Giriş

Bize Yahya b. Bukeyr, ona Leys, ona Abdülaziz b. Ebu Seleme, ona Sa'd b. İbrahim, ona Nâfi' b. Cübeyr, ona Urve b. Muğîre ona da babası Muğîre b. Şu'be şöyle demiştir: "Hz. Peygamber (sav) ihtiyaç gidermek için gitti. Ben de O'na su dökmek için kalktım. -Muğîre, olayı nakleden babası Şu'be'nin, bu olayın Tebük Savaşı'nda olduğunu bildiğini söylemiştir. Hz. Peygamber (sav) yüzünü yıkadı, sonra kollarını yıkamak istedi; ancak giydiği elbisenin kol ağzı dardı. Bunun üzerine kollarını elbisenin altından çıkardı ve yıkadı. Sonra da mestleri üzerine mesh etti."


    Öneri Formu
34585 B004421 Buhari, Megâzî, 81

Bize Muhammed b. el-Müsennâ, ona Abdülvehhab, ona Eyyüb, ona Muhammed, ona İbn Ebu Bekre, ona da Ebu Bekre'nin (ra) söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Şüphe yok ki zaman, Allah'ın yerleri ve gökleri yarattığı günkü haliyle devam edip gelmiştir. Bir yıl on iki aydır. Bunlardan dördü haram aylardır ki, üçü arka arkaya Zilkade, Zilhicce ve Muharrem ayıdır. Mudar'ın ayı ise Receb'dir, o da Cumâde'l-âhir ile Şaban ayı arasındadır." Sonra Hz. Peygamber: "Bu ay, hangi aydır?" diye sordu. Allah ve Rasûlü daha iyi bilir, dedik. Sonra sustu, o kadar ki, bu aya eski isminden başka bir isim verecek sandık. Sonra; "Zilhicce değil mi?" buyurdu. Evet, dedik. "Bu belde, hangi beldedir." diye sordu. Allah ve Rasulü daha iyi bilir, dedik. Sonra yine sustu, o kadar ki, bu şehre (Mekke'ye) eski isminden başka bir isim verecek sandık. Sonra tekrar sordu: "Burası (haram) belde değil mi?" Evet, dedik. "Bugün, hangi gündür." diye sordu. Allah ve Rasulü daha iyi bilir, dedik. Tekrar sustu, sanki bu güne eski isminden başka bir isim verecek sandık. Dedi ki; "Kurban kesme günü değil mi?" Evet, dedik. Bunun üzerine şöyle buyurdu: "İşte bu ayınız, bu şehriniz, bu gününüz nasıl haram (kutsal, kimseye dokunulmaz) ise, muhakkak ki canlarınız, mallarınız -ravi Muhammed b. Sirin zannediyorum namuslarınızı kelimesini de ekledi dedi- ve namuslarınız da öylece haramdır (kutsaldır ve dokunulmazdır). Muhakkak sizler, Rabbinize kavuşacaksınız. O zaman Allah size bütün yaptıklarınızdan soracak. Dikkat edin! Benden sonra birbirinizin boynunu vurarak sapıklara dönmeyin. Dikkat edin! Burada bulunanlar, bulunmayanlara sözlerimi tebliğ etsin! Muhtemeldir ki, kendisine tebliğ edilen, bizzat dinleyenlerin bir kısmından daha anlayışlı olur." -Muhammed (b. Sirin) bu hadisi naklettiği zaman 'Hz. Peygamber (sav) doğru söyledi' derdi. Sonra Rasulullah (sav) şöyle dedi: "Tebliğ ettim mi? Tebliğ ettim mi?"


    Öneri Formu
34570 B004406 Buhari, Megâzî, 77

Bize Ahmed b. Yunus, ona İbrahim b. Sa'd, ona İbn Şihâb, ona Âmir b. Sa'd, ona da babası (Sa'd b. Ebu Vakkâs) şöyle rivayet etmiştir: Veda haccında, ölümcül ağrılar içinde kıvrandığım bir sırada Hz. Peygamber (sav) ziyaretime geldi. O'na “ey Allah'ın Rasulü, gördüğün gibi ağrılar içinde kıvranıyorum. Ben varlıklı bir insanım. Kızımdan başka da kimim kimsem yok. Servetimin üçte ikisini sadaka olarak versem olur mu?” dedim. Hz. Peygamber (sav) "olmaz" buyurdu. Ben “o zaman yarısını vereyim” dedim. Ben “o zaman üçte birini vereyim” dedim. Hz. Peygamber (sav) "Üçte biri bile çok ya, neyse olur. Varislerini zengin bırakman onları, başkalarına el açan yoksullar olarak ardında bırakmandan daha iyidir. Allah rızası için yaptığın tüm harcamaların mükafatını alacaksın. Hatta hanımının ağzına koyduğun bir lokmanın bile" Ben “ey Allah'ın Rasulü, ben arkadaşlarımdan geride (Mekke'de) mi kalacağım?” dedim. Bana "Hayır sen asla geride kalmayacaksın. Allah'ın rızasını kazanacak çok işler yapacak (kadar ömrün uzun olacak), bu sayede derece ve değerini artıracaksın. Belki de, kimileri senden fayda görecek, kimileri de zarar" buyurdu ve "Allah'ım! Ashabımın hicretlerini tamamlamalarını nasip et. Onları hicret ettikleri yurda gerisin geriye döndürme" diye dua etti. Ancak şu bahtsız Sa'd b. Havle dışında (kimse Mekke'de ölmedi). Hz. Peygamber onun Mekke'de ölmesinden dolayı hüzünlenirdi.


    Öneri Formu
34573 B004409 Buhari, Megâzî, 77

Bize Müsedded, ona Yahya, ona Hişâm, ona da babası (Urve b. Zübeyir) şöyle demiştir: Ben de yanında iken Usame'ye Hz. Peygamber'in (sav) Veda Haccındaki nasıl yürüdüğü so­ruldu, o da “Peygamber'in (sav) yürüyüşü ne çok hızlı ne de çok yavaştı, geniş bir alan bulduğu zamanda hızlanırdı” cevabını verdi.


    Öneri Formu
34577 B004413 Buhari, Megâzî, 77

Bize Abdullah b. Mesleme, ona Malik, ona Yahya b. Saîd, ona Adiyy b. Sabit, ona Abdullah b. Yezîd el-Hatmî, ona da Ebu Eyyûb şöyle rivayet etmiştir: Veda Haccında Rasulullah (sav) ile birlikte iken, Rasulullah (sav) akşam ile yatsı namazını cem etmiştir.


    Öneri Formu
34578 B004414 Buhari, Megâzî, 77

Bize Halid b. Mahled, ona Süleyman, ona Amr b. Yahya, ona Abbas b. Sehl b. Sa'd, ona da Ebu Humeyd şöyle demiştir: Bizler Peygamber'in beraberinde Tebûk gazvesinden döndük. Nihayet Medi­ne'yi yukarıdan gördüğümüz zaman, Peygamber (sav) "İşte bu Tâbe, şu da Uhud dağıdır. O bizi sever biz de onu" buyurdu.


    Öneri Formu
34586 B004422 Buhari, Megâzî, 81


    Öneri Formu
34571 B004407 Buhari, Megâzî, 77


    Öneri Formu
34574 B004410 Buhari, Megâzî, 77


    Öneri Formu
34575 B004411 Buhari, Megâzî, 77


    Öneri Formu
34581 B004417 Buhari, Megâzî, 78