5560 Kayıt Bulundu.
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Vekî (T), Bize Ali b. Muhammed, ona Ebu Muaviye ve Vekî, onlara A'meş, ona Sa'd b. Ubeyde, ona Ebu Abdurrahman es-Sülemî, ona da Hz. Ali şöyle demiştir: "Bakîü'l-Garkad mezarlığında Rasulullah'ın (sav) yanında oturuyorduk. Elinde bir asa vardı. Onunla yere izler çizmeye başladı. Sonra başını kaldırdı ve 'Sizden her bir kişinin ve yaratılmış olan her şeyin cennetteki ve cehennemdeki yeri Allah tarafından yazılmıştır' buyurdu. Kendisine 'Ey Allah'ın Rasulü! Öyleyse biz kaderimize mi dayanalım?' denildi. Rasulullah (sav) 'Hayır, çalışın, kaderinize dayanmayın. Çünkü herkes ne için yaratıldı ise o iş kendisine kolaylaştırılır' buyurdu ve 'Kim verir ve korunursa, en güzelini tasdik ederse, böylece ona en kolayı kolaylaştırırız. Ama kim de cimrilik eder ve müstağni olursa en güzelini yalanlarsa; ona en zoru kolaylaştırırız' [Leyl, 92/5-10] ayetlerini okudu."
Bize Ebu Abdullah, ona Muhammed b. Sabbâh, ona Cerîr, ona el-A'meş, ona Ebu Sâlih, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sizi bıraktığım sürece siz de beni bırakın. Zira sizden öncekiler soru sormaları ve peygamberlerine muhalefet etmeleri sebebiyle helak oldular. Size bir şeyi emrettiğimde gücünüz yettiğince onu yerine getirin. Size bir şeyi yasakladığımda da ondan vazgeçin."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Muâviye ve Vekî', ona Ebu Sâlih, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Bana itaat eden Allah'a itaat etmiştir. Bana isyan eden de Allah'a isyan etmiştir."
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona Muaviye b. Kurra, ona da babası (Kurra b. İyâs), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ümmetimden bir grup muzaffer olmaya devam edecek, kıyamet kopana dek de onlara muhalif olanlar kendilerine zarar veremeyecektir!"
Bize Hişâm b. Ammâr ed-Dımaşkî, ona Muhammed b. İsa b. Sümey', ona İbrahim b. Süleyman el-Eftas, ona Velîd b. Abdurrahman el-Cüraşî, ona Cübeyr b. Nüfeyr, ona da Ebu Derdâ şöyle rivayet etmiştir: "Bizler fakirlikten bahsedip ondan endişe ettiğimiz bir esnada Rasulullah (sav) yanımıza çıkagelip şöyle buyurdu: 'Fakirlikten mi korkuyorsunuz? Canımı kudretinde bulunduran zata and olsun ki, dünya (nimetleri) üzerinize bol bol akıtılacak! Öyle ki, ondan başka bir şey sizden birinin kalbini kaydırmayacaktır! Vallahi! Gecesi ve gündüzü eşit olarak apaydınlık bir yol üzere sizi bırakıyorum!" buyurdu. Ebu Derdâ, "Vallahi! Rasulullah (sav) doğru söylemiştir. Vallahi! O, bizi, gecesi ve gündüzü eşit olarak apaydınlık bir yol üzere bıraktı."
Bize Ali b. Muhammed, ona Vekî, Muhammed b. Fudayl ve Ebu Muaviye; (T) Bize Ali b. Meymûn er-Rakkî, ona Ebu Muaviye ve Muhammed b. Ubeyd, onlara A'meş, ona Zeyd b. Vehb, ona da Abdullah (b. Mesud) rivayet ettiğine göre her daim doğru söyleyen ve doğruluğu tasdik edilmiş olan Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Her birinizin yaratılışı, annesinin karnında kırk günde toparlanır. Sonra bir o kadar sürede rahme tutunan bir kan pıhtısı halini alır. Sonra yine bir o kadar sürede bir çiğnem ete dönüşür. Bilahare melek gönderilir ve melek, ona ruh üfler. Bu meleğe dört şeyi; yani bebeğin rızkını, ecelini, bedbaht mı yoksa bahtiyar mı olacağını yazması emredilir. Kendisinden başka hiç bir ilah olmayan Allah'a yemin ederim ki biriniz cennetliklerin amelini işlemeye devam eder. Nihayet cennet ile kendisi arasında bir zirâ mesafe kalır, sonra kader yazısı onun önüne geçer ve cehennemliklerin amelini işleyerek cehenneme gider. Yine biriniz cehennemliklerin amelini işlemeye devam eder. Nihayet kendisi ile cehennem arasında bir zirâ mesafe kalır, sonra kader yazısı onun önüne geçer, cennetliklerin amelini işleyerek cennete girer."
Bize Ali b. Muhammed, ona Vekî, Muhammed b. Fudayl ve Ebu Muaviye; (T) Bize Ali b. Meymûn er-Rakkî, ona Ebu Muaviye ve Muhammed b. Ubeyd, onlara A'meş, ona Zeyd b. Vehb, ona da Abdullah (b. Mesud) rivayet ettiğine göre her daim doğru söyleyen ve doğruluğu tasdik edilmiş olan Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Her birinizin yaratılışı, annesinin karnında kırk günde toparlanır. Sonra bir o kadar sürede rahme tutunan bir kan pıhtısı halini alır. Sonra yine bir o kadar sürede bir çiğnem ete dönüşür. Bilahare melek gönderilir ve melek, ona ruh üfler. Bu meleğe dört şeyi; yani bebeğin rızkını, ecelini, bedbaht mı yoksa bahtiyar mı olacağını yazması emredilir. Kendisinden başka hiç bir ilah olmayan Allah'a yemin ederim ki biriniz cennetliklerin amelini işlemeye devam eder. Nihayet cennet ile kendisi arasında bir zirâ mesafe kalır, sonra kader yazısı onun önüne geçer ve cehennemliklerin amelini işleyerek cehenneme gider. Yine biriniz cehennemliklerin amelini işlemeye devam eder. Nihayet kendisi ile cehennem arasında bir zirâ mesafe kalır, sonra kader yazısı onun önüne geçer, cennetliklerin amelini işleyerek cennete girer."
Bize Ali b. Muhammed, ona Vekî, Muhammed b. Fudayl ve Ebu Muaviye; (T) Bize Ali b. Meymûn er-Rakkî, ona Ebu Muaviye ve Muhammed b. Ubeyd, onlara A'meş, ona Zeyd b. Vehb, ona da Abdullah (b. Mesud) rivayet ettiğine göre her daim doğru söyleyen ve doğruluğu tasdik edilmiş olan Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Her birinizin yaratılışı, annesinin karnında kırk günde toparlanır. Sonra bir o kadar sürede rahme tutunan bir kan pıhtısı halini alır. Sonra yine bir o kadar sürede bir çiğnem ete dönüşür. Bilahare melek gönderilir ve melek, ona ruh üfler. Bu meleğe dört şeyi; yani bebeğin rızkını, ecelini, bedbaht mı yoksa bahtiyar mı olacağını yazması emredilir. Kendisinden başka hiç bir ilah olmayan Allah'a yemin ederim ki biriniz cennetliklerin amelini işlemeye devam eder. Nihayet cennet ile kendisi arasında bir zirâ mesafe kalır, sonra kader yazısı onun önüne geçer ve cehennemliklerin amelini işleyerek cehenneme gider. Yine biriniz cehennemliklerin amelini işlemeye devam eder. Nihayet kendisi ile cehennem arasında bir zirâ mesafe kalır, sonra kader yazısı onun önüne geçer, cennetliklerin amelini işleyerek cennete girer."