10631 Kayıt Bulundu.
Bize Musa b. İsmail, ona Vüheyb, ona Hişam, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona Abdullah b. Zam'a'nın rivayet ettiğine göre o Hz. Peygamber'i hutbe verirken dinlemişti. Hz. Salih'in dişi devesini ve bu deveyi öldüren kişiyi anlatıyordu. "O kavmin en bedbaht olanları ileri atıldı" (Şems, 12) ayetini okudu ve şöyle buyurdu: "O dişi deveye doğru, kuvvetli, zorba ve kavminin içinde arkası olan bir kimse atıldı. Bu kişi kavmi içinde, (Mekke'de hatırı sayılı birisi olan) Ebû Zem'a gibiydi." Sonra kadınlardan bahsetti ve şöyle buyurdu: "Biriniz karısını köle döver gibi dövmek ister, ama belki o gece o kadınla birlikte olacaktır" dedi. Sonra hata eseri yellenen kişiye gülmeleri (böylece onu utandırmaları) hakkında konuştu ve "Her insanın yaptığı bir işten dolayı neden gülersiniz ki?" buyurdu. Ebu Muâviye şöyle demiştir: Bize Hişam, ona babası, ona Abdullah b. Zam'a rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber bu hadiste şöyle buyurmuştur: "Zübeyr b. Avvâm'ın amcası Ebû Zem'a gibi..."
Açıklama: Rivayet muallaktır. Buhari ile Ebu Muaviye arasında inkıta' vardır.
Bize Humeydî, ona Süfyan, ona Musa b. Ebu Aişe - ki sikadır (güvenilirdir)-, ona Said b. Cübeyr, ona İbn Abbas şöyle dedi: "Hz. Peygamber'e vahiy indiği zaman ezberlemek için dili hareket ettirirdi. -Süfyan dilini hareket ettirmenin nasıl olduğunu gösterdi- Allah, 'vahyi acele ile almak için dilini hareket ettirme...' (Kıyâme, 75/16) ayetini indirdi."
Bize Yahya, ona Vekî', ona Ali b. Mübarek, ona da Yahya b. Ebu Kesîr şöyle rivayet etmiştir: Ebu Seleme b. Abdurrahman'a Kur'ân'ın ilk inen ayetini sordum. O, ''ey örtünüp bürünen (Müddessir, 74/1) (ayetidir)'' dedi. Ben, ''(bazıları), 'yaratan Rabbinin adıyla oku (Alak, 96/1)(ayetidir) diyorlar'' dedim. Ebu Seleme, ''ben, bunu Câbir b. Abdullah'a sordum; ona, senin dediğin gibi dedim. Câbir ise, 'ben, ancak Rasulullah'ın (sav) bize söylediğini sana söylüyorum' diye karşılık verdi'' ve (O'nun şöyle buyurduğunu) rivayet etti: ''Hira mağarasında inzivaya çekilmiştim. İnzivada bulunmayı planladığım süre bitince mağaradan ayrıldım.(Eve doğru giderken) birden bire birisi bana seslendi. Sağıma, soluma, önüme ve arkama baktığım halde bir şey göremedim. Başımı yukarı kaldırdım; birden bire önceden bilmediğim bir şey gördüm. Hemencecik Hatice'nin yanına vardım, 'üzerimi örtün ve başımdan aşağı soğuk su dökün' dedim. Onlar da 'benim üzerimi örttüler ve başımdan aşağı soğuk su döktüler'. (Hz. Peygamber sözlerine devamla) dedi ki, 'Ardından, 'ey örtünüp bürünen, kalk ve uyar ve Rabbini yücelt' (Müddessir, 74/1-3) ayetleri indi.''
Bize İshak b. Mansur, ona Abdussamed, ona Harb, ona da Yahya şöyle demiştir: Ebu Seleme'ye, Kur'an'ın hangi ayetinin en önce indiğini sordum. O, ''Ey örtünüp bürünen (ayeti)(el-Müddessir 74/1)'' dedi. Ben, ''Bana aktarıldığına göre, 'yaratan Rabbinin adıyla oku'(Alak 96/1) (ayeti, ilk inen ayetmiş)'' dedim. Ebu Seleme ise (ben de)''Câbir b. Abdullah'a ilk inen ayeti sordum; o, 'ey örtünüp bürünen (ayeti) (el-Müddessir, 74/1)' dedi. Ona, 'bana aktarıldığına göre, 'yaratan Rabbinin adıyla oku (ayeti, ilk inen ayetmiş)(Alak, 96/1)' dedim. O ise, 'Sana ancak Rasulullah'ın (sav) anlattığını haber vereceğim' dedi'' ve Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu aktardı: 'Hira'da (itikaf için) bulundum. Kalma sürem (itikaf) bitince (oradan) indim. Vadiye doğru yol aldım. (Derken), biri bana seslendi. Önüme, arkama, sağıma ve soluma baktım; bir de ne göreyim, O (Melek), gök ile yer arasındaki arşta oturuyor! Hatice'nin yanına geldim, 'beni örtün ve üzerime soğuk su serpin!ʼ dedim. Bana, 'ey örtünüp bürünen, kalk ve uyar, Rabbini yücelt' (ayetleri)(el-Müddessir, 74/1-3) indirildi.''
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihab, ona Ebu Seleme, ona Cabir b. Abdullah, Hz. Peygamber'in vahyin kesilmesini anlattığını ve şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Yürüdüğüm esnada gökten bir ses duydum. Başımı göğe doğru kaldırıp baktığımda birden Hira'da bana gelen meleği, yer ile gök arasındaki bir kürsüde otururken gördüm. Ondan korkup yere düştüm. Ailemin yanına gelip 'Beni örtün, beni örtün' dedim. Onlar da benim üzerimi örttüler. Bunun üzerine Allahu teâlâ, 'Ey örtünüp bürünen!' (Müddessir, 74/1) ayetinden 'Pisliği terket'(Müddessir, 74/5) ayetine kadar olan kısmı indirdi. Ebu Seleme şöyle demiştir: '(Ayette yer alan)'Ricz kelimesi, putları ifade etmektedir'. (Câbir) 'Bu olaydan sonra vahiy kesilmeyip peş peşe devam etti' dedi.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihab, ona Urve, ona Hz. Aişe şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber Hatice'nin yanına döndü ve 'Beni örtün, beni örtün' dedi". (Ravi, hadisin devamında) önceki hadisteki ifadeleri zikretmiştir.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Abdürrezzak, ona Mamer, ona Zührî; (T) Leys dedi ki: Bana Ukayl, ona Muhammed, ona Urve ona da Hz. Aişe şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah'a ilk vahiy sadık rüya ile gelmiştir. Sonra ona melek geldi ve "Yaratan Rabbinin adıyla oku! O insanı bir kan pıhtısından yarattı. Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir. Ki O, kalemle öğretendir. İnsana bilmediğini öğretti" âyetlerini vahyetti.
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır. Buharî ile Leys b. Sa'd arasında inkıta' vardır. Konu ile ilgili diğer rivayetlerde anlatıldığına göre Hz. Peygamber rüyada bir takım şeyler görürdü ve bunlar akabinde bire bir gerçekleşirdi (Buhârî, Bed’u’l-Vahy, 3). Bu tür rüyalar hadis metninde sadık rüya olarak tarif edilmiştir.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Abdürrezzak, ona Mamer, ona Zührî; (T) Leys dedi ki: Bana Ukayl, ona Muhammed, ona Urve ona da Hz. Aişe şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah'a ilk vahiy sadık rüya ile gelmiştir. Sonra ona melek geldi ve "Yaratan Rabbinin adıyla oku! O insanı bir kan pıhtısından yarattı. Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir. Ki O, kalemle öğretendir. İnsana bilmediğini öğretti" âyetlerini vahyetti.
Açıklama: Konu ile ilgili diğer rivayetlerde anlatıldığına göre Hz. Peygamber rüyada bir takım şeyler görürdü ve bunlar akabinde bire bir gerçekleşirdi (Buhârî, Bed’u’l-Vahy, 3). Bu tür rüyalar hadis metninde sadık rüya olarak tarif edilmiştir.
Bize İsmail b. Abdullah, ona İbrahim b. Sa'd, ona Salih b. Keysan, ona İbn Şihab, Sehl b. Sa'd es-Saidî'den, Mervan b. Hakem'i mescitte gördüğünü ifade ederek şöyle rivayet ettiğini nakletmiştir: "Ona doğru yöneldim ve yanına oturdum. Bize Zeyd b. Sabit'in, kendisine Hz. Peygamber'den şunu naklettiğini söyledi: 'Hz. Peygamber bana, 'Müminlerden Allah yolunda savaşanlarla savaşmayanlar bir olmaz (Nisa, 4/95)' ayetini yazdırıyordu. O esnada İbn Ümmü Mektum geldi ve şöyle dedi: 'Ya Rasulullah! Cihat etmeye gücüm yetseydi andolsun ki ben de cihad ederdim.' İbn Ümmü Mektum'un gözleri görmüyordu. Bu olay üzerine Allah, Hz. Peygamber'e vahyetti. Hz. Peygamber'in ayağı benim ayağımın üzerindeydi. Bu durum bana o kadar ağır geldi ki ayağımın dağılmasından korktum. Daha sonra Hz. Peygamber'den vahiy hali geçti. Allah, 'Özür sahibi olanlar müstesna' bölümünü indirdi."
Bize İbn Bükeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihab, ona Urve, ona Hz. Aişe şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah'a ilk vahiy sadık rüya ile gelmiştir. Sonra ona melek geldi ve "Yaratan Rabbinin adıyla oku! O insanı bir kan pıhtısından yarattı. Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir. Ki O, kalemle öğretendir. İnsana bilmediğini öğretti" âyetlerini vahyetti.