5557 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Veki' ve Ebu Muaviye, onlara A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre (ra), Rasûlullah (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etti. "Nefsim yed-i kudretinde olana yemin ederim ki iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe (kamil anlamda) iman etmiş olamazsınız. Size, yaptığınızda birbirinizi seveceğiniz bir şey göstereyim mi? Aranızda selamı yayınız."
Açıklama: Müminlerin birbirlerini sevmeleri kamil anlamda iman etmiş olmaları için şarttır. Ancak iman etmedikçe cennete giremezsiniz cümlesindeki iman ise zahir manasına göre anlaşılır. Yani iman etmeyen kişilerin cennete giremeyecekleri belirtilmektedir. Öte yandan benzer lafızların zikredildiği Ebû Musa el-Eş'arî'den nakledilen bir hadiste Hz. Peygamber selam vesilesiyle bireysel sevgi ve saygının yanı sıra toplumsal ülfet ve birlikteliğin sağlanacağını daha farklı ifadelerle açıklamıştır.
Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, ona Abdullah b. İdris, ona İsmail b. Ebu Halid, ona Kays b. Ebu Hazim, ona Cerir b. Abdullah el-Beceli Şöyle demiştir: Müslüman olduğumdan beri Rasulullah (sav) ne zaman yanına girmek istersem izin vermiştir. Beni ne zaman görse mutlaka bana tebessüm etmiştir. O'na atın üzerinde sabit duramadığımdan şikâyet ettim, eliyle göğsüme vurdu ve şöyle buyurdu: "Ey Allah'ım, onu sabit tut ve onu insanları doğru yola ileten, kendisi de doğru yolda olan bir kişi eyle!"
Bize Muhammed b. Müsenna (el-Anezî) T Muhammed b. Müsenna, onlara Muhammed b. Cafer (el-Hüzelî), ona Şube (b. Haccâc el-Atekî), ona Katade (b. Diâme es-Sedûsî), ona da Enes b. Malik'in (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kendisine ben; evladından, anne babasından ve bütün insanlardan daha sevgili gelmedikçe hiçbiriniz kâmil manada iman etmiş olmazsınız."
Açıklama: Elbani selam verme dışındaki bölümün hasen olduğunu ifade etmiştir
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Veki' ve Ebu Muaviye, onlara A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre (ra), Rasûlullah (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etti. "Nefsim elinde olana yemin ederim ki iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe (kamil anlamda) iman etmiş olamazsınız. Size, yaptığınızda birbirinizi seveceğiniz bir şey göstereyim mi? Aranızda selamı yayınız."
Açıklama: Müminlerin birbirlerini sevmeleri kamil anlamda iman etmiş olmaları için şarttır. Ancak iman etmedikçe cennete giremezsiniz cümlesindeki iman ise zahir manasına göre anlaşılır. Yani iman etmeyen kişilerin cennete giremeyecekleri belirtilmektedir. Öte yandan benzer lafızların zikredildiği Ebû Musa el-Eş'arî'den nakledilen bir hadiste Hz. Peygamber selam vesilesiyle bireysel sevgi ve saygının yanı sıra toplumsal ülfet ve birlikteliğin sağlanacağını daha farklı ifadelerle açıklamıştır.
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve Süveyd b. Said ve Abdullah b. Amir b. Zürare ve İsmail b. Musa, onlara Şerik, ona Simak, ona Abdurrahman b. Abdullah b. Mesud, ona da babası (Abdullah b. Mesud'un) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Benim adıma bilerek yalan söyleyen kimse cehennemdeki yerine hazırlansın."
Açıklama: Elbani bu hadisin mütevatir olduğunu ifade etmiştir
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve Süveyd b. Said ve Abdullah b. Amir b. Zürare ve İsmail b. Musa, onlara Şerik, ona Simak, ona Abdurrahman b. Abdullah b. Mesud, ona da babası (Abdullah b. Mesud'un) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Benim adıma bilerek yalan söyleyen kimse cehennemdeki yerine hazırlansın."
Açıklama: Elbani bu hadisin mütevatir olduğunu ifade etmiştir
Bize Ali b. Muhammed et-Tanâfisî, ona Vekî’, ona Süfyân, ona Sehl b. Ebî salih, ona Abdullah b. Dînâr, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre, Rasûlullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivâyet etti: "İman altmış veya yetmiş küsür babdır. Bunların en aşağısı, insanlara eziyet veren şeyi yoldan kaldırmak, en üst mertebesi de ‘Allah’tan başka ilâh yoktur’ sözünü söylemektir. Haya da imandan bir şubedir." [Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Halid el-Ahmer, ona da İbn Aclan (T) Bize Amr b. Râfi', ona Cerîr, ona Süheyl, onlara Abdullah b. Dinar, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre Allah'ın elçisinden (sav) benzerini rivayet etmiştir.]