3860 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. Abdullah, ona Leys b. Sa'd, ona Ebû'z-Zübeyr, ona da Âsım b. Süleyman şöyle anlatmış: Onlar Selâsil gazvesine katılıp Muâviye'nin yanına dönmüşlerdi. Muâviye'nin yanında Ebu Eyyûb ile Ukbe b. Âmir de bulunuyordu. Ebu Eyyûb, ben Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu işittim, dedi: "Kim emredildiği şekilde abdestini alır ve yine emredildiği şekilde namazını kılarsa daha önce işlemiş olduğu günahları bağışlanır." Ebû Eyyûb, Ukbe'ye, "Öyle değil mi, ya Ukbe!" diye sordu. Ukbe de, "Evet gerçekten öyle" diye cevap verdi.
Açıklama: Burada bağışlanacağı ifade edilen günahlar, insanın işlemiş olduğu küçük hatalardır.
Bize Yahya b. Bişr, ona el-Velid b. Müslim, ona İbn Sevbân, ona Hassan b. Atıyye, ona da Ebû Kebşe es-Selûlî’nin anlattığına göre, Rasûlullah (sav) azatlısı Sevban’ın, Rasûllullah (sav) şöyle buyurdu dediğini işitti: “İşlerinizde orta yolu tutunuz, aşırılıktan kaçınınız. Amellerinizin en hayırlısı da namazdır. Abdeste de ancak mümin kimse gereğince dikkat ve özen gösterir.”
Bize Abdüssamed b. Abdülvâris, ona Şu‘be, ona Mes'ûd b. Ali, ona da İkrime'nin rivayet ettiğine göre: Sa‘d (b. Ebî Vakkas) bütün namazları tek bir abdestle kılardı. Hz. Ali ise her namaz için abdest alır ve "Namaz kılacağınız zaman yüzünüzü ve ellerinizi... yıkayın" (Maide 5/6) meâlindeki ayeti okurdu.
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Sufyân, ona Mansûr ve el-A'meş, onlara Salim b. Ebî'l-Ca'd, ona da Allah Rasûlü'nün (sav) azatlısı Sevbân (ra), Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Dosdoğru olunuz. Ama bunu tam olarak başaramazsınız. Biliniz ki eda ettiğiniz amellerin en hayırlısı namazdır." Diğer râvî şöyle rivayet etti: "Hiç şüphesiz namaz, sizin en hayırlı amellerinizdendir. Abdesti de ancak (kâmil) mü'min muhafaza eder."
Bize Abdüssamed b. Abdülvâris, ona Şu‘be, ona Mes'ûd b. Ali, ona da İkrime'nin rivayet ettiğine göre; Sa‘d (b. Ebî Vakkas) bütün namazları tek bir abdestle kılardı. Hz. Ali ise her namaz için abdest alır ve "Namaz kılacağınız zaman yüzünüzü ve ellerinizi... yıkayın." (el-Mâide 5/6) meâlindeki ayetini okurdu.
Bize Ahmed b. Abdullah (b. Yunus b. Abdullah b. Kays), ona Leys b. Sa'd, ona Ebu Zübeyr (Muhammed b. Müslim el-Kuraşî), ona Süfyan b. Abdullah, ona da Asım b. Süfyan'ın rivayet ettiğine göre ِAsım b. Süfyan (ve arkadaşları) Selasil gazvesine katılıp Muaviye'nin yanına döndüler. Muaviye'nin yanında Ebu Eyyüb (Halid b. Zeyd b. Küleyb) ve Ukbe b. Amir de bulunuyordu. Ebu Eyyüb "Ben Rasulullah'ı (sav) 'Kim emredildiği şekilde abdestini alır ve yine emredildiği şekilde namazını kılarsa daha önce işlemiş olduğu günahlar bağışlanır.' buyururken işitmiştim. Öyle değil mi? Ey Ukbe!" dedi. Ukbe de "Evet gerçekten öyle." diye cevap verdi.
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Sufyân, ona Mansûr ve el-A'meş, onlara Salim b. Ebî'l-Ca'd, ona da Allah Rasulü'nün (sav) azatlısı Sevbân (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Dosdoğru olunuz. (Eğer dosdoğru olursanız, elde edeceğiniz sevapları) sayamazsınız. Biliniz ki yaptığınız işlerin en hayırlısı namazdır." [Diğer râvî şöyle rivayet etti: "Hiç şüphesiz namaz en hayırlı işlerinizdendir. (Her türlü zorluğa rağmen) Abdeste (şartlarına ve adabına riayet ederek) ancak mümin olan devam eder."]
Açıklama: لَنْ تُحْصُوا ifadesi üç şekilde yorumlanmıştır: 1- İstikamet üzere olursanız bununla elde edeceğiniz sevapları sayamazsınız. 2- Ne kadar çaba sarf etseniz de kendi gücünüzle tam olarak istikameti elde edemezsiniz. 3- Sizden kul olarak beklenilen ve istikamete sevk edecek davranışları bi-hakkın yerine getirmeniz (hepsini kavramanız) zordur.
Bize Osman b. Ömer, Hâlid b. Rebâh, ona da Ikrime "kadınlarınız sizin tarlanızdır. O halde tarlanıza nasıl dilerseniz Öyle varın" (bakara, 223) ayetinin (tefsirinde) "o tarla, kadınlık organıdır" demiştir.
Bize Ebu Nuaym, ona Ali b. Ali er-Rifâî, ona da Hasan şöyle demiştir: Yahudiler, Müslümanlara zorluk çıkarılmasında ellerinden geleni ardına koymazdı. onlar şöyle diyorlardı: "Ey Muhammed Ashabı, vallahi, sadece bir taraftan kadınlarınızla cinsel ilişki kurmanız helâldir." Bunun üzerine Allah "kadınlarınız sizin tarlanızdır. O halde tarlanıza nasıl dilerseniz öyle varın" (Bakara, 223) ayetini indirdi. Böylece Allah, müminleri ihtiyaçlarını giderme şeklinde serbest bıraktı.