Bize Abdullah b. Mesleme el-Ka'nebî, ona Malik, ona İbn Şihab, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud, ona da Ebu Hureyre ve Zeyd b. Halid el-Cühenî şöyle haber vermişlerdir:
İki adam Rasulullah'a davalarını arz ettiler. Birisi, “ya Rasulullah, aramızda Allah'ın kitabı ile hükmet” dedi. daha anlayışlı olan diğeri “evet, ya Rasulullah, aramızda Allah'ın Kitabı ile hükmet. Bana da izin ver konuşayım” dedi. Rasulullah "haydi konuş" buyurdu. Adam “oğlum bu adamın yanında ücretli işçi idi, karısı ile zina etti. Bana, oğlumun recmedileceğini söylediler. Ben de yüz koyun ve bir de cariye vererek oğlumu kurtardım. Sonra ilim adamlarına sordum. Onlar, oğluma yüz değnek had ve bir yıl sürgün gerektiğini, sadece onun karısının recmedileceğini söylediler” dedi. Rasulullah (sav) "canım elinde olan Allah'a yemin ederim ki, aranızda, Allah'ın Kitabı ile hükmedeceğim. Koyunların ve cariyen sana geri verilecektir" buyurdu. Adamın oğluna yüz değnek vurdurdu ve bir yıl sürgün etti. Üneys el-Eslemi'ye de diğerinin karısına gitmesini, eğer itiraf ederse recmetmesini emretti: Kadın itiraf etti. Üneys de recmetti.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33227, D004445
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ الْقَعْنَبِىُّ عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُتْبَةَ بْنِ مَسْعُودٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَزَيْدِ بْنِ خَالِدٍ الْجُهَنِىِّ أَنَّهُمَا أَخْبَرَاهُ أَنَّ رَجُلَيْنِ اخْتَصَمَا إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ أَحَدُهُمَا يَا رَسُولَ اللَّهِ اقْضِ بَيْنَنَا بِكِتَابِ اللَّهِ. وَقَالَ الآخَرُ وَكَانَ أَفْقَهَهُمَا أَجَلْ يَا رَسُولَ اللَّهِ فَاقْضِ بَيْنَنَا بِكِتَابِ اللَّهِ وَائْذَنْ لِى أَنْ أَتَكَلَّمَ. قَالَ "تَكَلَّمْ." قَالَ إِنَّ ابْنِى كَانَ عَسِيفًا عَلَى هَذَا - وَالْعَسِيفُ الأَجِيرُ - فَزَنَى بِامْرَأَتِهِ فَأَخْبَرُونِى أَنَّمَا عَلَى ابْنِى الرَّجْمَ فَافْتَدَيْتُ مِنْهُ بِمِائَةِ شَاةٍ وَبِجَارِيَةٍ لِى ثُمَّ إِنِّى سَأَلْتُ أَهْلَ الْعِلْمِ فَأَخْبَرُونِى أَنَّمَا عَلَى ابْنِى جَلْدُ مِائَةٍ وَتَغْرِيبُ عَامٍ وَإِنَّمَا الرَّجْمُ عَلَى امْرَأَتِهِ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "أَمَا وَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ لأَقْضِيَنَّ بَيْنَكُمَا بِكِتَابِ اللَّهِ أَمَّا غَنَمُكَ وَجَارِيَتُكَ فَرَدٌّ إِلَيْكَ." وَجَلَدَ ابْنَهُ مِائَةً وَغَرَّبَهُ عَامًا وَأَمَرَ أُنَيْسًا الأَسْلَمِىَّ أَنْ يَأْتِىَ امْرَأَةَ الآخَرِ فَإِنِ اعْتَرَفَتْ رَجَمَهَا فَاعْتَرَفَتْ فَرَجَمَهَا.
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Mesleme el-Ka'nebî, ona Malik, ona İbn Şihab, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud, ona da Ebu Hureyre ve Zeyd b. Halid el-Cühenî şöyle haber vermişlerdir:
İki adam Rasulullah'a davalarını arz ettiler. Birisi, “ya Rasulullah, aramızda Allah'ın kitabı ile hükmet” dedi. daha anlayışlı olan diğeri “evet, ya Rasulullah, aramızda Allah'ın Kitabı ile hükmet. Bana da izin ver konuşayım” dedi. Rasulullah "haydi konuş" buyurdu. Adam “oğlum bu adamın yanında ücretli işçi idi, karısı ile zina etti. Bana, oğlumun recmedileceğini söylediler. Ben de yüz koyun ve bir de cariye vererek oğlumu kurtardım. Sonra ilim adamlarına sordum. Onlar, oğluma yüz değnek had ve bir yıl sürgün gerektiğini, sadece onun karısının recmedileceğini söylediler” dedi. Rasulullah (sav) "canım elinde olan Allah'a yemin ederim ki, aranızda, Allah'ın Kitabı ile hükmedeceğim. Koyunların ve cariyen sana geri verilecektir" buyurdu. Adamın oğluna yüz değnek vurdurdu ve bir yıl sürgün etti. Üneys el-Eslemi'ye de diğerinin karısına gitmesini, eğer itiraf ederse recmetmesini emretti: Kadın itiraf etti. Üneys de recmetti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hudûd 25, /1013
Senetler:
1. Zeyd b. Halid el-Cühenî (Zeyd b. Halid)
2. Ebu Abdullah Ubeydullah b. Abdullah el-Hüzeli (Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud b. Gâfil)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesleme el-Harisî (Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb)
Konular:
Recm, cezası
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33224, D004442
Hadis:
حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ مُوسَى الرَّازِىُّ أَخْبَرَنَا عِيسَى بْنُ يُونُسَ عَنْ بَشِيرِ بْنِ الْمُهَاجِرِ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ امْرَأَةً - يَعْنِى مِنْ غَامِدَ - أَتَتِ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَتْ إِنِّى قَدْ فَجَرْتُ. فَقَالَ
"ارْجِعِى." فَرَجَعَتْ فَلَمَّا كَانَ الْغَدُ أَتَتْهُ فَقَالَتْ لَعَلَّكَ أَنْ تَرُدَّنِى كَمَا رَدَدْتَ مَاعِزَ بْنَ مَالِكٍ فَوَاللَّهِ إِنِّى لَحُبْلَى. فَقَالَ لَهَا
"ارْجِعِى." فَرَجَعَتْ فَلَمَّا كَانَ الْغَدُ أَتَتْهُ فَقَالَ لَهَا
"ارْجِعِى حَتَّى تَلِدِى." فَرَجَعَتْ فَلَمَّا وَلَدَتْ أَتَتْهُ بِالصَّبِىِّ فَقَالَتْ هَذَا قَدْ وَلَدْتُهُ. فَقَالَ لَهَا
"ارْجِعِى فَأَرْضِعِيهِ حَتَّى تَفْطِمِيهِ." فَجَاءَتْ بِهِ وَقَدْ فَطَمَتْهُ وَفِى يَدِهِ شَىْءٌ يَأْكُلُهُ فَأَمَرَ بِالصَّبِىِّ فَدُفِعَ إِلَى رَجُلٍ مِنَ الْمُسْلِمِينَ وَأَمَرَ بِهَا فَحُفِرَ لَهَا وَأَمَرَ بِهَا فَرُجِمَتْ وَكَانَ خَالِدٌ فِيمَنْ يَرْجُمُهَا فَرَجَمَهَا بِحَجَرٍ فَوَقَعَتْ قَطْرَةٌ مِنْ دَمِهَا عَلَى وَجْنَتِهِ فَسَبَّهَا فَقَالَ لَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم
"مَهْلاً يَا خَالِدُ فَوَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ لَقَدْ تَابَتْ تَوْبَةً لَوْ تَابَهَا صَاحِبُ مَكْسٍ لَغُفِرَ لَهُ." وَأَمَرَ بِهَا فَصُلِّىَ عَلَيْهَا فَدُفِنَتْ.
Tercemesi:
Bize İbrahim b. Musa Razi, ona İsa b. Yunus, ona Beşir b. Muhacir, ona Abdullah b. Büreyde, ona da babasın'dan (Büreyde) şöyle rivayet etmiştir: Bir kadın-yâni Gamid'den - Rasulullah'a (sav) gelip: Ben suç işledim (zina ettim) dedi. Rasulullah (sav):
"Dön git," buyurdu. Kadın dönüp gitti, Ertesi gün tekrar geldi ve herhalde Sen, Maiz'i geri çevirdiğin gibi beni de geri çeviriyorsun. Oysa vallahi ben gebeyim dedi. Rasulullah (sav) yine; "dön git" buyurdu. Kadına ertesi gün tekrar geldi, Efendimiz bu sefer:
"Dön git, onu doğuruncaya kadar (bekle)" buyurdu. Kadın çocuğu doğurunca, Rasulullah'a gelip; işte, onu doğurdum dedi. Rasulullah (sav);
"Git onu emzir, sütten kesinceye kadar (dur)" buyurdu. Kadın (bilâhare) çocuğunu sütten kesmiş, çocuk elinde bir şey yer bir vaziyette geldi. Rasulullah (sav), çocuğun Müslümanlardan birisine verilmesini emretti. Efendimizin emri ile kadın için bir çukur kazıldı ve recmedildi. Hâlid de kadını recmedenlerdendi. Ona bir taş attı, kadının kanından bir damla şakağına bulaştı. Bunun üzerine ona kötü söz söyledi. Rasulullah (sav) Halid'e: "Yavaş ol ey Halid! Canım elinde olan Allah'a yemin ederim ki, o öyle bir tövbe etti ki, eğer halktan haksız yere toplanan vergilere el koyan birisi öyle tövbe etse affedilirdi" buyurdu. Rasulullah (sav) emretti; kadının namazı kılındı ve defnedildi.
[Hadisin, Müslim'deki rivayetinde kadın çocuğu getirdiğinde elinde ekmek olduğu bildirilmektedir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hudûd 25, /1013
Senetler:
1. Ebu Abdullah Büreyde b. Husayb el-Eslemî (Amir b. Husayb b. Abdullah b. Haris b. A'rec)
2. Abdullah b. Büreyde el-Eslemî (Abdullah b. Büreyde Husayb b. Abdullah b. Hâris b. el-A'rec b. Sa'd b. Rezzâh b. Adi b. Sehm b)
3. Beşir b. Muhacir el-Ğanevi (Beşir b. Muhacir)
4. Ebu Amr İsa b. Yunus es-Sebiî (İsa b. Yunus b. Amr b. Abdullah)
5. İbrahim b. Musa et-Temîmî (İbrahim b. Musa b. Yezid b. Zâzân)
Konular:
Recm, cezası
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33232, D004450
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ حَدَّثَنَا رَجُلٌ مِنْ مُزَيْنَةَ ح
وَحَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنَا عَنْبَسَةُ حَدَّثَنَا يُونُسُ قَالَ قَالَ مُحَمَّدُ بْنُ مُسْلِمٍ سَمِعْتُ رَجُلاً مِنْ مُزَيْنَةَ مِمَّنْ يَتَّبِعُ الْعِلْمَ وَيَعِيهِ - ثُمَّ اتَّفَقَا - وَنَحْنُ عِنْدَ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ فَحَدَّثَنَا عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - وَهَذَا حَدِيثُ مَعْمَرٍ وَهُوَ أَتَمُّ - قَالَ زَنَى رَجُلٌ مِنَ الْيَهُودِ وَامْرَأَةٌ فَقَالَ بَعْضُهُمْ لِبَعْضٍ اذْهَبُوا بِنَا إِلَى هَذَا النَّبِىِّ فَإِنَّهُ نَبِىٌّ بُعِثَ بِالتَّخْفِيفِ فَإِنْ أَفْتَانَا بِفُتْيَا دُونَ الرَّجْمِ قَبِلْنَاهَا وَاحْتَجَجْنَا بِهَا عِنْدَ اللَّهِ قُلْنَا فُتْيَا نَبِىٍّ مِنْ أَنْبِيَائِكَ - قَالَ - فَأَتَوُا النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ جَالِسٌ فِى الْمَسْجِدِ فِى أَصْحَابِهِ فَقَالُوا يَا أَبَا الْقَاسِمِ مَا تَرَى فِى رَجُلٍ وَامْرَأَةٍ زَنَيَا فَلَمْ يُكَلِّمْهُمْ كَلِمَةً حَتَّى أَتَى بَيْتَ مِدْرَاسِهِمْ فَقَامَ عَلَى الْبَابِ فَقَالَ
"أَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ الَّذِى أَنْزَلَ التَّوْرَاةَ عَلَى مُوسَى مَا تَجِدُونَ فِى التَّوْرَاةِ عَلَى مَنْ زَنَى إِذَا أُحْصِنَ." قَالُوا يُحَمَّمُ وَيُجَبَّهُ وَيُجْلَدُ - وَالتَّجْبِيَةُ أَنْ يُحْمَلَ الزَّانِيَانِ عَلَى حِمَارٍ وَتُقَابَلَ أَقْفِيَتُهُمَا وَيُطَافَ بِهِمَا - قَالَ وَسَكَتَ شَابٌّ مِنْهُمْ فَلَمَّا رَآهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم سَكَتَ أَلَظَّ بِهِ النِّشْدَةَ فَقَالَ اللَّهُمَّ إِذْ نَشَدْتَنَا فَإِنَّا نَجِدُ فِى التَّوْرَاةِ الرَّجْمَ. فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم
"فَمَا أَوَّلُ مَا ارْتَخَصْتُمْ أَمْرَ اللَّهِ." قَالَ زَنَى ذُو قَرَابَةٍ مَعَ مَلِكٍ مِنْ مُلُوكِنَا فَأَخَّرَ عَنْهُ الرَّجْمَ ثُمَّ زَنَى رَجُلٌ فِى أُسْرَةٍ مِنَ النَّاسِ فَأَرَادَ رَجْمَهُ فَحَالَ قَوْمُهُ دُونَهُ وَقَالُوا لاَ يُرْجَمُ صَاحِبُنَا حَتَّى تَجِىءَ بِصَاحِبِكَ فَتَرْجُمَهُ فَاصْطَلَحُوا عَلَى هَذِهِ الْعُقُوبَةِ بَيْنَهُمْ. فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم
"فَإِنِّى أَحْكُمُ بِمَا فِى التَّوْرَاةِ." فَأَمَرَ بِهِمَا فَرُجِمَا. قَالَ الزُّهْرِىُّ فَبَلَغَنَا أَنَّ هَذِهِ الآيَةَ نَزَلَتْ فِيهِمْ "(إِنَّا أَنْزَلْنَا التَّوْرَاةَ فِيهَا هُدًى وَنُورٌ يَحْكُمُ بِهَا النَّبِيُّونَ الَّذِينَ أَسْلَمُوا)" كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم مِنْهُمْ.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yahya, ona Abdürrezzak, ona Mamer, ona Zührî, ona bir adam Müzeyne'den; (T)
Bize Ahmed b. Salih, ona Anbese, ona Yunus, ona Muhammed b. Müslim'den. Müzine'den ilim peşinde koşan ve ondan haberdar olan bir adam işittim. Sonra anlaştılar- Said b. Musayyib ile birlikteyken, bize söyledi. Ona da Ebu Hureyre (ra) -bu Mamer'in hadisidir ve daha tamdır- şöyle demiştir. Yahudilerden bir adamla bir kadın zina ettiler. Birbirlerine, şu Peygamber'e gidelim. Şüphesiz o hafifletmek üzere gönderilen bir Nebi'dir. Eğer bize recimden başka bir fetva verirse kabul ederiz. Onunla Allah katında ihticâc eder ve senin peygamberlerinden birisinin fetvası deriz dediler. Rasulullah (sav) mescidde sahabeleri arasında otururken geldiler. Ya Ebu'l-Kasım! Zina eden erkek ve kadın hakkında ne dersin? dediler. Rasulullah onların okuma evine gelinceye kadar, kendileri ile bir kelime konuşmadı. (Oraya gelince) kapının yanında durdu:
"Size, Tevrat'ı indiren Allah adı ile soruyorum. Zina eden birisi muhsan olduğu zaman, onun hakkında Tevrat'ta ne ceza buluyorsunuz?" dedi. Yüzü kömürle boyanır, tecbih edilir ve değnekle dövülür dediler.
Tecbih: Zina edenlerin sırt sırta gelecek şekilde bir eşeğe dirilip, dolaştırılmalarıdır. Ama onlardan bir genç sustu. Rasulullah (sav) onun sustuğunu görünce ona yemin vermekte ısrar etti. Genç, sen bize yemin verdiğin için söylüyorum: Biz Tevrat'ta recmi buluyoruz dedi. Rasulullah (sav); "Allah'ın emrini yumuşatıp kolaylaştırdığınız ilk olay nedir?" dedi. Genç, krallarımızdan birisinin bir akrabası zina etti. Kral onu recm etmeyi geciktirdi. Sonra, halktan bir aileden birisi zina etti, onu recmetmek istedi. Bunun üzerine tebaası karşısına dikildi ve senin akraban getirilip de recmedilmedikçe bizim arkadaşımız recmedilemez dediler. Neticede, aralarında bu ceza üzerinde anlaştılar, dedi. Rasulullah (sav); "şüphesiz ben, Tevrat'taki ile hükmedeceğim" buyurdu. Recm edilmelerini emretti ve recm edildiler.
(Ravilerden) Zührî şöyle dedi: "Şüphesiz biz, yol gösterici ve nur olarak Tevrat'ı indirdik. Kendisini Allah'a teslim eden Peygamberler onunla hükmeder…" ayetinin bu yahudiler hakkında indiği haberi bize ulaştı. Rasulullah da (sav) (onunla hükmeden) Peygamberlerdendir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hudûd 26, /1015
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Racul Min Müzeyne (Racul Min Müzeyne)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Anbese b. Halid el-Kuraşi (Anbese b. Halid b. Yezid b. Ebu Nicad)
6. Ebu Cafer Ahmed b. Salih el-Mısrî (Ahmed b. Salih)
Konular:
Kur'an, Recm ayeti, Tevrat'ta
Recm, cezası
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33225, D004443
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا وَكِيعُ بْنُ الْجَرَّاحِ عَنْ زَكَرِيَّا أَبِى عِمْرَانَ قَالَ سَمِعْتُ شَيْخًا يُحَدِّثُ عَنِ ابْنِ أَبِى بَكْرَةَ عَنْ أَبِيهِ
"أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم رَجَمَ امْرَأَةً فَحُفِرَ لَهَا إِلَى الثَّنْدُوَةِ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ أَفْهَمَنِى رَجُلٌ عَنْ عُثْمَانَ.]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ قَالَ الْغَسَّانِىُّ جُهَيْنَةُ وَغَامِدٌ وَبَارِقٌ وَاحِدٌ.]
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Veki' b. Cerrah, ona da İmran'ın babası Zekeriyya şöyle dedi: Ebu Bekre'den haber veren bir şeyhten işittim. Ebu Bekre babasından şöyle rivayet etmiş:
"Rasulullah (sav) bir kadını recmet (tir)miş, o kadın için göğsü (hizasına) kadar çukur kazılmış."
[Ebû Davud der ki:(Bunu) bana, Osman'dan, bir adam belletti.]
[(Yine Ebû Davud şöyle der: Gassânî: Cüheyne, Ğamid ve Bârık aynıdır dedi.)]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hudûd 25, /1013
Senetler:
1. Ebu Bekre Nüfey' b. Mesruh es-Sekafî (Nüfey' b. Haris b. Kelde)
2. Ebu Bahr Abdurrahman b. Ebu Bekre es-Sekafî (Abdurrahman b. Nüfey b. Haris)
3. Şeyh (Şeyh)
4. Ebu İmran Zekeriyya b. Süleym el-Basrî (Zekeriyya b. Süleym)
5. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
6. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
Recm, cezası
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ قَالَ قَرَأْتُ عَلَى مَالِكِ بْنِ أَنَسٍ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّهُ قَالَ إِنَّ الْيَهُودَ جَاءُوا إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرُوا لَهُ أَنَّ رَجُلاً مِنْهُمْ وَامْرَأَةً زَنَيَا فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"مَا تَجِدُونَ فِى التَّوْرَاةِ فِى شَأْنِ الزِّنَا." فَقَالُوا نَفْضَحُهُمْ وَيُجْلَدُونَ. فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَلاَمٍ كَذَبْتُمْ إِنَّ فِيهَا الرَّجْمَ. فَأَتَوْا بِالتَّوْرَاةِ فَنَشَرُوهَا فَجَعَلَ أَحَدُهُمْ يَدَهُ عَلَى آيَةِ الرَّجْمِ ثُمَّ جَعَلَ يَقْرَأُ مَا قَبْلَهَا وَمَا بَعْدَهَا فَقَالَ لَهُ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَلاَمٍ ارْفَعْ يَدَكَ. فَرَفَعَهَا فَإِذَا فِيهَا آيَةُ الرَّجْمِ فَقَالُوا صَدَقَ يَا مُحَمَّدُ فِيهَا آيَةُ الرَّجْمِ. فَأَمَرَ بِهِمَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَرُجِمَا.
[قَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ فَرَأَيْتُ الرَّجُلَ يَحْنِى عَلَى الْمَرْأَةِ يَقِيهَا الْحِجَارَةَ.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33228, D004446
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ قَالَ قَرَأْتُ عَلَى مَالِكِ بْنِ أَنَسٍ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّهُ قَالَ إِنَّ الْيَهُودَ جَاءُوا إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرُوا لَهُ أَنَّ رَجُلاً مِنْهُمْ وَامْرَأَةً زَنَيَا فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"مَا تَجِدُونَ فِى التَّوْرَاةِ فِى شَأْنِ الزِّنَا." فَقَالُوا نَفْضَحُهُمْ وَيُجْلَدُونَ. فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَلاَمٍ كَذَبْتُمْ إِنَّ فِيهَا الرَّجْمَ. فَأَتَوْا بِالتَّوْرَاةِ فَنَشَرُوهَا فَجَعَلَ أَحَدُهُمْ يَدَهُ عَلَى آيَةِ الرَّجْمِ ثُمَّ جَعَلَ يَقْرَأُ مَا قَبْلَهَا وَمَا بَعْدَهَا فَقَالَ لَهُ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَلاَمٍ ارْفَعْ يَدَكَ. فَرَفَعَهَا فَإِذَا فِيهَا آيَةُ الرَّجْمِ فَقَالُوا صَدَقَ يَا مُحَمَّدُ فِيهَا آيَةُ الرَّجْمِ. فَأَمَرَ بِهِمَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَرُجِمَا.
[قَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ فَرَأَيْتُ الرَّجُلَ يَحْنِى عَلَى الْمَرْأَةِ يَقِيهَا الْحِجَارَةَ.]
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Malik b. Enes okudu, ona Nafi', ona da İbn Ömer (ra) şöyle demiştir: Yahudiler Rasulullah'a (sav) gelip, içlerinden bir erkekle kadının zina ettiğini söylediler. Rasulullah (sav) kendilerine:
"Zina hakkında Tevrat'ta ne buluyorsunuz?" dedi. Onu teşhir ederiz ve değnekle dövülür dediler. Bunun üzerine Abdullah b. Selâm; yalan söylediniz. Onda recm var dedi. Tevrat'ı getirip, koydular. Yahudilerden birisi, elini recm ayetinin üstüne koydu, sonra onun öncesini ve sonrasını okumaya başladı. Abdullah b. Selâm, ona elini kaldır dedi. Adam elini kaldırdı, recm ayeti görünüverdi. Bunun üzerine Yahudiler, doğru söyledi. Ya Muhammed Tevratta recm ayeti var dediler. Rasulullah da onların recmedilmelerini emretti ve recmedildiler.
[Abdullah b. Ömer: Adamı, taşlardan korumak için kadının üzerine abandığını gördüm dedi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hudûd 26, /1014
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
4. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesleme el-Harisî (Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb)
Konular:
Kur'an, Recm ayeti, Tevrat'ta
Recm, cezası
حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ حَسَنٍ الْمِصِّيصِىُّ حَدَّثَنَا حَجَّاجُ بْنُ مُحَمَّدٍ قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا الزُّبَيْرِ سَمِعَ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ يَقُولُ
"رَجَمَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم رَجُلاً مِنَ الْيَهُودِ وَامْرَأَةً زَنَيَا."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33237, D004455
Hadis:
حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ حَسَنٍ الْمِصِّيصِىُّ حَدَّثَنَا حَجَّاجُ بْنُ مُحَمَّدٍ قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا الزُّبَيْرِ سَمِعَ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ يَقُولُ
"رَجَمَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم رَجُلاً مِنَ الْيَهُودِ وَامْرَأَةً زَنَيَا."
Tercemesi:
Bize İbrahim b. Hasan Mıssısi, ona Haccac b. Muhammed, ona da İbn Cüreyc, ona Ebu Zübeyr, ona da Cabir b. Abdullah'tan, şöyle derken işitmiş: "Rasulullah (sav) Yahudilerden, zina eden bir erkekle bir kadını recmetti."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hudûd 26, /1017
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
3. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
4. Ebu Muhammed Haccac b. Muhammed el-Mesîsî (Haccac b. Muhammed)
5. İbrahim b. Hasan el-Mukassimi (İbrahim b. Hasan b. Heysem)
Konular:
Yargı, Recm cezasının yahudilere uygulanması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33230, D004448
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مُرَّةَ عَنِ الْبَرَاءِ بْنِ عَازِبٍ قَالَ مُرَّ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِيَهُودِىٍّ مُحَمَّمٍ مَجْلُودٍ فَدَعَاهُمْ فَقَالَ
"هَكَذَا تَجِدُونَ حَدَّ الزَّانِى." فَقَالُوا نَعَمْ. فَدَعَا رَجُلاً مِنْ عُلَمَائِهِمْ قَالَ لَهُ
"نَشَدْتُكَ بِاللَّهِ الَّذِى أَنْزَلَ التَّوْرَاةَ عَلَى مُوسَى هَكَذَا تَجِدُونَ حَدَّ الزَّانِى فِى كِتَابِكُمْ." فَقَالَ اللَّهُمَّ لاَ وَلَوْلاَ أَنَّكَ نَشَدْتَنِى بِهَذَا لَمْ أُخْبِرْكَ نَجِدُ حَدَّ الزَّانِى فِى كِتَابِنَا الرَّجْمَ وَلَكِنَّهُ كَثُرَ فِى أَشْرَافِنَا فَكُنَّا إِذَا أَخَذْنَا الرَّجُلَ الشَّرِيفَ تَرَكْنَاهُ وَإِذَا أَخَذْنَا الرَّجُلَ الضَّعِيفَ أَقَمْنَا عَلَيْهِ الْحَدَّ فَقُلْنَا تَعَالَوْا فَنَجْتَمِعَ عَلَى شَىْءٍ نُقِيمُهُ عَلَى الشَّرِيفِ وَالْوَضِيعِ فَاجْتَمَعْنَا عَلَى التَّحْمِيمِ وَالْجَلْدِ وَتَرَكْنَا الرَّجْمَ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"اللَّهُمَّ إِنِّى أَوَّلُ مَنْ أَحْيَا أَمْرَكَ إِذْ أَمَاتُوهُ." فَأَمَرَ بِهِ فَرُجِمَ فَأَنْزَلَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ "(يَا أَيُّهَا الرَّسُولُ لاَ يَحْزُنْكَ الَّذِينَ يُسَارِعُونَ فِى الْكُفْرِ)" إِلَى قَوْلِهِ "(يَقُولُونَ إِنْ أُوتِيتُمْ هَذَا فَخُذُوهُ وَإِنْ لَمْ تُؤْتَوْهُ فَاحْذَرُوا)" إِلَى قَوْلِهِ "(وَمَنْ لَمْ يَحْكُمْ بِمَا أَنْزَلَ اللَّهُ فَأُولَئِكَ هُمُ الْكَافِرُونَ)" فِى الْيَهُودِ إِلَى قَوْلِهِ "(وَمَنْ لَمْ يَحْكُمْ بِمَا أَنْزَلَ اللَّهُ فَأُولَئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ)" فِى الْيَهُودِ إِلَى قَوْلِهِ "(وَمَنْ لَمْ يَحْكُمْ بِمَا أَنْزَلَ اللَّهُ فَأُولَئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ)"
[قَالَ هِىَ فِى الْكُفَّارِ كُلُّهَا يَعْنِى هَذِهِ الآيَةَ.]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Alâ, ona Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona Abdullah b. Mürre, ona da Bera b. Azib'ten (ra) şöyle demiştir: Rasulullah'a (sav)(yüzü) kömürle karartılmış (değnekle dövülmüş) bir Yahudi getirildi. Efendimiz, onları (Yahudileri) çağırıp: "Zina haddini (kitabınızda) böyle mi buluyorsunuz?" dedi. Evet, dediler. Rasulullah bilginlerinden bir adam çağırıp:
"Tevrat'ı Musa'ya indiren Allah aşkına şöyle, kitabınızda zina haddini (cezasını) böyle mi buluyorsunuz?" dedi. Adam şu cevabı verdi: Vallahi hayır. Eğer sen bunu bana böyle sormuş olmasaydın, haber vermezdim. Biz kitabımızda zina cezası olarak recmi buluyoruz. Ancak zina bizim eşrafımız arasında çoğaldı. Biz eşraftan bir adamı yakaladığımızda bırakıverir, zayıf bir adamı yakaladığımızda ise ona haddi tatbik ederdik. Bunun üzerine gelin hem zayıflarımız hem de ileri gelenlerimize uygulayacağımız bir şeyde birleşelim dedik ve kömürle boyama ve değnek vurma üzerinde birleştik. Recmi terk ettik. Rasulullah (sav):
"Ey Allah'ım! Ben, senin emrini kaldırdıklarında ilk ihya edenim" buyurdu, zinâkârın recmedilmesini emretti ve adam recmedildi. Allah da (cc):
"Ey Peygamber! Kalpleri inanmamışken ağızlarıyla inandık diyen Yahudilerden yalana kulak verenler ve başka bir topluluk hesabına casusluk edenlerden inkâra koşanlar seni üzmesin. Sözleri asıl yerlerinden değiştirirler de böyle bir fetva size verilirse alın, verilmezse kaçının derler. Allah'ın fitneye düşmesini dilediği kimse için Allah'a karşı senin elinden bir şey gelmez. İşte onlar Allah'ın kalplerini arıtmak istemediği kimselerdir. Dünyada rezillik onlaradır. Onlara ahirette de büyük azâb vardır," ayetini yahûdiler hakkındaki:
"Allanın indirdiği ile hükmetmeyenler, kâfirlerin de kendileridir..." ayetine kadar, yine yahûdiler hakkındaki "Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyenler zalimlerin ta kendileridir" ayetine kadar ve aynı şekilde Yahudiler hakkında olan "Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyenler, fasıkların ta kendileridir" ayetine kadar indirdi.
[Ravi der ki: Bunlar, yani bu ayetler, tüm kâfirler hakkındadır.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hudûd 26, /1014
Senetler:
1. Ebu Umare Bera b. Azib el-Ensarî (Bera b. Azib b. Haris b.Adî b. Cüşem)
2. Abdullah b. Mürre el-Hemdanî (Abdullah b. Mürre)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
Kur'an, Recm ayeti, Tevrat'ta
Recm, cezası
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33231, D004449
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ سَعِيدٍ الْهَمْدَانِىُّ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ حَدَّثَنِى هِشَامُ بْنُ سَعْدٍ أَنَّ زَيْدَ بْنَ أَسْلَمَ حَدَّثَهُ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ أَتَى نَفَرٌ مِنْ يَهُودَ فَدَعَوْا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِلَى الْقُفِّ فَأَتَاهُمْ فِى بَيْتِ الْمِدْرَاسِ فَقَالُوا يَا أَبَا الْقَاسِمِ إِنَّ رَجُلاً مِنَّا زَنَى بِامْرَأَةٍ فَاحْكُمْ بَيْنَهُمْ فَوَضَعُوا لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وِسَادَةً فَجَلَسَ عَلَيْهَا ثُمَّ قَالَ
"ائْتُونِى بِالتَّوْرَاةِ." فَأُتِىَ بِهَا فَنَزَعَ الْوِسَادَةَ مِنْ تَحْتِهِ فَوَضَعَ التَّوْرَاةَ عَلَيْهَا ثُمَّ قَالَ
"آمَنْتُ بِكِ وَبِمَنْ أَنْزَلَكِ." ثُمَّ قَالَ
"ائْتُونِى بِأَعْلَمِكُمْ."
[فَأُتِىَ بِفَتًى شَابٍّ ثُمَّ ذَكَرَ قِصَّةَ الرَّجْمِ نَحْوَ حَدِيثِ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ.]
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Said Hemdani, ona İbn Vehb, ona Hişam b. Sa'd, ona Zeyd b. Eslem, ona da İbn Ömer (ra) şöyle demiştir: Yahudilerden bir grup gelip Rasulullah'ı Kuf denilen yere davet ettiler. Rasulullah okuma evinde onlara geldi. Yahudiler: Ya Ebu'l- Kasım! Bizden bir adam bir kadınla zina etti. (Aralarında) hükmet dediler. Rasulullah (sav) için bir yastık koydular. Efendimiz onun üzerine oturdu, sonra "Bana Tevrat'ı getiriniz" buyurdu. Tevrat getirildi. Efendimiz, altındaki yastığı aldı ve üzerine Tevrat'ı koydu. Sonra, "Sana ve seni indirene iman ettim" dedi. Daha sonra, "en bilgininizi getirin" buyurdu. Bir genç getirildi.
[Ravi sonra, recm hâdisesini; Malik'in Nafi'den rivayet ettiği gibi zikretti.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hudûd 26, /1015
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Üsame Zeyd b. Eslem el-Kuraşî (Zeyd b. Eslem)
3. Ebu Abbad Hişam b. Sa'd el-Kuraşî (Hişam b. Sa'd)
4. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
5. Ahmed b. Said el-Kurtubî (Ahmed b. Said b. Beşr b. Ubeydullah)
Konular:
Kur'an, Recm ayeti, Tevrat'ta
Recm, cezası
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33238, D004456
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا مُطَرِّفٌ عَنْ أَبِى الْجَهْمِ عَنِ الْبَرَاءِ بْنِ عَازِبٍ قَالَ
"بَيْنَا أَنَا أَطُوفُ عَلَى إِبِلٍ لِى ضَلَّتْ إِذْ أَقْبَلَ رَكْبٌ أَوْ فَوَارِسُ مَعَهُمْ لِوَاءٌ فَجَعَلَ الأَعْرَابُ يُطِيفُونَ بِى لِمَنْزِلَتِى مِنَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم إِذْ أَتَوْا قُبَّةً فَاسْتَخْرَجُوا مِنْهَا رَجُلاً فَضَرَبُوا عُنُقَهُ فَسَأَلْتُ عَنْهُ فَذَكَرُوا أَنَّهُ أَعْرَسَ بِامْرَأَةِ أَبِيهِ."
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Halid b. Abdullah, ona Mutarrif, ona Ebu Cehm, ona da Bera b. Azib (ra) şöyle demiştir:
"Kaybolan bir kölemi ararken, yanlarında bayrak olan atlı bir (bedevi) toplulukla karşılaştım. Bedeviler, Rasulullah'ın yanındaki mevkimden dolayı etrafımı kuşatmaya başladılar. Derken bir kubbeye (kubbe şeklindeki bir çadıra) geldiler. Oradan bir adam çıkarıp, boynunu vurdular.
Onun sebebini sordum. Babasının karısı ile nikahlandı dediler."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hudûd 27, /1017
Senetler:
1. Ebu Umare Bera b. Azib el-Ensarî (Bera b. Azib b. Haris b.Adî b. Cüşem)
2. Ebu Cehm Süleyman b. Cehm el-Ensarî (Süleyman b. Cehm b. Ebu Cehm)
3. Ebu Bekir Mutarrif b. Tarif el-Harisi (Mutarrif b. Tarif)
4. Halid b. Abdullah et-Tahhan (Halid b. Abdullah b. Abdurrahman)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Cezalandırma, annesiyle evlenenin cezası
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33234, D004452
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ مُوسَى الْبَلْخِىُّ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ قَالَ مُجَالِدٌ أَخْبَرَنَا عَنْ عَامِرٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ جَاءَتِ الْيَهُودُ بِرَجُلٍ وَامْرَأَةٍ مِنْهُمْ زَنَيَا فَقَالَ
"ائْتُونِى بِأَعْلَمِ رَجُلَيْنِ مِنْكُمْ." فَأَتَوْهُ بِابْنَىْ صُورِيَا فَنَشَدَهُمَا
"كَيْفَ تَجِدَانِ أَمْرَ هَذَيْنِ فِى التَّوْرَاةِ." قَالاَ نَجِدُ فِى التَّوْرَاةِ إِذَا شَهِدَ أَرْبَعَةٌ أَنَّهُمْ رَأَوْا ذَكَرَهُ فِى فَرْجِهَا مِثْلَ الْمِيلِ فِى الْمُكْحُلَةِ رُجِمَا. قَالَ
"فَمَا يَمْنَعُكُمَا أَنْ تَرْجُمُوهُمَا." قَالاَ ذَهَبَ سُلْطَانُنَا فَكَرِهْنَا الْقَتْلَ فَدَعَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِالشُّهُودِ فَجَاءُوا بِأَرْبَعَةٍ فَشَهِدُوا أَنَّهُمْ رَأَوْا ذَكَرَهُ فِى فَرْجِهَا مِثْلَ الْمِيلِ فِى الْمُكْحُلَةِ فَأَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِرَجْمِهِمَا.
Tercemesi:
Bize Yahya b. Musa el-Belhi, ona Ebu Üsame, ona Mücalid, ona Amir, ona da Cabir b. Abdullah'tan (ra) şöyle dedi: Yahudiler, kendilerinden zina eden bir erkekle bir kadın getirdiler. Rasulullah (sav):
"Sizden, en bilgin iki adam getirin" buyurdu. Sûrîyâ'nın iki oğlunu getirdiler. Rasulullah onlara yemin vererek:
"Bu ikisinin işini Tevrat'ta nasıl bulursunuz?" diye sordu. Tevrat'ta şöyledir: Dört kişi, erkeğin âletini- Sürmelikteki mil gibi kadının âleti içinde gördüklerine şahitlik ederlerse kadın da erkek de recmedilir dediler. Rasulullah:
"Onları recmetmenize engel olan ne?" dedi. Hakimiyet ve gücümüz gitti. O yüzden öldürmeyi hoş görmedik dediler. Rasulullah (sav) şahitleri çağırdı. Dört tane şahit getirdiler. Onlar adamın âletini- sürmelikteki mil gibi- kadının âleti içinde gördüklerine şahitlik ettiler. Rasulullah da (sav), zinakârların recmedilmelerini emretti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hudûd 26, /1016
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. Ebu Umeyr Mücalid b. Saîd el-Hemdani (Mücalid b. Saîd b. Umeyr b. Bistâm b. Zî Mürrân)
4. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
5. Ebu Zekeriyya Yahya b. Musa el-Huddanî (Yahya b. Musa b. Abdirabbihi b. Salim)
Konular:
Kur'an, Recm ayeti, Tevrat'ta
Recm, cezası