Açıklama: Ebu Davud ile Hammad b. Seleme arasında ta'lik vardır.
Urve b. Zübeyr ile Ömer b. Hattab arasında inkita' vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
272313, D004571-3
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا وُهَيْبٌ عَنَ هِشَامٍ عَنْ أَبِيهِ عَنِ الْمُغِيرَةِ عَنْ عُمَرَ بِمَعْنَاهُ.
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ رَوَاهُ حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ وَحَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ عُمَرَ قَالَ.]
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Vüheyb, ona Hişâm, ona babasından, ona Muğîra, ona da Ömer'den (ra) (yukarıdaki hadisi) mana olarak rivayet etti.
[Ebû Davud şöyle der: Bu hadisi, Hammad b. Zeyd ve Hammad b. Seleme Hişam b. Urve'den, o babasından Ömer şöyle dedi... diye rivayet etti.]
Açıklama:
Ebu Davud ile Hammad b. Seleme arasında ta'lik vardır.
Urve b. Zübeyr ile Ömer b. Hattab arasında inkita' vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Diyât 21, /1045
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
Konular:
Yargı, diyet, ceninin veya çocuğun diyeti
Açıklama: Ebu Davud ile Halid b. Abdullah arasında ta'lik vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
272321, D004579-3
Hadis:
حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ مُوسَى الرَّازِىُّ حَدَّثَنَا عِيسَى عَنْ مُحَمَّدٍ - يَعْنِى ابْنَ عَمْرٍو - عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ
"قَضَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى الْجَنِينِ بِغُرَّةٍ عَبْدٍ أَوْ أَمَةٍ أَوْ فَرَسٍ أَوْ بَغْلٍ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ رَوَى هَذَا الْحَدِيثَ حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ وَخَالِدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرٍو لَمْ يَذْكُرَا أَوْ "فَرَسٍ أَوْ بَغْلٍ."]
Tercemesi:
Bize İbrahim b. Musa Razi, ona İsa, ona Muhammed (İbn Amr), ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre'den (ra) şöyle demiştir:
"Rasulullah (sav) cenin hakkında gurre; köle, cariye, at veya katır ile hükmetti."
[Ebû Davud şöyle der: Bu hadisi Hammad b. Seleme ve Halid b. Abdullah, Muhammed b. Amr'dan rivayet etmişler, "at veya katır" kelimelerini zikretmemişlerdir.]
Açıklama:
Ebu Davud ile Halid b. Abdullah arasında ta'lik vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Diyât 21, /1047
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Amr el-Leysî (Muhammed b. Amr b. Alkame b. Vakkas)
4. Halid b. Abdullah et-Tahhan (Halid b. Abdullah b. Abdurrahman)
Konular:
Yargı, diyet, ceninin veya çocuğun diyeti
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"إِذَا أَصَابَ الْمُكَاتَبُ حَدًّا أَوْ وَرِثَ مِيرَاثًا يَرِثُ عَلَى قَدْرِ مَا عَتَقَ مِنْهُ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ رَوَاهُ وُهَيْبٌ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنْ عَلِىٍّ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَأَرْسَلَهُ حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ وَإِسْمَاعِيلُ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَجَعَلَهُ إِسْمَاعِيلُ ابْنُ عُلَيَّةَ قَوْلَ عِكْرِمَةَ.]
Açıklama: Ebu Davud ile Hammad b. Zeyd arasında ta'lik vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
272327, D004582-3
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"إِذَا أَصَابَ الْمُكَاتَبُ حَدًّا أَوْ وَرِثَ مِيرَاثًا يَرِثُ عَلَى قَدْرِ مَا عَتَقَ مِنْهُ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ رَوَاهُ وُهَيْبٌ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنْ عَلِىٍّ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَأَرْسَلَهُ حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ وَإِسْمَاعِيلُ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَجَعَلَهُ إِسْمَاعِيلُ ابْنُ عُلَيَّةَ قَوْلَ عِكْرِمَةَ.]
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad b. Seleme, ona Eyyüb, ona İkrime, ona da İbn Abbas'tan (ra) Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Bir mükâteb diyeti hak ederse veya mirasa varis olursa, hürriyetini elde ettiği oranda varis olur."
[Ebû Davud şöyle der: Bu hadisi, Vüheyb, Eyyüb'den, o İkrime'den, o da Ali vasıtasıyla Rasulullah'tan rivayet etmiştir. Hammad b. Zeyd ve İsmail ise, Eyyüb'den o da İkrime tarikıyla Rasulullah'tan mürsel olarak rivayet etmişlerdir. İsmail b. Uleyye bunu, İkrime'nin sözü kabul etmiştir.]
Açıklama:
Ebu Davud ile Hammad b. Zeyd arasında ta'lik vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Diyât 22, /1047
Senetler:
1. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
2. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
3. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
Konular:
Miras, mükateb kölenin
Yargı, diyet, kölenin ya da mükateb kölenin
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"إِذَا أَصَابَ الْمُكَاتَبُ حَدًّا أَوْ وَرِثَ مِيرَاثًا يَرِثُ عَلَى قَدْرِ مَا عَتَقَ مِنْهُ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ رَوَاهُ وُهَيْبٌ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنْ عَلِىٍّ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَأَرْسَلَهُ حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ وَإِسْمَاعِيلُ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَجَعَلَهُ إِسْمَاعِيلُ ابْنُ عُلَيَّةَ قَوْلَ عِكْرِمَةَ.]
Açıklama: İkrime ile Ali b. Ebu Talib arasında inkıta' vardır.
Ebu Dâvud ile Vüheyb b. Halid arasında ta'lik vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
272328, D004582-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"إِذَا أَصَابَ الْمُكَاتَبُ حَدًّا أَوْ وَرِثَ مِيرَاثًا يَرِثُ عَلَى قَدْرِ مَا عَتَقَ مِنْهُ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ رَوَاهُ وُهَيْبٌ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنْ عَلِىٍّ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَأَرْسَلَهُ حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ وَإِسْمَاعِيلُ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَجَعَلَهُ إِسْمَاعِيلُ ابْنُ عُلَيَّةَ قَوْلَ عِكْرِمَةَ.]
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad b. Seleme, ona Eyyüb, ona İkrime, ona da İbn Abbas'tan (ra) Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Bir mükâteb diyeti hak ederse veya mirasa varis olursa, hürriyetini elde ettiği oranda varis olur."
[Ebû Davud şöyle der: Bu hadisi, Vüheyb, Eyyüb'den, o İkrime'den, o da Ali vasıtasıyla Rasulullah'tan rivayet etmiştir. Hammad b. Zeyd ve İsmail ise, Eyyüb'den o da İkrime tarikıyla Rasulullah'tan mürsel olarak rivayet etmişlerdir. İsmail b. Uleyye bunu, İkrime'nin sözü kabul etmiştir.]
Açıklama:
İkrime ile Ali b. Ebu Talib arasında inkıta' vardır.
Ebu Dâvud ile Vüheyb b. Halid arasında ta'lik vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Diyât 22, /1047
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Ebu Bekir Vüheyb b. Hâlid el-Bâhilî (Vüheyb b. Hâlid b. Aclân)
Konular:
Miras, mükateb kölenin
Yargı, diyet, kölenin ya da mükateb kölenin
Açıklama: Ebu Davud ile Üsame b. Zeyd arasında ta'lik vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
272329, D004583-2
Hadis:
حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ خَالِدِ بْنِ مَوْهَبٍ الرَّمْلِىُّ حَدَّثَنَا عِيسَى بْنُ يُونُسَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"دِيَةُ الْمُعَاهِدِ نِصْفُ دِيَةِ الْحُرِّ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ رَوَاهُ أُسَامَةُ بْنُ زَيْدٍ اللَّيْثِىُّ وَعَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ الْحَارِثِ عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ مِثْلَهُ.]
Tercemesi:
Bize Yezid b. Halid b. Mevheb er-Remli, ona İsa b. Yunus, ona Muhammed b. İshak, ona da Amr b. Şuayb, babası vasıtasıyla dedesinden Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Muâhid'in (zimmî) diyeti, hür (Müslümanın) diyetinin yarısıdır."
[Ebû Davud şöyle der: Bu hadisin benzerini Üsame b. Zeyd el-Leysî ve Abdurrahman b. Haris, Amr b. Şuayb'dan rivayet etmişlerdir.]
Açıklama:
Ebu Davud ile Üsame b. Zeyd arasında ta'lik vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Diyât 23, /1048
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Şuayb b. Muhammed es-Sehmi (Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
3. Ebu İbrahim Amr b. Şuayb el-Kuraşi (Amr b. Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
4. Ebu Zeyd Üsame b. Zeyd el-Leysî (Üsame b. Zeyd)
Konular:
Yargı, diyet, anlaşmalı zımminin
Öneri Formu
Hadis Id, No:
272312, D004570-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَهَارُونُ بْنُ عَبَّادٍ الأَزْدِىُّ - الْمَعْنَى - قَالاَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ هِشَامٍ عَنْ عُرْوَةَ عَنِ الْمِسْوَرِ بْنِ مَخْرَمَةَ
"أَنَّ عُمَرَ اسْتَشَارَ النَّاسَ فِى إِمْلاَصِ الْمَرْأَةِ فَقَالَ الْمُغِيرَةُ بْنُ شُعْبَةَ شَهِدْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَضَى فِيهَا بِغُرَّةٍ عَبْدٍ أَوْ أَمَةٍ. فَقَالَ ائْتِنِى بِمَنْ يَشْهَدُ مَعَكَ. فَأَتَاهُ بِمُحَمَّدِ بْنِ مَسْلَمَةَ - زَادَ هَارُونُ - فَشَهِدَ لَهُ يَعْنِى ضَرَبَ الرَّجُلُ بَطْنَ امْرَأَتِهِ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ بَلَغَنِى عَنْ أَبِى عُبَيْدٍ إِنَّمَا سُمِّىَ إِمْلاَصًا لأَنَّ الْمَرْأَةَ تَزْلِقُهُ قَبْلَ وَقْتِ الْوِلاَدَةِ وَكَذَلِكَ كُلُّ مَا زَلَقَ مِنَ الْيَدِ وَغَيْرِهِ فَقَدْ مَلِصَ.]
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe ve Harun b. Abbad Ezdi, o ikisine Veki', ona Hişam, ona Urve, ona da Misver b. Mahreme'den şöyle demiştir:
"Ömer (ra) halkla, kadının çocuk düşürmesi konusunu istişare etti. Muğîra b. Şube: Rasulullah'ın onun için ğurreye; bir köle veya cariyeye hükmettiğine şahit oldum dedi. Ömer, sana şahitlik edecek birisini getir dedi. Urve de Muhammed b. Mesleme'yi getirdi. Harun, onun için- yani adamın karısının karnına vurduğuna- şâhitlik etti dedi."
[Ebû Davud söyle der: Ebu Ubeyd'den bana ulaştı ki, çocuk düşürmeye imlâs denilir. Çünkü kadın onu doğum vaktinden önce kaydırır (atar.) Elden ve başka bir şeyden atılan her şeye: Melisa kaydı denilir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Diyât 21, /1045
Senetler:
1. Misver b. Mahreme el-Kuraşi (Misver b. Mahreme b. Nevfel b. Üheyb b. Abdümenaf)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
5. Harun b. Abbad el-Ezdi (Harun b. Abbad)
Konular:
Yargı, diyet, ceninin veya çocuğun diyeti
حَدَّثَنَا وَهْبُ بْنُ بَيَانٍ وَابْنُ السَّرْحِ قَالاَ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ وَأَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ اقْتَتَلَتِ امْرَأَتَانِ مِنْ هُذَيْلٍ فَرَمَتْ إِحْدَاهُمَا الأُخْرَى بِحَجَرٍ فَقَتَلَتْهَا فَاخْتَصَمُوا إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَضَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم دِيَةَ جَنِينِهَا غُرَّةٌ عَبْدٌ أَوْ وَلِيدَةٌ وَقَضَى بِدِيَةِ الْمَرْأَةِ عَلَى عَاقِلَتِهَا وَوَرَّثَهَا وَلَدَهَا وَمَنْ مَعَهُمْ فَقَالَ حَمَلُ بْنُ مَالِكِ بْنِ النَّابِغَةِ الْهُذَلِىُّ يَا رَسُولَ اللَّهِ كَيْفَ أَغْرَمُ دِيَةَ مَنْ لاَ شَرِبَ وَلاَ أَكَلَ وَلاَ نَطَقَ وَلاَ اسْتَهَلَّ فَمِثْلُ ذَلِكَ يُطَلُّ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّمَا هَذَا مِنْ إِخْوَانِ الْكُهَّانِ." مِنْ أَجْلِ سَجْعِهِ الَّذِى سَجَعَ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
272319, D004576-2
Hadis:
حَدَّثَنَا وَهْبُ بْنُ بَيَانٍ وَابْنُ السَّرْحِ قَالاَ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ وَأَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ اقْتَتَلَتِ امْرَأَتَانِ مِنْ هُذَيْلٍ فَرَمَتْ إِحْدَاهُمَا الأُخْرَى بِحَجَرٍ فَقَتَلَتْهَا فَاخْتَصَمُوا إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَضَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم دِيَةَ جَنِينِهَا غُرَّةٌ عَبْدٌ أَوْ وَلِيدَةٌ وَقَضَى بِدِيَةِ الْمَرْأَةِ عَلَى عَاقِلَتِهَا وَوَرَّثَهَا وَلَدَهَا وَمَنْ مَعَهُمْ فَقَالَ حَمَلُ بْنُ مَالِكِ بْنِ النَّابِغَةِ الْهُذَلِىُّ يَا رَسُولَ اللَّهِ كَيْفَ أَغْرَمُ دِيَةَ مَنْ لاَ شَرِبَ وَلاَ أَكَلَ وَلاَ نَطَقَ وَلاَ اسْتَهَلَّ فَمِثْلُ ذَلِكَ يُطَلُّ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّمَا هَذَا مِنْ إِخْوَانِ الْكُهَّانِ." مِنْ أَجْلِ سَجْعِهِ الَّذِى سَجَعَ.
Tercemesi:
Bize Vehb b. Beyan ve İbn Serh, onlara İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Said b. Müseyyeb, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre'den (ra) şöyle demiştir: Hüzeyl kabilesinden iki kadın dövüştüler. Birisi öbürüne bir taş atıp öldürdü. Taraflar meseleyi Rasulullah'a getirdiler. Rasulullah (sav) ölen kadının karnındaki bebeğinin diyetini bir köle veya cariye olarak gurre; kadının diyetini de katilin âkılesine hükmetti. Öldürülen kadının mirasını oğluna ve onunla birlikte olanlara verdi. Bunun üzerine, Hamel b. Malik b. Nâbiğa el-Hûzelî: Ya Rasulullah! Yemeyen, içmeyen, konuşmayan, ağlamayan bir ceninin diyetini nasıl öderim? Böyleleri heder sayılır dedi. Rasulullah (sav), onun seçili konuşmasından dolayı "bu kâhinlerin kardeşlerindendir" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Diyât 21, /1046
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Tahir Ahmed b. Amr el-Kuraşî (Ahmed b. Amr b. Abdullah)
Konular:
Yargı, diyet, ceninin veya çocuğun diyeti
Yargı, diyeti, suçlunun yakınlarının ödemesi
حَدَّثَنَا وَهْبُ بْنُ بَيَانٍ وَابْنُ السَّرْحِ قَالاَ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ وَأَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ اقْتَتَلَتِ امْرَأَتَانِ مِنْ هُذَيْلٍ فَرَمَتْ إِحْدَاهُمَا الأُخْرَى بِحَجَرٍ فَقَتَلَتْهَا فَاخْتَصَمُوا إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَضَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم دِيَةَ جَنِينِهَا غُرَّةٌ عَبْدٌ أَوْ وَلِيدَةٌ وَقَضَى بِدِيَةِ الْمَرْأَةِ عَلَى عَاقِلَتِهَا وَوَرَّثَهَا وَلَدَهَا وَمَنْ مَعَهُمْ فَقَالَ حَمَلُ بْنُ مَالِكِ بْنِ النَّابِغَةِ الْهُذَلِىُّ يَا رَسُولَ اللَّهِ كَيْفَ أَغْرَمُ دِيَةَ مَنْ لاَ شَرِبَ وَلاَ أَكَلَ وَلاَ نَطَقَ وَلاَ اسْتَهَلَّ فَمِثْلُ ذَلِكَ يُطَلُّ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّمَا هَذَا مِنْ إِخْوَانِ الْكُهَّانِ." مِنْ أَجْلِ سَجْعِهِ الَّذِى سَجَعَ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
272323, D004576-4
Hadis:
حَدَّثَنَا وَهْبُ بْنُ بَيَانٍ وَابْنُ السَّرْحِ قَالاَ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ وَأَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ اقْتَتَلَتِ امْرَأَتَانِ مِنْ هُذَيْلٍ فَرَمَتْ إِحْدَاهُمَا الأُخْرَى بِحَجَرٍ فَقَتَلَتْهَا فَاخْتَصَمُوا إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَضَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم دِيَةَ جَنِينِهَا غُرَّةٌ عَبْدٌ أَوْ وَلِيدَةٌ وَقَضَى بِدِيَةِ الْمَرْأَةِ عَلَى عَاقِلَتِهَا وَوَرَّثَهَا وَلَدَهَا وَمَنْ مَعَهُمْ فَقَالَ حَمَلُ بْنُ مَالِكِ بْنِ النَّابِغَةِ الْهُذَلِىُّ يَا رَسُولَ اللَّهِ كَيْفَ أَغْرَمُ دِيَةَ مَنْ لاَ شَرِبَ وَلاَ أَكَلَ وَلاَ نَطَقَ وَلاَ اسْتَهَلَّ فَمِثْلُ ذَلِكَ يُطَلُّ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّمَا هَذَا مِنْ إِخْوَانِ الْكُهَّانِ." مِنْ أَجْلِ سَجْعِهِ الَّذِى سَجَعَ.
Tercemesi:
Bize Vehb b. Beyan ve İbn Serh, onlara İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Said b. Müseyyeb, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre'den (ra) şöyle demiştir: Hüzeyl kabilesinden iki kadın dövüştüler. Birisi öbürüne bir taş atıp öldürdü. Taraflar meseleyi Rasulullah'a getirdiler. Rasulullah (sav) ölen kadının karnındaki bebeğinin diyetini bir köle veya cariye olarak gurre; kadının diyetini de katilin âkılesine hükmetti. Öldürülen kadının mirasını oğluna ve onunla birlikte olanlara verdi. Bunun üzerine, Hamel b. Malik b. Nâbiğa el-Hûzelî: Ya Rasulullah! Yemeyen, içmeyen, konuşmayan, ağlamayan bir ceninin diyetini nasıl öderim? Böyleleri heder sayılır dedi. Rasulullah (sav), onun seçili konuşmasından dolayı "bu kâhinlerin kardeşlerindendir" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Diyât 21, /1046
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Tahir Ahmed b. Amr el-Kuraşî (Ahmed b. Amr b. Abdullah)
Konular:
Yargı, diyet, ceninin veya çocuğun diyeti
Yargı, diyeti, suçlunun yakınlarının ödemesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
272325, D004580-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سِنَانٍ الْعَوَقِىُّ حَدَّثَنَا شَرِيكٌ عَنْ مُغِيرَةَ عَنْ إِبْرَاهِيمَ وَجَابِرٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ قَالَ
"الْغُرَّةُ خَمْسُمِائَةِ دِرْهَمٍ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ قَالَ رَبِيعَةُ الْغُرَّةُ خَمْسُونَ دِينَارًا.]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Sinan Avaki, ona Şerik, ona Muğira, ona İbrahim ve Cabir, ona da eş-Şa'bî'den şöyle dediği rivayet edilmiştir:
"Gurre beş yüz dirhem gümüştür."
[Ebû Davud derki: Rabî'a: Gurre elli dinar altındır dedi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Diyât 21, /1047
Senetler:
1. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
2. Ebu Abdullah Cabir b. Yezid el-Cu'fî (Cabir b. Yezid b. Haris b. Abduyeğus b. Kab)
3. Ebu Hişam Muğira b. Miksem ed-Dabbî (Muğira b. Miksem)
4. Ebu Abdullah Şerik b. Abdullah el-Kâdî (Şerik b. Abdullah b. Haris b. Evs b. Haris)
5. Ebu Bekir Muhammed b. Sinan el-Bahilî (Muhammed b. Sinan)
Konular:
Yargı, diyet, ceninin veya çocuğun diyeti
حَدَّثَنَا وَهْبُ بْنُ بَيَانٍ وَابْنُ السَّرْحِ قَالاَ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ وَأَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ اقْتَتَلَتِ امْرَأَتَانِ مِنْ هُذَيْلٍ فَرَمَتْ إِحْدَاهُمَا الأُخْرَى بِحَجَرٍ فَقَتَلَتْهَا فَاخْتَصَمُوا إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَضَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم دِيَةَ جَنِينِهَا غُرَّةٌ عَبْدٌ أَوْ وَلِيدَةٌ وَقَضَى بِدِيَةِ الْمَرْأَةِ عَلَى عَاقِلَتِهَا وَوَرَّثَهَا وَلَدَهَا وَمَنْ مَعَهُمْ فَقَالَ حَمَلُ بْنُ مَالِكِ بْنِ النَّابِغَةِ الْهُذَلِىُّ يَا رَسُولَ اللَّهِ كَيْفَ أَغْرَمُ دِيَةَ مَنْ لاَ شَرِبَ وَلاَ أَكَلَ وَلاَ نَطَقَ وَلاَ اسْتَهَلَّ فَمِثْلُ ذَلِكَ يُطَلُّ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّمَا هَذَا مِنْ إِخْوَانِ الْكُهَّانِ." مِنْ أَجْلِ سَجْعِهِ الَّذِى سَجَعَ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
272324, D004576-3
Hadis:
حَدَّثَنَا وَهْبُ بْنُ بَيَانٍ وَابْنُ السَّرْحِ قَالاَ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ وَأَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ اقْتَتَلَتِ امْرَأَتَانِ مِنْ هُذَيْلٍ فَرَمَتْ إِحْدَاهُمَا الأُخْرَى بِحَجَرٍ فَقَتَلَتْهَا فَاخْتَصَمُوا إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَضَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم دِيَةَ جَنِينِهَا غُرَّةٌ عَبْدٌ أَوْ وَلِيدَةٌ وَقَضَى بِدِيَةِ الْمَرْأَةِ عَلَى عَاقِلَتِهَا وَوَرَّثَهَا وَلَدَهَا وَمَنْ مَعَهُمْ فَقَالَ حَمَلُ بْنُ مَالِكِ بْنِ النَّابِغَةِ الْهُذَلِىُّ يَا رَسُولَ اللَّهِ كَيْفَ أَغْرَمُ دِيَةَ مَنْ لاَ شَرِبَ وَلاَ أَكَلَ وَلاَ نَطَقَ وَلاَ اسْتَهَلَّ فَمِثْلُ ذَلِكَ يُطَلُّ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّمَا هَذَا مِنْ إِخْوَانِ الْكُهَّانِ." مِنْ أَجْلِ سَجْعِهِ الَّذِى سَجَعَ.
Tercemesi:
Bize Vehb b. Beyan ve İbn Serh, onlara İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Said b. Müseyyeb, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre'den (ra) şöyle demiştir: Hüzeyl kabilesinden iki kadın dövüştüler. Birisi öbürüne bir taş atıp öldürdü. Taraflar meseleyi Rasulullah'a getirdiler. Rasulullah (sav) ölen kadının karnındaki bebeğinin diyetini bir köle veya cariye olarak gurre; kadının diyetini de katilin âkılesine hükmetti. Öldürülen kadının mirasını oğluna ve onunla birlikte olanlara verdi. Bunun üzerine, Hamel b. Malik b. Nâbiğa el-Hûzelî: Ya Rasulullah! Yemeyen, içmeyen, konuşmayan, ağlamayan bir ceninin diyetini nasıl öderim? Böyleleri heder sayılır dedi. Rasulullah (sav), onun seçili konuşmasından dolayı "bu kâhinlerin kardeşlerindendir" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Diyât 21, /1046
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Vehb b. Beyan el-Vasıti (Vehb b. Beyan b. Hayyan)
Konular:
Yargı, diyet, ceninin veya çocuğun diyeti
Yargı, diyeti, suçlunun yakınlarının ödemesi