Giriş

Bana Abdüa'lâ b. Hammâd, ona Yezîd b. Zürey, ona Saîd, ona Katâde, ona Enes b. Malik (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rı'l, Zekvân, Usayya ve Benû Lıhyân kabileleri düşmana karşı Allah Rasulü'nden yardım istediler. Rasulullah (sav) da onlara Ensar'dan, sürekli Kur'an okumak ve okutmakla meşgul olan, kendilerine o zaman Kurrâ adını verdiğimiz, gündüzleri odun toplayıp geceleyin namaz kılan Suffa ehlinden yetmiş kişi ile yardım etti. Bunlar Maûne Kuyusu başına varınca, o kabileler ihanet ederek (bu yetmiş kişiyi öldürdüler). Haber Hz. Peygamber'e (sav) ulaştı. Bunun üzerine Peygamber (sav) bir ay sabah nama­zında Arap kabilelerinden olan Rı'l, Zekvân, Usayya ve Benû Lıhyân kabilelerine beddua ederek kunût yaptı. Enes der ki: Biz Kur'an'da bu şehitler hakkında (بَلِّغُوا عَنَّا قَوْمَنَا ، أَنَّا لَقِينَا رَبَّنَا ، فَرَضِىَ عَنَّا وَأَرْضَانَا ) "Biz­den iletin kavmimize, bizler kavuştuk Rabbimize, O bizden hoşnut oldu, biz de Rabbimizden" ayetini okurduk. Katâde Enes b. Mâlik'ten şöyle rivayet etmiştir: Allah Rasulü bir ay boyunca sabah namazında Arap kabilelerinden olan Rı'l, Zekvân, Usayya, Benû Lıhyân kabilelerine beddua ederek kunût yaptı. Bize Halîfe, ona İbn Zuray, ona Saîd, ona Katâde, ona da Enes bu hadisin benzerini rivayet etmiş ve Halife rivayetinde şu eklemeyi yapmıştır: Ensar'dan olan bu yetmiş kişi Maûne Kuyusu mevkiinde toptan öldürüldüler. Onlar hakkında kitabı (yani Kur'ân'da yazılı olan ayeti) okuduk.


Açıklama: Şerhlerde (بَلِّغُوا عَنَّا قَوْمَنَا ، أَنَّا لَقِينَا رَبَّنَا ، فَرَضِىَ عَنَّا وَأَرْضَانَا ) ifadesinin metni sonradan kaldırılmış ayet olduğu ifade edilmektedir. Nesh için bkz. TDV İslam Ansiklopedisi "Nesh" maddesi.

    Öneri Formu
31316 B004090 Buhari, Megâzî, 28

Bana Abdüa'lâ b. Hammâd, ona Yezîd b. Zürey, ona Saîd, ona Katâde, ona Enes b. Malik (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rı'l, Zekvân, Usayya ve Benû Lıhyân kabileleri düşmana karşı Allah Rasulü'nden yardım istediler. Rasulullah (sav) da onlara Ensar'dan, sürekli Kur'an okumak ve okutmakla meşgul olan, kendilerine o zaman Kurrâ adını verdiğimiz, gündüzleri odun toplayıp geceleyin namaz kılan Suffa ehlinden yetmiş kişi ile yardım etti. Bunlar Maûne Kuyusu başına varınca, o kabileler ihanet ederek (bu yetmiş kişiyi öldürdüler). Haber Hz. Peygamber'e (sav) ulaştı. Bunun üzerine Peygamber (sav) bir ay sabah nama­zında Arap kabilelerinden olan Rı'l, Zekvân, Usayya ve Benû Lıhyân kabilelerine beddua ederek kunût yaptı. Enes der ki: Biz Kur'an'da bu şehitler hakkında (بَلِّغُوا عَنَّا قَوْمَنَا ، أَنَّا لَقِينَا رَبَّنَا ، فَرَضِىَ عَنَّا وَأَرْضَانَا ) "Biz­den iletin kavmimize, bizler kavuştuk Rabbimize, O bizden hoşnut oldu, biz de Rabbimizden" ayetini okurduk. Katâde Enes b. Mâlik'ten şöyle rivayet etmiştir: Allah Rasulü bir ay boyunca sabah namazında Arap kabilelerinden olan Rı'l, Zekvân, Usayya, Benû Lıhyân kabilelerine beddua ederek kunût yaptı. Bize Halîfe, ona İbn Zuray, ona Saîd, ona Katâde, ona da Enes bu hadisin benzerini rivayet etmiş ve Halife rivayetinde şu eklemeyi yapmıştır: Ensar'dan olan bu yetmiş kişi Maûne Kuyusu mevkiinde toptan öldürüldüler. Onlar hakkında kitabı (yani Kur'ân'da yazılı olan ayeti) okuduk.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Halîfe b. Hayyât arasında inkıta vardır. Şerhlerde (بَلِّغُوا عَنَّا قَوْمَنَا ، أَنَّا لَقِينَا رَبَّنَا ، فَرَضِىَ عَنَّا وَأَرْضَانَا ) ifadesinin metni sonradan kaldırılmış ayet olduğu ifade edilmektedir. Nesh için bkz. TDV İslam Ansiklopedisi "Nesh" maddesi.

    Öneri Formu
281429 B004090-2 Buhari, Megâzî, 28

Bize Kuteybe b. Saîd, ona Yakub, ona da Ebu Hâzım şöyle rivayet etmiştir: Sehl b. Sa'd'a Rasulullah'ın yarası soruldu o da “Vallahi ben Rasulullah'ın yarasını yıkayanı, suyu dökeni ve yaranın ne ile tedavi edildiğini pek iyi bi­liyorum” dedi ve şöyle devam etti. “Rasulullah'ın kızı Fâtıma (as) yarayı yıkıyor, Ali de kalkan ile suyu döküyordu. Fâtıma suyun kanı artırmaktan baş­ka bir şey yapmadığını görünce oradaki bir hasır parçasını alıp yaktı ve onu yaranın üzerine bastı. Böylece kanın akması durdu. O gün Peygamber'in (sav) arka dişleri kırılmış, yüzü yaralanmış ve başında­ki miğferi de parçalamıştı.”


    Öneri Formu
31271 B004075 Buhari, Megâzî, 24

Bize Kuteybe b. Said, ona Leys (b. Sa'd), ona İbn Şihâb, ona da Abdurrahman b. Ka'b b. Malik, Cabir b. Abdullah'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), Uhut şehitlerinden iki kişiyi, bir örtüyle defnediyordu. Kabre koyarken 'Hangisi Kur'an'ı daha çok biliyordu?' diye soruyor, kendisine bu iki şehitten biri işaret edilince, kabre önce onu yerleştiriyor ve 'Kıyamet Günü bu şehitlere ben şahitlik edeceğim' diyordu. Hz. Peygamber (sav) şehitlerin kanlarıyla defnedilmelerini istedi ve onların cenaze namazını kılmadı. O şehitler yıkanmadılar da."


    Öneri Formu
31279 B004079 Buhari, Megâzî, 26

Bize Musa b. İsmail, ona Hemmâm, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir: Müşriklerin reisi Âmir b. Tufeyl Peygamber'e gelip, “ya köylüler sana, şehirliler bana tabi olur, yahut hepsi senin olur ama ben senin halefin olurum, yahut ben Gatafân ahalisinden bin doru atlı, bin de doru kısraklı süvari ile sana hücum ederim” diyerek Peygamber'e (sav) üç seçenek sunması üzerine Peygamber (sav), Enes'in dayısı ve Ümmü Süleym'in kardeşi olan (Haram ibn Mılhân'ı) yetmiş süvari içinde Âmir oğullarına gönder­di. Ümmü Fulan'ın evinde veba hastalığına yakalanan ve boynunda hıyara benzer bir şiş ortaya çıkan Âmir “Deve vebasına benzer bir şişlik. Hem de falan aileden bir kadının evinde” diye hayıflandı ve “getirin atımı” dedi, sonra da atının sırtında öldü. Ümmü Suleym'in erkek kardeşi Haram, beraberinde aksak bir adam ve bir de Benû Fulan'dan adam olduğu halde gittiler. Haram iki arkadaşına “ben, Âmir oğullarının yanına varıncaya kadar yakınımda olun. Eğer onlar bana âmân verirlerse, siz zaten yakındasınız. Yok beni öldürürlerse, siz hemen koşup arkadaşlarınıza haber verirsiniz” dedi, ardından Amir'in kavmine “Rasulullah'ın (sav) mesajını ulaştırmam için bana âmân verir misiniz?” diyerek onlarla konuşmaya başladı. Bu arada, onlar, içlerinden birine işaret verdiler, o da Harâm'ın arkasından dolanarak ona mızrağını sapladı. Hemmâm der ki: Zannederim, saplayan kişi, mızrağı Ha­râm'ın sırtından vurup göğsünden dışarı çıkardı. Darbeyi alan Haram “Allâhu ekber Allâhu Ekber, Kâbe'nin Rabbine yemin ederim ki, ben ka­zandım” diye haykırdı. Ardından Harâm'ın diğer arkadaşına yetişip öldürdüler. Bir dağın tepesinde olan, sakat adam hariç hepsini öldürdüler. Bunun üzerine Allah, daha sonra neshedilen "Bizler muhakkak Rabbimize kavuştuk. O bizden hoşnut oldu, bizi de hoşnut etti" ayetini indirdi ve Peygamber (sav), Al­lah'a ve Rasulü'ne isyan eden Rı'l, Zekvân, Lıhyân oğulları ve Usayya kabileleri aleyhine otuz sabah beddua etti


    Öneri Formu
31319 B004091 Buhari, Megâzî, 28

Bize Ebu Numan, ona Hammad b. Zeyd, ona Eyyüb, ona Nafi, ona da Ömer “Ya Rasulullah!” demiştir; (T) Bize Muhammed b. Mukatil, ona Abdullah, ona Ma'mer, ona Eyyüb, ona Nafi, ona da İbn Ömer (ra) şöyle demiştir: Huneyn'den geri döndüğümüz zaman Ömer, cahiliye devrinde adamış olduğu bir itikaf adağını (yerine getirip getirmeme hususunda) Hz. Peygamber'e (sav) sordu. Hz. Peygamber de (sav) ona adağını yerine getirmesini emretti. Bazıları der ki: Eyyüb, bu hadisi Nafi'den, o da İbn Ömer'den rivayet etmiştir. Yine Cerir b. Hâzim ve Hammad b. Seleme, bu hadisi Eyyüb'den, o Nafi'den, o da İbn Ömer vasıtasıyla Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir.


    Öneri Formu
34447 B004320 Buhari, Megâzî, 54

Bize Musa b. İsmail, ona Mu'temir, ona babası (Süleyman b. Tarhân), ona Ebu Osman şöyle rivayet etmiştir: (Uhud Savaşında) bazı günler Hz. Peygamber ile birlikte savaşan Talha ve Sa'd dışında kimse kalmamıştı. (Bu bilgi) O ikisinin (Talha ile Sa'd'ın) hadislerinden aktarılmıştır.


    Öneri Formu
281424 B004060-2 Buhari, Megâzî, 18


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Hişâm b. Abdülmelik arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
31282 B004080 Buhari, Megâzî, 26


    Öneri Formu
31213 B004037 Buhari, Megâzî, 15


    Öneri Formu
31752 B004104 Buhari, Megâzî, 29