6725 Kayıt Bulundu.
Bize Süleyman b. Davud el-Atekî, ona Muhammed b. Sabit, ona Şamlı bir ravi, ona Şehr b. Havşeb, ona da Ebu Ümame ya da Nebi'nin (sav) ashabından bir kısım insanlar şöyle rivayet etmiştir: "Bilal kamet getirmeye başlayıp, 'Kad kâmeti's-salât' dediğinde; Nebi (sav), ' Ekâmehe Allah ve edâmehe / Allah namazı sabit ve daim eylesin' derdi. [Kamet cümlelerinin diğerlerinde de, Ömer'in rivayetindeki ifadeleri kullanırdı.]
Açıklama: ''أَقَامَهَا اللَّهُ'' ifadesinin ''...sabit...'' şeklinde anlaşılabileceğine dair bk. Azîmâbâdî, Avnü'l-Ma'bûd, II, 161.
Bize Musa b. İsmail, ona Kays b. Rabî'; (T) Bize Muhammed b. Süleyman el-Enbari, ona Veki', ona Süfyan, onlara Avn b. Ebu Cuheyfe, ona da babası (Vehb b. Vehb) şöyle rivayet etmiştir: "Mekke'ye, Hz. Peygamber'in (sav) huzuruna geldim, o deriden yapılmış kırmızı bir çadır içerisindeydi. Bilal çıkıp ezan okudu. Ben de (ezan okurken) ağzı hareketlerini izliyordum. Daha sonra Rasulullah (sav), üzerinde Yemen işi kırmızı çizgili bir elbise olduğu halde (çadırından) çıktı." [(Ebû Davud'un hocası) Musa, Bilal'i Ebtah (denilen yere) çıkıp ezan okurken gördüm. Hayye ale's-salât, hayye ale'l-felâh (kısmına) geldiğinde boynunu sağa ve sola çevirdi ancak bedenini çevirmedi. Sonra (Bilal, çadıra) girip (Hz. Peygamber'in (sav) namaz kılarken sütre edindiği) değneği çıkardı diyerek rivayetin (devamını) zikretti.]
Bize Muhammed b. Kesir, ona Süfyan (b. Said es-Sevrî), ona Zeyd (b. Havari) el-Ammi, ona Ebu İyas (Muaviye b. Kurra), ona da Enes b. Malik'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Ezan ile kamet arasında edilen dua geri çevrilmez."
Bize Abdullah b. Mesleme el-Ka'neb, ona Malik (b. Enes), ona İbn Şihab (ez-Zührî), ona Ata b. Yezid el-Leysî, ona da Ebu Said el-Hudrî'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Ezan sesini duyduğunu zaman, müezzinin söylediklerini tekrar edin."
Bize İbn Serh ve Muhammed b. Seleme, onlara İbn Vehb, ona Huyey, ona Ebu Abdurrahman el-Hubulî, ona da Abdullah b. Amr şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam; ya Rasulullah, müezzinler (sevap bakımından) bize üstün geldiler dedi. Hz. Peygamber (sav); onların dediği gibi sen de (ezanı) tekrarla. Bitirdiğinde ise (Allah'tan) iste, (isteğin) verilir. buyurdu."
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys, ona Hakîm b. Abdullah b. Kays, ona Amir b. Sa'd b. Ebu Vakkas, ona da Sa'd b. Ebu Vakkas, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Müezzini işittiğinde, 'ben de Allah'tan başka ilah olmadığına, onun ortağı bulunmadığına, Muhammed'in ise onun kulu ve rasulü olduğuna şehadet ederim. Rab olarak Allah'tan; peygamber olarak Muhammed'den, din olarak da İslâm'dan razı oldum diyen kimse, bağışlanır."
Bize İbrahim b. Mehdi, ona Ali b. Müshir, ona Hişam b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), müezzini şehadet cümlelerini okurken işittiğinde 'ben de, ben de (şehadet ederim)' derdi."
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Muhammed b. Cehdam, ona İsmail b. Cafer, ona Umare b. Gaziyye, ona Hubeyb b. Abdurrahman b. İsâf, ona Hafs b. Asım b. Ömer, ona babası (Asım b. Ömer), ona da (Hafs'ın) dedesi (Ömer b. Hattab), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Müezzin Allahu ekber, Allahu ekber dediğinde, sizden biri de Allahu ekber, Allahu ekber derse; (müezzin), eşhedü en lâ ilâhe illallâh dediğinde, (sizden biri) eşhedü en lâ ilâhe illallâh derse; (müezzin), eşhedü enne Muhammeden rasûlullâh dediğinde, (sizden biri) eşhedü enne Muhammeden rasûlullâh derse; (müezzin), hayye 'ale's-salât dediğinde, (sizden biri) lâ havle ve lâ kuvvete illâ billah derse; (müezzin), hayye ale'l-felâh dediğinde, (sizden biri aynı şekilde) lâ havle ve lâ kuvvete illâ billah derse; (müezzin), Allahu ekber, Allahu ekber dediğinde (sizden biri) Allahu ekber, Allahu ekber derse; (müezzin), lâ ilâhe illallâh dediğinde, (sizden biri) kalbinden lâ ilâhe illallâh derse, cennete girer."
Bize Hasan b. Ali, ona İbn Nümeyr, ona el-A'meş, ona Ebû Salih, -ki, A'meş, ancak Ebû Salih'ten işittiğimi zannediyorum demiştir- ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'den (sav) benzeri bir rivayette bulunmuştur.