Bize Ali b. Muhammed, ona Ebu el-Huseyn, ona Hammad b. Seleme, ona Ali b. Zeyd b. Cündan, ona Adî b. Sabit, ona da Bera b. Azib (ra) şöyle demiştir:
Biz Resul-i Ekrem'in (sav) ifa etmiş olduğu hac seferine beraberinde yola çıkmıştık. O, yolun bir yerinde, konakladı ve cemaatle namaz kılma emrini verdi. Daha sonra Ali'nin (ra) elini tuttu ve "ben müminlere, kendi nefislerinden evla değil miyim?" dedi. Orada bulunan sahabe “evet” dediler. Resul-i Ekrem tekrar "ben her mümine, kendi nefsinden evla değimliyim?" dedi. Ashabı Kiram da “evet diye cevap verdi. Sonra Hz. Peygamber (sav) (Hz. Ali'yi işaret ederek) "işte kim bunun dostu ise ben de onun dostuyum. Allah'ım, ona (Ali’yi) dost olana sen de dost ol, düşman olana sen de düşman ol" dedi.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8043, İM000116
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا أَبُو الْحُسَيْنِ أَخَبَرَنِى حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ عَلِىِّ بْنِ زَيْدِ بْنِ جُدْعَانَ عَنْ عَدِىِّ بْنِ ثَابِتٍ عَنِ الْبَرَاءِ بْنِ عَازِبٍ قَالَ أَقْبَلْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى حَجَّتِهِ الَّتِى حَجَّ فَنَزَلَ فِى الطَّرِيقِ فَأَمَرَ الصَّلاَةَ جَامِعَةً فَأَخَذَ بِيَدِ عَلِىٍّ فَقَالَ « أَلَسْتُ أَوْلَى بِالْمُؤْمِنِينَ مِنْ أَنْفُسِهِمْ » . قَالُوا بَلَى . قَالَ « أَلَسْتُ أَوْلَى بِكُلِّ مُؤْمِنٍ مِنْ نَفْسِهِ » . قَالُوا بَلَى . قَالَ « فَهَذَا وَلِىُّ مَنْ أَنَا مَوْلاَهُ اللَّهُمَّ وَالِ مَنْ وَالاَهُ اللَّهُمَّ عَادِ مَنْ عَادَاهُ » .
Tercemesi:
Bize Ali b. Muhammed, ona Ebu el-Huseyn, ona Hammad b. Seleme, ona Ali b. Zeyd b. Cündan, ona Adî b. Sabit, ona da Bera b. Azib (ra) şöyle demiştir:
Biz Resul-i Ekrem'in (sav) ifa etmiş olduğu hac seferine beraberinde yola çıkmıştık. O, yolun bir yerinde, konakladı ve cemaatle namaz kılma emrini verdi. Daha sonra Ali'nin (ra) elini tuttu ve "ben müminlere, kendi nefislerinden evla değil miyim?" dedi. Orada bulunan sahabe “evet” dediler. Resul-i Ekrem tekrar "ben her mümine, kendi nefsinden evla değimliyim?" dedi. Ashabı Kiram da “evet diye cevap verdi. Sonra Hz. Peygamber (sav) (Hz. Ali'yi işaret ederek) "işte kim bunun dostu ise ben de onun dostuyum. Allah'ım, ona (Ali’yi) dost olana sen de dost ol, düşman olana sen de düşman ol" dedi.
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: اللَّهُمَّ وَالِ مَنْ وَالاَهُ اللَّهُمَّ عَادِ مَنْ عَادَاهُ
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Mukaddime 11, /33
Senetler:
1. Ebu Umare Bera b. Azib el-Ensarî (Bera b. Azib b. Haris b.Adî b. Cüşem)
2. Adî b. Sabit el-Ensarî (Adî b. Sabit b. Dinar)
3. Ali b. Zeyd el-Kuraşî (Ali b. Zeyd b. Abdullah b. Züheyr b. Abdullah b. Cüd'ân)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Ebu Huseyin Zeyd b. Hubab et-Temimi (Zeyd b. Hubab b. Reyyan)
6. Ali b. Muhammed el-Kûfî (Ali b. Muhammed b. İshak)
Konular:
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنِ الزُّبَيْرِ قَالَ لَقَدْ جَمَعَ لِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَبَوَيْهِ يَوْمَ أُحُدٍ .
Bize Ali b. Muhammed, ona Ebu Muaviye, ona Hişam b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyir), ona da Zübeyir şöyle demiştir:
Rasulullah (sav) Uhud günü benim için ("babam, anam sana kurban olsun" buyurarak) babasını ve anasını beraber andı.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8057, İM000123
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنِ الزُّبَيْرِ قَالَ لَقَدْ جَمَعَ لِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَبَوَيْهِ يَوْمَ أُحُدٍ .
Tercemesi:
Bize Ali b. Muhammed, ona Ebu Muaviye, ona Hişam b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyir), ona da Zübeyir şöyle demiştir:
Rasulullah (sav) Uhud günü benim için ("babam, anam sana kurban olsun" buyurarak) babasını ve anasını beraber andı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Mukaddime 11, /34
Senetler:
()
Konular:
Açıklama: Elbani bu hadis için "باطل = batıl" demiştir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8050, İM000120
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ الرَّازِىُّ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُوسَى أَنْبَأَنَا الْعَلاَءُ بْنُ صَالِحٍ عَنِ الْمِنْهَالِ عَنْ عَبَّادِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ قَالَ عَلِىٌّ أَنَا عَبْدُ اللَّهِ وَأَخُو رَسُولِهِ صلى الله عليه وسلم وَأَنَا الصِّدِّيقُ الأَكْبَرُ لاَ يَقُولُهَا بَعْدِى إِلاَّ كَذَّابٌ صَلَّيْتُ قَبْلَ النَّاسِ بِسَبْعِ سِنِينَ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. İsmail er-Razi, ona Ubeydullah b. Musa, ona el-Ala b. Salih ona el-Minhal, ona Abbad b. Abdullah (ra) rivayet ettiğine göre, Ali b. Ebi Talib (ra) şöyle söyledi, dediği rivayet edilmiştir:
-Ben Allah’ın kuluyum, O’nun Resulünün (sav) Kardeşiyim. Sıddık-i Ekber de benim. Benden sonra Kezzab (çok yalancı) adamdan başka hiç kimse bunu (Sıddık-i Ekber olduğunu) söyleyemez. Halktan 7 yıl önce namaz kıldım.
Açıklama:
Elbani bu hadis için "باطل = batıl" demiştir
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Mukaddime 11, /33
Senetler:
()
Konular:
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8048, İM000119
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَسُوَيْدُ بْنُ سَعِيدٍ وَإِسْمَاعِيلُ بْنُ مُوسَى قَالُوا حَدَّثَنَا شَرِيكٌ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ حُبْشِىِّ بْنِ جُنَادَةَ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « عَلِىٌّ مِنِّى وَأَنَا مِنْهُ وَلاَ يُؤَدِّى عَنِّى إِلاَّ عَلِىٌّ » .
Tercemesi:
…Hubşî b. Cünade'den (ra) rivayet edildiğine göre demiştir ki: Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu işittim:
"Ali (ra) bana bağlıdır. Ben de ona bağlıyım. Ali'den (ra) başka hiç kimse (yapmak durumunda olduğum bir şeyi) benim yerime eda edemez."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Mukaddime 11, /33
Senetler:
()
Konular:
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8044, İM000117
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى لَيْلَى حَدَّثَنَا الْحَكَمُ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى لَيْلَى قَالَ كَانَ أَبُو لَيْلَى يَسْمُرُ مَعَ عَلِىٍّ فَكَانَ يَلْبَسُ ثِيَابَ الصَّيْفِ فِى الشِّتَاءِ وَثِيَابَ الشِّتَاءِ فِى الصَّيْفِ فَقُلْنَا لَوْ سَأَلْتَهُ فَقَالَ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَعَثَ إِلَىَّ وَأَنَا أَرْمَدُ الْعَيْنِ يَوْمَ خَيْبَرَ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى أَرْمَدُ الْعَيْنِ . فَتَفَلَ فِى عَيْنِى ثُمَّ قَالَ « اللَّهُمَّ أَذْهِبْ عَنْهُ الْحَرَّ وَالْبَرْدَ » . قَالَ فَمَا وَجَدْتُ حَرًّا وَلاَ بَرْدًا بَعْدَ يَوْمِئِذٍ . وَقَالَ « لأَبْعَثَنَّ رَجُلاً يُحِبُّ اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَيُحِبُّهُ اللَّهُ وَرَسُولُهُ لَيْسَ بِفَرَّارٍ » . فَتَشَوَّفَ لَهَا النَّاسُ فَبَعَثَ إِلَى عَلِىٍّ فَأَعْطَاهَا إِيَّاهُ .
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Vakı', ona İbn Ebu Leyla, ona Hakem, ona da Abdurrahman b. Ebi Leyla'dan (ra) rivayet edildiğine göre demiştir ki: (Babam) Ebu Leyla (ra), Ali (ra) ile akşamları görüşüp sohbet ederlerdi. Ali (ra), kışın yazlık elbise, yazın da kışlık elbise giyerdi. Biz (onun bu haline şaştığımız için kendisi ile iyi görüşen Ebu Leyla’ya): ‘Keşke ona sorsaydın (Neden mevsimlerin şartlarına göre giyinmiyor?)’ dedik. Bu talebimiz üzerine Ali (ra) şöyle dedi:'Hayber günü (Kala’nın fethi uzayınca) Rasulullah (sav) haber göndererek beni huzuruna çağırttı. Halbuki, Hayber’(in fethi için çalıştığı) günü benim gözlerim ağrıyordu. Ben: -Ya Rasulallah! Gerçekten gözüm fena ağrıyor dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav), gözlerime tükürdü. Sonra:
"Allah'ım! Sıcaklığı ve soğukluğu ondan (Ali’den) izale et" diye dua etti. Ali (ra): Artık ben o günden sonra ne sıcaklık ne de soğukluk duymadım, dedi. Ve Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu anlattı: Hayber halkı ile savaşmak için artık öyle bir adam göndereceğim (ona Müslümanların sancağını vereceğim) ki o, Allah’ı ve Resulünü sever, Allah ve Resulü de onu sever, o, geri çekilecek adam da değildir." Bu emir üzerine orada bulunan Sahabeler artık bu övülen zatın kim olduğunu merak ve umutla düşünüp beklemeye başladılar. Daha sonra Rasulullah (sav) Müslümanların sancağını vermek üzere Ali'ye (ra) haber gönderip huzura çağırttı ve Sancağı ona verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Mukaddime 11, /33
Senetler:
()
Konular:
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8059, İM000124
Hadis:
حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ وَهَدِيَّةُ بْنُ عَبْدِ الْوَهَّابِ قَالاَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ قَالَتْ لِى عَائِشَةُ يَا عُرْوَةُ كَانَ أَبَوَاكَ مِنَ الَّذِينَ اسْتَجَابُوا لِلَّهِ وَالرَّسُولِ مِنْ بَعْدِ مَا أَصَابَهُمُ الْقَرْحُ أَبُو بَكْرٍ وَالزُّبَيْرُ .
Tercemesi:
Bize Hişam b. Ammar ve Hediyye b. Abdülvahhab, o ikisine Süfyan b. Uyeyne, ona Hişam b. Urve, ona babasından (Urve b. Zübeyr) rivayet edildiğine göre (teyzesi) Aişe (r.anha), kendisine şöyle demiştir: Ya Urve! Baban Zübeyr ve babam Ebu Bekir (ra), yaralandıktan sonra yine Allah’ın ve Peygamber’in çağrısına koşanlardandır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Mukaddime 11, /34
Senetler:
()
Konular:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ وَعَمْرُو بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الأَوْدِىُّ قَالاَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا الصَّلْتُ الأَزْدِىُّ حَدَّثَنَا أَبُو نَضْرَةَ عَنْ جَابِرٍ أَنَّ طَلْحَةَ مَرَّ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « شَهِيدٌ يَمْشِى عَلَى وَجْهِ الأَرْضِ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8063, İM000125
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ وَعَمْرُو بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الأَوْدِىُّ قَالاَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا الصَّلْتُ الأَزْدِىُّ حَدَّثَنَا أَبُو نَضْرَةَ عَنْ جَابِرٍ أَنَّ طَلْحَةَ مَرَّ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « شَهِيدٌ يَمْشِى عَلَى وَجْهِ الأَرْضِ » .
Tercemesi:
Bize Ali b. Muhammed ve Amr b. Abdullah el-Evdi, o ikisine Vakı', ona es-Saltü Ezdî, ona Ebu Nadra, ona da Cabir'den (b. Abdullah) (ra) rivayet edildiğine göre demiştir ki: Talha (ra) (bir ara) Peygamber'in (sav) yanından geçtikten sonra Rasulullah (sav):
"(Talha) yer yüzünde yürüyen bir şehiddir." buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Mukaddime 11, /34
Senetler:
()
Konular:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ سِنَانٍ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أَنْبَأَنَا إِسْحَاقُ عَنْ مُوسَى بْنِ طَلْحَةَ قَالَ كُنَّا عِنْدَ مُعَاوِيَةَ فَقَالَ أَشْهَدُ لَسَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « طَلْحَةُ مِمَّنْ قَضَى نَحْبَهُ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8359, İM000127
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ سِنَانٍ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أَنْبَأَنَا إِسْحَاقُ عَنْ مُوسَى بْنِ طَلْحَةَ قَالَ كُنَّا عِنْدَ مُعَاوِيَةَ فَقَالَ أَشْهَدُ لَسَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « طَلْحَةُ مِمَّنْ قَضَى نَحْبَهُ » .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Sinan, ona Yezid b. Harun, ona İshak, ona da Musa b. Talha'dan (ra) rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Biz Muaviye'nin (ra) yanında bulunuyorduk. Muaviye (ra) dedi ki: Ben Rasulullah'tan (sav) şunu işittiğime şüphesiz şehadet ederim:
"Talha (Allah yolunda şehid oluncaya kadar savaşacağına dair olan) adağını ödeyenlerdendir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Mukaddime 11, /34
Senetler:
()
Konular:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ إِسْمَاعِيلَ عَنْ قَيْسٍ قَالَ رَأَيْتُ يَدَ طَلْحَةَ شَلاَّءَ وَقَى بِهَا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَوْمَ أُحُدٍ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8360, İM000128
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ إِسْمَاعِيلَ عَنْ قَيْسٍ قَالَ رَأَيْتُ يَدَ طَلْحَةَ شَلاَّءَ وَقَى بِهَا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَوْمَ أُحُدٍ .
Tercemesi:
Bize Ali b. Muhammed, ona Vakı', ona İsmail, ona da Kays'tan (b. Ebu Hazım) (ra) rivayet edildiğine göre kendisi şöyle demiştir: Ben Talha'nın (ra) elini çolak olarak gördüm. Talha Uhud savaşında Peygamberi düşman saldırısından eliyle korumuştu. (Bu esnada eline isabet eden bir ok ile eli sakatlanmıştı.)
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Mukaddime 11, /34
Senetler:
()
Konular:
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8361, İM000129
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ سَعْدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ شَدَّادٍ عَنْ عَلِىٍّ قَالَ مَا رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم جَمَعَ أَبَوَيْهِ لأَحَدٍ غَيْرِ سَعْدِ بْنِ مَالِكٍ فَإِنَّهُ قَالَ لَهُ يَوْمَ أُحُدٍ « ارْمِ سَعْدُ فِدَاكَ أَبِى وَأُمِّى » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Muhammed b. Ca'fer, ona Şu'be, ona Sa'd b. İbrahim, ona Abdullah b. Şeddad, ona da Ali'den (b. Ebi Talib) (ra) şöyle dediği rivayet edilmiştir: Rasulullah'ın (sav) Sad b. Ebi Vakkas'tan (ra) başka hiçbir kimse için babasını ve anasını topladığını (babam, anam sana feda olsun dediğini) görmedim. Fakat Uhud savaşının vuku bulduğu gün Rasulullah (sav) ona:
"Ey Sad! (düşmana) Ok at. Babam ve anam sana feda olsun", buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Mukaddime 11, /34
Senetler:
()
Konular: