Giriş

Bize Abdullah b. Recâ, ona İsrail, ona Ebu İshak, ona Zeyd b. Erkam’ın şöyle dediğini rivayet etti: Bir gazvede idim, Abdullah b. Ubeyy’in “Rasulullah’ın (sav) yanındakilere infak etmeyin ki etrafından dağılsınlar ve eğer onun yanından (Medine’ye) dönersek, şüphesiz daha aziz olan, oradan daha zelil olanları çıkartacaktır” dediğini işittim. Ben de bu sözleri amcama ya da Ömer’e söyledim, o da bunları Nebi’ye bildirdi. Rasulullah (sav) beni çağırdı. Ben de ona (işittiklerimi) anlattım. Rasulullah (sav) Abdullah b. Ubeyy’e ve arkadaşlarına haber gönderdi, onlar da (gelip) bu sözleri söylemediklerine dair yemin ettiler. Rasulullah (sav) bunun üzerine benim yalan söylediğimi kabul ederken, onların doğru söylediklerini kabul etti. Bundan ötürü daha önce yaşamadığım bir kedere düştüm ve evde oturup kaldım. Amcam bana “Sen ne yapmak istedin? İşte sonunda Rasulullah (sav) seni yalanladı ve sana öfkelendi” dedi. Bunun üzerine yüce Allah "Münafıklar sana geldiklerinde…" ayetini indirdi. Nebi (sav) bana haber gönderdi ve (ayeti) okuyup "Allah seni tasdik etti, ey Zeyd" buyurdu.


    Öneri Formu
33333 B004900 Buhari, Tefsir, (Münâfikûn)1

Bize Âdem, ona Şu‘be, ona Hakem, ona Muhammed b. Ka‘b el-Kurazî, ona da Zeyd b. Erkam (ra) şöyle demiştir: Abdullah b. Ubey “Rasulullah’ın (sav) yanındakilere infak etmeyin” ve “And olsun Medine’ye dönersek (göreceksiniz aziz olan, zelil olanı oradan dışarı atacaktır)” dediği zaman, ben bunları Nebi’ye (sav) ulaştırıp haber verdim. Ensâr bundan dolayı beni kınadı ve Abdullah b. Ubeyy bu sözleri söylemediğine yemin etti. Ben de evime dönüp uyudum. Sonra Rasulullah (sav) beni huzuruna çağırttı, huzuruna varınca "şüphesiz Allah senin söylediğini doğruladı" buyurdu ve "Onlar, Rasulullah'ın yanında bulunanlara hiçbir şey harcamayın ki dağılıp gitsinler, diyenlerdir." (Münâfikun, 7) ayeti indi. İbn Ebu Zâide der ki: Yine bu hadisi bize A‘meş, ona Amr, ona İbn Ebu Leylâ, ona da Zeyd, Nebi’den (sav) rivayet etmiştir.


    Öneri Formu
33335 B004902 Buhari, Tefsir, (Münâfikûn) 3

Bize Amr b. Hâlid, ona Zübeyr b. Muâviye, ona Ebu İshak, ona da Zeyd b. Erkam şöyle demiştir: Nebi (sav) ile birlikte bir sefere çıkmıştık. İnsanlar bir zorluk ve sıkıntı ile karşı karşıya kaldılar. Bunun üzerine Abdullah b. Ubeyy, arkadaşlarına, “Rasulullah’ın (sav) yanındakilerine infak etmeyin, ki onun etrafından dağılıp gitsinler” ve “ant olsun ki Medine’ye dönecek olursak, aziz olan zelil olanı oradan çıkartacaktır” dedi. Ben de Nebinin (sav) huzuruna gittim ve ona bunu haber verdim. Allah Rasulü Abdullah b. Ubeyy’e birisini gönderdi, o da böyle bir şey söylemediğine dair en ağır yeminleri etti. Bunun üzerine insanlar “Zeyd Rasulullah’a (sav) yalan söyledi” dediler. Onların bu söylediklerinden dolayı içime ağır bir keder çöktü. Sonunda aziz ve celil Allah "Münafıklar sana geldiklerinde…" (Münâfıkun) suresinde beni tasdik eden buyrukları indirdi. Bunun üzerine Nebi (sav) onları kendileri için mağfiret dilemek üzere çağırdı ise de onlar başlarını başka tarafa çevirdiler. "giydirilmiş kütükler" (Münâfikun, 4) ayeti hakkında (ravi) “onlar (Abdullah ve arkadaşları) çok güzel görünümlü kimselerdi” dedi.


    Öneri Formu
33336 B004903 Buhari, Tefsir, (Münâfikûn) 3+

Bize Ubeyydullah b. Musa, ona İsrail, ona Ebu İshak, ona da Zeyd b. Erkam şöyle demiştir: Ben amcam ile birlikte iken Abdullah b. Ubeyy b. Selûl'ün “Rasulullah'ın (sav) yanında bulunanlara nafaka vermeyin ki onun etrafından dağılıp gitsinler” ve “yemin olsun, Medine'ye dönersek elbette en aziz olan, zelil olanı oradan çıkaracaktır” dediğini duydum. Sonra ben bu sözleri amcama, amcam da Rasulullah'a söyledi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) beni çağırdı, sözleri ona da aktardım. Ardından Abdullah b. Ubeyy ve arkadaşlarına haber gönderip çağırttı. Onlar “biz böyle söz söylemedik” diye yemin ettiler. Rasulullah da onların beyanını kabul edip beni yalanladı. Bundan dolayı ömrümde bir benzerini yaşamadığım bir üzüntüye boğularak evimde oturup kaldım. Amcam “Nebi’nin (sav) seni yalanlayıp sana öfkelenmesine sebep olacak bir işi yapmaktan kastın neydi?” diye beni azarladı. Bu sırada Aziz ve Celîl olan Allah "Münafıklar sana geldikleri zaman... " (Münafikûn) Suresindeki ayetleri indirdi. Sonra Rasulullah (sav) haber gönderip beni çağırarak bu ayetleri bana okudu ve "Allah seni doğruladı" buyurdu.


    Öneri Formu
33337 B004904 Buhari, Tefsir, (Münâfikûn) 4

Bana Hafs b. Ömer, ona Halid b. Abdullah, ona Husayn, ona Salim b. Ebu Ca'd ve Ebu Süfyân, onlara da Cabir b. Abdullah (r.anhuma) şöyle demiştir: Biz Rasulullah (sav) ile birlikte Cuma namazında iken bir kervan geldi, insanlar da ona doğru yönelip gittiler ve Rasulullah'ın (sav) beraberinde sadece on iki ki­şi kaldı. Bunun üzerine "Onlar bir ticâret veya bir eğlence görünce hemen oraya akın ettiler" (Cumâ, 11) ayeti indi.


    Öneri Formu
33332 B004899 Buhari, Tefsir, (Cuma) 2

Bize Adem b. İyâs, ona İsrail, ona Ebu İshak, ona da Zeyd b. Erkam (ra) şöyle demiştir: Ben amcam ile birlikte iken Abdullah b. Ubeyy b. Selûl'ün “Rasulullah'ın (sav) yanında bulunanlara nafaka vermeyin ki onun etrafından dağılıp gitsinler” ve “yemin olsun, Medine'ye dönersek elbette en aziz olan, zelil olanı oradan çıkaracaktır” dediğini duydum. Sonra ben bu sözleri amcama, amcam da Rasulullah'a söyledi. Bunun üzerine Rasulullah (sav), Abdullah b. Ubeyy ve arkadaşlarına haber gönderip çağırttı. Onlar “biz böyle söz söylemedik” diye yemin ettiler. Rasulullah da onların beyanını kabul edip beni yalanladı. Bundan dolayı ömrümde bir benzerini yaşamadığım bir üzüntüye boğularak evimde oturup kaldım. Bunaldığım bu sırada Aziz ve Celîl olan Allah "Münafıklar sana geldikleri zaman... " (Münafikûn, 1) ayetinden "onlar Rasulullah'ın yanında bulunanlara nafaka vermeyin..." (Münafikûn, 7) ve "Muhakkak ki en şerefli ve kuvvetli olan, Medine'den en zaîf olanı çıkaracaktır" (Münafikûn, 8) ayetine kadarki ayetleri in­dirdi. Sonra Rasulullah (sav) bana haber gönderdi ve, o ayetleri bana okuyup "Allah seni doğruladı" buyurdu.


    Öneri Formu
33334 B004901 Buhari, Tefsir, (Münâfikûn)2

Bize yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihâb, ona da Salim şöyle rivayet etmiştir: Abdullah b. Ömer (r.anhuma), karısını adetli iken boşadı, Hz. Ömer de bunu Hz. Peygamber'e iletti. Hz. Peygamber (sav) son derece öfkelendi ve "o, hanımına geri dönsün, sonra kadın âdetten te­mizlenip tekrar âdet görünceye, sonra tekrar temizleninceye ka­dar onu eşi olarak yanında tutsun. İkinci âdetinden temizlendikten sonra hala kadını boşamak fikrindeyse, onunla ilişkiye girmeden, adetten temizlemiş hâlinde kadını boşasın. İşte Allah'ın emrettiği gibi olan iddet budur" buyurdu.


    Öneri Formu
33341 B004908 Buhari, Tefsir, (Talâk) 1

Bize Muâz b. Fedâle, ona Hişâm, ona Yahya, ona İbn Hakîm, ona da Saîd b. Cübeyr şöyle demiştir: İbn Abbas (r.anhuma) “Bir kişi helal olan bir şeyi, kendisine haram kılarsa, kefaretini öder” demiş ardından "Andolsun ki, Rasulullah, sizin için güzel bir örnektir." (Ahzâb, 21) ayetini okumuştur.


    Öneri Formu
33344 B004911 Buhari, Tefsir, (Tahrîm) 1

Bize İsmail b. Abdullah, ona İsmail b. İbrahim b. Ukbe, ona Musa b. Ukbe, ona Abdullah b. Fadl, ona da Enes b. Mâlik şöyle demiştir: Ben Harre vakasında şehit olanlara çok üzülmüştüm. Zeyd b. Erkam bana bir mektup yazdı ve benim üzüldüğümü duyduğunu ifade edip Rasulullah'ın (sav) "Allah'ım, Sen Ensâr'ı ve Ensâr oğullarını bağışla" diye ettiğini aktardı. İbn Fadl hadiste "Ensâr'ın oğulları" ifadesinin geçtiği konusunda tereddüde düşmüştür. Enes b. Mâlik'in yanında bulunanların bazısı Enes'e (Zeyd b. Erkam'ın kim olduğunu) sordular. O da şu cevabı verdi: Onun hakkında Rasulullah (sav) "Bu adam, kulağı ile duyduğunu Allah'ın doğruladığı kimsedir" buyurmuştur.


    Öneri Formu
33339 B004906 Buhari, Tefsir, (Münâfikûn) 6+

Bize Saîd b. Hafs, ona Şeybân, ona Yahya, ona da Ebu Seleme şöyle demiştir: Ebu Hureyre, İbn Abbas'ın yanında iken bir adam gelip İbn Abbas'a “kocasının vefatından, kırk gün sonra doğum yapan bir kadın hakkında ba­na fetva ver” dedi. İbn Abbas “bu kadının iddeti iki müddetten en uzun olanıdır” dedi. Bunun üzerine ben "Hamilenin iddeti ise doğum yapana kadardır" ayetini söyledim. Ebu Hureyre de “Ben kardeşimin oğluyla, yani Ebu Seleme ile aynı görüşteyim” dedi. Bunun üzerine İbn Abbâs, hizmetlisi Kureyb'i, Ümmü Seleme'ye gönderip meseleyi ona sordurdu. Ümmü Seleme de şöyle dedi: Subey'a el-Eslemiye gebe iken kocası öldürüldü. Sonra Subey'a, kocasının ölümünün ardından kırkıncı gecede doğurdu. Ar­dından kendisine, evlenmek üzere talip çıktı. Rasulullah (sav) da onun nikahlanmasına izin verdi. Ebu Senâbil de ona talip olanlar arasındaydı.


    Öneri Formu
33342 B004909 Buhari, Tefsir, (Talâk) 2