Giriş


    Öneri Formu
34560 B004396 Buhari, Megâzî, 77


    Öneri Formu
34561 B004397 Buhari, Megâzî, 77


    Öneri Formu
34562 B004398 Buhari, Megâzî, 77

Bize Ebu Nuaym, ona Süfyân, ona İsmail, ona Kays b. Ebu Hâzım, ona da Hâlid b. Velîd şöyle demiştir: Mûte Savaşı'nda elimde dokuz kılıç kırıldı ve elimde yalnız Yemen işi, ağzı enli bir kılıç sağlam kaldı.


    Öneri Formu
33715 B004265 Buhari, Megâzî, 44

Bize Musa, ona Ebu Avâne, ona Abdülmelik, ona da Ebu Bürde şöyle demiştir: Rasulullah (sav), Ebu Musa ile Muâz b. Cebel'i Yemen'e gönderdi. Yemen iki bölgeden oluşuyordu. Onlardan her birini bir bölgeye tayin etti ve onlara "kolaylaştırın, zorlaştırmayın, müjdeleyin nefret ettirmeyin" tavsiyesinde bulundu. Sonra da her birisi kendi görev yerine gitti. Yine onlardan her birisi kendi bölgesinde gezintiye çıktığında arkadaşının bölgesinin yakınından geçerse diğerine uğrayıp selam vermeyi, hatır sormayı alışkanlık haline getirmişti. Bir defasında Muâz kendi bölgesinde dolaşırken arkadaşı Ebu Musa'nın vilâyetine yaklaştığında, ka­tırına binerek dostunu ziyarete gitti. Ebu Musa'nın bulunduğu yere vardığında, onu bir yere oturmuş ve etrafında da insanlar toplanmış vazıyette buldu. Bir de yanında iki eli boynuna bağlanmış biri vardı. Muâz, Ebu Musa'ya “ey Abdullah b. Kays, bu ne iştir?” diye sordu. Ebu Mûsâ “Bu elleri bağlı duran, İslâm'a girdikten sonra dinden dönmüş bir kişidir” dedi. Muâz “bu mürtet öldürülmedikçe katırımdan inmem” dedi. Ebu Musa da “bu adam zaten onun buraya için getirilmiş­tir, haydi bineğinden in” dedi. Muâz yine “dininden dönmüş bu kişi öldürülünceye kadar ben inmiyo­rum” dedi. Bu ısrar üzerine Ebu Musa emretti, o adam öldü­rüldü. Sonra da Muâz, Ebu Musa'ya “ey Abdullah, Kur'an'ı nasıl ve ne zaman okursun?” diye sor­du. Ebu Musa da “gece ve gündüz farklı zamanlarda okurum” dedi. Bu defa da Ebu Musa “ya sen nasıl okursun ey Muâz?” diye sordu. O da “ben gecenin ilk kısmında uyurum, sonra kalkar ve Allah'ın bana takdir edip yazdığı kadar Kur'an okurum. İbadetimden sevap umduğum kadar uykumdan da sevap umarım” dedi.


    Öneri Formu
34469 B004342 Buhari, Megâzî, 60

Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, Ona Zührî (T); Bize Muhammed b. Yusuf, ona Evzâî, ona İbn Şihâb, ona Süleyman b. Yesâr, ona da İbn Abbas (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir: Veda Haccında, Fadl b. Abbâs, Rasûlullah'ın bineğinin arkasına binmiş olduğu bir sırada, Has'am kabilesinden bir kadın "ey Allah'ın Rasulü, Allah'ın kulları üzerine haccın farz olması ba­bamın, binek üzerinde duramayacak kadar yaşlı olduğu bir döneme denk geldi. Babam adına hac yapmam geçerli olur mu?" diyerek Rasulullah'tan fetva istedi. Rasulullah (sav) "Evet, geçerli olur" buyurdu.


    Öneri Formu
34563 B004399 Buhari, Megâzî, 77

Bize Amr b. Halid, ona Züheyr, ona Ebu İshak, ona da Zeyd b. Erkam şöyle demiştir: Peygamber (sav) on dokuz defa gaza yaptı. Medine'ye hicret ettikten sonra da bir kere hac yaptı, o da Veda Haccı. Bundan sonra hac yapmadı. Ebu İshak der ki: Peygamber (sav) Mekke döneminde de bir hac yaptı.


    Öneri Formu
34568 B004404 Buhari, Megâzî, 77

Bize Hafs b. Ömer, ona Şu'be, ona Ali b. Müdrik, ona Ebu Zur'a b. Amr b. Cerîr, ona da Cerîr şöyle rivayet etmiştir: Peygamber (sav) Veda Haccı'nda Cerîr'e hitaben "insanları sustur" demiş sonra da "benden sonra, birbi­rinizin boynunu vuran kâfirlere dönüşmeyiniz" buyurmuştur.


    Öneri Formu
34569 B004405 Buhari, Megâzî, 77

Bize Muhammed b. el-Müsennâ, ona Abdülvehhab, ona Eyyüb, ona Muhammed, ona İbn Ebu Bekre, ona da Ebu Bekre'nin (ra) söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Şüphe yok ki zaman, Allah'ın yerleri ve gökleri yarattığı günkü haliyle devam edip gelmiştir. Bir yıl on iki aydır. Bunlardan dördü haram aylardır ki, üçü arka arkaya Zilkade, Zilhicce ve Muharrem ayıdır. Mudar'ın ayı ise Receb'dir, o da Cumâde'l-âhir ile Şaban ayı arasındadır." Sonra Hz. Peygamber: "Bu ay, hangi aydır?" diye sordu. Allah ve Rasûlü daha iyi bilir, dedik. Sonra sustu, o kadar ki, bu aya eski isminden başka bir isim verecek sandık. Sonra; "Zilhicce değil mi?" buyurdu. Evet, dedik. "Bu belde, hangi beldedir." diye sordu. Allah ve Rasulü daha iyi bilir, dedik. Sonra yine sustu, o kadar ki, bu şehre (Mekke'ye) eski isminden başka bir isim verecek sandık. Sonra tekrar sordu: "Burası (haram) belde değil mi?" Evet, dedik. "Bugün, hangi gündür." diye sordu. Allah ve Rasulü daha iyi bilir, dedik. Tekrar sustu, sanki bu güne eski isminden başka bir isim verecek sandık. Dedi ki; "Kurban kesme günü değil mi?" Evet, dedik. Bunun üzerine şöyle buyurdu: "İşte bu ayınız, bu şehriniz, bu gününüz nasıl haram (kutsal, kimseye dokunulmaz) ise, muhakkak ki canlarınız, mallarınız -ravi Muhammed b. Sirin zannediyorum namuslarınızı kelimesini de ekledi dedi- ve namuslarınız da öylece haramdır (kutsaldır ve dokunulmazdır). Muhakkak sizler, Rabbinize kavuşacaksınız. O zaman Allah size bütün yaptıklarınızdan soracak. Dikkat edin! Benden sonra birbirinizin boynunu vurarak sapıklara dönmeyin. Dikkat edin! Burada bulunanlar, bulunmayanlara sözlerimi tebliğ etsin! Muhtemeldir ki, kendisine tebliğ edilen, bizzat dinleyenlerin bir kısmından daha anlayışlı olur." -Muhammed (b. Sirin) bu hadisi naklettiği zaman 'Hz. Peygamber (sav) doğru söyledi' derdi. Sonra Rasulullah (sav) şöyle dedi: "Tebliğ ettim mi? Tebliğ ettim mi?"


    Öneri Formu
34570 B004406 Buhari, Megâzî, 77


    Öneri Formu
34571 B004407 Buhari, Megâzî, 77