Giriş

Bize Müsedded, ona Halid b. Abdullah, ona Yezid b. Ebu Ziyad, ona Mücahid, ona bir adamdan, ona da Ebu Zer'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) buyurmuştur: "Amellerin en faziletlisi Allah için sevmek ve Allah için buğz etmektir."


    Öneri Formu
33503 D004599 Ebu Davud, Sünne, 2, +


    Öneri Formu
33647 D004710 Ebu Davud, Sünne, 16


    Öneri Formu
33657 D004720 Ebu Davud, Sünne, 17


    Öneri Formu
33676 D004731 Ebu Davud, Sünne, 19


    Öneri Formu
272768 D004624-2 Ebu Davud, Sünne, 6


    Öneri Formu
273085 D004720-2 Ebu Davud, Sünne, 17


    Öneri Formu
273086 D004720-3 Ebu Davud, Sünne, 17

Bize Musa b. İsmail, ona Hammad (b. Seleme), ona Süheyl b. Ebu Salih es-Semmân, ona Abdullah b. Dinar, ona Ebû Salih (es-Semmân), ona da Ebu Hureyre (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "İman yetmiş küsur şubedir. Bunların en faziletlisi Allah'tan başka ilah yoktur, demektir. En aşağısı da (atılmış bir) kemiği (ya da bir engeli) yoldan kaldırmaktır. Haya da imandan bir şubedir."


Açıklama: İmanın şubeleri şeklindeki beyanlar, imanın belirgin bir şekilde görünür olmasına yapılan vurgudur. Mesela kelime-i tevhit imanın varlığını gösteren en açık delildir; dolayısıyla en faziletlisi olmaktadır. Kemik, diken ya da taş gibi yoldan geçenleri rahatsız eden bir engelin yoldan kaldırılması, mümin duyarlılığını gösterir. Haya yani utanma duygusu / edeb, hakların, kuralların ve örfün öngördüğü şekilde kişinin davranışlarının kontrollü olduğunu göstermektedir. Bu bağlamda, altmış- yetmiş küsür şube ifadesi, kesretten kinaye olarak görülmektedir. Dolayısıyla şubelerin toplamının, imanı oluşturduğu söylenememekte, ancak bu eylem ve olguların her biri imanın tezahürü olarak görülmektedir.

    Öneri Formu
33604 D004676 Ebu Davud, Sünne, 14

Bize Hennâd b. es-Serî, ona Muhammed b. Fudayl, ona Muhtar b. Fülfül, Enes İbn Malik'ten şöyle işittiğini söylemiştir: Rasulullah (sav) biraz uyuklamıştı. Tebessüm ederek başını kaldırdı. (Bunun üzerine) Sahabinin Ey Allah'ın Rasulü, niçin güldünüz? diye sorusu üzerine ya da Hz. Peygamber (sav) doğrudan "biraz önce bana bir sure indirildi" buyurdu ve "Bismillahirrahmanirrahim, innâ a'teynâke'l-kevser" (diyerek) sureyi sonuna kadar okudu. Ardından "kevser nedir biliyor musunuz?" diye sordu. Onlar da Allah ve Rasulü daha iyi bilir dediler. Hz. Peygamber de "Aziz ve Celil Rabbimin bana cennette vermeyi vadettiği bir nehirdir. Bu nehrin üzerinde pek çok hayır vardır. Üstünde bir havuz vardır. Kıyamet gününde ümmetim bu havuza gelecektir. Havuzun kaplarının sayısı yıldızlarınki kadardır" buyurdu.


    Öneri Formu
33717 D004747 Ebu Davud, Sünne, 22, 23


    Öneri Formu
281867 D004708-2 Ebu Davud, Sünne, 16