6725 Kayıt Bulundu.
Bize Mahmud b. Halid, ona Velid, ona Ebu Amr; (T) Bize Davud b. Rüşeyd, ona Velid, -hadisin lafızları Davud b. Rüşeyd'e aittir- onlara el-Evzaî, ona ez-Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah'ın (sav) duyacağı şekilde kamet getirilir, Hz. Peygamber (sav) yerini almadan önce de insanlar saftaki yerlerini alırlardı."
Açıklama: Metindeki ''أَنَّ الصَّلاَةَ'' ifadesi, hadisin manası dikkate alınmak suretiyle, kasten tercümeye yansıtılmamıştır.
Bize Harun b. Abbad el-Ezdi, ona Veki', ona el-Mesudi, ona Ali b. Akmer, ona Ebu Ahves, ona da Abdullah b. Mesud şöyle rivayet etmiştir: "(Ezanların) okundukları zaman şu beş vakit namaza devam edin. Zira onlar, hidayet sünnetlerindendir. Allah, Nebî'sine (sav) hidayet sünnetlerini vazetmiştir. Nifakı ayan beyan açık olan münafıklar dışında beş vakit namazdan geri duran birini görmedim Yine ben, bir adamın namaz safına kadar iki adamın arasında taşınarak götürüldüğünü gördüm. Hepinizin evlerinde mescid bulunmaktadır. Şayet namazları evlerinizde kılar ve mescitlerinizi terk ederseniz Nebi'nizin (sav) sünnetini terk etmiş olursunuz. Nebi'nizin (sav) sünnetini terk ederseniz de kafir olursunuz."
Açıklama: لَكَفَرْتُمْ ifadesiyle, hakiki anlamda küfre düşmeyi değil, böyle bir alışkanlığın ne kadar büyük bir hata olduğu kastedilmektedir. Diğer bir ifadeyle namazların camilerde ve cemaat ile kılınmasına özen gösterilmesi talep edilmektedir. Nitekim başka bir rivayette 'küfür' yerine 'dalalet' kelimesi kullanılmış ve rivayetin bu tarikinin sahih olduğu belirtilmiştir.
Bize İbrahim b. Musa, ona İsa, ona Mamer, ona da Yahya benzeri şekilde aynı isnad ile rivayette bulunup "benim çıktığımı görene dek (kalkmayın)" şeklinde zikretmiştir. [Ebu Davud şöyle demiştir: Mamer dışında bir ravi, "çıktığımı" ifadesini zikretmemiştir. Bunu İbn Uyeyne, Mamer'den rivayet edip "çıktığımı" ifadesini zikretmemiştir.]
Bize Müsedded, ona Abdulvâris, ona Abdülaziz b. Suheyb, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir: "Namaz için kamet getirildiği halde Rasulullah (sav), mescidin bir kenarında biriyle özel görüştü; cemaat uyuklayana kadar da konuşmayı sürdürdü."
Bize Ahmed b. Ali b. Süveyd b. Mencûf es-Sedûsî, ona Avn b. Kehmes, ona da babası Kehmes şöyle rivayet etmiştir: Bizler Minâ'da imam henüz çıkmamışken namaza kalktık. Bir kısmımız ise oturdu. Kufeliler'den bir ihtiyar bana, 'niçin oturuyorsun?' dedi. Ben de İbn Büreyde, 'bunun boş boş durmak (sümûd) olduğunu söyledi' dedim. İhtiyar da bana Abdurrahman b. Avsece, Berâ'dan rivayetle 'bizler saflarda, Rasulullah (sav) zamanında, o tekbir getirmeden önce uzunca beklerdik' dediğini rivayet edip Berâ'nın Hz. Peygamber (sav)'den şöyle buyurduğunu nakletti: "Allah ve melekleri ilk saflara ulaşanlara rahmet ederler. Allah'a, kişiyi safa götüren bir adımdan daha sevimli bir adım yoktur."
Bize Ahmed b. Yunus, ona Zâide, ona Sâib b. Hubeyş, ona Ma'dan b. Ebu Talha el-Ya'merî, ona da Ebu Derdâ, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Bir köyde ya da bir çölde üç kişi bulunur da namaz cemaatle kılınmazsa, şeytan, onlara galebe çalar. Cemaate sarılın! Zira kurt, sürüden ayrılan koyunu kapar." [Sâib'den naklen Zâide, cemaatten kastedilenin cemaatle namaz kılmak olduğunu ifade etmiştir.]
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İçimden öyle geçti ki emredeyim de namaza kalkılsın sonra da birine emredeyim insanlara namaz kıldırsın, ben de yanımda odun taşıyan adamlarla, namaza gelmeyenlerin yanına gideyim ve onlar içinde iken evlerini ateşe vereyim."
Bize en-Nüfeylî, ona Ebu Melîh, ona Yezid b. Yezid, ona Yezid el-Esam, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Gençlerime emredeyim de odun toplasınlar, ardından sebepsiz yere evlerinde namaz kılan topluluğa gidip evlerini de (onları da) yakayım istedim." [(Yezid b. Yezid) şöyle demiştir: Yezid b. el-Esam'a ey Ebu Avf, cuma namazını mı yoksa başka bir namazı mı kastetti? dedim. O, Ebu Hureyre'yi Rasulullah'tan (sav) (bu şekilde) rivayette bulunurken işitmemiş isem kulaklarım duymaz olsun! Ebu Hureyre, cuma ya da başka bir namaz demedi, karşılığını verdi.]
Bize Kuteybe, ona Cerir, ona Ebu Cenâb, ona Meğrâ el-Abdî, ona Adî b. Sabit, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Müezzini işitip de ona icabet etmekten kendisini alıkoyan bir mazereti olmayanın-(derken sahabeler), mazeret nedir ya Rasulullah diye sordular. Rasulullah da (sav) 'korku ya da hastalıktır' dedi ve sözünü şöyle tamamladı- kıldığı namazı kabul olunmaz." [Ebu Davud şöyle demiştir: (Bu hadisi) Meğrâ'dan Ebu İshak rivayet etmiştir.]