى خَالِدٍ الْوَالِبِىِّ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ - وَلاَ أَعْلَمُهُ إِلاَّ قَدْ رَفَعَهُ - قَالَ « يَقُولُ اللَّهُ سُبْحَانَهُ يَا ابْنَ آدَمَ تَفَرَّغْ لِعِبَادَتِى أَمْلأْ صَدْرَكَ غِنًى وَأَسُدَّ فَقْرَكَ وَإِنْ لَمْ تَفْعَلْ مَلأْتُ صَدْرَكَ شُغْلاً وَلَمْ أَسُدَّ فَقْرَكَ » .
Tercemesi:
Bize Nasr b. Ali el-Cehdamî, ona Abdullah b. Davud, ona İmran b. Zaide, ona babası, ona Ebu Halid el-Valibi, ona da Ebu Hureyre merfu olarak Hz. Peygamber'den (sav) rivayet ettiğine göre Allah Teâlâ şöyle buyurur:
"Ey Âdem oğlu! Bana ibadet etmek için dünya ile ilgili arzularından feragat et ki, ben senin göğsüne zenginlik doldurayım ve senin fakirliğine engel olayım. Şayet (böyle) yapmazsan senin göğsüne meşguliyetler doldurur ve fakirliğine engel olmam."
Açıklama:
İnsan kalbini Allah'tan başka her şeye kapamalıdır. Bunu yapmanın yollarından biri Allah'a kulluktur. Kullukla meşgul olan kimsenin kalbine dünya girmez. Gönlü zengin olur, fakirlik görmez.
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 2, /668
Senetler:
()
Konular:
İbadet, insanı dünyada yoğun meşguliyet ve başkasına muhtaç olmaktan kurtarır
İnanç, dünya ve ahiret dengesi
İtaat, Allah'a ve Rasûlüne itaat
Kulluk, Allah'a teslimiyet
Zühd, gerçek zâhid
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32303, İM004232
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ حَدَّثَنَا النَّضْرُ بْنُ شُمَيْلٍ أَنْبَأَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى بَكْرٍ قَالَ سَمِعْتُ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ يَقُولُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم : « هَذَا ابْنُ آدَمَ وَهَذَا أَجَلُهُ عِنْدَ قَفَاهُ » . وَبَسَطَ يَدَهُ أَمَامَهُ ثُمَّ قَالَ : « وَثَمَّ أَمَلُهُ » .
Tercemesi:
Bize İshak b. Mansur, ona en-Nadr b. Şümeyl, ona Hammâd b. Seleme, ona Abdullah b. Ebî Bekir, ona da Enes b. Mâlik’in (ra.) rivâyet ettiğine göre Hz. Peygamber (yerde çizdiği şekli göstererek) şöyle buyurdu:
“Bu, Âdem oğludur, ensesinin çevresindeki bu da onun ecelidir.” Hz. Peygamber bunu söylerken, elini ecel yeri (olarak gösterdiği noktanın) ilerisine doğru açtı ve; “İnsanın emeli oradadır” dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 27, /686
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Muaz Ubeydullah b. Ebu Bekir el-Ensarî (Ubeydullah b. Ebu Bekir b. Enes b. Malik)
3. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
4. Ebu Hasan Nadr b. Şümeyl el-Mazinî (Nadr b. Şümeyl b. Hareşe)
5. İshak b. Mansur el-Kevsec (İshak b. Mansur b. Behram)
Konular:
İman, Esasları, Kaza ve Kader
İnsan, ecel ve emel arasında
KTB, İMAN
KTB, KADER
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32302, İM004231
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بِشْرٍ : بَكْرُ بْنُ خَلَفٍ وَأَبُو بَكْرِ بْنُ خَلاَّدٍ الْبَاهِلِىُّ قَالاَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ حَدَّثَنِى أَبِى عَنْ أَبِى يَعْلَى عَنِ الرَّبِيعِ بْنِ خُثَيْمٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم : أَنَّهُ خَطَّ خَطًّا مُرَبَّعًا وَخَطًّا وَسَطَ الْخَطِّ الْمُرَبَّعِ وَخُطُوطًا إِلَى جَانِبِ الْخَطِّ الَّذِى وَسَطَ الْخَطِّ الْمُرَبَّعِ وَخَطًّا خَارِجًا مِنَ الْخَطِّ الْمُرَبَّعِ فَقَالَ : « أَتَدْرُونَ مَا هَذَا » . قَالُوا : اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ . قَالَ : « هَذَا الإِنْسَانُ الْخَطُّ الأَوْسَطُ وَهَذِهِ الْخُطُوطُ إِلَى جَنْبِهِ الأَعْرَاضُ تَنْهَشُهُ أَوْ تَنْهَسُهُ مِنْ كُلِّ مَكَانٍ فَإِنْ أَخْطَأَهُ هَذَا أَصَابَهُ هَذَا وَالْخَطُّ الْمُرَبَّعُ الأَجَلُ الْمُحِيطُ وَالْخَطُّ الْخَارِجُ الأَمَلُ » .
Tercemesi:
Bize Ebû Bişr Bekir b. Halfe ile Ebû Bekir b. Hallâd el-Bâhilî, onlara Yahya b. Saîd, ona Süfyân, ona Ebû Ya’lâ, ona er-Rabî’ b. Huseym, ona da Abdullah b. Mes'ûd (ra.) şöyle rivâyet etti:
Hz. Peygamber (elindeki çubukla) yerde kare biçiminde çizgiler çizdi, karenin ortasına bir çizgi çizdi. Sonra ortadaki çizginin yanlarına doğru küçük çizgiler koydu. Sonra (ortadan) karenin dışına doğru bir çizgi çekti. Sonra yanındakilere;
“- Bu nedir, biliyor misiniz?” diye sordu. Sahâbîler de;
“- En doğrusunu Allah ve rasûlü bilir” dediler. Rasûlullah (sav.) şöyle söyledi:
“- Bu ortadaki çizgi insandır. O çizginin yanına doğru olan küçük çizgiler, insana ârız olan sıkıntılar ve rahatsızlıklardır; bu ârazlar, her taraftan insanı onu (yılan gibi) sokup ısırmaya devam ederler. Bu belalardan biri onu yakalamazsa, diğeri yakalar. İnsanın çevresini kuşatan kare biçimindeki şekil de onun ecelidir. Karenin dışına doğru devam eden çizgi de insanın ulaşmak istediği emelidir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 27, /686
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Yezid Rabî' b. Huseym es-Sevrî (Rabî' b. Heysem b. Âiz b. Abdullah)
3. Ebu Ya'lâ Münzir b. Ya'lâ es-Sevrî (Münzir b. Ya'lâ)
4. Ebu Süfyan Said b. Mesruk es-Sevrî (Said b. Mesruk b. Hamza)
5. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
6. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
7. Muhammed b. Hallad el-Bahili (Muhammed b. Hallad b. Kesir)
Konular:
İman, Esasları, Kaza ve Kader
İmtihan, Musibetlerin müminlerden eksik olmayacağı
İnsan, ecel ve emel arasında
KTB, İMAN
KTB, KADER
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281773, İM004309-2
Hadis:
حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ بْنِ حَبِيبٍ قَالاَ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ الْمُفَضَّلِ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ يَزِيدَ عَنْ أَبِى نَضْرَةَ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَمَّا أَهْلُ النَّارِ الَّذِينَ هُمْ أَهْلُهَا فَلاَ يَمُوتُونَ فِيهَا وَلاَ يَحْيَوْنَ وَلَكِنْ نَاسٌ أَصَابَتْهُمُ نَارٌ بِذُنُوبِهِمْ أَوْ بِخَطَايَاهُمْ فَأَمَاتَتْهُمْ إِمَاتَةً حَتَّى إِذَا كَانُوا فَحْمًا أُذِنَ لَهُمْ فِى الشَّفَاعَةِ فَجِىءَ بِهِمْ ضَبَائِرَ ضَبَائِرَ فَبُثُّوا عَلَى أَنْهَارِ الْجَنَّةِ فَقِيلَ يَا أَهْلَ الْجَنَّةِ أَفِيضُوا عَلَيْهِمْ فَيَنْبُتُونَ نَبَاتَ الْحِبَّةِ تَكُونُ فِى حَمِيلِ السَّيْلِ » . قَالَ فَقَالَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ كَأَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَدْ كَانَ فِى الْبَادِيَةِ .
Tercemesi:
Bize Nasr b. Ali ve İshak b. İbrahim, onlara Bişr b. Mufaddal, ona Said b. Yezid, ona Ebu Nadre (Münzir b. Malik), ona da Ebu Said el-Hudrî (ra), Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Ateş ehli olan (yâni ebedî olarak cehennemde kalacakları Kur'ân'da bildirilen) cehennemliklere gelince, şüphesiz onlar ateşte ne ölürler ne de yaşarlar (yani devamlı azapta olurlar). Lakin günahları yüzünden veya hataları sebebiyle kendilerine cehennem ateşi isabet eden bir takım insanlar da vardır ki ateş onları tam manasıyla öldürür. Nihayet onlar (yanıp) kömür olunca onlar için şefaata izin verilir ve onlar guruplar halinde getirilip cennet nehirlerine dağıtılırlar. Sonra: (Cennet halkına hitaben):
Ey Cennetlik olanlar! Şunların üzerine cennet nehirlerinin sularını dökünüz, denilir. Bunun üzerine (su dökülünce) onlar selin taşıdığı (çamur ve benzeri) kalıntıda olan tohum (hızla) bittiği gibi biti-verirler. Bu buyruk üzerine cemaattan biri: Rasulullah (sav) (sel durumlarını bilmesi açısından) çölde imiş gibidir, dedi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 37, /699
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Nadre Münzir b. Malik el-Avfî (Münzir b. Malik b. Kuta'a)
3. Ebu Mesleme Said b. Yezid et-Tahî (Said b. Yezid b. Mesleme)
4. Ebu İsmail Bişr b. Mufaddal er-Rakâşi (Bişr b. Mufaddal b. Lahik)
5. Sağîr Ebu Amr Nasr b. Ali el-Ezdî (Nasr b. Ali b. Nasr b. Ali b. Sahban b. Übey)
Konular:
Cehennem, Cehennemlikler
Cennet, Cehennem, cennet ve cehennem ebedidir
Şefaat, Hz. Peygamber'in