Öneri Formu
Hadis Id, No:
32690, D004228
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادٌ عَنْ عَبْدَةَ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ نَافِعٍ
"أَنَّ ابْنَ عُمَرَ كَانَ يَلْبَسُ خَاتَمَهُ فِى يَدِهِ الْيُسْرَى."
Tercemesi:
Bize Hennâd (b. Serî b. Musab b. Ebu Bekir), ona Abde (Abdurrahman b. Süleyman b. Hacib b. Zürare), ona da (Ebu Abdullah) Nafi'den rivayet ettiğine göre "İbn Ömer yüzüğünü sol eline takardı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hâtem 5, /961
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ubeydullah b. Ömer el-Adevî (Ubeydullah b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
4. Ebu Muhammed Abde b. Süleyman el-Kufî (Abdurrahman b. Süleyman b. Hacib b. Zürare)
5. Ebu Serî Hennâd b. Serî et-Temîmî (Hennad b. Serî b. Musab b. Ebu Bekir)
Konular:
Adab, süslenme ve yüzük takma adabı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32693, D004229
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ بُكَيْرٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ قَالَ
"رَأَيْتُ عَلَى الصَّلْتِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نَوْفَلِ بْنِ عَبْدِ الْمُطَّلِبِ خَاتَمًا فِى خِنْصَرِهِ الْيُمْنَى فَقُلْتُ مَا هَذَا قَالَ رَأَيْتُ ابْنَ عَبَّاسٍ يَلْبَسُ خَاتَمَهُ هَكَذَا وَجَعَلَ فَصَّهُ عَلَى ظَهْرِهَا. قَالَ وَلاَ يَخَالُ ابْنَ عَبَّاسٍ إِلاَّ قَدْ كَانَ يَذْكُرُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَلْبَسُ خَاتَمَهُ كَذَلِكَ."
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Saîd (b. Husayn b. Adî), ona Yunus b. Bükeyr (b. Vasıl), ona da Muhammed b. İshak (b. Yesar b. Hıyar), şöyle rivayet etmiştir:
"Salt b. Abdullah b. Nevfel b. Abdülmuttalib'in sağ elinin serçe parmağında bir yüzük gördüm ve bu nedir? diye sordum. İbn Abbas'ın yüzüğünü bu şekilde taktığını görmüştüm şeklinde cevap verdi. Ardından yüzüğünün taşını elinin üst kısmına denk getirdi ve emin değilim ama İbn Abbas, Rasulullah'ın da (sav) yüzüğünü bu şekilde taktığını söylemişti dedi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hâtem 5, /961
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Salt b. Abdullah el-Haşimî (Salt b. Abdullah b. Nevfel b. Haris)
3. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
4. Ebu Bükeyr Yunus b. Bükeyr eş-Şeybanî (Yunus b. Bükeyr b. Vasıl)
5. Ebu Said Abdullah b. Saîd el-Kindî (Abdullah b. Saîd b. Husayn b. Adî)
Konular:
Adab, süslenme ve yüzük takma adabı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32724, D004236
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ - يَعْنِى ابْنَ مُحَمَّدٍ - عَنْ أَسِيدِ بْنِ أَبِى أَسِيدٍ الْبَرَّادِ عَنْ نَافِعِ بْنِ عَيَّاشٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"مَنْ أَحَبَّ أَنْ يُحَلِّقَ حَبِيبَهُ حَلْقَةً مِنْ نَارٍ فَلْيُحَلِّقْهُ حَلْقَةً مِنْ ذَهَبٍ وَمَنْ أَحَبَّ أَنْ يُطَوِّقَ حَبِيبَهُ طَوْقًا مِنْ نَارٍ فَلْيُطَوِّقْهُ طَوْقًا مِنْ ذَهَبٍ وَمَنْ أَحَبَّ أَنْ يُسَوِّرَ حَبِيبَهُ سِوَارًا مِنْ نَارٍ فَلْيُسَوِّرْهُ سِوَارًا مِنْ ذَهَبٍ وَلَكِنْ عَلَيْكُمْ بِالْفِضَّةِ فَالْعَبُوا بِهَا."
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona Esîd b. Ebu Esîd el-Berrâd, ona Nafi' b. Ayyaş, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) bildirdiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Sevdiğine ateşten bir halka takmayı seven kişi ona altından bir halka taksın; sevdiğine ateşten bir gerdanlık takmayı isteyen kişi, ona altından bir gerdanlık taksın; sevdiğine ateşten bir bilezik takmak isteyen kişi ona altından bir bilezik taksın. Ancak siz gümüşü alınız, onu (istediğiniz gibi) kullanınız."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hâtem 8, /962
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Nafi' b. Ayyaş Mevla Ebu Katade (Nafi' b. Abbas)
3. Ebu İbrahim Esîd b. Ebu Esîd el-Medînî (Esîd b. Yezid)
4. Ebu Muhammed Abdülaziz b. Muhammed ed-Derâverdî (Abdülaziz b. Muhammed b. Ubeyd b. Ebu Ubeyd)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesleme el-Harisî (Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb)
Konular:
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275268, D004268-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كَامِلٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ أَيُّوبَ وَيُونُسَ عَنِ الْحَسَنِ عَنِ الأَحْنَفِ بْنِ قَيْسٍ قَالَ خَرَجْتُ وَأَنَا أُرِيدُ - يَعْنِى فِى الْقِتَالِ - فَلَقِيَنِى أَبُو بَكْرَةَ فَقَالَ ارْجِعْ فَإِنِّى سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ
"إِذَا تَوَاجَهَ الْمُسْلِمَانِ بِسَيْفَيْهِمَا فَالْقَاتِلُ وَالْمَقْتُولُ فِى النَّارِ." قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَذَا الْقَاتِلُ فَمَا بَالُ الْمَقْتُولِ قَالَ
"إِنَّهُ أَرَادَ قَتْلَ صَاحِبِهِ."
Tercemesi:
Bize Ebu Kamil (Fudayl b. Hüseyin), ona Hammad b. Zeyd, ona Eyyüb (es-Sahtiyânî) ve Yunus (b. Ubeyd), ona Hasan (el-Basrî), ona da Ahnef b. Kays şöyle demiştir: Ben, Sıffin savaşında şu adama (Ali b. Ebu Talib) yardım etmek için çıkmıştım. Yolda Ebu Bekre ile karşılaştım. Bana geri dön, çünkü ben Hz. Peygamber'den (sav) şöyle işittim.
"İki Müslüman birbirine kılıç çekerse, öldüren de öldürülen de cehenneme gider." Ebu Bekre, Ey Allah’ın Rasulü! Katili anladık da ya maktul niçin cehenneme gider? dedim. Hz. Peygamber de (sav); "çünkü, o da arkadaşını öldürmeyi istemişti" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Fiten 5, /971
Senetler:
1. Ebu Bekre Nüfey' b. Mesruh es-Sekafî (Nüfey' b. Haris b. Kelde)
2. Ebu Bahr Ahnef b. Kays et-Temîmî (Dahhak b. Kays b. Muaviye b. Husayn)
3. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
4. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
5. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
6. Ebu Kamil Fudayl b. Hüseyin el-Cahderî (Fudayl b. Hüseyin b. Talha)
Konular:
Fitne, fitneden uzak durmak
Müslüman, birbirini öldürenlerin cehennemlik olması
Yargı, adam öldürmek
Bize Süleyman b. Harb ve Muhammed b. İsa, onlara Hammad b. Zeyd, ona Eyyüb, ona Ebû Kilabe, ona Ebu Esma, ona Sevban'ın dediğine göre Rasulullah (sav) şöyle demiştir:
"Allah [veya Rabbim] benim için yer yüzünü dürüp topladı da ben doğusunu ve batısını gördüm. Şüphesiz benim ümmetimin hükümranlığı, dünyada benim için dürülüp toparlanan yerlere kadar ulaşacak. Ayrıca bana kırmızı (altın) ve beyaz (gümüş) olan iki hazine verildi. Ben, Rabbimden, ümmetimi, toplu olarak kıtlıkla helak etmemesini, onlara kendileri dışında başka bir düşmanı musallat ederek köklerini kazımamasını istedim. Rabbim de bana şöyle dedi: Ey Muhammed, Ben bir şeyi takdir ettiğim zaman, artık o geri çevrilmez. Ben, onları toplu bir kıtlıkla helak etmeyeceğim. Dünyanın her yerinden düşmanlar onların kökünü kazımak için bir araya toplansalar, onlar birbirlerini yok etmedikçe, birbirlerini esir almadıkça, ben kendileri dışında bir başka bir düşmanı onlara musallat etmeyeceğim. Ben Ümmetim için ancak sapıtıcı liderlerden korkarım. Benim ümmetimin arasına kılıç girdi mi (iç kavgalar çıkınca), artık onlar kıyamet gününe kadar bir daha durmaz. Ümmetimden bazı kabileler, müşriklere katılmadıkça ve yine ümmetimden bazı kabileler putlara tapmadıkça kıyamet kopmaz. Şüphesiz, ümmetim içerisinden otuz tane yalancı çıkacak. Onların her biri kendisinin peygamber olduğunu iddia edecek. Halbuki, ben, Peygamberlerin sonuncusuyum. Benden sonra da Peygamber yoktur. Benim ümmetimden bir grup da Allah'ın emri gelinceye kadar hak üzerine olacaklardır." [Râvi İbn İsa rivayetinde "(ظَاهِرِينَ عَلَى الْحَقِّ) hakkı üstün tutmaya devam edecekler" ifadesini kullandı. Sonra tüm raviler ittifakla] " Muhalefet edenler onlara zarar veremeyecektir." [ifadesini zikrettiler.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275152, D004252-2
Hadis:
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ عِيسَى قَالاَ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ أَبِى أَسْمَاءَ عَنْ ثَوْبَانَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّ اللَّهَ زَوَى لِىَ الأَرْضَ." أَوْ قَالَ "إِنَّ رَبِّى زَوَى لِىَ الأَرْضَ فَرَأَيْتُ مَشَارِقَهَا وَمَغَارِبَهَا وَإِنَّ مُلْكَ أُمَّتِى سَيَبْلُغُ مَا زُوِىَ لِى مِنْهَا وَأُعْطِيتُ الْكَنْزَيْنِ الأَحْمَرَ وَالأَبْيَضَ وَإِنِّى سَأَلْتُ رَبِّى لأُمَّتِى أَنْ لاَ يُهْلِكَهَا بِسَنَةٍ بِعَامَّةٍ وَلاَ يُسَلِّطَ عَلَيْهِمْ عَدُوًّا مِنْ سِوَى أَنْفُسِهِمْ فَيَسْتَبِيحَ بَيْضَتَهُمْ وَإِنَّ رَبِّى قَالَ لِى يَا مُحَمَّدُ إِنِّى إِذَا قَضَيْتُ قَضَاءً فَإِنَّهُ لاَ يُرَدُّ وَلاَ أُهْلِكُهُمْ بِسَنَةٍ بِعَامَّةٍ وَلاَ أُسَلِّطُ عَلَيْهِمْ عَدُوًّا مِنْ سِوَى أَنْفُسِهِمْ فَيَسْتَبِيحَ بَيْضَتَهُمْ وَلَوِ اجْتَمَعَ عَلَيْهِمْ مَنْ بَيْنَ أَقْطَارِهَا أَوْ قَالَ بِأَقْطَارِهَا حَتَّى يَكُونَ بَعْضُهُمْ يُهْلِكُ بَعْضًا وَحَتَّى يَكُونَ بَعْضُهُمْ يَسْبِى بَعْضًا وَإِنَّمَا أَخَافُ عَلَى أُمَّتِى الأَئِمَّةَ الْمُضِلِّينَ وَإِذَا وُضِعَ السَّيْفُ فِى أُمَّتِى لَمْ يُرْفَعْ عَنْهَا إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ وَلاَ تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى تَلْحَقَ قَبَائِلُ مِنْ أُمَّتِى بِالْمُشْرِكِينَ وَحَتَّى تَعْبُدَ قَبَائِلُ مِنْ أُمَّتِى الأَوْثَانَ وَإِنَّهُ سَيَكُونُ فِى أُمَّتِى كَذَّابُونَ ثَلاَثُونَ كُلُّهُمْ يَزْعُمُ أَنَّهُ نَبِىٌّ وَأَنَا خَاتَمُ النَّبِيِّينَ لاَ نَبِىَّ بَعْدِى وَلاَ تَزَالُ طَائِفَةٌ مِنْ أُمَّتِى عَلَى الْحَقِّ."
[قَالَ ابْنُ عِيسَى ظَاهِرِينَ. ثُمَّ اتَّفَقَا لاَ يَضُرُّهُمْ مَنْ خَالَفَهُمْ حَتَّى يَأْتِىَ أَمْرُ اللَّهِ.]
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Harb ve Muhammed b. İsa, onlara Hammad b. Zeyd, ona Eyyüb, ona Ebû Kilabe, ona Ebu Esma, ona Sevban'ın dediğine göre Rasulullah (sav) şöyle demiştir:
"Allah [veya Rabbim] benim için yer yüzünü dürüp topladı da ben doğusunu ve batısını gördüm. Şüphesiz benim ümmetimin hükümranlığı, dünyada benim için dürülüp toparlanan yerlere kadar ulaşacak. Ayrıca bana kırmızı (altın) ve beyaz (gümüş) olan iki hazine verildi. Ben, Rabbimden, ümmetimi, toplu olarak kıtlıkla helak etmemesini, onlara kendileri dışında başka bir düşmanı musallat ederek köklerini kazımamasını istedim. Rabbim de bana şöyle dedi: Ey Muhammed, Ben bir şeyi takdir ettiğim zaman, artık o geri çevrilmez. Ben, onları toplu bir kıtlıkla helak etmeyeceğim. Dünyanın her yerinden düşmanlar onların kökünü kazımak için bir araya toplansalar, onlar birbirlerini yok etmedikçe, birbirlerini esir almadıkça, ben kendileri dışında bir başka bir düşmanı onlara musallat etmeyeceğim. Ben Ümmetim için ancak sapıtıcı liderlerden korkarım. Benim ümmetimin arasına kılıç girdi mi (iç kavgalar çıkınca), artık onlar kıyamet gününe kadar bir daha durmaz. Ümmetimden bazı kabileler, müşriklere katılmadıkça ve yine ümmetimden bazı kabileler putlara tapmadıkça kıyamet kopmaz. Şüphesiz, ümmetim içerisinden otuz tane yalancı çıkacak. Onların her biri kendisinin peygamber olduğunu iddia edecek. Halbuki, ben, Peygamberlerin sonuncusuyum. Benden sonra da Peygamber yoktur. Benim ümmetimden bir grup da Allah'ın emri gelinceye kadar hak üzerine olacaklardır." [Râvi İbn İsa rivayetinde "(ظَاهِرِينَ عَلَى الْحَقِّ) hakkı üstün tutmaya devam edecekler" ifadesini kullandı. Sonra tüm raviler ittifakla] " Muhalefet edenler onlara zarar veremeyecektir." [ifadesini zikrettiler.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Fiten 1, /967
Senetler:
1. Ebu Abdullah Sevban Mevla Rasulullah (Sevban b. Bücdüd)
2. Ebu Esma Amr b. Mersed er-Rahabî (Amr b. Mersed)
3. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
4. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
5. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
6. Ebu Eyyüb Süleyman b. Harb el-Vâşihî (Süleyman b. Harb b. Büceyl)
Konular:
Fitne, Hz. Peygamber'in gelecekteki fitneleri haber vermesi
Günah, günahların çoğalması helak sebebidir
Hz. Peygamber, gelecekten haber vermesi
Hz. Peygamber, ümmetine şefkat göstermesi
Hz. Peygamber, uyarıları
Kıyamet, alametleri
Savaş, müslüman ile savaşmak veya ona küfretmek
Savaş, müslümanlarla
Şirk, şirk koşmak
Tarihsel şahsiyetler, Müseyleme (Sahte Peygamberler)
Ümmet, ümmetten bir grubun kıyamete kadar hak üzere olacağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32661, D004218
Hadis:
حَدَّثَنَا نُصَيْرُ بْنُ الْفَرَجِ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ اتَّخَذَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَاتَمًا مِنْ ذَهَبٍ وَجَعَلَ فَصَّهُ مِمَّا يَلِى بَطْنَ كَفِّهِ وَنَقَشَ فِيهِ
"مُحَمَّدٌ رَسُولُ اللَّهِ." فَاتَّخَذَ النَّاسُ خَوَاتِمَ الذَّهَبِ فَلَمَّا رَآهُمْ قَدِ اتَّخَذُوهَا رَمَى بِهِ وَقَالَ
"لاَ أَلْبَسُهُ أَبَدًا." ثُمَّ اتَّخَذَ خَاتَمًا مِنْ فِضَّةٍ نَقَشَ فِيهِ
"مُحَمَّدٌ رَسُولُ اللَّهِ." ثُمَّ لَبِسَ الْخَاتَمَ بَعْدَهُ أَبُو بَكْرٍ ثُمَّ لَبِسَهُ بَعْدَ أَبِى بَكْرٍ عُمَرُ ثُمَّ لَبِسَهُ بَعْدَهُ عُثْمَانُ حَتَّى وَقَعَ فِى بِئْرِ أَرِيسَ.
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَلَمْ يَخْتَلِفِ النَّاسُ عَلَى عُثْمَانَ حَتَّى سَقَطَ الْخَاتَمُ مِنْ يَدِهِ.]
Tercemesi:
Bize Nusayr b. el-Ferec, ona Ebu Üsame, ona Ubeydullah, ona Nafi', ona da Abdullah b. Ömer (ra) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) altından bir yüzük edindi. Kaşını avucunun içine denk getirdi. Kaşa "Muhammedun Rasulullah" cümlesini kazıttı. Bunun üzerine sahabeler de altın yüzükler edindiler. Rasulullah (sav) onların altın yüzük edindiklerini görünce, onu hemen attı ve "artık onu ebediyyen takmayacağım" buyurdu. Daha sonra gümüşten bir yüzük edindi ve ona "Muhammedun Rasulullah" ibaresini nakşettirdi. Efendimiz'den sonra o yüzüğü Ebu Bekir ondan sonra, Ömer; Ömer'den sonra da Eriş kuyusuna düşünceye kadar Osman taktı.
[Ebû Davud dedi ki: 'Yüzük elinden kuyuya düşünceye kadar, İnsanlar Hz. Osman'a karşı çıkmadılar.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hâtem 1, /958
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ubeydullah b. Ömer el-Adevî (Ubeydullah b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
4. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
5. Ebu Hamza Nusayr b. Ferec el-Eslemî (Nusayr b. Ferec)
Konular:
Hz. Peygamber, mührü
Hz. Peygamber, yüzüğü
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32728, D004237
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ رِبْعِىِّ بْنِ حِرَاشٍ عَنِ امْرَأَتِهِ عَنْ أُخْتٍ لِحُذَيْفَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"يَا مَعْشَرَ النِّسَاءِ أَمَا لَكُنَّ فِى الْفِضَّةِ مَا تَحَلَّيْنَ بِهِ أَمَا إِنَّهُ لَيْسَ مِنْكُنَّ امْرَأَةٌ تَحَلَّى ذَهَبًا تُظْهِرُهُ إِلاَّ عُذِّبَتْ بِهِ."
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Ebu Avane, ona Mansur, ona Rib'î b. Hiraş, ona İmraetü Rib'i b. Hirâş, ona da Huzeyfe b. el-Yemân (ra)'ın kız kardeşinin bildirdiğine göre; Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Ey kadınlar topluluğu, sizin süslenmenize gümüş kâfi değil mi? Dikkat edin, sizden altınla süslenip de onu başkalarına gösteren hiçbir kadın yok ki, o altın sebebiyle azap edilmesin."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hâtem 8, /962
Senetler:
1. Fatıma bt. Yeman el-Absiyye (Fatıma bt. Yeman)
2. İmraetü Rib'i b. Hirâş (İmraetü Rib'i b. Hirâş)
3. Ebu Meryem Rib'î b. Hiraş el-Absî (Rib'î b. Hiraş b. Cahş)
4. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
5. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
6. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Kadın, kocasından başkası için süslenmesi
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
Süslenme, kadınların zinet eşyaları, takıları,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32730, D004238
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا أَبَانُ بْنُ يَزِيدَ الْعَطَّارُ حَدَّثَنَا يَحْيَى أَنَّ مَحْمُودَ بْنَ عَمْرٍو الأَنْصَارِىَّ حَدَّثَهُ أَنَّ أَسْمَاءَ بِنْتَ يَزِيدَ حَدَّثَتْهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"أَيُّمَا امْرَأَةٍ تَقَلَّدَتْ قِلاَدَةً مِنْ ذَهَبٍ قُلِّدَتْ فِى عُنُقِهَا مِثْلَهُ مِنَ النَّارِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَأَيُّمَا امْرَأَةٍ جَعَلَتْ فِى أُذُنِهَا خُرْصًا مِنْ ذَهَبٍ جُعِلَ فِى أُذُنِهَا مِثْلُهُ مِنَ النَّارِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ."
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Ebân b. Yezîd el-Attâr, ona Yahya, ona Mahmud b. Amr Ensari, ona da Esma bt. Yezîd'in (ra) bildirdiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Altından gerdanlık takınan her bir kadının boynuna kıyamet gününde ateşten bir benzeri takılır. Altın küpe takan her bir kadının kulağına da kıyamet günü bunun bir benzeri takılır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hâtem 8, /962
Senetler:
1. Ümmü Amir Esma bt. Yezîd el-Ensariyye (Esma bt. Yezîd b. Seken b. Râfi')
2. Ebu Abdulmelik Muhammed b. Amr el-Ensari (Muhammed b. Amr b. Hazm b. Zeyd b. Levzan)
3. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
4. Ebu Yezid Ebân b. Yezîd el-Attâr (Ebân b. Yezîd)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
Süslenme, kadınların zinet eşyaları, takıları,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32737, D004244
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ نَصْرِ بْنِ عَاصِمٍ عَنْ سُبَيْعِ بْنِ خَالِدٍ قَالَ أَتَيْتُ الْكُوفَةَ فِى زَمَنِ فُتِحَتْ تُسْتَرُ أَجْلُبُ مِنْهَا بِغَالاً فَدَخَلْتُ الْمَسْجِدَ فَإِذَا صَدْعٌ مِنَ الرِّجَالِ وَإِذَا رَجُلٌ جَالِسٌ تَعْرِفُ إِذَا رَأَيْتَهُ أَنَّهُ مِنْ رِجَالِ أَهْلِ الْحِجَازِ قَالَ قُلْتُ مَنْ هَذَا فَتَجَهَّمَنِى الْقَوْمُ وَقَالُوا أَمَا تَعْرِفُ هَذَا هَذَا حُذَيْفَةُ بْنُ الْيَمَانِ صَاحِبُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ حُذَيْفَةُ إِنَّ النَّاسَ كَانُوا يَسْأَلُونَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنِ الْخَيْرِ وَكُنْتُ أَسْأَلُهُ عَنِ الشَّرِّ فَأَحْدَقَهُ الْقَوْمُ بِأَبْصَارِهِمْ فَقَالَ إِنِّى قَدْ أَرَى الَّذِى تُنْكِرُونَ إِنِّى قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَرَأَيْتَ هَذَا الْخَيْرَ الَّذِى أَعْطَانَا اللَّهُ أَيَكُونُ بَعْدَهُ شَرٌّ كَمَا كَانَ قَبْلَهُ قَالَ
"نَعَمْ." قُلْتُ فَمَا الْعِصْمَةُ مِنْ ذَلِكَ قَالَ
"السَّيْفُ." قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ ثُمَّ مَاذَا يَكُونُ قَالَ
"إِنْ كَانَ لِلَّهِ خَلِيفَةٌ فِى الأَرْضِ فَضَرَبَ ظَهْرَكَ وَأَخَذَ مَالَكَ فَأَطِعْهُ وَإِلاَّ فَمُتْ وَأَنْتَ عَاضٌّ بِجِذْلِ شَجَرَةٍ." قُلْتُ ثُمَّ مَاذَا قَالَ
"ثُمَّ يَخْرُجُ الدَّجَّالُ مَعَهُ نَهْرٌ وَنَارٌ فَمَنْ وَقَعَ فِى نَارِهِ وَجَبَ أَجْرُهُ وَحُطَّ وِزْرُهُ وَمَنْ وَقَعَ فِى نَهْرِهِ وَجَبَ وِزْرُهُ وَحُطَّ أَجْرُهُ." قَالَ قُلْتُ ثُمَّ مَاذَا قَالَ
"ثُمَّ هِىَ قِيَامُ السَّاعَةِ."
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Ebu Avane, ona Katade, ona Nasr b. Asım, ona da Sübey' b. Halid şöyle demiştir:
Tüster feth edildiği zaman Küfe'ye gelmiştim. Oradan katır getiriyordum. Mescide girdim, bir de ne göreyim: İnsanlardan bir topluluk ve aralarında bir adam oturuyor. Onu gördüğümde Hicazlılar'dan birisi olduğunu hemen anladım. Bu (zat) kim? dedim. Oradakiler bana asık bir suratla dik dik baktılar ve sen bunu bilmiyor musun? Bu Rasulullah'ın (sav) arkadaşı Huzeyfe b. Yaman'dır dediler. Huzeyfe (ra), insanlar Rasulullah'ın (sav) (Ümmeti için) hayırlı olan şeyleri sorarlardı. Ben ise şer olanını sorardım dedi. Halk ona gözlerini dikti. (Dikkatle dinlemeye başladı.) Huzeyfe devamla şöyle dedi: Ben size hoşlanmayacağınız şeyler haber vereceğim, Ben Rasulullah'a (sav) Ya Rasulullah, Allah'ın bize verdiği bu hayırdan sonra yine eskisi gibi şer olacak mı? Bana haber ver dedim.
"Evet," karşılığını verdi. Ondan korunma (nın yolu) nedir?
"Kılınç (savaş)." Peki sonra ne olacak Ya Rasulullah?
"Eğer yeryüzünde Allah'ın bir halifesi olursa, sırtına (haksız yere) vursa malını alsa bile ona itaat et, ama eğer Allah'ın halifesi bulunmazsa, o zaman ağaç kökü kemirerek (Issız bir yerde öl)." Sonra Ne olacak, (Ya Rasulullah)?
"Sonra Deccâl çıkacak. Onunla bir nehir ve bir ateş bulunacak. Onun ateşine düşene ecri (sevabı) verilecek, günahı silinecek, nehrine düşene ise günahı verilecek ve sevabı silinecek." Daha sonra ne var?
"Daha sonra kıyamet kopacak."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Fiten 1, /965
Senetler:
1. Ebu Abdullah Huzeyfe b. Yeman el-Absî (Huzeyfe b. Huseyl b. Cabir)
2. Sübey' b. Halid el-Yeşkürî (Sübey' b. Halid)
3. Âsım Ebu Nasr b. Asım el-Leysî (Âsım Ebu Nasr b. Asım)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
6. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Fitne, Fesat, İfsat, fitnecilik, bozgunculuk
Fitne, Hz. Peygamber'in gelecekteki fitneleri haber vermesi
Hz. Peygamber, gelecekten haber vermesi
Kıyamet, alametleri, Deccal
Kıyamet, alametleri, Gelecek Tasavvuru
Yönetici, fiillerine karşı tavrın nasıl olacağı
Yönetim, yöneticinin fiillerine sabretmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275141, D004223-2
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ وَمُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الْعَزِيزِ بْنِ أَبِى رِزْمَةَ - الْمَعْنَى - أَنَّ زَيْدَ بْنَ حُبَابٍ أَخْبَرَهُمْ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مُسْلِمٍ السُّلَمِىِّ الْمَرْوَزِىِّ أَبِى طَيْبَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ رَجُلاً جَاءَ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَعَلَيْهِ خَاتَمٌ مِنْ شَبَهٍ فَقَالَ لَهُ
"مَا لِى أَجِدُ مِنْكَ رِيحَ الأَصْنَامِ." فَطَرَحَهُ ثُمَّ جَاءَ وَعَلَيْهِ خَاتَمٌ مِنْ حَدِيدٍ فَقَالَ
"مَا لِى أَرَى عَلَيْكَ حِلْيَةَ أَهْلِ النَّارِ." فَطَرَحَهُ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ مِنْ أَىِّ شَىْءٍ أَتَّخِذُهُ قَالَ
"اتَّخِذْهُ مِنْ وَرِقٍ وَلاَ تُتِمَّهُ مِثْقَالاً."
[وَلَمْ يَقُلْ مُحَمَّدٌ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مُسْلِمٍ. وَلَمْ يَقُلِ الْحَسَنُ السُّلَمِىِّ الْمَرْوَزِىِّ.]
Tercemesi:
Bize Hasan b. Ali (b. Muhammed) ve Muhammed b. Abdülaziz b. Ebu Rizme -mana ile-, onlara Zeyd b. Hubab (b. Reyyan), ona Abdullah b. Müslim es-Sülemî el-Mervezî Ebu Taybe, ona Abdullah b. Büreyde (Husayb b. Abdullah b. Haris b. A'rec b. Sa'd b. Rezzah b. Adi b. Sehm), ona da babasının (Amir b. Husayb b. Abdullah b. Haris b. A'rec) rivayet ettiğine göre Rasulullah'ın (sav) yanına pirinçten yapılmış (sarı renkli) yüzük takınan bir adam gelmişti. Rasulullah (sav) ona; "niçin (Müşriklerin put yapımında kullandıkları pirinçten bir yüzük) takıyorsun?" dedi. Adam bunun üzerine yüzüğü attı ve demir bir yüzük takıp geri geldi. Bu sefer Rasulullah (sav) adama; "niçin cehennem ehlinin (ateşteki) takısı olan (demirden) bir yüzük takıyorsun?" dedi. Adam yine yüzüğü çıkarıp attı ve Ya Rasulullah (sav)! Peki hangi malzemeden yüzük edineyim? diye sordu. Rasulullah (sav); "gümüşten edin. Ağırlığı da bir miskalden az olsun" şeklinde cevap verdi.
[Muhammed, hadisi rivayet ederken rivayetin Abdullah b. Müslim kısmını, Hasan da es-Sülemî el-Mervezî kısmını zikretmemiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hâtem 4, /960
Senetler:
1. Ebu Abdullah Büreyde b. Husayb el-Eslemî (Amir b. Husayb b. Abdullah b. Haris b. A'rec)
2. Abdullah b. Büreyde el-Eslemî (Abdullah b. Büreyde Husayb b. Abdullah b. Hâris b. el-A'rec b. Sa'd b. Rezzâh b. Adi b. Sehm b)
3. Abdullah b. Müslim es-Sülemî (Abdullah b. Muhammed b. Müslim)
4. Ebu Huseyin Zeyd b. Hubab et-Temimi (Zeyd b. Hubab b. Reyyan)
5. Muhammed b. Abdülaziz el-Yeşkurî (Muhammed b. Abdülaziz b. Gazvan)
Konular:
Adab, süslenme ve yüzük takma adabı
Süslenme, Yüzük, Demir/tunçtan
Süslenme, Yüzük, gümüşten