Bize Muhammed b. Süleyman el-Enbari, ona Veki, ona Hişam b. Sa'd, ona Yezid b. Nuaym b. Hezzâl, ona da babası (Nuaym b. Hezzâl)şöyle demiştir:
"Maiz b. Malik babamın yanında kalan bir yetimdi. Mahalleden bir Cariyeyle cinsel ilişkiye girdi. Babam kendisine “Rasulullah'a (sav) git, yaptığını haber ver. Belki senin için (Allah'tan) bağış diler” dedi. Bunu, Maiz için bir çıkış yolu bulunur umuduyla istemişti. Maiz, Rasulullah'a (sav) gelip “Ya Rasulullah! Ben zina ettim. Bana Allah'ın hükmünü uygula” dedi. Rasulullah ondan yüz çevirdi. Maiz dönüp tekrar “Ya Rasulullah! Ben zina ettim. Bana Allah'ın hükmünü uygula” dedi. Rasulullah yine ondan yüz çevirdi. Ama Maiz tekrar dönüp “Ya Rasulullah! Ben zina ettim. Bana Allah'ın hükmünü uygula” dedi. Nihayet bunu dört kez söyleyince, Rasulullah (sav) ona “Sen bunu dört kez söyledin. Kiminle zina ettin?” dedi. Maiz “falan kadınla” dedi. Hz. Peygamber (sav) “Onunla yattın mı?” buyurdu Mâiz “Evet” dedi. Hz. Peygamber (sav) “Derin onun derisine değdi mi?” diye sordu. Mâiz “evet” dedi. Hz. Peygamber (sav) “Onunla cinsel ilişkiye girdin mi?” diye sordu. Mâiz “Evet” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) recmedilmesini emretti. Maiz, Harre'ye götürüldü. Recmedilip de taşın acısını hissedince sabredemedi ve çıkıp çok hızlıca kaçtı. Arkadaşları yetişemedi ama Abdulah b. Üneys yetişip, bir deve inciği aldı ona atıp öldürdü. Sonra Rasulullah'a (sav) geldi ve bunu kendisine haber verdi. Rasulullah (sav) “Keşke bıraksaydınız. Belki tövbe ederdi de Allah tövbesini kabul ederdi” buyurdu."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33201, D004419
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سُلَيْمَانَ الأَنْبَارِىُّ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ هِشَامِ بْنِ سَعْدٍ قَالَ حَدَّثَنِى يَزِيدُ بْنُ نُعَيْمِ بْنِ هَزَّالٍ عَنْ أَبِيهِ قَالَ كَانَ مَاعِزُ بْنُ مَالِكٍ يَتِيمًا فِى حِجْرِ أَبِى. فَأَصَابَ جَارِيَةً مِنَ الْحَىِّ فَقَالَ لَهُ أَبِى ائْتِ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَخْبِرْهُ بِمَا صَنَعْتَ لَعَلَّهُ يَسْتَغْفِرُ لَكَ وَإِنَّمَا يُرِيدُ بِذَلِكَ رَجَاءَ أَنْ يَكُونَ لَهُ مَخْرَجًا فَأَتَاهُ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى زَنَيْتُ فَأَقِمْ عَلَىَّ كِتَابَ اللَّهِ. فَأَعْرَضَ عَنْهُ فَعَادَ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى زَنَيْتُ فَأَقِمْ عَلَىَّ كِتَابَ اللَّهِ. حَتَّى قَالَهَا أَرْبَعَ مِرَارٍ. قَالَ صلى الله عليه وسلم "إِنَّكَ قَدْ قُلْتَهَا أَرْبَعَ مَرَّاتٍ فَبِمَنْ." قَالَ بِفُلاَنَةَ. قَالَ "هَلْ ضَاجَعْتَهَا." قَالَ نَعَمْ. قَالَ "هَلْ بَاشَرْتَهَا." قَالَ نَعَمْ. قَالَ "هَلْ جَامَعْتَهَا". قَالَ نَعَمْ . قَالَ فَأَمَرَ بِهِ أَنْ يُرْجَمَ فَأُخْرِجَ بِهِ إِلَى الْحَرَّةِ. فَلَمَّا رُجِمَ فَوَجَدَ مَسَّ الْحِجَارَةِ جَزِعَ فَخَرَجَ يَشْتَدُّ فَلَقِيَهُ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ أُنَيْسٍ وَقَدْ عَجَزَ أَصْحَابُهُ فَنَزَعَ لَهُ بِوَظِيفِ بَعِيرٍ فَرَمَاهُ بِهِ فَقَتَلَهُ ثُمَّ أَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرَ ذَلِكَ لَهُ فَقَالَ "هَلاَّ تَرَكْتُمُوهُ لَعَلَّهُ أَنْ يَتُوبَ فَيَتُوبَ اللَّهُ عَلَيْهِ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Süleyman el-Enbari, ona Veki, ona Hişam b. Sa'd, ona Yezid b. Nuaym b. Hezzâl, ona da babası (Nuaym b. Hezzâl)şöyle demiştir:
"Maiz b. Malik babamın yanında kalan bir yetimdi. Mahalleden bir Cariyeyle cinsel ilişkiye girdi. Babam kendisine “Rasulullah'a (sav) git, yaptığını haber ver. Belki senin için (Allah'tan) bağış diler” dedi. Bunu, Maiz için bir çıkış yolu bulunur umuduyla istemişti. Maiz, Rasulullah'a (sav) gelip “Ya Rasulullah! Ben zina ettim. Bana Allah'ın hükmünü uygula” dedi. Rasulullah ondan yüz çevirdi. Maiz dönüp tekrar “Ya Rasulullah! Ben zina ettim. Bana Allah'ın hükmünü uygula” dedi. Rasulullah yine ondan yüz çevirdi. Ama Maiz tekrar dönüp “Ya Rasulullah! Ben zina ettim. Bana Allah'ın hükmünü uygula” dedi. Nihayet bunu dört kez söyleyince, Rasulullah (sav) ona “Sen bunu dört kez söyledin. Kiminle zina ettin?” dedi. Maiz “falan kadınla” dedi. Hz. Peygamber (sav) “Onunla yattın mı?” buyurdu Mâiz “Evet” dedi. Hz. Peygamber (sav) “Derin onun derisine değdi mi?” diye sordu. Mâiz “evet” dedi. Hz. Peygamber (sav) “Onunla cinsel ilişkiye girdin mi?” diye sordu. Mâiz “Evet” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) recmedilmesini emretti. Maiz, Harre'ye götürüldü. Recmedilip de taşın acısını hissedince sabredemedi ve çıkıp çok hızlıca kaçtı. Arkadaşları yetişemedi ama Abdulah b. Üneys yetişip, bir deve inciği aldı ona atıp öldürdü. Sonra Rasulullah'a (sav) geldi ve bunu kendisine haber verdi. Rasulullah (sav) “Keşke bıraksaydınız. Belki tövbe ederdi de Allah tövbesini kabul ederdi” buyurdu."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hudûd 24, /1007
Senetler:
1. Nuaym b. Hezzâl el-Esemî (Nuaym b. Hezzâl b. Yezid)
2. Yezid b. Nuaym el-Eslemi (Yezid b. Nuaym b. Hezzal b. Yezid)
3. Ebu Abbad Hişam b. Sa'd el-Kuraşî (Hişam b. Sa'd)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
5. Muhammed b. Süleyman el-Enbari (Muhammed b. Süleyman)
Konular:
Recm, cezası
Zina, zinanın sübutu
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33192, D004410
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُبَيْدِ بْنِ عَقِيلٍ الْهِلاَلِىُّ حَدَّثَنَا جَدِّى عَنْ مُصْعَبِ بْنِ ثَابِتِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ الْمُنْكَدِرِ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ جِىءَ بِسَارِقٍ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ
"اقْتُلُوهُ." فَقَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّمَا سَرَقَ. فَقَالَ
"اقْطَعُوهُ." قَالَ فَقُطِعَ ثُمَّ جِىءَ بِهِ الثَّانِيَةَ فَقَالَ
"اقْتُلُوهُ." فَقَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّمَا سَرَقَ. فَقَالَ
"اقْطَعُوهُ." قَالَ فَقُطِعَ ثُمَّ جِىءَ بِهِ الثَّالِثَةَ فَقَالَ
"اقْتُلُوهُ." فَقَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّمَا سَرَقَ. قَالَ
"اقْطَعُوهُ." ثُمَّ أُتِىَ بِهِ الرَّابِعَةَ فَقَالَ
"اقْتُلُوهُ." فَقَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّمَا سَرَقَ. قَالَ
"اقْطَعُوهُ." فَأُتِىَ بِهِ الْخَامِسَةَ فَقَالَ
"اقْتُلُوهُ."
[قَالَ جَابِرٌ فَانْطَلَقْنَا بِهِ فَقَتَلْنَاهُ ثُمَّ اجْتَرَرْنَاهُ فَأَلْقَيْنَاهُ فِى بِئْرٍ وَرَمَيْنَا عَلَيْهِ الْحِجَارَةَ.]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdullah b. Ubeyd b. Akil Hilali, ona dedesi, ona Musab b. Sabit b. Abdullah b. Zübeyr, ona Muhammed b. Münkedir, ona da Cabir b. Abdullah (ra) şöyle dedi: Rasulullah'a (sav) bir hırsız getirildi. Efendimiz:
"Onu öldürün" buyurdu. Sahabeler, Ya Rasulullah, o sadece hırsızlık yaptı, dediler. Rasulullah:
"Onun (elini) kesiniz" buyurdu ve kesildi. Sonra adam ikinci kez getirildi, Rasulullah (sav) yine "onu öldürünüz" buyurdu. Oradakiler, Ya Rasulullah o sadece hırsızlık yaptı, dediler. Bunun üzerine Efendimiz (sav):
"Onu (n ayağını) kesiniz" buyurdu ve kesildi. Sonra üçüncü defa getirildi, Rasulullah (sav) yine, "onu öldürünüz" buyurdu. Sahabeler, Ya Rasulullah, o sadece çaldı, dediler. Bu sefer Efendimiz yine "onu (n sol elini) kesiniz" buyurdu. Aynı adam dördüncü kez getirildi, Rasulullah (sav);
"Onu öldürünüz" buyurdu. Sahabeler; Ya Rasulullah o sadece çaldı, dediler Rasulullah (sav);
"Onu (n sol ayağını) kesiniz," buyurdu. Adam beşinci kez getirildi bu sefer de Rasulullah (sav);
"Onu öldürünüz," buyurdu.
[Cabir der ki: Biz adamı götürdük ve öldürdük, sonra sürüyüp bir kuyuya attık ve üzerine taş attık.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hudûd 20, /1005
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Abdullah Muhammed b. Münkedir el-Kuraşî (Muhammed b. Münkedir b. Abdullah b. Hüdeyr)
3. Ebu Abdullah Musab b. Sabit ez-Zübeyri (Musab b. Sabit b. Abdullah b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Amr Ubeyd b. Ukayl el-Hilali (Ubeyd b. Ukayl b. Subeyh)
5. Ebu Mesud Muhammed b. Abdullah el-Hilali (Muhammed b. Abdullah b. Ubeyd b. Akil)
Konular:
Hırsızlık, cezası
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33193, D004411
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ عَلِىٍّ حَدَّثَنَا الْحَجَّاجُ عَنْ مَكْحُولٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ مُحَيْرِيزٍ قَالَ
"سَأَلْنَا فَضَالَةَ بْنَ عُبَيْدٍ عَنْ تَعْلِيقِ الْيَدِ فِى الْعُنُقِ لِلسَّارِقِ أَمِنَ السُّنَّةِ هُوَ قَالَ أُتِىَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِسَارِقٍ فَقُطِعَتْ يَدُهُ ثُمَّ أُمِرَ بِهَا فَعُلِّقَتْ فِى عُنُقِهِ."
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, ona Ömer b. Ali, ona Haccac, ona Mekhul, ona da Abdurrahman b. Muhayrîz şöyle demiştir:
"Fadale b. Ubeyd'e hırsızın elini boynuna asmanın sünnetten mi olduğunu sorduk; Rasulullah'a (sav) bir hırsız getirildi. Eli kesildi, sonra Rasulullah'ın emri ile kesik eli boynuna asıldı, dedi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hudûd 21, /1005
Senetler:
1. Fedale b. Ubeyd el-Ensari (Fedale b. Ubeyd b. Nafiz b. Kays b. Süheybe)
2. Abdurrahman b. Muhayrîz el-Cümehî (Abdrrahman b. Muhayrîz)
3. Mekhul b. Ebu Müslim eş-Şâmî (Mekhul b. Ebu Müslim Şehrab b. Şazel eş-Şamî)
4. Ebu Ertat Haccac b. Ertat en-Nehai (Haccac b. Ertat b. Sevr b. Hübeyre b. Şerahil)
5. Ebu Hafs Ömer b. Ali el-Mukaddemî (Ömer b. Ali b. Ata)
6. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Hırsızlık, cezası
حَدَّثَنَا مُوسَى - يَعْنِى ابْنَ إِسْمَاعِيلَ - حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ عُمَرَ بْنِ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِذَا سَرَقَ الْمَمْلُوكُ فَبِعْهُ وَلَوْ بِنَشٍّ."
[قال ابو داود: النش نصف أوقية و اللأوقية أربعون درهماً النصف أوقية من ذلك عشرون درهماً.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33194, D004412
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى - يَعْنِى ابْنَ إِسْمَاعِيلَ - حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ عُمَرَ بْنِ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِذَا سَرَقَ الْمَمْلُوكُ فَبِعْهُ وَلَوْ بِنَشٍّ."
[قال ابو داود: النش نصف أوقية و اللأوقية أربعون درهماً النصف أوقية من ذلك عشرون درهماً.]
Tercemesi:
Bize Musa (İbn İsmail), ona Ebu Avane, ona Ömer b. Ebu Seleme, ona babası, ona da Ebu Hureyre'den (ra) rivayet edildiğine göre: Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Köle hırsızlık yaparsa, bir neş (yirmi dirhem) karşılığında bile olsa sat."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hudûd 22, /1006
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ömer b. Ebu Seleme el-Kuraşi (Ömer b. Ebu Seleme b. Abdurrahman b. Avf)
4. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Hırsızlık, köle yaparsa
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33195, D004413
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ ثَابِتٍ الْمَرْوَزِىُّ حَدَّثَنِى عَلِىُّ بْنُ الْحُسَيْنِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ يَزِيدَ النَّحْوِىِّ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ "(وَاللاَّتِى يَأْتِينَ الْفَاحِشَةَ مِنْ نِسَائِكُمْ فَاسْتَشْهِدُوا عَلَيْهِنَّ أَرْبَعَةً مِنْكُمْ فَإِنْ شَهِدُوا فَأَمْسِكُوهُنَّ فِى الْبُيُوتِ حَتَّى يَتَوَفَّاهُنَّ الْمَوْتُ أَوْ يَجْعَلَ اللَّهُ لَهُنَّ سَبِيلاً)" وَذَكَرَ الرَّجُلَ بَعْدَ الْمَرْأَةِ ثُمَّ جَمَعَهُمَا فَقَالَ "(وَاللَّذَانِ يَأْتِيَانِهَا مِنْكُمْ فَآذُوهُمَا فَإِنْ تَابَا وَأَصْلَحَا فَأَعْرِضُوا عَنْهُمَا)" فَنَسَخَ ذَلِكَ بِآيَةِ الْجَلْدِ فَقَالَ "(الزَّانِيَةُ وَالزَّانِى فَاجْلِدُوا كُلَّ وَاحِدٍ مِنْهُمَا مِائَةَ جَلْدَةٍ)."
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Muhammed b. Sabit Mervezi, ona Ali b. Hüseyin, ona babası, ona Yezid en-Nahvi, ona İkrime, ona da İbn Abbas (ra) demiştir ki:
Allah (cc): "Kadınlarınızdan zina edenlere, bunu ispat edecek aranızdan dört şahit getirin, şahitlik ederlerse ölünceye veya Allah onlar için bir yol açıncaya kadar evlerde tutunuz" ayetinde kadından sonra erkeği zikretti, sonra ikisini birleştirip "içinizden zina eden iki kişiye eziyet edin. Eğer tövbe edip düzelirlerse onları bırakın." buyurdu.
Allah (cc) bu ayeti de Celd ayeti ile nesh edip şöyle buyurdu: "Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüz değnek vurunuz."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hudûd 23, /1006
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Ebu Hasan Yezid b. Ebu Said en-Nahvi (Yezid b. Abdullah)
4. Hüseyin b. Vâkid el-Mervezî (Hüseyin b. Vâkid)
5. Ali b. Hüseyin el-Kuraşî (Ali b. Hüseyin b. Vakıd)
6. Ebu Hasan Ahmed b. Şebbuye el-Huzaî (Ahmed b. Muhammed b. Sabit)
Konular:
Nesh
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33196, D004414
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ ثَابِتٍ حَدَّثَنَا مُوسَى - يَعْنِى ابْنَ مَسْعُودٍ - عَنْ شِبْلٍ عَنِ ابْنِ أَبِى نَجِيحٍ عَنْ مُجَاهِدٍ قَالَ السَّبِيلُ الْحَدُّ قَالَ سُفْيَانُ "(فَآذُوهُمَا)" الْبِكْرَانِ "(فَأَمْسِكُوهُنَّ فِى الْبُيُوتِ)" الثَّيِّبَاتِ.
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Muhammed b. Sabit, ona Musa (İbn Mesud), ona Şibl, ona İbn Ebu Necih, ona da Mücahid demiştir ki; (Ayetteki) yol, haddir.
Süfyan da şöyle dedi: " O ikisine eziyet edin" sözünden maksat; bekarlar, "evlerde tutun" sözündeki maksat da dul kadındır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hudûd 23, /1006
Senetler:
1. Ebu Haccac Mücahid b. Cebr el-Kuraşî (Mücahid b. Cebr)
2. Abdullah b. Ebu Necih es-Sekafi (Abdullah b. Yesar)
3. Şibl b. Abbad el-Mekki (Şibl b. Abbad)
4. Ebu Huzeyfe Musa b. Mesud en-Nehdi (Musa b. Mesud)
5. Ebu Hasan Ahmed b. Şebbuye el-Huzaî (Ahmed b. Muhammed b. Sabit)
Konular:
Kur'an, sahabenin ve tabiunun tefsiri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33197, D004415
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنْ سَعِيدِ بْنِ أَبِى عَرُوبَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ حِطَّانَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الرَّقَاشِىِّ عَنْ عُبَادَةَ بْنِ الصَّامِتِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"خُذُوا عَنِّى خُذُوا عَنِّى قَدْ جَعَلَ اللَّهُ لَهُنَّ سَبِيلاً الثَّيِّبُ بِالثَّيِّبِ جَلْدُ مِائَةٍ وَرَمْىٌ بِالْحِجَارَةِ وَالْبِكْرُ بِالْبِكْرِ جَلْدُ مِائَةٍ وَنَفْىُ سَنَةٍ."
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Said b. Ebu Arûbe, ona Katade, ona Hasan, ona Hıttan b. Abdullah er-Rakkâşî, ona da Ubade b. es-Samit'ten (ra) demiştir ki; Rasulullah (sav);
"Benden öğrenin, benden öğrenin, şüphesiz Allah (cc) o kadınlar hakkında bir yol açtı. Evlenmiş olan evlenmiş olanla (zina ederse onlara) yüz sopa ve taşlarla recm (cezası vardır); bekar bekarla zina ederse yüz sopa ve bir sene sürgün" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hudûd 23, /1006
Senetler:
1. Ebu Velid Ubade b. Samit el-Ensari (Ubade b. Samit b. Kays)
2. Hıttan b. Abdullah er-Rakkâşî (Hıttan b. Abdullah)
3. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Ebu Nadr Said b. Ebu Arûbe el-Adevî (Saîd b. Mihrân)
6. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
7. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Recm, cezası
Zina, cezası
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33198, D004416
Hadis:
حَدَّثَنَا وَهْبُ بْنُ بَقِيَّةَ وَمُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحِ بْنِ سُفْيَانَ قَالاَ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ عَنْ مَنْصُورٍ عَنِ الْحَسَنِ بِإِسْنَادِ يَحْيَى وَمَعْنَاهُ قَالاَ
"جَلْدُ مِائَةٍ وَالرَّجْمُ."
Tercemesi:
Bize Vehb b. Bakiyye ve Muhammed b. Sabbah b. Süfyan, o ikisine Hüşeym, ona Mansur, ona da Hasan'dan önceki hadisi, Yahya'nın isnâd ve manasıyla rivayet edip; "yüz sopa ve recm" dediler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hudûd 23, /1006
Senetler:
1. Ebu Velid Ubade b. Samit el-Ensari (Ubade b. Samit b. Kays)
2. Hıttan b. Abdullah er-Rakkâşî (Hıttan b. Abdullah)
3. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
4. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
5. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
6. Muhammed b. Sabbah el-Cürcerâî (Muhammed b. Sabbah b. Süfyan b. Ebu Süfyan)
Konular:
Zina, cezası
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33199, D004417
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَوْفٍ الطَّائِىُّ حَدَّثَنَا الرَّبِيعُ بْنُ رَوْحِ بْنِ خُلَيْدٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ خَالِدٍ - يَعْنِى الْوَهْبِىَّ - حَدَّثَنَا الْفَضْلُ بْنُ دَلْهَمٍ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ سَلَمَةَ بْنِ الْمُحَبَّقِ عَنْ عُبَادَةَ بْنِ الصَّامِتِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِهَذَا الْحَدِيثِ فَقَالَ نَاسٌ لِسَعْدِ بْنِ عُبَادَةَ يَا أَبَا ثَابِتٍ قَدْ نَزَلَتِ الْحُدُودُ لَوْ أَنَّكَ وَجَدْتَ مَعَ امْرَأَتِكَ رَجُلاً كَيْفَ كُنْتَ صَانِعًا قَالَ كُنْتُ ضَارِبَهُمَا بِالسَّيْفِ حَتَّى يَسْكُتَا أَفَأَنَا أَذْهَبُ فَأَجْمَعُ أَرْبَعَةَ شُهَدَاءَ فَإِلَى ذَلِكَ قَدْ قَضَى الْحَاجَةَ. فَانْطَلَقُوا فَاجْتَمَعُوا عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ أَلَمْ تَرَ إِلَى أَبِى ثَابِتٍ قَالَ كَذَا وَكَذَا فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"كَفَى بِالسَّيْفِ شَاهِدًا." ثُمَّ قَالَ
"لاَ لاَ أَخَافُ أَنْ يَتَتَايَعَ فِيهَا السَّكْرَانُ وَالْغَيْرَانُ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ رَوَى وَكِيعٌ أَوَّلَ هَذَا الْحَدِيثِ عَنِ الْفَضْلِ بْنِ دَلْهَمٍ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ قَبِيصَةَ بْنِ حُرَيْثٍ عَنْ سَلَمَةَ بْنِ الْمُحَبَّقِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم. وَإِنَّمَا هَذَا إِسْنَادُ حَدِيثِ ابْنِ الْمُحَبَّقِ أَنَّ رَجُلاً وَقَعَ عَلَى جَارِيَةِ امْرَأَتِهِ.]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ الْفَضْلُ بْنُ دَلْهَمٍ لَيْسَ بِالْحَافِظِ كَانَ قَصَّابًا بِوَاسِطَ.]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Avf et-Tâî, ona Rabi' b. Ravh b. İbn Huleyd, ona Muhammed b. Halid (Vehbî), ona Fadl b. Delhem, ona Hasan, ona da Seleme b. Muhabbik, ona Ubade b. Samit (ra), Rasulullah (sav) bu hadisi rivayet etti. Bunun üzerine insanlar Sa'd b. Ubade'ye (ra); Ey Ebu Sabit! Şüphesiz hadler indi. Şayet sen, karınla bir adam bulsan ne yapardın? dediler. Said (ra), onlar susuncaya (ölünceye) kadar kılıçla vururdum. (O durumda) gidip de dört tane şahit mi toplayayım? O zamana kadar zaten iş biter dedi. (Oradakiler) gidip, Rasulullah'ın (sav) yanında toplandılar ve Ya Rasulullah! Ebu Sabit'e baksana! Şöyle şöyle dedi dediler. Rasulullah (sav); "şahit olarak kılınç yeter" buyurdu, sonradan da "hayır hayır ben o konuda kindarların ve kıskançların aceleyle kötülük yapmalarından korkarım" dedi.
[Ebû Davud der ki: Baş tarafını Veki', ona Fadl b. Delhem, ona Hasan, ona Kabisa b. Hureys, ona Seleme b. Muhabbik vasıtasıyla Rasulullah'tan (sav) rivayet etmiştir. Bu, İbnul-Muhabhik'in isnadı (onda) bir adam, karısının cariyesi ile temasta bulundu şeklindedir.]
[Ebû Davud: Fail b. Delhem hafız değildir. Vâsıf da kasaptı dedi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hudûd 23, /1006
Senetler:
1. Ebu Velid Ubade b. Samit el-Ensari (Ubade b. Samit b. Kays)
2. Seleme b. Muhabbik el-Hüzeli (Seleme b. Muhabbik b. Rabî'a b. Sahr)
3. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
4. Fadl b. Delhem el-Vâsıtî (Fadl b. Delhem)
5. İbn Ebu Mahled Ebu Ahmed Muhammed b. Halid el-Vehbî (Muhammed b. Halid b. Muhammed)
6. Ebu Ravh Rabi' b. Ravh el-Hımsî (Rabi' b. Ravh b. Huleyd)
7. Muhammed b. Avf et-Tâî (Muhammed b. Avf b. Süfyan et-Tâî)
Konular:
Zina, zinanın sübutu
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33200, D004418
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ النُّفَيْلِىُّ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ حَدَّثَنَا الزُّهْرِىُّ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُتْبَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ
"أَنَّ عُمَرَ - يَعْنِى ابْنَ الْخَطَّابِ - رضى الله عنه خَطَبَ فَقَالَ إِنَّ اللَّهَ بَعَثَ مُحَمَّدًا صلى الله عليه وسلم بِالْحَقِّ وَأَنْزَلَ عَلَيْهِ الْكِتَابَ فَكَانَ فِيمَا أَنْزَلَ عَلَيْهِ آيَةُ الرَّجْمِ فَقَرَأْنَاهَا وَوَعَيْنَاهَا وَرَجَمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَرَجَمْنَا مِنْ بَعْدِهِ وَإِنِّى خَشِيتُ - إِنْ طَالَ بِالنَّاسِ الزَّمَانُ - أَنْ يَقُولَ قَائِلٌ مَا نَجِدُ آيَةَ الرَّجْمِ فِى كِتَابِ اللَّهِ فَيَضِلُّوا بِتَرْكِ فَرِيضَةٍ أَنْزَلَهَا اللَّهُ تَعَالَى فَالرَّجْمُ حَقٌّ عَلَى مَنْ زَنَى مِنَ الرِّجَالِ وَالنِّسَاءِ إِذَا كَانَ مُحْصَنًا إِذَا قَامَتِ الْبَيِّنَةُ أَوْ كَانَ حَمْلٌ أَوِ اعْتِرَافٌ وَايْمُ اللَّهِ لَوْلاَ أَنْ يَقُولَ النَّاسُ زَادَ عُمَرُ فِى كِتَابِ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ لَكَتَبْتُهَا."
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Muhammed Nüfeyl, ona Hüşeym, ona Zührî, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe, ona da Abdullah b. Abbas (ra) şöyle demiştir:
"Ömer (b. el-Hattâb) (ra) halka hitap edip şöyle dedi: Şüphesiz Allah (cc) Muhammed'i (sav) hak ile gönderdi, ona Kitabı indirdi. Recm ayeti ona indirilenler içindedir. Biz onu, okuduk ve ezberledik. Rasulullah (sav) recmetti, ondan sonra biz de recmettik. İnsanlar üzerinden uzun zaman geçerse, birisinin; biz Allah'ın Kitabında recm ayetini bulamıyoruz demesinden ve Allah'ın indirdiği bir farzı terk etmek suretiyle sapıtmalarından korkarım. Muhsan olduğu ve beyyine ya da hamilelik ve itiraf bulunduğu zaman erkeklerden ve kadınlardan zina edene recm haktır (sabittir). Allah'a yemin ederim ki eğer insanlar, Ömer Allah'ın kitabına ilâvede bulundu demeyecek olsalardı, recm ayetini yazardım."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hudûd 23, /1007
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
3. Ebu Abdullah Ubeydullah b. Abdullah el-Hüzeli (Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud b. Gâfil)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
6. Ebu Cafer Abdullah b. Muhammed el-Kudâ'î (Abdullah b. Muhammed b. Ali b. Nüfeyl)
Konular:
Kur'an, Recm ayeti