Öneri Formu
Hadis Id, No:
33563, D004649
Hadis:
حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ عُمَرَ النَّمَرِىُّ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنِ الْحُرِّ بْنِ الصَّيَّاحِ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الأَخْنَسِ أَنَّهُ كَانَ فِى الْمَسْجِدِ فَذَكَرَ رَجُلٌ عَلِيًّا عَلَيْهِ السَّلاَمُ فَقَامَ سَعِيدُ بْنُ زَيْدٍ فَقَالَ أَشْهَدُ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنِّى سَمِعْتُهُ وَهُوَ يَقُولُ
"عَشْرَةٌ فِى الْجَنَّةِ النَّبِىُّ فِى الْجَنَّةِ وَأَبُو بَكْرٍ فِى الْجَنَّةِ وَعُمَرُ فِى الْجَنَّةِ وَعُثْمَانُ فِى الْجَنَّةِ وَعَلِىٌّ فِى الْجَنَّةِ وَطَلْحَةُ فِى الْجَنَّةِ وَالزُّبَيْرُ بْنُ الْعَوَّامِ فِى الْجَنَّةِ وَسَعْدُ بْنُ مَالِكٍ فِى الْجَنَّةِ وَعَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ عَوْفٍ فِى الْجَنَّةِ." وَلَوْ شِئْتَ لَسَمَّيْتُ الْعَاشِرَ. قَالَ فَقَالُوا مَنْ هُوَ فَسَكَتَ قَالَ فَقَالُوا مَنْ هُوَ فَقَالَ هُوَ سَعِيدُ بْنُ زَيْدٍ.
Tercemesi:
Bize Hafs b. Ömer enNemri, ona Şube, ona Hur b. Sayyah, ona da Abdurrahman b. Ahnes'ten (rivayet edildiğine): Kendisi (bir gün) mescidde iken adamın biri kalkıp Hz. Ali'ye dil uzatmış. Bunun üzerine Said b. Zeyd ayağa kalkıp ben Rasulullah'ı (sav):
"On kişi cennettedir: Peygamber (sav) cennettedir, Ebu Bekir cennettedir, Ömer cennettedir, Osman cennettedir, Ali cennettedir, Talha cennettedir, Zübeyr b. Avvam cennettedir, Sa'd b. Malik cennettedir, Abdurrahman b. Avf cennettedir" derken işittiğime şahitlik ederim. Eğer dikseydim (cennetliklerden) onuncunun ismini de verirdim demiş. (Abdurrahman rivayetine devam ederek şöyle) dedi; (Orada bulunanlar bu hadisi nakleden zata) o kimdir? dediler. Cevap vermedi. (Sonra tekrar) Kimdir o? dediler. Said b. Zeyd'di cevabını verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Sünne 9, /1061
Senetler:
1. Said b. Zeyd el-Kuraşî (Said b. Zeyd b. Amr b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Abdurrahman b. Ahnes el-Kûfî (Abdurrahman b. Ahnes)
3. Hur b. Sayyah en-Nehai el-Kufi (Hur b. es-Sayyah)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Ömer Hafs b. Ömer el-Ezdî (Hafs b. Ömer b. Hâris b. Sehbera)
Konular:
Aşere-i mübeşşere, cennetle müjdelenenler
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "لاَ تَسُبُّوا أَصْحَابِى فَوَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ لَوْ أَنْفَقَ أَحَدُكُمْ مِثْلَ أُحُدٍ ذَهَبًا مَا بَلَغَ مُدَّ أَحَدِهِمْ وَلاَ نَصِيفَهُ."
Bize Müsedded, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Said'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Ashabıma sövmeyiniz. Canımı elinde tutana yemin ederim ki eğer biriniz, sadaka olarak Uhud Dağı kadar altın dağıtsa, yine de onlardan birinin bir ölçek ya da yarım ölçek (sadakasının sevabına) erişmez."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33581, D004658
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "لاَ تَسُبُّوا أَصْحَابِى فَوَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ لَوْ أَنْفَقَ أَحَدُكُمْ مِثْلَ أُحُدٍ ذَهَبًا مَا بَلَغَ مُدَّ أَحَدِهِمْ وَلاَ نَصِيفَهُ."
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Said'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Ashabıma sövmeyiniz. Canımı elinde tutana yemin ederim ki eğer biriniz, sadaka olarak Uhud Dağı kadar altın dağıtsa, yine de onlardan birinin bir ölçek ya da yarım ölçek (sadakasının sevabına) erişmez."
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: لاَ تَسُبُّوا أَصْحَابِى
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Sünne 11, /1063
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Sahabe, Fazileti
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ زُرَيْعٍ ح
وَحَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَحْيَى - الْمَعْنَى - قَالاَ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ أَبِى عَرُوبَةَ عَنْ قَتَادَةَ أَنَّ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ حَدَّثَهُمْ أَنَّ نَبِىَّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم صَعِدَ أُحُدًا فَتَبِعَهُ أَبُو بَكْرٍ وَعُمَرُ وَعُثْمَانُ فَرَجَفَ بِهِمْ فَضَرَبَهُ نَبِىُّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِرِجْلِهِ وَقَالَ
"اثْبُتْ أُحُدُ نَبِىٌّ وَصِدِّيقٌ وَشَهِيدَانِ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33567, D004651
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ زُرَيْعٍ ح
وَحَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَحْيَى - الْمَعْنَى - قَالاَ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ أَبِى عَرُوبَةَ عَنْ قَتَادَةَ أَنَّ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ حَدَّثَهُمْ أَنَّ نَبِىَّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم صَعِدَ أُحُدًا فَتَبِعَهُ أَبُو بَكْرٍ وَعُمَرُ وَعُثْمَانُ فَرَجَفَ بِهِمْ فَضَرَبَهُ نَبِىُّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِرِجْلِهِ وَقَالَ
"اثْبُتْ أُحُدُ نَبِىٌّ وَصِدِّيقٌ وَشَهِيدَانِ."
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Yezid b. Zürey'; (T)
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Said b. Ebu Urve, ona Katade, ona da Enes b. Malik'ten (rivayet edildiğine göre) Allah'ın Rasulü (sav) Uhud (dağın)a çıkmış arkasından Hz. Ebu Bekir'le Ömer ve Osman da çıkmış. Derken (dağ deprenip) onları sallamaya başlamış. Bunun üzerine Allah'ın Rasulü dağa ayağıyla vurup; "Ey Uhud sakin ol! (Senin üzerinde) bir Peygamber ile bir Sıddık ve iki şehid (bulunmaktadır)" buyurmuş.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Sünne 9, /1062
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
3. Ebu Nadr Said b. Ebu Arûbe el-Adevî (Saîd b. Mihrân)
4. Ebu Muaviye Yezid b. Zürey' el-Ayşî (Yezid b. Zürey' b. Yezid)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Mucize
Sahabe, Fazileti
Siyer, Uhud dağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33566, D004650
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كَامِلٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَاحِدِ بْنُ زِيَادٍ حَدَّثَنَا صَدَقَةُ بْنُ الْمُثَنَّى النَّخَعِىُّ حَدَّثَنِى جَدِّى رِيَاحُ بْنُ الْحَارِثِ قَالَ كُنْتُ قَاعِدًا عِنْدَ فُلاَنٍ فِى مَسْجِدِ الْكُوفَةِ وَعِنْدَهُ أَهْلُ الْكُوفَةِ فَجَاءَ سَعِيدُ بْنُ زَيْدِ بْنِ عَمْرِو بْنِ نُفَيْلٍ فَرَحَّبَ بِهِ وَحَيَّاهُ وَأَقْعَدَهُ عِنْدَ رِجْلِهِ عَلَى السَّرِيرِ فَجَاءَ رَجُلٌ مِنْ أَهْلِ الْكُوفَةِ يُقَالُ لَهُ قَيْسُ بْنُ عَلْقَمَةَ فَاسْتَقْبَلَهُ فَسَبَّ وَسَبَّ فَقَالَ سَعِيدٌ مَنْ يَسُبُّ هَذَا الرَّجُلُ قَالَ يَسُبُّ عَلِيًّا. قَالَ أَلاَ أَرَى أَصْحَابَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُسَبُّونَ عِنْدَكَ ثُمَّ لاَ تُنْكِرُ وَلاَ تُغَيِّرُ أَنَا سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ وَإِنِّى لَغَنِىٌّ أَنْ أَقُولَ عَلَيْهِ مَا لَمْ يَقُلْ فَيَسْأَلُنِى عَنْهُ غَدًا إِذَا لَقِيتُهُ
"أَبُو بَكْرٍ فِى الْجَنَّةِ وَعُمَرُ فِى الْجَنَّةِ." وَسَاقَ مَعْنَاهُ ثُمَّ قَالَ لَمَشْهَدُ رَجُلٍ مِنْهُمْ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَغْبَرُّ فِيهِ وَجْهُهُ خَيْرٌ مِنْ عَمَلِ أَحَدِكُمْ عُمْرَهُ وَلَوْ عُمِّرَ عُمْرَ نُوحٍ.
Tercemesi:
Bize Ebu Kamil, ona Abdülvahid b. Ziyad, ona Sadaka b. Müsenna en-Nehai, ona dedesi Riyah b. Haris (in şöyle) dediği (rivayet edilmiştir): Küfe mescidinde falan kimsenin (Muğire'nin) yanına oturuyordum. Yanında Küfeli (bazı kimse)ler de vardı. Derken Said İbn Amr İbn Nüfeyl geldi. (Muğire) ona merhaba dedi ve kendisini selamladı, ayağının yanına koltuk üzerine oturttu. O sırada Küfe halkından, Kays İbn Alkame denilen bir adam daha geldi ve yönünü Muğira'ya dönüp sövmeye başladı. Said, (Muğira'ya dönerek) bu adam kime soğuyor? dedi. (O da) Ali'ye sövüyor cevabını verdi. (Bunun üzerine Said) Görüyorum ki Rasulullah'ın (sav) sahabelerine senin yanında sövülüyor da sen bunu kötü görmüyor ve engel de olmuyorsun. Ben Rasulullah'ı (sav) (şöyle) derken işittim- ve ben onun söylemediği bir şeyi onun adına söylemeye de ihtiyaç duymam. Çünkü yarın (kıyamet gününde) kendisini karşılaştığım zaman bun (un hesabın)u benden sorar:
"Ebu Bekir cennettedir. Ömer cennettedir..." (Said) hadisi rivayete devam edip, bir önceki (hadisin) manasını (eksiksiz) rivayet etti. Sonra muhakkak ki onlardan birinin Rasulullah'la (sav) birlikte savaşta bulunup orada yüzünün tozlanması birinizin ömür boyu (yaptığı) amelinden daha hayırlıdır. İstersen kendisine Nuh'un ömrü kadar ömür verilmiş olsun dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Sünne 9, /1062
Senetler:
1. Said b. Zeyd el-Kuraşî (Said b. Zeyd b. Amr b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Ebu Müsenna Riyah b. Haris en-Nehai (Riyah b. Haris)
3. Sadaka b. Müsenna en-Nehai (Sadaka b. Müsenna b. Riyah b. Haris)
4. Ebu Bişr Abdülvahid b. Ziyad el-Abdî (Abdülvahid b. Ziyad)
5. Ebu Kamil Fudayl b. Hüseyin el-Cahderî (Fudayl b. Hüseyin b. Talha)
Konular:
Aşere-i mübeşşere, cennetle müjdelenenler
Sahabe, Fazileti
Sahabe, İlk Müslüman Nesiller
حَدَّثَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِىِّ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ مُحَمَّدٍ الْمُحَارِبِىِّ عَنْ عَبْدِ السَّلاَمِ بْنِ حَرْبٍ عَنْ أَبِى خَالِدٍ الدَّالاَنِىِّ عَنْ أَبِى خَالِدٍ مَوْلَى آلِ جَعْدَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أَتَانِى جِبْرِيلُ فَأَخَذَ بِيَدِى فَأَرَانِى بَابَ الْجَنَّةِ الَّذِى تَدْخُلُ مِنْهُ أُمَّتِى." فَقَالَ أَبُو بَكْرٍ يَا رَسُولَ اللَّهِ وَدِدْتُ أَنِّى كُنْتُ مَعَكَ حَتَّى أَنْظُرَ إِلَيْهِ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أَمَا إِنَّكَ يَا أَبَا بَكْرٍ أَوَّلُ مَنْ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ مِنْ أُمَّتِى."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33570, D004652
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِىِّ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ مُحَمَّدٍ الْمُحَارِبِىِّ عَنْ عَبْدِ السَّلاَمِ بْنِ حَرْبٍ عَنْ أَبِى خَالِدٍ الدَّالاَنِىِّ عَنْ أَبِى خَالِدٍ مَوْلَى آلِ جَعْدَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أَتَانِى جِبْرِيلُ فَأَخَذَ بِيَدِى فَأَرَانِى بَابَ الْجَنَّةِ الَّذِى تَدْخُلُ مِنْهُ أُمَّتِى." فَقَالَ أَبُو بَكْرٍ يَا رَسُولَ اللَّهِ وَدِدْتُ أَنِّى كُنْتُ مَعَكَ حَتَّى أَنْظُرَ إِلَيْهِ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أَمَا إِنَّكَ يَا أَبَا بَكْرٍ أَوَّلُ مَنْ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ مِنْ أُمَّتِى."
Tercemesi:
Bize Hennâd b. Serî, ona Abdurrahman b. Muhammed el-Muharibi, ona Abdüsselam b. Harb, ona Ebu Halid Delani, ona Ali Ca'de Mevla Ebu Halid, ona da Ebu Hureyre'den (rivayet edildiğine göre) Rqsulullah (sav):
"Bana Cebrail (as) geldi. Elimden tutup ümmetimin kendisinden (cennete) gireceği cennet kapısını gösterdi" buyurmuş. Bunun üzerine Ebu Bekir: Ey Allah'ın Rasulü, ben de (o sırada) seninle beraber olup o kapıyı görmeyi çok isterdim demiş. Rasulullah da (sav):
"Ey Ebu Bekir şunu iyi bil ki ümmetimden Cennete ilk girecek olan sensin" cevabını vermiş.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Sünne 9, /1062
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Halid el-Mahzûmî (Ebu Halid)
3. Ebu Halid Yezid b. Abdurrahman ed-Dâlânî (Yezid b. Abdurrahman b. Asım)
4. Ebu Bekir Abdüsselam b. Harb el-Mülai (Abdüsselam b. Harb b. Selm)
5. Ebu Muhammed Abdurrahman b. Muhammed el-Muharibi (Abdurrahman b. Muhammed b. Ziyad)
6. Ebu Serî Hennâd b. Serî et-Temîmî (Hennad b. Serî b. Musab b. Ebu Bekir)
Konular:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ وَيَزِيدُ بْنُ خَالِدٍ الرَّمْلِىُّ أَنَّ اللَّيْثَ حَدَّثَهُمْ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ
"لاَ يَدْخُلُ النَّارَ أَحَدٌ مِمَّنْ بَايَعَ تَحْتَ الشَّجَرَةِ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33571, D004653
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ وَيَزِيدُ بْنُ خَالِدٍ الرَّمْلِىُّ أَنَّ اللَّيْثَ حَدَّثَهُمْ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ
"لاَ يَدْخُلُ النَّارَ أَحَدٌ مِمَّنْ بَايَعَ تَحْتَ الشَّجَرَةِ."
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said ve Yezid b. Halid Remli, ona Leys, onlara Ebu Zübeyr, ona da Cabir'den (rivayet edildiğine göre) Rasulullah (sav); "ağacın altında bana biat edenlerden hiçbir kimse cehenneme girmeyecektir" buyurmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Sünne 9, /1062
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
3. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
4. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Sahabe, Fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33573, D004654
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ ح
وَحَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ سِنَانٍ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أَخْبَرَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ عَاصِمٍ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ مُوسَى فَلَعَلَّ اللَّهَ. وَقَالَ ابْنُ سِنَانٍ
"اطَّلَعَ اللَّهُ عَلَى أَهْلِ بَدْرٍ فَقَالَ اعْمَلُوا مَا شِئْتُمْ فَقَدْ غَفَرْتُ لَكُمْ."
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad b. Seleme; (T)
Bize Ahmed b. Sinan, ona Yezid b. Harun, ona Hammad b. Seleme, ona Asım, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre'den (rivayet edildiğine göre) Rasulullah (sav):
"Umulur ki Allah Bedir (savaşı) mücahitlerine rahmetle bakıp (ta onlara) istediğinizi yapın muhakkak ki ben sizi affettim," buyurmuştur dedi. [Metinde geçen ve umulur ki anlamına gelen lealle sözünü Musa rivayet etti. İbn Sinan ise (bu hadisi, lealle kelimesini zikretmeden) rivayet etti.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Sünne 9, /1062
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Asım b. Ebu Necûd el-Esedî (Âsım b. Behdele)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Sahabe, Fazileti
Siyer, Bedir Savaşı
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدٍ أَنَّ مُحَمَّدَ بْنَ ثَوْرٍ حَدَّثَهُمْ عَنْ مَعْمَرٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنِ الْمِسْوَرِ بْنِ مَخْرَمَةَ قَالَ
"خَرَجَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم زَمَنَ الْحُدَيْبِيَةِ فَذَكَرَ الْحَدِيثَ. قَالَ فَأَتَاهُ - يَعْنِى عُرْوَةَ بْنَ مَسْعُودٍ - فَجَعَلَ يُكَلِّمُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَكُلَّمَا كَلَّمَهُ أَخَذَ بِلِحْيَتِهِ وَالْمُغِيرَةُ بْنُ شُعْبَةَ قَائِمٌ عَلَى رَأْسِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَمَعَهُ السَّيْفُ وَعَلَيْهِ الْمِغْفَرُ فَضَرَبَ يَدَهُ بِنَعْلِ السَّيْفِ وَقَالَ أَخِّرْ يَدَكَ عَنْ لِحْيَتِهِ. فَرَفَعَ عُرْوَةُ رَأْسَهُ فَقَالَ مَنْ هَذَا قَالُوا الْمُغِيرَةُ بْنُ شُعْبَةَ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33574, D004655
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدٍ أَنَّ مُحَمَّدَ بْنَ ثَوْرٍ حَدَّثَهُمْ عَنْ مَعْمَرٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنِ الْمِسْوَرِ بْنِ مَخْرَمَةَ قَالَ
"خَرَجَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم زَمَنَ الْحُدَيْبِيَةِ فَذَكَرَ الْحَدِيثَ. قَالَ فَأَتَاهُ - يَعْنِى عُرْوَةَ بْنَ مَسْعُودٍ - فَجَعَلَ يُكَلِّمُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَكُلَّمَا كَلَّمَهُ أَخَذَ بِلِحْيَتِهِ وَالْمُغِيرَةُ بْنُ شُعْبَةَ قَائِمٌ عَلَى رَأْسِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَمَعَهُ السَّيْفُ وَعَلَيْهِ الْمِغْفَرُ فَضَرَبَ يَدَهُ بِنَعْلِ السَّيْفِ وَقَالَ أَخِّرْ يَدَكَ عَنْ لِحْيَتِهِ. فَرَفَعَ عُرْوَةُ رَأْسَهُ فَقَالَ مَنْ هَذَا قَالُوا الْمُغِيرَةُ بْنُ شُعْبَةَ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Ubeyd, ona Muhammed b. Sevr, onlara Mamer, ona ez-Zührî, ona Urve b. Zübeyr, ona da Misver b. Mahreme'den (rivayete göre) dedi ki:
"Peygamber (sav) Hudeybiye (sulhu) yılında (Kâbe'yi tavaf etmek üzere yola) çıkmıştı. (el-Misver sözlerine devam ederek Hudeybiye sulhu ile ilgili) hadisi rivayet etti (ve şöyle) dedi: (Müslüman askerler Hudeybiye'de Hz. Peygamberle birlikte bulundukları sırada) Urve İbn Mesud Hz. Peygambere gelip onunla konuşmaya başladı. Konuşurken Hz. Peygamberin sakalını tutuyordu. Muğira b. Şube'de (o sırada muhafız olarak Hz. Peygamberin) başında kılıcı ve miğferiyle birlikte dikiliyordu. (Urve'nin Hz. Peygamberin sakalını tuttuğunu görünce) kılıcının (kınının) alt tarafını (alt ucunu) onun eline vurup elini onun sakalından çek! dedi. Bunun üzerine Urve başını kaldırıp bu da kim? dedi. Muğira İbn Şube'dir dediler."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Sünne 9, /1063
Senetler:
1. Misver b. Mahreme el-Kuraşi (Misver b. Mahreme b. Nevfel b. Üheyb b. Abdümenaf)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Sevr es-San'ai (Muhammed b. Sevr)
6. Muhammed b. Ubeyd el-Guberî (Muhammed b. Ubeyd b. Hisab)
Konular:
Siyer, Hudeybiye Günü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33579, D004657
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ عَوْنٍ قَالَ أَنْبَأَنَا ح
وَحَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ زُرَارَةَ بْنِ أَوْفَى عَنْ عِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"خَيْرُ أُمَّتِى الْقَرْنُ الَّذِينَ بُعِثْتُ فِيهِمْ ثُمَّ الَّذِينَ يَلُونَهُمْ ثُمَّ الَّذِينَ يَلُونَهُمْ." وَاللَّهُ أَعْلَمُ أَذَكَرَ الثَّالِثَ أَمْ لاَ
"ثُمَّ يَظْهَرُ قَوْمٌ يَشْهَدُونَ وَلاَ يُسْتَشْهَدُونَ وَيَنْذِرُونَ وَلاَ يُوفُونَ وَيَخُونُونَ وَلاَ يُؤْتَمَنُونَ وَيَفْشُو فِيهِمُ السِّمَنُ."
Tercemesi:
Bize Amr b. Avn; (T)
Bize Müsedded, ona Ebu Avane, ona Katade, ona Zürâre b. Evfâ, ona da İmran b. Husayn'dan (rivayet edildiğine göre) Rasulullah (sav) (şöyle) buyurmuştur:
"Ümmetimin en hayırlısı kendilerine gönderildiğim asır (da olanlar) dır. Sonra onlardan sonrakiler, sonra da onlardan sonrakilerdir." (İmran dedi ki): Hz. Peygamber sonra onlardan sonrakiler sözünü üçüncü bir defa daha tekrarladı mı yoksa tekrarlamadı mı (iyice hatırlamıyorum), Allah daha iyi bilir. (Hz. Peygamber sözlerine şöyle devam etti):
"Sonra kendilerinden şahitlik istenmediği halde şahitlik yapan bir kavim zuhur edecek. Söz verecekler, sözlerini yerine getirmeyecekler. Hıyanet edecekler, kendilerine güvenilmeyecek. (Allah korkusundan yoksunlukları ve oburlukları sebebiyle) Aralarında şişmanlık yaygınlaşacaktır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Sünne 10, /1063
Senetler:
1. Ebu Nüceyd İmran b. Husayn el-Ezdî (İmran b. Husayn b. Ubeyd b. Halef b. Abdünühüm)
2. Ebu Hâcib Zürâre b. Evfâ el-Haraşî (Zürare b. Evfa)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
5. Ebu Osman Amr b. Avn es-Sülemî (Amr b. Avn b. Evs b. Ca'd)
Konular:
Sahâbe, sahabe ve tabiunun fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33577, D004656
Hadis:
حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ عُمَرَ أَبُو عُمَرَ الضَّرِيرُ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ أَنَّ سَعِيدَ بْنَ إِيَاسٍ الْجُرَيْرِىَّ أَخْبَرَهُمْ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ شَقِيقٍ الْعُقَيْلِىِّ عَنِ الأَقْرَعِ مُؤَذِّنِ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ قَالَ
"بَعَثَنِى عُمَرُ إِلَى الأُسْقُفِّ فَدَعَوْتُهُ فَقَالَ لَهُ عُمَرُ وَهَلْ تَجِدُنِى فِى الْكِتَابِ قَالَ نَعَمْ. قَالَ كَيْفَ تَجِدُنِى قَالَ أَجِدُكَ قَرْنًا. فَرَفَعَ عَلَيْهِ الدِّرَّةَ فَقَالَ قَرْنُ مَهْ فَقَالَ قَرْنٌ حَدِيدٌ أَمِينٌ شَدِيدٌ. قَالَ كَيْفَ تَجِدُ الَّذِى يَجِىءُ مِنْ بَعْدِى فَقَالَ أَجِدُهُ خَلِيفَةً صَالِحًا غَيْرَ أَنَّهُ يُؤْثِرُ قَرَابَتَهُ. قَالَ عُمَرُ يَرْحَمُ اللَّهُ عُثْمَانَ ثَلاَثًا فَقَالَ كَيْفَ تَجِدُ الَّذِى بَعْدَهُ قَالَ أَجِدُهُ صَدَأَ حَدِيدٍ فَوَضَعَ عُمَرُ يَدَهُ عَلَى رَأْسِهِ فَقَالَ يَا دَفْرَاهُ يَا دَفْرَاهُ. فَقَالَ يَا أَمِيرَ الْمُؤْمِنِينَ إِنَّهُ خَلِيفَةٌ صَالِحٌ وَلَكِنَّهُ يُسْتَخْلَفُ حِينَ يُسْتَخْلَفُ وَالسَّيْفُ مَسْلُولٌ وَالدَّمُ مُهْرَاقٌ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ الدَّفْرُ النَّتْنُ.]
Tercemesi:
Bize Hafs b. Ömer Ebu Ömer ed-Darîr, ona Hammad b. Seleme, ona Said b. İyâs el-Cüreyrî, onlara Abdullah b. Şakik el-Ukayli, ona da Ömer İbn Hattab'ın (ra) müezzini el-Akra'dan (ra) demiştir ki:
"Ömer (ra), beni (huzuruna çağırmam için) yahudilerin din alimine gönderdi. (Ben de varıp) onu çağırdım. (Sözü geçen yahudi alimi gelince) Hz. Ömer, ona kitabınız da (hiç) beni (mle ilgili olan sözler) buluyor musunuz? diye sordu. O da evet, cevabını verdi. (Hz. Ömer), nasıl buldun? dedi (Yahudi alimi de) Seni (orada) bir kale olarak buluyorum, cevabını verdi. (Hz. Ömer gayr-i ihtiyari olarak elindeki) kamçıyı onun üzerine kaldırıp o kale de ne demek? diye sordu. (Yahudi alimi de) Muhkem ve güvenilir, demirden bir kale dedi. (Hz. Ömer), benden sonra (halifeliğe) gelecek olan kimseyi nasıl buluyorsunuz? dedi. (Yahudi alimi de) Onu salih, fakat yakınlarını (diğer Müslümanlara) tercih eden bir halife olarak buluyorum, cevabını verdi. (Bunun üzerine) Hz. Ömer; üç defa Allah Osman'a merhamet etsin, dedi. Sonra, (peki) ondan sonrakini nasıl buluyorsun? dedi. (Yahudi alimi de) Onu da demir pası olarak buluyorum, dedi. Bunun üzerine Ömer eliyle hemen onun ağzını kapadı ve Ey kerceğizim, ey pasçağızım, diye feryad etti. (Yahudi alimi de) Ey müminlerin emiri (aslında) o iyi bir halifedir, fakat o kılıcın kınının sıyrıldığı ve kanın da akıtıl (maya başla)dığı bir zamanda halifeliğe seçilecek, dedi."
[Ebû Davud der ki: (Hadiste geçen:) ed-defru lafzı, kir demektir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Sünne 9, /1063
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Akra' Müezzinü Ömer b. Hattab (Akra')
3. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Şakik el-Ukayli (Abdullah b. Şakik)
4. Ebu Mesud Said b. İyâs el-Cüreyrî (Said b. İyâs)
5. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
6. Hafs b. Ömer ed-Darîr (Hafs b. Ömer)
Konular:
Diyalog, Hz. Peygamber'in / Sahabenin Yahudilerle ilişkileri