5557 Kayıt Bulundu.
Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ile Ali b. Muhammed, onlara Vekî’, ona Yahya b. Ebî Hayye Ebû Cenâb el-Kelbî, ona babası, ona da İbn Ömer (ra.), Rasûlullah’ın (sav.) şöyle buyurduğunu rivâyet etti: “Ne hastalığın kendiliğinden sirâyeti, ne kuşlarda uğursuzluk ve ne de ne baykuş sesinde uğursuzluk vardır!” Bir bedevî kalkıp kendisine; “- Ey Allah’ın rasûlü, uyuz olan bir devenin sürünün tümünü uyuz ettiğine ne dersin?” Hz. Peygamber cevaben; “- O kaderdir. Peki, ilk deveye uyuz hastalığını kim bulaştırdı?” buyurdu.
Açıklama: Elbani ذَلِكُمُ الْقَدَرُ ifadesi dışındaki kısmın sahih olduğunu ifade etmiştir
Bize Muhammed b. Beşşâr ve Muhammed b. el-Müsennâ, onlara Muhammed b. Cafer, ona Şu’be, ona Katâde, ona da Enes b. Mâlik (ra.) Rasûlullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivâyet etmiştir: “Hiç biriniz kendisi için istediğini kardeşi için –yahut komşusu için dedi- istemedikçe (kâmil) mü’min olmaz.”
Bize Ali b. Muhammed, ona Yahya b. İsa el-Cerrâr, ona Abdul’a’lâ b. Ebî’l-Müsâvir, ona eş-Şa’bî şöyle demiştir: Adiy bin Hâtim Kûfe’ye geldiği zaman Kûfe fukahasından bir grupla yanına vardık ve ona, bize Rasûlullah’dan (sav.) işittiğin hadislerden bahset, dedik. O da, bir gün Rasûlullah’ın (sav) yanına gitmiştim de bana; “- Ya Adiy, Müslüman ol, kurtul!” demişti. Ben; “- İslâm nedir?” diye sordum. Şöyle cevap verdi: “- İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve benim de Allah’ın rasûlü olduğuma şehadet etmen, hayrı ve şerri, tatlısı ve acısı da dahil olmak üzere bütün kaderlere iman etmendir.”
Bize Hişâm b. Ammâr, ona Atâ b. Müslim el-Haffâf, ona el-A’neş, ona Mücahid, ona da Sürâka bin Cu’şum (ra.) rivayet etmiştir: Ben Hz. Peyamber’e (sav ) dedim ki: “- Ey Allah’ın rasûlü; Amel, kaderleri çizen kalemin yazıp kuruduğu mukadderat cümlesinden midir yoksa insanın istikbalde takınacağı tavra göre tahakkuk eden şey midir?” Rasûlullah (sav.) şöyle cevap verdi: “- Aksine amel, kaderi çizen kalemin yazıp kuruduğu mukadderat cümlesindendir. Herkese, ne için yaratıldı ise kendisine o kolaylaştırılır.”
Bize Muhammed b. Beşşâr ile Muhammed b. el-Müsennâ, onlara Muhammed b. Cafer, ona Şu’be, ona Katâde, ona da Enes bin Mâlik (ra) Rasûlullah’ın (sav) şöyle buyurduğu rivayet emiştir: "Sizden biri kendisi için istediği şeyi din kardeşi için –veya komşusu için - istemedikçe (kâmil) mü’min olamaz."
Bize Ali b. Muhammed, ona dayısı Yahya, ona el-A’meş, ona Cabir b. Ebî’l-Ca’d, ona da Cabir (ra.) şöyle rivâyet etti: Ensar’dan biri Rasûlullah’a (sav.) geldi ve; “- Ey Allah’ın rasûlü, benim bir cariyem var ve ben ondan azil yapıyorum. Ne buyurursun?” diye sordu. Hz. Peygamber; “- Cariyen için takdir edilmiş olan şey (çocuk) mutlaka kendisine gelecektir” buyurdu. Bir süre sonra adam tekrar geldi ve; “- O cariyem hâmile kaldı” dedi. Bunun üzerine Raesûlullah (sav.); “- Her nefis için takdir edilmiş olan şey mutlaka olur” buyurdu.