Öneri Formu
Hadis Id, No:
31976, B004658
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا يَحْيَى حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ حَدَّثَنَا زَيْدُ بْنُ وَهْبٍ قَالَ كُنَّا عِنْدَ حُذَيْفَةَ فَقَالَ مَا بَقِىَ مِنْ أَصْحَابِ هَذِهِ الآيَةِ إِلاَّ ثَلاَثَةٌ ، وَلاَ مِنَ الْمُنَافِقِينَ إِلاَّ أَرْبَعَةٌ . فَقَالَ أَعْرَابِىٌّ إِنَّكُمْ أَصْحَابَ مُحَمَّدٍ صلى الله عليه وسلم تُخْبِرُونَا فَلاَ نَدْرِى فَمَا بَالُ هَؤُلاَءِ الَّذِينَ يَبْقُرُونَ بُيُوتَنَا وَيَسْرِقُونَ أَعْلاَقَنَا . قَالَ أُولَئِكَ الْفُسَّاقُ ، أَجَلْ لَمْ يَبْقَ مِنْهُمْ إِلاَّ أَرْبَعَةٌ . أَحَدُهُمْ شَيْخٌ كَبِيرٌ لَوْ شَرِبَ الْمَاءَ الْبَارِدَ لَمَا وَجَدَ بَرْدَهُ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Müsennâ, ona Yahya, ona İsmail, ona Zeyd b. Vehb’in şöyle dediğini rivayet etti: Huzeyfe’nin yanında idik, o: Şu ayetin sahiplerinden sadece üç kişi ve münafıklardan da yalnızca dört kişi kaldı. Bir bedevi bunun üzerine: Siz Muhammed’in (sav) ashabı bizlere bir takım haberler veriyorsunuz ama şu evlerimizi yarıp açanların, en değerli eşyalarımızı çalanların durumu nedir acaba? Dedi. (Huzeyfe) dedi ki: Onlar fasıklardır (kâfir ve münafıklar) değildir. Evet, onlardan yani münafıklardan sadece dört tane kalmıştır. Bunlardan birisi oldukça yaşlıdır, soğuk su içecek olsa onun soğukluğunu da hissedemeyecek haldedir, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tefsîr 5, 2/192
Senetler:
1. Ebu Abdullah Huzeyfe b. Yeman el-Absî (Huzeyfe b. Huseyl b. Cabir)
2. Ebu Süleyman Zeyd b. Vehb el-Cühenî (Zeyd b. Vehb)
3. ُEbu Abdullah İsmail b. Ebu Halid el-Becelî (İsmail b. Hürmüz)
4. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
5. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Bilgi, gaybdan haber verme
Kur'an, tefsiri, bazı ayetlerin
Münafık, Nifak / Münafık
Bize Ebu Velid, ona Şu'be, ona Ebu İshak, ona da Berâ (ra) şöyle demiştir:
En son inen ayet (يَسْتَفْتُونَكَ قُلِ اللَّهُ يُفْتِيكُمْ فِى الْكَلاَلَةِ) Nisâ, 176. ayetidir. En son inen sure de Berâe'dir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31965, B004654
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ قَالَ سَمِعْتُ الْبَرَاءَ - رضى الله عنه - يَقُولُ آخِرُ آيَةٍ نَزَلَتْ ( يَسْتَفْتُونَكَ قُلِ اللَّهُ يُفْتِيكُمْ فِى الْكَلاَلَةِ ) وَآخِرُ سُورَةٍ نَزَلَتْ بَرَاءَةٌ .
Tercemesi:
Bize Ebu Velid, ona Şu'be, ona Ebu İshak, ona da Berâ (ra) şöyle demiştir:
En son inen ayet (يَسْتَفْتُونَكَ قُلِ اللَّهُ يُفْتِيكُمْ فِى الْكَلاَلَةِ) Nisâ, 176. ayetidir. En son inen sure de Berâe'dir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tefsîr 1, 2/191
Senetler:
1. Ebu Umare Bera b. Azib el-Ensarî (Bera b. Azib b. Haris b.Adî b. Cüşem)
2. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Velid Hişam b. Abdülmelik el-Bahilî (Hişam b. Abdülmelik)
Konular:
Kur'an, son inen ayet
Bana Abdullah b. Muhammed, ona Yahya b. Maîn, ona Haccâc, ona İbn Cureyc, ona da İbn Ebu Müleyke şöyle demiştir:
Abdullah b. Abbâs ile Abdullah b. Zübeyir arasında bir soğukluk vardı. Ben İbn Abbâs'ın yanına gittim ve “İbn Zübeyir ile savaşarak Allah'ın Harem'inin (Mekke'nin) hürmetini ihlal mi etmek istiyorsun?” dedim. İbn Abbâs “bundan Allah'a sığınırım. Demek ki Allah, İbn Zübeyir ile Ümeyye oğullarının kaderine, Harem'de savaşarak onun hürmetini ihlal etmeyi yazmış. Vallahi ben asla Harem'in hürmetini ihlal etmem” dedi ve şöyle devam etti: İnsanlar bana “İbn Zübeyir'e biat et” dediler. Ben de onlara şöyle dedim: Bu hilafet İbn Zübeyir'e uzak değildir. Zira onun babası -Zübeyir'i kastederek- Peygamber'in havarisi, dedesi -Ebu Bekir'i kastederek- Peygamber'in mağara arkadaşı, annesi -Esma'yı kastederek- iki kuşak sahibi, teyzesi -Âişe'yi kastederek- müminlerin anası, halası -Hatice'yi kastederek- Peygamber'in zevcesi, Peygamber'in halası -Safiye'yi kastederek- onun nenesidir. Sonra İbn Zübeyir'in kendisi, İslâm'ı yaşamada iffet sahibi, ayıplardan uzak ve güzel Kur'an okuyan birisidir. Vallahi eğer Ümeyye oğulları bana ulaşıp iyilik ederse, hısımlıktan dolayı iyilik eder, emir olursa, benim gibi kerim kişiler, benim emirim olmuş olur. Ama İbn Zübeyir benim yerime Tuveytleri, Usameleri ve Humeydleri tercih etti. -İbn Abbâs, Abdulmelik b. Mervân'ı kastederek- İbn Ebu Âs meydana çıkıp, ilerliyor, -İbn Zübeyir'i kastederek- o ise bu işlerde geriye düşmüş durumda.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31996, B004665
Hadis:
حَدَّثَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ قَالَ حَدَّثَنِى يَحْيَى بْنُ مَعِينٍ حَدَّثَنَا حَجَّاجٌ قَالَ ابْنُ جُرَيْجٍ قَالَ ابْنُ أَبِى مُلَيْكَةَ وَكَانَ بَيْنَهُمَا شَىْءٌ فَغَدَوْتُ عَلَى ابْنِ عَبَّاسٍ فَقُلْتُ أَتُرِيدُ أَنْ تُقَاتِلَ ابْنَ الزُّبَيْرِ فَتُحِلُّ حَرَمَ اللَّهِ . فَقَالَ مَعَاذَ اللَّهِ ، إِنَّ اللَّهَ كَتَبَ ابْنَ الزُّبَيْرِ وَبَنِى أُمَيَّةَ مُحِلِّينَ ، وَإِنِّى وَاللَّهِ لاَ أُحِلُّهُ أَبَدًا . قَالَ قَالَ النَّاسُ بَايِعْ لاِبْنِ الزُّبَيْرِ . فَقُلْتُ وَأَيْنَ بِهَذَا الأَمْرِ عَنْهُ أَمَّا أَبُوهُ فَحَوَارِىُّ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ، يُرِيدُ الزُّبَيْرَ ، وَأَمَّا جَدُّهُ فَصَاحِبُ الْغَارِ ، يُرِيدُ أَبَا بَكْرٍ ، وَأُمُّهُ فَذَاتُ النِّطَاقِ ، يُرِيدُ أَسْمَاءَ ، وَأَمَّا خَالَتُهُ فَأُمُّ الْمُؤْمِنِينَ ، يُرِيدُ عَائِشَةَ ، وَأَمَّا عَمَّتُهُ فَزَوْجُ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ، يُرِيدُ خَدِيجَةَ ، وَأَمَّا عَمَّةُ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَجَدَّتُهُ ، يُرِيدُ صَفِيَّةَ ، ثُمَّ عَفِيفٌ فِى الإِسْلاَمِ ، قَارِئٌ لِلْقُرْآنِ . وَاللَّهِ إِنْ وَصَلُونِى وَصَلُونِى مِنْ قَرِيبٍ ، وَإِنْ رَبُّونِى رَبَّنِى أَكْفَاءٌ كِرَامٌ ، فَآثَرَ التُّوَيْتَاتِ وَالأُسَامَاتِ وَالْحُمَيْدَاتِ ، يُرِيدُ أَبْطُنًا مِنْ بَنِى أَسَدٍ بَنِى تُوَيْتٍ وَبَنِى أُسَامَةَ وَبَنِى أَسَدٍ ، إِنَّ ابْنَ أَبِى الْعَاصِ بَرَزَ يَمْشِى الْقُدَمِيَّةَ ، يَعْنِى عَبْدَ الْمَلِكِ بْنَ مَرْوَانَ ، وَإِنَّهُ لَوَّى ذَنَبَهُ ، يَعْنِى ابْنَ الزُّبَيْرِ .
Tercemesi:
Bana Abdullah b. Muhammed, ona Yahya b. Maîn, ona Haccâc, ona İbn Cureyc, ona da İbn Ebu Müleyke şöyle demiştir:
Abdullah b. Abbâs ile Abdullah b. Zübeyir arasında bir soğukluk vardı. Ben İbn Abbâs'ın yanına gittim ve “İbn Zübeyir ile savaşarak Allah'ın Harem'inin (Mekke'nin) hürmetini ihlal mi etmek istiyorsun?” dedim. İbn Abbâs “bundan Allah'a sığınırım. Demek ki Allah, İbn Zübeyir ile Ümeyye oğullarının kaderine, Harem'de savaşarak onun hürmetini ihlal etmeyi yazmış. Vallahi ben asla Harem'in hürmetini ihlal etmem” dedi ve şöyle devam etti: İnsanlar bana “İbn Zübeyir'e biat et” dediler. Ben de onlara şöyle dedim: Bu hilafet İbn Zübeyir'e uzak değildir. Zira onun babası -Zübeyir'i kastederek- Peygamber'in havarisi, dedesi -Ebu Bekir'i kastederek- Peygamber'in mağara arkadaşı, annesi -Esma'yı kastederek- iki kuşak sahibi, teyzesi -Âişe'yi kastederek- müminlerin anası, halası -Hatice'yi kastederek- Peygamber'in zevcesi, Peygamber'in halası -Safiye'yi kastederek- onun nenesidir. Sonra İbn Zübeyir'in kendisi, İslâm'ı yaşamada iffet sahibi, ayıplardan uzak ve güzel Kur'an okuyan birisidir. Vallahi eğer Ümeyye oğulları bana ulaşıp iyilik ederse, hısımlıktan dolayı iyilik eder, emir olursa, benim gibi kerim kişiler, benim emirim olmuş olur. Ama İbn Zübeyir benim yerime Tuveytleri, Usameleri ve Humeydleri tercih etti. -İbn Abbâs, Abdulmelik b. Mervân'ı kastederek- İbn Ebu Âs meydana çıkıp, ilerliyor, -İbn Zübeyir'i kastederek- o ise bu işlerde geriye düşmüş durumda.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tefsîr 9, 2/193
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Abdullah b. Ebu Müleyke el-Kureşî (Abdullah b. Ubeydullah b. Züheyr b. Abdullah)
3. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
4. Ebu Muhammed Haccac b. Muhammed el-Mesîsî (Haccac b. Muhammed)
5. Ebu Zekeriyya Yahya b. Main (Yahya b. Main b. Avn)
6. Ebu Cafer Abdullah b. Muhammed el-Cu'fî (Abdullah b. Muhammed b. Abdullah)
Konular:
Sahabe, Aralalarındaki ihtilaflar
Sahabe, aralarındaki ihtilaflar, (Hz. peygamber'den sonra)
Sahabe, birbirlerine karşı kullandıkları üslup
Sahabe, Hz. Peygamber'den sonraki durumları
Yönetim, Sahabe, halifeler/hilafet meselesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31956, B004651
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ يُونُسَ حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ حَدَّثَنَا بَيَانٌ أَنَّ وَبَرَةَ حَدَّثَهُ قَالَ حَدَّثَنِى سَعِيدُ بْنُ جُبَيْرٍ قَالَ خَرَجَ عَلَيْنَا أَوْ إِلَيْنَا ابْنُ عُمَرَ ، فَقَالَ رَجُلٌ كَيْفَ تَرَى فِى قِتَالِ الْفِتْنَةِ . فَقَالَ وَهَلْ تَدْرِى مَا الْفِتْنَةُ كَانَ مُحَمَّدٌ صلى الله عليه وسلم يُقَاتِلُ الْمُشْرِكِينَ ، وَكَانَ الدُّخُولُ عَلَيْهِمْ فِتْنَةً ، وَلَيْسَ كَقِتَالِكُمْ عَلَى الْمُلْكِ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Yunus, ona Züheyr, ona Beyân, ona Vebere, ona da Saîd b. Cübeyr şöyle demiştir:
"İbn Ömer çıkıp yanımıza geldi. O sırada bir adam ona: 'Müslümanlar arasındaki fitne hakkında ne düşünüyorsun?' diye sordu. İbn Ömer de onun sorusuna: 'Sen, fitnenin ne olduğunu biliyor musun? Hz. Muhammed (sav) müşriklerle savaşırdı. Onlarla savaşması fitneyi yok etmek içindi. Yoksa sizin gibi saltanat üzerine bir savaş değildi.' diyerek cevap verdi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tefsîr 5, 2/190
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Abdullah Said b. Cübeyr el-Esedî (Said b. Cübeyr)
3. Vebere b. Abdurrahman el-Müsli (Vebere b. Abdurrahman)
4. Ebu Bişr Beyan b. Bişr el-Ahmesi (Beyan b. Bişr)
5. Züheyr b. Muaviye el-Cu'fî (Züheyr b. Muaviye b. Hadîc b. Rahîl b. Züheyr b. Hayseme)
6. Ebu Abdullah Ahmed b. Yunus et-Temimî (Ahmed b. Abdullah b. Yunus b. Abdullah b. Kays)
Konular:
Fitne, Fesat, İfsat, fitnecilik, bozgunculuk
Savaş, müslümanlarla
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31958, B004652
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَمْرٍو عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - لَمَّا نَزَلَتْ ( إِنْ يَكُنْ مِنْكُمْ عِشْرُونَ صَابِرُونَ يَغْلِبُوا مِائَتَيْنِ ) فَكُتِبَ عَلَيْهِمْ أَنْ لاَ يَفِرَّ وَاحِدٌ مِنْ عَشَرَةٍ - فَقَالَ سُفْيَانُ غَيْرَ مَرَّةٍ أَنْ لاَ يَفِرَّ عِشْرُونَ مِنْ مِائَتَيْنِ - ثُمَّ نَزَلَتِ ( الآنَ خَفَّفَ اللَّهُ عَنْكُمُ ) الآيَةَ ، فَكَتَبَ أَنْ لاَ يَفِرَّ مِائَةٌ مِنْ مِائَتَيْنِ - زَادَ سُفْيَانُ مَرَّةً - نَزَلَتْ ( حَرِّضِ الْمُؤْمِنِينَ عَلَى الْقِتَالِ إِنْ يَكُنْ مِنْكُمْ عِشْرُونَ صَابِرُونَ ) . قَالَ سُفْيَانُ وَقَالَ ابْنُ شُبْرُمَةَ وَأُرَى الأَمْرَ بِالْمَعْرُوفِ وَالنَّهْىَ عَنِ الْمُنْكَرِ مِثْلَ هَذَا .
Tercemesi:
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyan (b. Uyeyne), ona Amr (b. Dinar), ona da (Abdullah) b. Abbas (ra) şöyle demiştir: "Eğer sizden sabırlı yirmi kişi bulunursa inkar edenlerden iki yüz kişiyi yener" ayeti inince mümin bir kimseye on kişiden kaçmamasını emredildi. Süfyan bir çok defa 'yirmi kişinin iki yüz kişiden kaçmaması" şeklinde rivayet etmiştir. Daha sonra "Artık Allah yükünüzü hafifletti" ayeti inince Allah, yüz kişinin iki yüz düşmandan kaçmamasını emretti. Süfyan bir defasında hadisi rivayetinde şu ziyade (ayet) ile nakletti: 'Müminleri savaşa teşvik et! Eğer sizden sabırlı yirmi kişi bulunursa...' Yine Süfyan şöyle dedi: Abdullah b. Şübrüme: 'Ben iyiliği emretme ve kötülüğü yasaklamayı da bu kabilden görüyorum, demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tefsîr 6, 2/190
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın yardımı
Kur'an, Nüzul sebebleri
Kur'an, tefsiri, bazı ayetlerin
Sabır, sabretmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31981, B004660
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنْ حُصَيْنٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ وَهْبٍ قَالَ مَرَرْتُ عَلَى أَبِى ذَرٍّ بِالرَّبَذَةِ فَقُلْتُ مَا أَنْزَلَكَ بِهَذِهِ الأَرْضِ قَالَ كُنَّا بِالشَّأْمِ فَقَرَأْتُ ( وَالَّذِينَ يَكْنِزُونَ الذَّهَبَ وَالْفِضَّةَ وَلاَ يُنْفِقُونَهَا فِى سَبِيلِ اللَّهِ فَبَشِّرْهُمْ بِعَذَابٍ أَلِيمٍ ) قَالَ مُعَاوِيَةُ مَا هَذِهِ فِينَا ، مَا هَذِهِ إِلاَّ فِى أَهْلِ الْكِتَابِ . قَالَ قُلْتُ إِنَّهَا لَفِينَا وَفِيهِمْ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Saîd, ona Cerîr, ona Husayn, ona da Zeyd b. Vehb şöyle demiştir:
Bir ara Rebeze'ye yani Ebu Zer el-Gıfârî'ye uğradım ve ona: 'Seni buraya getiren nedir?' diye sordum. O şöyle dedi: 'Biz Şam'dayken (Ey iman edenler! (Biliniz ki), hahamlardan ve râhiplerden birçoğu insanların mallarını haksız yollardan yerler ve (insanları) Allah yolundan engellerler. Altın ve gümüşü yığıp da onları Allah yolunda harcamayanlar yok mu, işte onlara elem verici bir azabı müjdele!) (Tevbe, 9/34) ayetini okur (ve anlatırdım). Bunun üzerine Muâviye: 'Bu ayet bizim hakkımızda değil, bu ayet ancak Ehl-i Kitâb hakkında inmiştir.' Dedi. Ebu Zer şöyle devam etti: 'Ben de Muâviye'ye: 'Bu ayet muhakkak hem bizim, hem de onlar hakkındadır.' Dedim."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tefsîr 6, 2/192
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ebu Süleyman Zeyd b. Vehb el-Cühenî (Zeyd b. Vehb)
3. Ebu Hüzeyl Husayn b. Abdurrahman es-Sülemî (Husayn b. Abdurrahman)
4. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Dünya, mal ve ömür sevgisi / hırsı
Kur'an, sahabenin ve tabiunun tefsiri
Kur'an, tefsiri, bazı ayetlerin
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31967, B004655
Hadis:
حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ عُفَيْرٍ قَالَ حَدَّثَنِى اللَّيْثُ قَالَ حَدَّثَنِى عُقَيْلٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ وَأَخْبَرَنِى حُمَيْدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ أَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - قَالَ بَعَثَنِى أَبُو بَكْرٍ فِى تِلْكَ الْحَجَّةِ فِى مُؤَذِّنِينَ ، بَعَثَهُمْ يَوْمَ النَّحْرِ يُؤَذِّنُونَ بِمِنًى أَنْ لاَ يَحُجَّ بَعْدَ الْعَامِ مُشْرِكٌ ، وَلاَ يَطُوفَ بِالْبَيْتِ عُرْيَانٌ . قَالَ حُمَيْدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ ثُمَّ أَرْدَفَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِعَلِىِّ بْنِ أَبِى طَالِبٍ ، وَأَمَرَهُ أَنْ يُؤَذِّنَ بِبَرَاءَةَ . قَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ فَأَذَّنَ مَعَنَا عَلِىٌّ يَوْمَ النَّحْرِ فِى أَهْلِ مِنًى بِبَرَاءَةَ ، وَأَنْ لاَ يَحُجَّ بَعْدَ الْعَامِ مُشْرِكٌ ، وَلاَ يَطُوفَ بِالْبَيْتِ عُرْيَانٌ .
Tercemesi:
Bize Said b. Ufeyr, ona el-Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihâb rivâyet etmiştir; ayrıca bana Humeyd b. Abdurrahman’ın rivâyet ettiğine göre Ebu Hureyre (ra) dedi ki: O (Ebu Bekir’in emirliği) haccı esnasında Ebu Bekir beni Nahr (kurban bayramı birinci) günü Mina’da: “Artık bu yıldan itibaren hiçbir müşrik hac edemeyecektir, çıplak hiçbir kimse Beyt’i tavaf edemeyecektir” diye yüksek sesle ilan etmek üzere gönderdiği o ilan ediciler arasında göndermişti.
Humeyd b. Abdurrahman dedi ki: Sonra Rasulullah (sav) arkasından Ali b. Ebu Talib’i gönderdi ve ona Berâe (Tevbe) suresini yüksek sesle okuyup ilan etmesini emretti.
Ebu Hureyre dedi ki: Nahr (kurban bayramı birinci) günü Ali de bizimle birlikte Mina’da bulunanlar arasında bizimle birlikte Tevbe suresini yüksek sesle okuyup, bu yıldan itibaren hiçbir müşrikin artık hac edemeyeceğini, çıplak bir kimsenin Beyt’i tavaf edemeyeceğini ilan etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tefsîr 2, 2/191
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Abdurrahman Humeyd b. Abdurrahman ez-Zühri (Humeyd b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf b. Abd)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Halid Ukayl b. Halid el-Eylî (Ukayl b. Halid b. Ukayl)
5. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
6. Ebu Osman Said b. Ufeyr el-Ensari (Said b. Kesir b. Ufeyr b. Müslim)
Konular:
Hac, hac emiri tayin etmek
Hac, kime farzdır?
Hac, yapamayacak kimseler
Kur'an, Nüzul sebebleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31988, B004662
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ الْوَهَّابِ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ مُحَمَّدٍ عَنِ ابْنِ أَبِى بَكْرَةَ عَنْ أَبِى بَكْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ: " إِنَّ الزَّمَانَ قَدِ اسْتَدَارَ كَهَيْئَتِهِ يَوْمَ خَلَقَ اللَّهُ السَّمَوَاتِ وَالأَرْضَ ، السَّنَةُ اثْنَا عَشَرَ شَهْرًا مِنْهَا ، أَرْبَعَةٌ حُرُمٌ ، ثَلاَثٌ مُتَوَالِيَاتٌ ، ذُو الْقَعْدَةِ وَذُو الْحِجَّةِ وَالْمُحَرَّمُ وَرَجَبُ مُضَرَ الَّذِى بَيْنَ جُمَادَى وَشَعْبَانَ " .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Abdülvehhab, ona Hammâd b. Zeyd, ona Eyyüb, ona Muhammed, ona İbn Ebu Bekre, ona da Ebu Bekre'nin (ra) söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Şüphe yok ki zaman, Allah'ın yerleri ve gökleri yarattığı günkü haliyle devam edip gelmiştir. Bir yıl on iki aydır. Bunlardan dördü haram aylardır ki, üçü peş peşe gelir ki onlar Zilkade, Zilhicce ve Muharrem'dir. Mudar'ın ayı ise Receb'dir, o da Cumâde'l-âhir ile Şaban ayı arasındadır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tefsîr 8, 2/192
Senetler:
1. Ebu Bekre Nüfey' b. Mesruh es-Sekafî (Nüfey' b. Haris b. Kelde)
2. Ebu Bahr Abdurrahman b. Ebu Bekre es-Sekafî (Abdurrahman b. Nüfey b. Haris)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Sirin el-Ensarî (Muhammed b. Sirin)
4. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
5. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
6. Abdullah b. Abdülvehhab el-Hacebî (Abdullah b. Abdülvehhab)
Konular:
Zaman, deveranı
Zaman, haram aylar
Zaman, yıl kaç aydır
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31969, B004656
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ حَدَّثَنِى عُقَيْلٌ قَالَ ابْنُ شِهَابٍ فَأَخْبَرَنِى حُمَيْدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ أَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ قَالَ بَعَثَنِى أَبُو بَكْرٍ - رضى الله عنه - فِى تِلْكَ الْحَجَّةِ فِى الْمُؤَذِّنِينَ ، بَعَثَهُمْ يَوْمَ النَّحْرِ يُؤَذِّنُونَ بِمِنًى أَنْ لاَ يَحُجَّ بَعْدَ الْعَامِ مُشْرِكٌ ، وَلاَ يَطُوفَ بِالْبَيْتِ عُرْيَانٌ . قَالَ حُمَيْدٌ ثُمَّ أَرْدَفَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِعَلِىِّ بْنِ أَبِى طَالِبٍ ، فَأَمَرَهُ أَنْ يُؤَذِّنَ بِبَرَاءَةَ . قَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ فَأَذَّنَ مَعَنَا عَلِىٌّ فِى أَهْلِ مِنًى يَوْمَ النَّحْرِ بِبَرَاءَةَ ، وَأَنْ لاَ يَحُجَّ بَعْدَ الْعَامِ مُشْرِكٌ ، وَلاَ يَطُوفَ بِالْبَيْتِ عُرْيَانٌ .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yusuf, ona el-Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihâb, ona Humeyd b. Abdurrahman’ın rivâyet ettiğine göre Ebu Hureyre dedi ki: O sene Ebu Bekr (ra) onu, nahr (kurban bayramı birinci) günü Mina’da: “Bu yıldan itibaren müşrik hiçbir kimse hac edemeyecek ve çıplak hiçbir kimse Beyt’i tavaf edemeyecektir” diye yüksek sesle ilan etmek üzere gönderdiği o ilan ediciler arasında göndermiş idi.
Humeyd dedi ki: Sonra Nebi (sav) arkamızdan Ali b. Ebu Talib’i gönderdi ve ona Berâe (Tevbe) suresini yüksek sesle ilan etmesini emretti.
Ebu Hureyre dedi ki: Nahr (kurban bayramı birinci) günü Ali de bizimle birlikte Mina’da bulunan hacılar arasında yüksek sesle Berâe (Tevbe) suresini okudu ve: “Bu yıldan itibaren müşrik bir kimsenin hac edemeyeceğini, çıplak birisinin Beyt’i tavaf edemeyeceğini” ilan etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tefsîr 3, 2/191
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Abdurrahman Humeyd b. Abdurrahman ez-Zühri (Humeyd b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf b. Abd)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Halid Ukayl b. Halid el-Eylî (Ukayl b. Halid b. Ukayl)
5. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
6. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
Hac, müşrikler haccedemezler
Hac, yapamayacak kimseler
Kur'an, Nüzul sebebleri
Kur'an, tefsiri, bazı ayetlerin
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31993, B004664
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا ابْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ عَنِ ابْنِ أَبِى مُلَيْكَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - أَنَّهُ قَالَ حِينَ وَقَعَ بَيْنَهُ وَبَيْنَ ابْنِ الزُّبَيْرِ قُلْتُ أَبُوهُ الزُّبَيْرُ ، وَأُمُّهُ أَسْمَاءُ ، وَخَالَتُهُ عَائِشَةُ ، وَجَدُّهُ أَبُو بَكْرٍ ، وَجَدَّتُهُ صَفِيَّةُ . فَقُلْتُ لِسُفْيَانَ إِسْنَادُهُ . فَقَالَ حَدَّثَنَا ، فَشَغَلَهُ إِنْسَانٌ وَلَمْ يَقُلِ ابْنُ جُرَيْجٍ .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Muhammed ibn Uyeyne, ona İbn Cüreyc, ona İbn Ebu Muleyke, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir:
Bu hadisi nakleden İbn Ebu Müleyke şöyle demiştir: "İbn Abbas ile İbn Zübeyr arasında biat sebebiyle bir darılma meydana geldiğinde, ben İbn Abbas'a: 'Onun babası Zübeyr, annesi Ebu Bekir'in kızı Esmâ'dır. Teyzesi Âişe, dedesi Ebu Bekir'dir, baba tarafından ninesi Safiyye'dir. Dedim."
Abdullah b. Muhammed dedi ki: Ben, Süfyân'a bu hadisin isnadını sordum. Bunun üzerine Sufyân: "Bize bu hadisi, dediği sırada bir kişi onu meşgul etti. Bu sebeble de İbn Cureyc diyemedi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tefsîr 9, 2/193
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Abdullah b. Ebu Müleyke el-Kureşî (Abdullah b. Ubeydullah b. Züheyr b. Abdullah)
3. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Cafer Abdullah b. Muhammed el-Cu'fî (Abdullah b. Muhammed b. Abdullah)
Konular:
Sahabe, anlayış farklılıkları
Sahabe, Aralalarındaki ihtilaflar
Sahabe, aralarındaki ihtilaflar, (Hz. peygamber'den sonra)
Yönetim, Sahabe, halifeler/hilafet meselesi