Öneri Formu
Hadis Id, No:
33345, D004504
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدُ بْنُ مُسَرْهَدٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى ذِئْبٍ قَالَ حَدَّثَنِى سَعِيدُ بْنُ أَبِى سَعِيدٍ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا شُرَيْحٍ الْكَعْبِىَّ يَقُولُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أَلاَ إِنَّكُمْ يَا مَعْشَرَ خُزَاعَةَ قَتَلْتُمْ هَذَا الْقَتِيلَ مِنْ هُذَيْلٍ وَإِنِّى عَاقِلُهُ فَمَنْ قُتِلَ لَهُ بَعْدَ مَقَالَتِى هَذِهِ قَتِيلٌ فَأَهْلُهُ بَيْنَ خِيرَتَيْنِ أَنْ يَأْخُذُوا الْعَقْلَ أَوْ يَقْتُلُوا."
Tercemesi:
Bize Müsedded b. Müserhed, ona Yahya b. Said, ona İbn Ebu Zi'b, ona Said b. b. Ebu Said, ona da Ebu Şurayh el-Kabi'den (ra) (şöyle) dedi (ği rivayet edilmiştir): Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur;
"Dikkat edin, ey Huzâa topluluğu! Siz, Huzeyl'den şu maktulü öldürdünüz. Ben onun diyetini ödemekteyim. Benim şu sözlerimden sonra kimin bir adamı öldürülürse onun ailesi diyet almak ya da katili (kısas olarak) öldürmek arasında muhayyerdir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Diyât 4, /1030
Senetler:
1. Ebu Şurayh Huveylid b. Şurayh el-Huzâî (Huveylid b. Amr b. Sahr b. Abdüluzzâ)
2. Ebu Sa'd Said b. Ebu Said el-Makburî (Said b. Keysan)
3. İbn Ebu Zi'b Muhammed b. Abdurrahman el-Amiri (Muhammed b. Abdurrahman b. Muğîre el-Kureşî el-Âmirî)
4. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Yargı, adam öldürmek
Yargı, Ceza Hukuku
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33318, D004501
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَوْفٍ الطَّائِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْقُدُّوسِ بْنُ الْحَجَّاجِ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ عَطَاءٍ الْوَاسِطِىُّ عَنْ سِمَاكٍ عَنْ عَلْقَمَةَ بْنِ وَائِلٍ عَنْ أَبِيهِ قَالَ جَاءَ رَجُلٌ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِحَبَشِىٍّ فَقَالَ إِنَّ هَذَا قَتَلَ ابْنَ أَخِى. قَالَ
"كَيْفَ قَتَلْتَهُ." قَالَ ضَرَبْتُ رَأْسَهُ بِالْفَأْسِ وَلَمْ أُرِدْ قَتْلَهُ. قَالَ
"هَلْ لَكَ مَالٌ تُؤَدِّى دِيَتَهُ." قَالَ لاَ . قَالَ
"أَفَرَأَيْتَ إِنْ أَرْسَلْتُكَ تَسْأَلُ النَّاسَ تَجْمَعُ دِيَتَهُ." قَالَ لاَ. قَالَ
"فَمَوَالِيكَ يُعْطُونَكَ دِيَتَهُ." قَالَ لاَ. قَالَ لِلرَّجُلِ
"خُذْهُ." فَخَرَجَ بِهِ لِيَقْتُلَهُ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أَمَا إِنَّهُ إِنْ قَتَلَهُ كَانَ مِثْلَهُ." فَبَلَغَ بِهِ الرَّجُلُ حَيْثُ يَسْمَعُ قَوْلَهُ فَقَالَ هُوَ ذَا فَمُرْ فِيهِ مَا شِئْتَ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أَرْسِلْهُ - وَقَالَ مَرَّةً دَعْهُ - يَبُوءُ بِإِثْمِ صَاحِبِهِ وَإِثْمِهِ فَيَكُونَ مِنْ أَصْحَابِ النَّارِ." قَالَ فَأَرْسَلَهُ.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Avf et-Tâî, ona Abdülkuddüs b. Haccâc, ona Yezid b. Ata Vasıti, ona Simak, ona da Alkame b. Vail'in (ra) babasıdan (Vail) rivayet etti (ğine göre) Vail şöyle dedi: Bir adam Habeşli birisini Rasulullah'a (sav) getirip; bu adam kardeşimi öldürdü, dedi. Rasulullah (sav) Habeşliye "onu nasıl öldürdün?" diye sordu Habeşli, kafasına balta vurdum. Maksadım onu öldürmek değildi, karşılığını verdi. Rasulullah:
"Onun diyetini ödeyecek malın var mı?" Habeşli, hayır. Rasulullah:
"Seni göndersem de insanlardan isteyerek onun diyetini toplasan olur mu?" buna ne dersin? Habeşli, hayır. Rasulullah (sav):
"Mevlalarım (efendilerin) sana onun diyetini verirler mi?" Habeşli, hayır. Bunun üzerine Rasulullah (sav) adama (maktulün velisine);
"Onu al" buyurdu. Adam, öldürmek için katili çıkardı. (Peşinden) Rasulullah (sav):
"Şüphesiz eğer adam onu öldürürse aynen onun gibidir" buyurdu. Bunun üzerine maktulün velisi katili Rasulullah'ın sözünü işiteceği bir yere götürdü ve şöyle dedi: (Ya Resulullah!) İşte adam, onun hakkında dilediğini emret dedi. Rasulullah (sav):
"Onu salıver, arkadaşının (maktulün) ve onun günahı ile döner, (yüklenir) de Cehennemliklerden olur" buyurdu. Adam da katili salıverdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Diyât 3, /1028
Senetler:
1. Ebu Hüneyde Vail b. Hucr el-Hadrami (Vail b. Hucr b. Sa'd b. Mesruk b. Vail)
2. Alkame b. Vail el-Hadrami (Alkame b. Vail b. Hucr)
3. Simak b. Harb ez-Zühlî (Simak b. Harb b. Evs b. Halid)
4. Ebu Halid Yezid b. Ata el-Bezzaz (Yezid b. Ata b. Yezid b. Abdurrahman)
5. Ebu Muğîra Abdülkuddüs b. Haccâc el-Havlânî (Abdulkuddüs b. Haccâc)
6. Muhammed b. Avf et-Tâî (Muhammed b. Avf b. Süfyan et-Tâî)
Konular:
Yargı, adam öldürmek
Yargı, Ceza Hukuku
Yargı, Kısas, affa öncelik tanıma
حَدَّثَنَا عَبَّاسُ بْنُ الْوَلِيدِ بْنِ مَزْيَدٍ أَخْبَرَنَا أَبِى حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِىُّ حَدَّثَنِى يَحْيَى ح
وَحَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنِى أَبُو دَاوُدَ حَدَّثَنَا حَرْبُ بْنُ شَدَّادٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَبِى كَثِيرٍ حَدَّثَنِى أَبُو سَلَمَةَ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ حَدَّثَنَا أَبُو هُرَيْرَةَ قَالَ لَمَّا فُتِحَتْ مَكَّةُ قَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ
"مَنْ قُتِلَ لَهُ قَتِيلٌ فَهُوَ بِخَيْرِ النَّظَرَيْنِ إِمَّا أَنْ يُودَى أَوْ يُقَادَ." فَقَامَ رَجُلٌ مِنْ أَهْلِ الْيَمَنِ يُقَالُ لَهُ أَبُو شَاهٍ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ اكْتُبْ لِى - قَالَ الْعَبَّاسُ اكْتُبُوا لِى - فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"اكْتُبُوا لأَبِى شَاهٍ."
[وَهَذَا لَفْظُ حَدِيثِ أَحْمَدَ.]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ اكْتُبُوا لِى يَعْنِى خُطْبَةَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33347, D004505
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبَّاسُ بْنُ الْوَلِيدِ بْنِ مَزْيَدٍ أَخْبَرَنَا أَبِى حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِىُّ حَدَّثَنِى يَحْيَى ح
وَحَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنِى أَبُو دَاوُدَ حَدَّثَنَا حَرْبُ بْنُ شَدَّادٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَبِى كَثِيرٍ حَدَّثَنِى أَبُو سَلَمَةَ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ حَدَّثَنَا أَبُو هُرَيْرَةَ قَالَ لَمَّا فُتِحَتْ مَكَّةُ قَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ
"مَنْ قُتِلَ لَهُ قَتِيلٌ فَهُوَ بِخَيْرِ النَّظَرَيْنِ إِمَّا أَنْ يُودَى أَوْ يُقَادَ." فَقَامَ رَجُلٌ مِنْ أَهْلِ الْيَمَنِ يُقَالُ لَهُ أَبُو شَاهٍ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ اكْتُبْ لِى - قَالَ الْعَبَّاسُ اكْتُبُوا لِى - فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"اكْتُبُوا لأَبِى شَاهٍ."
[وَهَذَا لَفْظُ حَدِيثِ أَحْمَدَ.]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ اكْتُبُوا لِى يَعْنِى خُطْبَةَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم.]
Tercemesi:
Bize Abbas b. Velid b. Mezyed, ona babası, ona Evzaî, ona Yahya; (T)
Bize Ahmed b. İbrahim, ona Ebu Davud, ona Harb b. Şeddâd, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle demiştir: Mekke fethedilince Rasulullah (sav) ayağa kalkıp; "kimin bir adamı öldürülürse o iki şey arasında muhayyerdir: ya diyet ödenmesi ya da kısas yapılması" buyurdu. Yemenlilerden, Ebu Şât denilen bir adam kalktı ve Ya Rasulallah! Benim için yaz. Abbas, benim için yazın dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav); "Ebû Şât için yazınız" buyurdu.
[Bu (ravilerden) Ahmed'in hadisinin lâfzıdır.]
[Ebû Davud dedi ki: Benim için yazın; Rasulullah'ın hutbesini benim için yazın demektir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Diyât 4, /1030
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
4. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
5. Velid b. Mezyed el-Uzri (Velid b. Mezyed b. Yezid)
6. Abbas b. Velid el-Uzri (Abbas b. Velid b. Mezyed b. Yezid)
Konular:
Yargı, adam öldürmek
Yargı, Ceza Hukuku
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ بَكْرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الْمُزَنِىُّ عَنْ عَطَاءِ بْنِ أَبِى مَيْمُونَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ
"مَا رَأَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم رُفِعَ إِلَيْهِ شَىْءٌ فِيهِ قِصَاصٌ إِلاَّ أَمَرَ فِيهِ بِالْعَفْوِ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33312, D004497
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ بَكْرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الْمُزَنِىُّ عَنْ عَطَاءِ بْنِ أَبِى مَيْمُونَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ
"مَا رَأَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم رُفِعَ إِلَيْهِ شَىْءٌ فِيهِ قِصَاصٌ إِلاَّ أَمَرَ فِيهِ بِالْعَفْوِ."
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Abdullah b. Bekir b. Abdullah el-Müzenî, ona Ata b. Ebu Meymune, ona da Enes b. Malik'ten (ra) şöyle demiştir:
"Rasulullah'a (sav) kısası gerektiren bir suç (lu) getirildiğinde, onun ancak affı emr (tavsiye) ettiğini gördüm."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Diyât 3, /1028
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ata b. Ebu Meymune el-Basrî (Ata b. Meni')
3. Abdullah b. Bekir el-Müzenî (Abdullah b. Bekir b. Abdullah)
4. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Yargı, Kısas, affa öncelik tanıma
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ أَخْبَرَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قُتِلَ رَجُلٌ عَلَى عَهْدِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَرُفِعَ ذَلِكَ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَدَفَعَهُ إِلَى وَلِىِّ الْمَقْتُولِ فَقَالَ الْقَاتِلُ يَا رَسُولَ اللَّهِ وَاللَّهِ مَا أَرَدْتُ قَتْلَهُ. قَالَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِلْوَلِىِّ
"أَمَا إِنَّهُ إِنْ كَانَ صَادِقًا ثُمَّ قَتَلْتَهُ دَخَلْتَ النَّارَ." قَالَ فَخَلَّى سَبِيلَهُ. قَالَ وَكَانَ مَكْتُوفًا بِنِسْعَةٍ فَخَرَجَ يَجُرُّ نِسْعَتَهُ فَسُمِّىَ ذَا النِّسْعَةِ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33315, D004498
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ أَخْبَرَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قُتِلَ رَجُلٌ عَلَى عَهْدِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَرُفِعَ ذَلِكَ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَدَفَعَهُ إِلَى وَلِىِّ الْمَقْتُولِ فَقَالَ الْقَاتِلُ يَا رَسُولَ اللَّهِ وَاللَّهِ مَا أَرَدْتُ قَتْلَهُ. قَالَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِلْوَلِىِّ
"أَمَا إِنَّهُ إِنْ كَانَ صَادِقًا ثُمَّ قَتَلْتَهُ دَخَلْتَ النَّارَ." قَالَ فَخَلَّى سَبِيلَهُ. قَالَ وَكَانَ مَكْتُوفًا بِنِسْعَةٍ فَخَرَجَ يَجُرُّ نِسْعَتَهُ فَسُمِّىَ ذَا النِّسْعَةِ.
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre'den (ra) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) zamanında bir adam öldürüldü. Dava Rasulullah'a getirildi. Rasulullah (sav), katili maktulün velisine teslim etti. Katil, Ya Rasulullah! Vallahi ben onu öldürmeyi istemedim dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) maktulün velisine; "haberin olsun, eğer o doğru söylüyorsa (ve buna rağmen) sen onu öldürürsen cehenneme girersin" buyurdu. Adam da katili serbest bıraktı. Katilin elleri arkadan enli bir kayışla bağlı idi, kayışını sürüyerek çıktı. Bu yüzden adam zû nis'a kayışlı diye adlandırıldı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Diyât 3, /1028
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
Yargı, Ceza Hukuku
Yargı, Kısas, affa öncelik tanıma
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33317, D004500
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ بْنِ مَيْسَرَةَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ قَالَ حَدَّثَنِى جَامِعُ بْنُ مَطَرٍ حَدَّثَنِى عَلْقَمَةُ بْنُ وَائِلٍ بِإِسْنَادِهِ وَمَعْنَاهُ.
Tercemesi:
Bize Ubeydullah Ömer b. Meysere, ona Yahya b. Said, ona Cami' b. Matar, ona Alkame b. Vail (önceki hadisi) aynı isnâd ve mana ile rivayet etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Diyât 3, /1028
Senetler:
1. Ebu Hüneyde Vail b. Hucr el-Hadrami (Vail b. Hucr b. Sa'd b. Mesruk b. Vail)
2. Alkame b. Vail el-Hadrami (Alkame b. Vail b. Hucr)
3. Cami' b. Matar el-Habatî (Cami' b. Matar)
4. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
5. Ebu Said Ubeydullah b. Ömer el-Cüşemî (Ubeydullah b. Ömer b. Meysera)
Konular:
Yargı, Ceza Hukuku
Yargı, Kısas, affa öncelik tanıma
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33320, D004503
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ قَالَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْحَاقَ فَحَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرِ بْنِ الزُّبَيْرِ قَالَ سَمِعْتُ زِيَادَ بْنَ ضُمَيْرَةَ الضَّمْرِىَّ ح
وَحَدَّثَنَا وَهْبُ بْنُ بَيَانٍ وَأَحْمَدُ بْنُ سَعِيدٍ الْهَمْدَانِىُّ قَالاَ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ أَبِى الزِّنَادِ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْحَارِثِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ جَعْفَرٍ أَنَّهُ سَمِعَ زِيَادَ بْنَ سَعْدِ بْنِ ضُمَيْرَةَ السُّلَمِىَّ - وَهَذَا حَدِيثُ وَهْبٍ وَهُوَ أَتَمُّ - يُحَدِّثُ عُرْوَةَ بْنَ الزُّبَيْرِ عَنْ أَبِيهِ - قَالَ مُوسَى - وَجَدِّهِ وَكَانَا شَهِدَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حُنَيْنًا - ثُمَّ رَجَعْنَا إِلَى حَدِيثِ وَهْبٍ - أَنَّ مُحَلِّمَ بْنَ جَثَّامَةَ اللَّيْثِىَّ قَتَلَ رَجُلاً مِنْ أَشْجَعَ فِى الإِسْلاَمِ وَذَلِكَ أَوَّلُ غِيَرٍ قَضَى بِهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَتَكَلَّمَ عُيَيْنَةُ فِى قَتْلِ الأَشْجَعِىِّ لأَنَّهُ مِنْ غَطَفَانَ وَتَكَلَّمَ الأَقْرَعُ بْنُ حَابِسٍ دُونَ مُحَلِّمٍ لأَنَّهُ مِنْ خِنْدِفَ فَارْتَفَعَتِ الأَصْوَاتُ وَكَثُرَتِ الْخُصُومَةُ وَاللَّغَطُ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"يَا عُيَيْنَةُ أَلاَ تَقْبَلُ الْغِيَرَ." فَقَالَ عُيَيْنَةُ لاَ وَاللَّهِ حَتَّى أُدْخِلَ عَلَى نِسَائِهِ مِنَ الْحَرْبِ وَالْحَزَنِ مَا أَدْخَلَ عَلَى نِسَائِى. قَالَ ثُمَّ ارْتَفَعَتِ الأَصْوَاتُ وَكَثُرَتِ الْخُصُومَةُ وَاللَّغَطُ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"يَا عُيَيْنَةُ أَلاَ تَقْبَلُ الْغِيَرَ." فَقَالَ عُيَيْنَةُ مِثْلَ ذَلِكَ أَيْضًا إِلَى أَنْ قَامَ رَجُلٌ مِنْ بَنِى لَيْثٍ يُقَالُ لَهُ مُكَيْتِلٌ عَلَيْهِ شِكَّةٌ وَفِى يَدِهِ دَرَقَةٌ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى لَمْ أَجِدْ لِمَا فَعَلَ هَذَا فِى غُرَّةِ الإِسْلاَمِ مَثَلاً إِلاَّ غَنَمًا وَرَدَتْ فَرُمِىَ أَوَّلُهَا فَنَفَرَ آخِرُهَا اسْنُنِ الْيَوْمَ وَغَيِّرْ غَدًا فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"خَمْسُونَ فِى فَوْرِنَا هَذَا وَخَمْسُونَ إِذَا رَجَعْنَا إِلَى الْمَدِينَةِ." وَذَلِكَ فِى بَعْضِ أَسْفَارِهِ وَمُحَلِّمٌ رَجُلٌ طَوِيلٌ آدَمُ وَهُوَ فِى طَرَفِ النَّاسِ فَلَمْ يَزَالُوا حَتَّى تَخَلَّصَ فَجَلَسَ بَيْنَ يَدَىْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَعَيْنَاهُ تَدْمَعَانِ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى قَدْ فَعَلْتُ الَّذِى بَلَغَكَ وَإِنِّى أَتُوبُ إِلَى اللَّهِ تَبَارَكَ وَتَعَالَى فَاسْتَغْفِرِ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ لِى يَا رَسُولَ اللَّهِ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أَقَتَلْتَهُ بِسِلاَحِكَ فِى غُرَّةِ الإِسْلاَمِ اللَّهُمَّ لاَ تَغْفِرْ لِمُحَلِّمٍ ." بِصَوْتٍ عَالٍ زَادَ أَبُو سَلَمَةَ فَقَامَ وَإِنَّهُ لَيَتَلَقَّى دُمُوعَهُ بِطَرَفِ رِدَائِهِ قَالَ ابْنُ إِسْحَاقَ فَزَعَمَ قَوْمُهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم اسْتَغْفَرَ لَهُ بَعْدَ ذَلِكَ.
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ قَالَ النَّضْرُ بْنُ شُمَيْلٍ الْغِيَرُ الدِّيَةُ.]
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Muhammed b. İshak, ona Muhammed b. Cafer b. Zübeyir, ona Ziyad b. Dumeyra Damri; (T)
Bize Vehb b. Beyan ve Ahmed b. Said Hemdani, onlara İbn Vehb haber verdi. Bana Abdurrahman b. Ebu Zinad, ona Abdurrahman b. Hars, ona Muhammed b. Cafer, o Ziyad b. Sad b. Dumeyra Selemi'den işitti. Ve bu, Vehb'in hadisidir ve daha eksiksizdir. Ona da Urve b. Zübeyr babasından; Musa ve dedesinden de ikisi de Rasulullah (sav) ile Huneyn gazvesine iştirak ettiler dedi. Şimdi tekrar Vehb rivayetine dönüyoruz: şöyle rivayet etmiştir: Muhallim b. Cessâme el-Leysî, İslâm döneminde, Eşca' boyundan bir adamı öldürdü. -Bu, Rasulullah'ın (sav) hükmettiği ilk diyettir- -Uyeyne, el-Eşcaî'nin katli konusunda konuştu. Çünkü o, (öldürülen Eşcaî gibi) Gatafan kabilesindendi. Ekra' b. Habis de Muhallim'in tarafından konuştu. Çünkü o da (Muhallim gibi) Hındef kabilesindendi. Bu esnada sesler yükseldi, husumet ve gürültü çoğaldı. Rasulullah (sav); "ya Uyeyne! Diyeti kabul etmiyor musun?" dedi. Uyeyne; onun kadınları benim kadınlarımın düştüğü keder ve sıkıntıya düşünceye kadar hayır (kabul etmem) vallahi dedi. Sonra sesler (yine) yükseldi, husumet ve gürültü çoğaldı. Rasulullah (sav) tekrar; "ya Uyeyne! Diyeti kabul etmiyor musun?" buyurdu. Uyeyne yine önceki söylediğini tekrarladı. Nihayet Beni Leys kabilesinden, üzerinde zırh ve elinde silah olan Mükeytil adındaki adam ayağa kalkıp Ya Rasulullah! Ben bunun İslâm'ın şu ilk günlerinde yaptığı şeye bir koyun sürüsünden başka bir mesel bulamıyorum. Şöyle ki: Sürü suya vardığında öndekiler taşlanırsa arkadakiler kaçar. Bugün (kısas konusundaki) sünnetini işle. İstersen yarın değiştir, dedi. Rasulullah (sav); "şimdi hemen elli (deve). Medine'ye döndüğümüz zaman elli (deve)" buyurdu. Bu olay Rasulullah'ın seferlerinden birisinde oldu. Muhallim (katil) uzun boylu esmer bir adamdı. O insanlar tarafından sevilirdi. İnsanlar, o kurtuluncaya kadar (yardım etmeye) devam ettiler. Rasulullah'ın huzurunda Muhallim'in gözlerinden yaşlar boşanıyordu. Ya Rasulallah! Ben sana gelen bu işi işledim, Allah'a tövbe ediyorum. Ya Rasulullah! Benim için Allah'tan af dile dedi. Rasulullah (sav); "sen onu İslâm'ın daha ilk günlerinde silahınla öldürdün demek!" Yüksek sesle "Allah'ım, Muhallim'i bağışlama" dedi. Ebu Seleme şunu da ilâve etti: Muhallim, elbisesinin ucu ile gözyaşlarını silerek kalktı. İbn İshak şöyle dedi: Onun kavmi, bundan sonra Rasulullah'ın onun için bağışlanma dilediğini iddia ettiler.
[Ebû Davud şöyle der: Nadr b. Şümeyl: el-ğıyer; diyettir dedi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Diyât 3, /1029
Senetler:
1. Dumeyra Sa'd ed-Damrî (Sa'd b. Dumeyra)
2. Ziyad b. Sa'd es-Sülemî (Ziyad b. Sa'd b. Dumeyra)
3. Muhammed b. Cafer el-Esedi (Muhammed b. Cafer b. Zübeyir b. Avvam)
4. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
5. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
6. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Yargı, Hz. Peygamber'in ilk hükmettiği Diyet,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33316, D004499
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ بْنِ مَيْسَرَةَ الْجُشَمِىُّ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ عَنْ عَوْفٍ حَدَّثَنَا حَمْزَةُ أَبُو عُمَرَ الْعَائِذِىُّ حَدَّثَنِى عَلْقَمَةُ بْنُ وَائِلٍ حَدَّثَنِى وَائِلُ بْنُ حُجْرٍ قَالَ كُنْتُ عِنْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم إِذْ جِىءَ بِرَجُلٍ قَاتِلٍ فِى عُنُقِهِ النِّسْعَةُ قَالَ فَدَعَا وَلِىَّ الْمَقْتُولِ فَقَالَ
"أَتَعْفُو." قَالَ لاَ. قَالَ
"أَفَتَأْخُذُ الدِّيَةَ." قَالَ لاَ. قَالَ
"أَفَتَقْتُلُ." قَالَ نَعَمْ . قَالَ
"اذْهَبْ بِهِ." فَلَمَّا وَلَّى قَالَ
"أَتَعْفُو." قَالَ لاَ. قَالَ
"أَفَتَأْخُذُ الدِّيَةَ." قَالَ لاَ. قَالَ
"أَفَتَقْتُلُ." قَالَ نَعَمْ. قَالَ
"اذْهَبْ بِهِ." فَلَمَّا كَانَ فِى الرَّابِعَةِ قَالَ
"أَمَا إِنَّكَ إِنْ عَفَوْتَ عَنْهُ يَبُوءُ بِإِثْمِهِ وَإِثْمِ صَاحِبِهِ."
[قَالَ فَعَفَا عَنْهُ. قَالَ فَأَنَا رَأَيْتُهُ يَجُرُّ النِّسْعَةَ.]
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Ömer b. Meysere el-Cüşemî, ona Yahya b. Said, ona Avf, ona Hamza Ebu Ömer el-Âizî, ona Alkame b. Vail, ona da Vail b. Hucr (ra) şöyle demiştir: Rasulullah'ın (sav) yanında idim. Boynunda kayış bağlı bir katil getirildi. Rasulullah (sav) maktulün velisini çağırdı ve "onu affediyor musun?" dedi. Adam, hayır cevabını verdi. Rasulullah (sav):
"Ondan diyet mi alıyorsun?" buyurdu. Adam, hayır dedi. Rasulullah (sav):
"Onu öldürecek misin?" diye sordu. Adam, evet dedi. Rasulullah (sav):
"Al onu götür" dedi. Dördüncü seferinde "haberin olsun, eğer sen onu affedersen o hem kendi günahını hem de öldürdüğü kişinin günahı ile döner" buyurdu.
[Ravi derki: Bunun üzerine maktulün velisi katili affetti. Ben onu, kayışını sürürken gördüm.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Diyât 3, /1028
Senetler:
1. Ebu Hüneyde Vail b. Hucr el-Hadrami (Vail b. Hucr b. Sa'd b. Mesruk b. Vail)
2. Alkame b. Vail el-Hadrami (Alkame b. Vail b. Hucr)
3. Ebu Ömer Hamza b. Amr el-Âizî (Hamza b. Amr)
4. Ebu Sehl Avf b. Ebu Cemîle el-A'râbî (Avf b. Ebu Cemîle)
5. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
6. Ebu Said Ubeydullah b. Ömer el-Cüşemî (Ubeydullah b. Ömer b. Meysera)
Konular:
Yargı, Ceza Hukuku
Yargı, Kısas, affa öncelik tanıma
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33319, D004502
Hadis:
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ أَبِى أُمَامَةَ بْنِ سَهْلٍ قَالَ كُنَّا مَعَ عُثْمَانَ وَهُوَ مَحْصُورٌ فِى الدَّارِ وَكَانَ فِى الدَّارِ مَدْخَلٌ مَنْ دَخَلَهُ سَمِعَ كَلاَمَ مَنْ عَلَى الْبَلاَطِ فَدَخَلَهُ عُثْمَانُ فَخَرَجَ إِلَيْنَا وَهُوَ مُتَغَيِّرٌ لَوْنُهُ فَقَالَ إِنَّهُمْ لَيَتَوَاعَدُونَنِى بِالْقَتْلِ آنِفًا. قُلْنَا يَكْفِيكَهُمُ اللَّهُ يَا أَمِيرَ الْمُؤْمِنِينَ. قَالَ وَلِمَ يَقْتُلُونَنِى سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ
"لاَ يَحِلُّ دَمُ امْرِئٍ مُسْلِمٍ إِلاَّ بِإِحْدَى ثَلاَثٍ كُفْرٌ بَعْدَ إِسْلاَمٍ أَوْ زِنًا بَعْدَ إِحْصَانٍ أَوْ قَتْلُ نَفْسٍ بِغَيْرِ نَفْسٍ." فَوَاللَّهِ مَا زَنَيْتُ فِى جَاهِلِيَّةٍ وَلاَ إِسْلاَمٍ قَطُّ وَلاَ أَحْبَبْتُ أَنَّ لِى بِدِينِى بَدَلاً مُنْذُ هَدَانِى اللَّهُ وَلاَ قَتَلْتُ نَفْسًا فَبِمَ يَقْتُلُونَنِى.
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ عُثْمَانُ وَأَبُو بَكْرٍ رضى الله عنهما تَرَكَا الْخَمْرَ فِى الْجَاهِلِيَّةِ.]
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Harb, ona Hammad b. Zeyd, ona Yahya b. Said, ona Ebu Ümame b. Sehl'den (ra) şöyle demiştir:
Osman (ra) evde mahsur iken, biz onunla idik. Evde bir giriş vardı. Oradan giren Belattaki'lerin sözünü işitirdi. Osman (ra) oraya girdi ve rengi değişmiş bir vaziyette yanımıza çıkıp şöyle dedi: Onlar az önce beni, öldürmekle tehdit ediyorlardı. Biz; Yâ emira'l-mü'minin onlara karşı Allah sana yeter dedik. Beni niçin öldürmek istiyorlar? Rasulullah'ı (sav):
"Bir Müslümanın kanı şu üç şeyden birisi dışında helâl değildir: Müslüman olduktan sonra küfre düşmek, ihsandan sonra zina ve bir can mukabili olmadan birisini öldürmek" diye buyururken dinledim. (Hz. Osman devamla şöyle dedi): Vallahi ben Cahiliye devrinde de İslâm döneminde de hiç zina etmedim Allah beni hidâyete erdireli beri. Onun yerine benim için başka bir din olmasını istemedim ve hiçbir kimseyi öldürmedim. Beni ne sebeple öldürecekler!
[Ebû Davud şöyle der: Ebu Bekir ve Osman (r. anhüma) şarabi cahiliye devrinde terk ettiler.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Diyât 3, /1029
Senetler:
1. Ebu Amr Osman b. Affân (Osman b. Affân b. Ebu Âs b. Ümeyye b. Abdüşems)
2. Ebu Ümame Es'ad b. Sehl el-Ensarî (Es'ad b. Sehl b. Huneyf b. Vahib)
3. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Ebu Eyyüb Süleyman b. Harb el-Vâşihî (Süleyman b. Harb b. Büceyl)
Konular:
Müslüman, sadece üç sebeple öldürülmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33350, D004506
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسْلِمٌ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رَاشِدٍ حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ مُوسَى عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"لاَ يُقْتَلُ مُؤْمِنٌ بِكَافِرٍ وَمَنْ قَتَلَ مُؤْمِنًا مُتَعَمِّدًا دُفِعَ إِلَى أَوْلِيَاءِ الْمَقْتُولِ فَإِنْ شَاءُوا قَتَلُوهُ وَإِنْ شَاءُوا أَخَذُوا الدِّيَةَ."
Tercemesi:
Bize Müslim, ona Muhammed b. Raşid, ona Süleyman b. Musa, ona da Amr b. Şuayb, ona babası, ona dedesi, ona da Rasulullah'tan (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Bir mümin, kâfire karşılık öldürülmez. Kim bir mümini taammüden öldürürse, maktulün velisine teslim edilir. Onlar isterlerse katili öldürürler, isterlerse diyet alırlar."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Diyât 4, /1030
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Şuayb b. Muhammed es-Sehmi (Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
3. Ebu İbrahim Amr b. Şuayb el-Kuraşi (Amr b. Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
4. Ebu Eyyub Süleyman b. Musa el-Kuraşî (Süleyman b. Musa)
5. Muhammed b. Raşid el-Huza'i (Muhammed b. Raşid)
6. Ebu Amr Müslim b. İbrahim el-Ferahidi (Müslim b. İbrahim)
Konular:
Yargı, Ceza Hukuku
Yargı, Kısas