10631 Kayıt Bulundu.
Bize Yahya b. Bukeyr, ona Leys, ona Abdülaziz b. Ebu Seleme, ona Sa'd b. İbrahim, ona Nâfi' b. Cübeyr, ona Urve b. Muğîre ona da babası Muğîre b. Şu'be şöyle demiştir: "Hz. Peygamber (sav) ihtiyaç gidermek için gitti. Ben de O'na su dökmek için kalktım. -Muğîre, olayı nakleden babası Şu'be'nin, bu olayın Tebük Savaşı'nda olduğunu bildiğini söylemiştir. Hz. Peygamber (sav) yüzünü yıkadı, sonra kollarını yıkamak istedi; ancak giydiği elbisenin kol ağzı dardı. Bunun üzerine kollarını elbisenin altından çıkardı ve yıkadı. Sonra da mestleri üzerine mesh etti."
Bize Ahmed b. Yunus, ona İbrahim b. Sa'd, ona İbn Şihâb, ona Âmir b. Sa'd, ona da babası (Sa'd b. Ebu Vakkâs) şöyle rivayet etmiştir: Veda haccında, ölümcül ağrılar içinde kıvrandığım bir sırada Hz. Peygamber (sav) ziyaretime geldi. O'na “ey Allah'ın Rasulü, gördüğün gibi ağrılar içinde kıvranıyorum. Ben varlıklı bir insanım. Kızımdan başka da kimim kimsem yok. Servetimin üçte ikisini sadaka olarak versem olur mu?” dedim. Hz. Peygamber (sav) "olmaz" buyurdu. Ben “o zaman yarısını vereyim” dedim. Ben “o zaman üçte birini vereyim” dedim. Hz. Peygamber (sav) "Üçte biri bile çok ya, neyse olur. Varislerini zengin bırakman onları, başkalarına el açan yoksullar olarak ardında bırakmandan daha iyidir. Allah rızası için yaptığın tüm harcamaların mükafatını alacaksın. Hatta hanımının ağzına koyduğun bir lokmanın bile" Ben “ey Allah'ın Rasulü, ben arkadaşlarımdan geride (Mekke'de) mi kalacağım?” dedim. Bana "Hayır sen asla geride kalmayacaksın. Allah'ın rızasını kazanacak çok işler yapacak (kadar ömrün uzun olacak), bu sayede derece ve değerini artıracaksın. Belki de, kimileri senden fayda görecek, kimileri de zarar" buyurdu ve "Allah'ım! Ashabımın hicretlerini tamamlamalarını nasip et. Onları hicret ettikleri yurda gerisin geriye döndürme" diye dua etti. Ancak şu bahtsız Sa'd b. Havle dışında (kimse Mekke'de ölmedi). Hz. Peygamber onun Mekke'de ölmesinden dolayı hüzünlenirdi.
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Hişâm, ona da babası (Urve b. Zübeyir) şöyle demiştir: Ben de yanında iken Usame'ye Hz. Peygamber'in (sav) Veda Haccındaki nasıl yürüdüğü soruldu, o da “Peygamber'in (sav) yürüyüşü ne çok hızlı ne de çok yavaştı, geniş bir alan bulduğu zamanda hızlanırdı” cevabını verdi.
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Malik, ona Yahya b. Saîd, ona Adiyy b. Sabit, ona Abdullah b. Yezîd el-Hatmî, ona da Ebu Eyyûb şöyle rivayet etmiştir: Veda Haccında Rasulullah (sav) ile birlikte iken, Rasulullah (sav) akşam ile yatsı namazını cem etmiştir.
Bize Halid b. Mahled, ona Süleyman, ona Amr b. Yahya, ona Abbas b. Sehl b. Sa'd, ona da Ebu Humeyd şöyle demiştir: Bizler Peygamber'in beraberinde Tebûk gazvesinden döndük. Nihayet Medine'yi yukarıdan gördüğümüz zaman, Peygamber (sav) "İşte bu Tâbe, şu da Uhud dağıdır. O bizi sever biz de onu" buyurdu.
Bize Ahmed b. Muhammed, ona Abdullah, ona Humeyd et-Tavîl, ona da Enes b. MâIik (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) Tebûk gazvesinden dönüp de Medine'ye yaklaştığımızda "Medine'de öyle topluluklar var ki, yürüdüğünüz her bir yerde, sizin geçtiğiniz her bir vadide sizinle beraberdiler" buyurdu. Sahabîler “ey Allah'ın Rasulü, onlar Medine'de kalmadılar mı” dediler. Rasulullah (sav) "Evet onlar Medine'de kaldılar. Fakat onları Medine'de mazeretleri alıkoydu" buyurdu.