حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ حَاتِمِ بْنِ بَزِيعٍ حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ الْحَسَنِ أَخْبَرَنَا أَبُو حَمْزَةَ عَنْ يَزِيدَ النَّحْوِىِّ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"الأَسْنَانُ سَوَاءٌ وَالأَصَابِعُ سَوَاءٌ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33451, D004560
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ حَاتِمِ بْنِ بَزِيعٍ حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ الْحَسَنِ أَخْبَرَنَا أَبُو حَمْزَةَ عَنْ يَزِيدَ النَّحْوِىِّ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"الأَسْنَانُ سَوَاءٌ وَالأَصَابِعُ سَوَاءٌ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Hatim b. Bezî', ona Ali b. Hasan, ona Ebu Hamza, ona Yezid en-Nahvi, ona İkrime, ona da İbn Abbas'tan (ra): Rasulullah (sav):
"Dişler (in diyeti) eşittir, parmaklar (m diyeti) eşittir" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Diyât 20, /1043
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Ebu Hasan Yezid b. Ebu Said en-Nahvi (Yezid b. Abdullah)
4. Ebu Hamza Muhammed b. Meymun el-Mervezî (Muhammed b. Meymun)
5. Ebu Abdurrahman Ali b. Hasan el-Abdî (Ali b. Hasan b. Şakîk b. Dinar b. Miş'ab)
6. Muhammed b. Hatim el-Basri (Muhammed b. Hatim b. Bezî')
Konular:
Yargı, Diyet miktarı
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ أَبَانَ حَدَّثَنَا أَبُو تُمَيْلَةَ عَنْ حُسَيْنٍ الْمُعَلِّمِ عَنْ يَزِيدَ النَّحْوِىِّ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ
"جَعَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَصَابِعَ الْيَدَيْنِ وَالرِّجْلَيْنِ سَوَاءً."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33454, D004561
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ أَبَانَ حَدَّثَنَا أَبُو تُمَيْلَةَ عَنْ حُسَيْنٍ الْمُعَلِّمِ عَنْ يَزِيدَ النَّحْوِىِّ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ
"جَعَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَصَابِعَ الْيَدَيْنِ وَالرِّجْلَيْنِ سَوَاءً."
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Ömer b. Muhammed b. Eban, ona Ebu Tümeyle, ona Hüseyin el-Muallim, ona Yezid b. en-Nahvi, ona İkrime, ona da İbn Abbas'tan (ra) şöyle demiştir:
"Rasulullah (sav) ellerin ve ayakların parmaklarını (n diyetlerini) eşit tuttu."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Diyât 20, /1043
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Ebu Hasan Yezid b. Ebu Said en-Nahvi (Yezid b. Abdullah)
4. Yesar el-Muallim (Yesar)
5. Ebu Tümeyle Yahya b. Vadıh el-Mervezî (Yahya b. Vadıh)
6. Abdullah b. Ömer el-Kuraşi (Abdullah b. Ömer b. Muhammed b. Eban)
Konular:
Yargı, Diyet miktarı
حَدَّثَنَا هُدْبَةُ بْنُ خَالِدٍ حَدَّثَنَا هَمَّامٌ حَدَّثَنَا حُسَيْنٌ الْمُعَلِّمُ عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ فِى خُطْبَتِهِ وَهُوَ مُسْنِدٌ ظَهْرَهُ إِلَى الْكَعْبَةِ
"فِى الأَصَابِعِ عَشْرٌ عَشْرٌ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33457, D004562
Hadis:
حَدَّثَنَا هُدْبَةُ بْنُ خَالِدٍ حَدَّثَنَا هَمَّامٌ حَدَّثَنَا حُسَيْنٌ الْمُعَلِّمُ عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ فِى خُطْبَتِهِ وَهُوَ مُسْنِدٌ ظَهْرَهُ إِلَى الْكَعْبَةِ
"فِى الأَصَابِعِ عَشْرٌ عَشْرٌ."
Tercemesi:
Bize Hüdbe b. Halid, ona Hammam, ona Hüseyin el-Muallim, ona da Amr b. Şuayb, babası vasıtasıyla dedesinden şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav) sırtını Kâbe'ye dayamış bir vaziyette irad buyurduğu hutbesinde: "parmaklarda onar (deve diyet) vardır" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Diyât 20, /1043
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Şuayb b. Muhammed es-Sehmi (Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
3. Ebu İbrahim Amr b. Şuayb el-Kuraşi (Amr b. Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
4. Hüseyin b. Zekvan el-Muallim (Hüseyin b. Zekvan)
5. Ebu Abdullah Hemmâm b. Yahya el-Avzî (Hemmâm b. Yahya b. Dinar)
6. Ebu Halid Hüdbe b. Halid el-Kaysî (Hüdbe b. Halid b. Esved b. Hüdbe)
Konular:
Yargı, Diyet miktarı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33461, D004564
Hadis:
قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَجَدْتُ فِى كِتَابِى عَنْ شَيْبَانَ - وَلَمْ أَسْمَعْهُ مِنْهُ - فَحَدَّثْنَاهُ أَبُو بَكْرٍ - صَاحِبٌ لَنَا ثِقَةٌ - قَالَ حَدَّثَنَا شَيْبَانُ حَدَّثَنَا مُحَمَّدٌ - يَعْنِى ابْنَ رَاشِدٍ - عَنْ سُلَيْمَانَ - يَعْنِى ابْنَ مُوسَى - عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ قَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُقَوِّمُ دِيَةَ الْخَطَإِ عَلَى أَهْلِ الْقُرَى أَرْبَعَمِائَةِ دِينَارٍ أَوْ عَدْلَهَا مِنَ الْوَرِقِ يُقَوِّمُهَا عَلَى أَثْمَانِ الإِبِلِ فَإِذَا غَلَتْ رَفَعَ فِى قِيمَتِهَا وَإِذَا هَاجَتْ رُخْصًا نَقَصَ مِنْ قِيمَتِهَا وَبَلَغَتْ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَا بَيْنَ أَرْبَعِمِائَةِ دِينَارٍ إِلَى ثَمَانِمِائَةِ دِينَارٍ أَوْ عَدْلَهَا مِنَ الْوَرِقِ ثَمَانِيَةَ آلاَفِ دِرْهَمٍ وَقَضَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَى أَهْلِ الْبَقَرِ مِائَتَىْ بَقَرَةٍ وَمَنْ كَانَ دِيَةُ عَقْلِهِ فِى الشَّاءِ فَأَلْفَىْ شَاةٍ قَالَ وَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّ الْعَقْلَ مِيرَاثٌ بَيْنَ وَرَثَةِ الْقَتِيلِ عَلَى قَرَابَتِهِمْ فَمَا فَضَلَ فَلِلْعَصَبَةِ." قَالَ وَقَضَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى الأَنْفِ إِذَا جُدِعَ الدِّيَةَ كَامِلَةً وَإِنْ جُدِعَتْ ثَنْدُوَتُهُ فَنِصْفُ الْعَقْلِ خَمْسُونَ مِنَ الإِبِلِ أَوْ عَدْلُهَا مِنَ الذَّهَبِ أَوِ الْوَرِقِ أَوْ مِائَةُ بَقَرَةٍ أَوْ أَلْفُ شَاةٍ وَفِى الْيَدِ إِذَا قُطِعَتْ نِصْفُ الْعَقْلِ وَفِى الرِّجْلِ نِصْفُ الْعَقْلِ وَفِى الْمَأْمُومَةِ ثُلُثُ الْعَقْلِ ثَلاَثٌ وَثَلاَثُونَ مِنَ الإِبِلِ وَثُلْثٌ أَوْ قِيمَتُهَا مِنَ الذَّهَبِ أَوِ الْوَرِقِ أَوِ الْبَقَرِ أَوِ الشَّاءِ وَالْجَائِفَةُ مِثْلُ ذَلِكَ وَفِى الأَصَابِعِ فِى كُلِّ أُصْبُعٍ عَشْرٌ مِنَ الإِبِلِ وَفِى الأَسْنَانِ فِى كُلِّ سِنٍّ خَمْسٌ مِنَ الإِبِلِ وَقَضَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنَّ عَقْلَ الْمَرْأَةِ بَيْنَ عَصَبَتِهَا مَنْ كَانُوا لاَ يَرِثُونَ مِنْهَا شَيْئًا إِلاَّ مَا فَضَلَ عَنْ وَرَثَتِهَا فَإِنْ قُتِلَتْ فَعَقْلُهَا بَيْنَ وَرَثَتِهَا وَهُمْ يَقْتُلُونَ قَاتِلَهُمْ وَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"لَيْسَ لِلْقَاتِلِ شَىْءٌ وَإِنْ لَمْ يَكُنْ لَهُ وَارِثٌ فَوَارِثُهُ أَقْرَبُ النَّاسِ إِلَيْهِ وَلاَ يَرِثُ الْقَاتِلُ شَيْئًا."
[قَالَ مُحَمَّدٌ هَذَا كُلُّهُ حَدَّثَنِى بِهِ سُلَيْمَانُ بْنُ مُوسَى عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم.]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ مُحَمَّدُ بْنُ رَاشِدٍ مِنْ أَهْلِ دِمَشْقَ هَرَبَ إِلَى الْبَصْرَةِ مِنَ الْقَتْلِ.]
Tercemesi:
Ebu Davud şöyle der: (Şu rivayeti) Şeyban'dan yazdığım kitabımda bulduğum halde kendisinden işitmedim. Onu bize güvenilir bir dostumuz olan Ebu Bekir şöyle dedi: Bize Şeyban, ona Muhammed b. Raşid, ona Süleyman b. Musa, ona Amr b. Şuayb babası vasıtasıyla dedesinden şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav) hatâen öldürmenin diyetini köylülere dört yüz dinar altın veya ona mukabil gümüş olarak takdir ederdi. Onu takdir ederken deve fiyatlarını esas alırdı. Deve pahalanınca diyeti (altın ve gümüş olarak) artırır, ucuzladığında da azaltırdı. Rasulullah zamanında (deve fiyatları) dört yüz dinarla sekiz yüz dinar arasında oynuyordu. Onun gümüşten karşılığı da sekiz bin dirhemdi. Rasulullah (sav) sığır sahiplerine (tam diyeti) iki yüz sığır olarak takdir etti. Diyeti koyundan ödeyenler de iki bin koyun verirler. Rasulullah (sav); "diyet, maktulün varisleri arasında, yakınlık derecesine göre mirastır. Artan olursa (farz sahiplerinden artarsa) o asabeye aittir" buyurdu.
Rasulullah (sav) burunda; tamamı kesildiği zaman tam diyet, ucu veya bir tarafı kesildiğinde yarım diyete hükmetti ki o da elli deve veya onun mukabili altın yahut gümüş ya da yüz sığır veya bin koyundur. El kesildiğinde yarım diyete, ayak kesildiğinde yarım diyete me'mûme (et kesilip beyin ile kemik arasındaki zarı meydana çıkaran yaralama, buna âmme de denilir) de otuz üç tam ve üçte bir deve veya onun kıymetinde altın, gümüş, sığır ya da koyuna, câife (karın boşluğuna kadar ulaşan yara) de de aynısına hükmetti. Parmaklarda her bir parmak için on deve, dişlerde de her bir diş için beş deve diyet vardır. Rasulullah (sav) kadının diyetinin, (farz sahiplen olan) varislerinden artandan başka miras alamayan asabesi ayasında ortak olduğuna hükmetti. (Bir kadın bir cinayet işlerse, cinayetin diyetini asabesi öder.) Eğer bir kadın öldürülürse onun diyeti varisleri arasında taksim edilir. Onlar, katillerini (kısas olarak) öldürür. (Ölümünü isleyebilirler.) Rasulullah (sav); "maktulün vârisi yoksa bile katil on (un mirasından veya diyetin) den bir şey alamaz. Onun varisi, insanların kendisine en yakın olanıdır. Katil, (öldürdüğü kişiden) hiçbir şeye varis olamaz" buyurdu.
[Muhammed (b. Raşid) şöyle dedi: Bunun tamamını bana Süleyman b. Musa Amr b. Şuayb'dan, o babasından o da kendi babası vasıtasıyla Rasulullah'tan haber verdi. ]
[Ebû Davud der ki: Muhammed b. Raşid Dimeşklidir (Şam). Katilden, Basra'ya kaçmıştır.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Diyât 20, /1044
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Şuayb b. Muhammed es-Sehmi (Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
3. Ebu İbrahim Amr b. Şuayb el-Kuraşi (Amr b. Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
4. Ebu Eyyub Süleyman b. Musa el-Kuraşî (Süleyman b. Musa)
5. Muhammed b. Raşid el-Huza'i (Muhammed b. Raşid)
6. Şeyban b. Ebu Şeybe el-Habati (Şeyban b. Ferruh)
Konular:
Yargı, Diyet miktarı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33462, D004565
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى بْنِ فَارِسٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَكَّارِ بْنِ بِلاَلٍ الْعَامِلِىُّ أَخْبَرَنَا مُحَمَّدٌ - يَعْنِى ابْنَ رَاشِدٍ - عَنْ سُلَيْمَانَ - يَعْنِى ابْنَ مُوسَى - عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"عَقْلُ شِبْهِ الْعَمْدِ مُغَلَّظٌ مِثْلُ عَقْلِ الْعَمْدِ وَلاَ يُقْتَلُ صَاحِبُهُ." قَالَ وَزَادَنَا خَلِيلٌ عَنِ ابْنِ رَاشِدٍ
"وَذَلِكَ أَنْ يَنْزُوَ الشَّيْطَانُ بَيْنَ النَّاسِ فَتَكُونَ دِمَاءٌ فِى عِمِّيَّا فِى غَيْرِ ضَغِينَةٍ وَلاَ حَمْلِ سِلاَحٍ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yahya b. Faris, ona Muhammed b. Bekkar b. Bilal el-Amili, ona Muhammed (İbn Raşid), ona Süleyman (İbn Musa), ona da Amr b. Şuayb, babası vasıtasıyla dedesinden, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Amde benzeyen öldürmenin diyeti, taammüden öldürmenin diyeti gibi muğallazadır (katı). Onda, sahibi (katil) öldürülmez."
(Ebû Davud şöyle) dedi: Halil bize İbn Raşid'den naklen, (Rasulullah'ın) şu sözleri (ni) de ilâve etti:
"Bu, şeytanın insanlar arasına sıçramasıdır. Hiçbir kin ve silah olmadan körü körüne farkına varılmadan akan kandır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Diyât 20, /1044
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Şuayb b. Muhammed es-Sehmi (Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
3. Ebu İbrahim Amr b. Şuayb el-Kuraşi (Amr b. Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
4. Ebu Eyyub Süleyman b. Musa el-Kuraşî (Süleyman b. Musa)
5. Muhammed b. Raşid el-Huza'i (Muhammed b. Raşid)
6. Muhammed b. Bekkar el-Amili (Muhammed b. Bekkar b. Bilal)
7. Muhammed b. Yahya ez-Zühli (Muhammed b. Yahya b. Abdullah b. Halid)
Konular:
Yargı, Diyet, kasten öldürülen kimsenin
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33463, D004566
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كَامِلٍ فُضَيْلُ بْنُ حُسَيْنٍ أَنَّ خَالِدَ بْنَ الْحَارِثِ حَدَّثَهُمْ قَالَ أَخْبَرَنَا حُسَيْنٌ - يَعْنِى الْمُعَلِّمَ - عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ أَنَّ أَبَاهُ أَخْبَرَهُ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"فِى الْمَوَاضِحِ خَمْسٌ."
Tercemesi:
Bize Ebu Kamil Fudayl b. Hüseyn, ona Halid b. Haris, onlara Hüseyin (Muallim), ona Amr b. Şuayb, ona babası haber verdi. Ona da Abdullah b. Amr'dan (ra) Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Mudıhalarda (kemiğe varan yaralarda) diyet beş devedir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Diyât 20, /1044
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Şuayb b. Muhammed es-Sehmi (Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
3. Ebu İbrahim Amr b. Şuayb el-Kuraşi (Amr b. Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
4. Hüseyin b. Zekvan el-Muallim (Hüseyin b. Zekvan)
5. Halid b. Haris el-Hüceymî (Halid b. Haris b. Selim b. Süleyman)
6. Ebu Kamil Fudayl b. Hüseyin el-Cahderî (Fudayl b. Hüseyin b. Talha)
Konular:
Yargı, yaralamalarda Diyet
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33464, D004567
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ خَالِدٍ السُّلَمِىُّ حَدَّثَنَا مَرْوَانُ - يَعْنِى ابْنَ مُحَمَّدٍ - حَدَّثَنَا الْهَيْثَمُ بْنُ حُمَيْدٍ حَدَّثَنِى الْعَلاَءُ بْنُ الْحَارِثِ حَدَّثَنِى عَمْرُو بْنُ شُعَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ قَالَ
"قَضَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى الْعَيْنِ الْقَائِمَةِ السَّادَّةِ لِمَكَانِهَا بِثُلُثِ الدِّيَةِ."
Tercemesi:
Bize Mahmud b. Halid es-Sülemî, ona Mervan (İbn Muhammed), ona Heysem b. Humeyd, ona Ala b. Haris, ona Amr b. Şuayb, ona babası, ona da dedesi vasıtasıyla şöyle demiştir:
"Rasulullah (sav) yerinden çıkmayan (ama görme hassasını kaybeden) gözde üçte bir diyete hükmetti."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Diyât 20, /1045
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Şuayb b. Muhammed es-Sehmi (Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
3. Ebu İbrahim Amr b. Şuayb el-Kuraşi (Amr b. Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
4. Ala b. Haris el-Hadramî (Ala b. Haris b. Abdülvaris)
5. Heysem b. Humeyd el-Ğassânî (Heysem b. Humeyd)
6. Mervan b. Muhammed et-Tatarî (Mervan b. Muhammed b. Hassan)
7. Mahmud b. Halid es-Sülemî (Mahmud b. Halid b. Yezîd)
Konular:
Yargı, yaralamalarda Diyet
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33465, D004568
Hadis:
حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ عُمَرَ النَّمَرِىُّ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عُبَيْدِ بْنِ نَضْلَةَ عَنِ الْمُغِيرَةِ بْنِ شُعْبَةَ أَنَّ امْرَأَتَيْنِ كَانَتَا تَحْتَ رَجُلٍ مِنْ هُذَيْلٍ فَضَرَبَتْ إِحْدَاهُمَا الأُخْرَى بِعَمُودٍ فَقَتَلَتْهَا وَجَنِينَهَا فَاخْتَصَمُوا إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ أَحَدُ الرَّجُلَيْنِ كَيْفَ نَدِى مَنْ لاَ صَاحَ وَلاَ أَكَلَ وَلاَ شَرِبَ وَلاَ اسْتَهَلَّ. فَقَالَ
"أَسَجْعٌ كَسَجْعِ الأَعْرَابِ." وَقَضَى فِيهِ بِغُرَّةٍ وَجَعَلَهُ عَلَى عَاقِلَةِ الْمَرْأَةِ.
Tercemesi:
Bize Hafs b. Ömer b. en-Nemer, ona Şube, ona Mansur, ona İbrahim, ona Ubeyd b. Nudayle, ona da Muğîra b. Şube'den (ra) şöyle rivayet etmiştir: Hüzeyl kabilesinden bir adamın nikâhı altında iki kadın vardı. Bunlardan birisi öbürüne bir direk (kalın bir sopa) ile vurdu ve onu öldürdü. Taraflar meseleyi Rasulullah'a getirdiler. Adamlardan birisi, bağırmayan, yemeyen, içmeyen ve ağlamayan bir kimse (cenin) için nasıl olur da diyet öderiz?!..dedi. Rasulullah (sav):
"Bedevilerin secîli konuşmaları gibi mi konuşuyorsun?!" buyurup Gurreye hükmetti ve onu kadının âkılesine yükledi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Diyât 21, /1045
Senetler:
1. Ebu Abdullah Muğîra b. Şube es-Sekafî (Mugîra b. Şube b. Ebu Amir b. Mesud b. Muattib)
2. Ebu Muaviye Ubeyd b. Nudayle el-Huzâ'î (Ubeyd b. Nudayle)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
5. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
6. Ebu Ömer Hafs b. Ömer el-Ezdî (Hafs b. Ömer b. Hâris b. Sehbera)
Konular:
Yargı, diyet, ceninin veya çocuğun diyeti
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنْ مَنْصُورٍ بِإِسْنَادِهِ وَمَعْنَاهُ. وَزَادَ
"فَجَعَلَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم دِيَةَ الْمَقْتُولَةِ عَلَى عَصَبَةِ الْقَاتِلَةِ وَغُرَّةً لِمَا فِى بَطْنِهَا."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَكَذَلِكَ رَوَاهُ الْحَكَمُ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنِ الْمُغِيرَةِ.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33466, D004569
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنْ مَنْصُورٍ بِإِسْنَادِهِ وَمَعْنَاهُ. وَزَادَ
"فَجَعَلَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم دِيَةَ الْمَقْتُولَةِ عَلَى عَصَبَةِ الْقَاتِلَةِ وَغُرَّةً لِمَا فِى بَطْنِهَا."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَكَذَلِكَ رَوَاهُ الْحَكَمُ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنِ الْمُغِيرَةِ.]
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerir, ona Mansur'dan aynı isnâd ve mana ile nakledip şunu da ilave etti.
"Rasulullah (sav), öldürülen kadının diyetini katilin âkilesine yükledi ve karnındaki cenin için de ğurreye hükmetti."
[Ebû Davud: Bu hadisi aynen bu şekilde Hakim, Mücahid'den o da Muğîra'dan rivayet etti dedi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Diyât 21, /1045
Senetler:
1. Ebu Abdullah Muğîra b. Şube es-Sekafî (Mugîra b. Şube b. Ebu Amir b. Mesud b. Muattib)
2. Ebu Muaviye Ubeyd b. Nudayle el-Huzâ'î (Ubeyd b. Nudayle)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
5. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
6. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
Yargı, diyet, ceninin veya çocuğun diyeti
Yargı, diyeti, suçlunun yakınlarının ödemesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33467, D004570
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَهَارُونُ بْنُ عَبَّادٍ الأَزْدِىُّ - الْمَعْنَى - قَالاَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ هِشَامٍ عَنْ عُرْوَةَ عَنِ الْمِسْوَرِ بْنِ مَخْرَمَةَ
"أَنَّ عُمَرَ اسْتَشَارَ النَّاسَ فِى إِمْلاَصِ الْمَرْأَةِ فَقَالَ الْمُغِيرَةُ بْنُ شُعْبَةَ شَهِدْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَضَى فِيهَا بِغُرَّةٍ عَبْدٍ أَوْ أَمَةٍ. فَقَالَ ائْتِنِى بِمَنْ يَشْهَدُ مَعَكَ. فَأَتَاهُ بِمُحَمَّدِ بْنِ مَسْلَمَةَ - زَادَ هَارُونُ - فَشَهِدَ لَهُ يَعْنِى ضَرَبَ الرَّجُلُ بَطْنَ امْرَأَتِهِ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ بَلَغَنِى عَنْ أَبِى عُبَيْدٍ إِنَّمَا سُمِّىَ إِمْلاَصًا لأَنَّ الْمَرْأَةَ تَزْلِقُهُ قَبْلَ وَقْتِ الْوِلاَدَةِ وَكَذَلِكَ كُلُّ مَا زَلَقَ مِنَ الْيَدِ وَغَيْرِهِ فَقَدْ مَلِصَ.]
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe ve Harun b. Abbad Ezdi, o ikisine Veki', ona Hişam, ona Urve, ona da Misver b. Mahreme'den şöyle demiştir:
"Ömer (ra) halkla, kadının çocuk düşürmesi konusunu istişare etti. Muğîra b. Şube: Rasulullah'ın onun için ğurreye; bir köle veya cariyeye hükmettiğine şahit oldum dedi. Ömer, sana şahitlik edecek birisini getir dedi. Urve de Muhammed b. Mesleme'yi getirdi. Harun, onun için- yani adamın karısının karnına vurduğuna- şâhitlik etti dedi."
[Ebû Davud söyle der: Ebu Ubeyd'den bana ulaştı ki, çocuk düşürmeye imlâs denilir. Çünkü kadın onu doğum vaktinden önce kaydırır (atar.) Elden ve başka bir şeyden atılan her şeye: Melisa kaydı denilir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Diyât 21, /1045
Senetler:
1. Misver b. Mahreme el-Kuraşi (Misver b. Mahreme b. Nevfel b. Üheyb b. Abdümenaf)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
5. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
Yargı, diyet, ceninin veya çocuğun diyeti