Giriş

Bize Ebu Ma'mer, ona Abdülvâris, ona Eyüb, ona Hafsa bt. Sîrîn, ona da Ümmü Atıyye (r.anha) şöyle demiştir: Biz kadınlar Rasu­lullah'a biat ettik. Kendisi bize "Ey Peygamber! Mü'min kadınlar sana gelip de Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, doğurdukları çocuklar hakkında yalan uydurmamak, meşru olan bir işte sana karşı gelmemek üzere biat etmek istediklerinde, onların biatini kabul et ve onlar için Allah'tan af dile" (Mümtehine, 12) ayetini okudu ve bizlere ölülerin arkasından ağıt yakmayı yasakladı. Bu sırada bir kadın biat etmekten elini çekti ve “falanca kadın bana yar­dım etmiş, benimle birlikte ağıt yakmıştı. Ben de karşılık verip onunla ağıt yakmak istiyorum” dedi. Peygamber (sav) o kadına hiçbir şey söylemedi. Bunun üzerine kadın gitti. Sonra yine dönüp gelerek biat etti.


    Öneri Formu
33325 B004892 Buhari, Tefsir, (Mümtehine) 3

Bize el-Humeydî, ona Süfyan, ona Mansur, ona Mücahid, ona Ebu Ma'mer, ona da Abdullah şöyle söylemiştir: Beyt'in (Kâbe'nin) yanında iki Kureyşli ve bir Sakifli –ya da iki Sakifli ve bir Kureyşli- bir araya geldi. Bunlar göbekleri yağlı, anlayışları kıt kimselerdi. Onlardan biri 'sizce Allah bizim söylediklerimizi işitir mi?' dedi. Diğeri 'yüksek sesle konuşursak işitir, gizli saklı konuşursak işitmez, dedi. Bir başkası 'yüksek sesle konuştuğumuzu işitirse gizli saklı konuşursak da işitir' dedi. Bunun üzerine Allah (cc): "Siz (günahları işlerken) kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin, aleyhinize şâhitlik etmesinden sakınmıyordunuz. Lâkin, yaptıklarınızın çoğunu Allah'ın bilmediğini sanıyordunuz" (Fussilet, 41/22) ayetini indirdi. Süfyan bize bu hadisi rivayet eder ve şöyle derdi: Bize Mansur veya İbn Ebu Necih veya Humeyd'den biri yahut onlardan ikisi rivayet ederdi. Sonra sadece Mansur rivayet etti dedi ve böyle demeyi bıraktı. Sonra dedi ki: Bize Amr b. Ali, ona Yahya, ona Süfyan es-Sevrî, ona Mansur, ona Mücahid, ona Ebu Ma'mer, ona Abdullah hadisi buna benzer şekilde nakletti.


    Öneri Formu
287327 B004817-2 Buhari, Tefsir, (Fussilet) 2

Bize Humeydî, ona Süfyan, ona Zührî, ona Muhammed b. Cübeyr b. Mut’im, ona da babası (Cübeyr b. Mut’im) (ra) şöyle dedi: "Nebi’yi (sav) akşam namazında Tûr suresini okurken dinledim, “Acaba onlar bir yaratan olmadan mı yaratıldılar? Yoksa kendilerini bizzat kendileri mi yaratıyorlar? Yoksa gökleri ve yeri onlar mı yarattılar? Hayır! Aslında onlar, Allah’ın varlığına gerçek anlamda inanmıyorlar. Yahut Rabbinin hazineleri onların yanında mı? Yoksa kâinatı yöneten onlar mı?” [Tûr, 52/35-37] ayetlerine varınca kalbim neredeyse uçacaktı." [Süfyan der ki: Bana Zührî, ona da Muhammed b. Cübeyr b. Mut’im'in aktardığı rivayette babasının “Ben Nebi’yi (sav) akşam namazında Tûr suresini okurken dinledim” dediğini işittim, ama onların bana dedikleri diğer eklemeleri duymadım.]


    Öneri Formu
287329 B004854-2 Buhârî, Tefsir, (Tûr) 1


    Öneri Formu
33273 B004857 Buhari, Tefsir, (Necm) 1+

Bana Abdülaziz b. Abdullah, ona Süleyman b. Bilal, ona Sevr, ona Ebu Ğiyâs, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle demiştir: Biz Peygamberdin yanında oturuyorken kendisine Cuma Suresi "henüz bunlara katılmamış olan daha başkalarına da" indirildi. Ben “ey Allah'ın Rasulü, 'bize henüz katılmayanlar' kimlerdir?” diye sor­dum. Rasulullah üç kez sorana kadar cevap vermedi. Rasulullah elini, aramızda olan Selmân el-Fârisî'nin üzerine koydu ve "iman Süreyya yıldızında bile olsaydı şunlardan birtakım adamlar" -yahut "bir adam muhakkak ona uzanıp alırdı" buyurdu.


    Öneri Formu
33330 B004897 Buhari, Tefsir, (Cuma) 1

Abdân, ona babası (Osman b. Cebele), ona Şu'be, ona Ebu İshak, ona Berâ b. Âzib (ra) şöyle demiştir: Bize (Medine'ye) ilk hicret edip gelen Musab b. Umeyr ve İbn Ümmü Mektûm'dur. Bunlar geldiler ve bize Kur'ân okutma­ya başladılar. Ardından Am­mâr,Bilâl ve Sa'd hicret ettiler. Daha sonra Ömer b. Hattâb, Peygamber'in sahabesinden yirmi kişi ile bize hicret edip geldi. Bunlar­dan sonra da Peygamber (sav) hicret edip geldi. O gün ben Medine halkının Rasulullah'ın (sav) gelişine sevindiği kadar başka hiç bir şeye sevindiklerini görmedim. Hatta genç kızlar ve çocukların “şu gelen Rasulullah'tır” diyerek sevindiklerini gördüm. Ben de Rasûlullah hicret edip gelmeden hemen önce mufassal surelerden biri olan "Sebbih isme Rabbike'l-a'lâ" Suresi'ni okumuştum.


    Öneri Formu
33443 B004941 Buhari, Tefsir, (Â'lâ) 1

Bize Bişr b. Halid, ona Muhammed, ona Şu'be, ona Süleyman ve Mansur, ona Ebu Duhâ, ona Mesrûk, ona da Abdullah şöyle demiştir: Şüphesiz Allah, Muhammed'i peygamber olarak gönderdi ve ona "De ki: Tebliğime karşılık sizden hiç bir ücret istemiyorum. Ben kendiliğimden peygamberlik iddiasında da bulunmuyorum." (Sâd, 86) demesini emir buyurdu. Rasulullah (sav), Kureyş'in isyanda devam etmek istediklerini görünce "Allah'ım, bunlara karşı, Yusuf'un yedi yılı gibi bir yedi yıl (kıtlık) ile bana yardım et" diye dua etti. Sonra onları öyle bir kıtlık yakaladı ki her şeyi giderip yok etti ve müşrikler kemik ve deri yediler. -Râvîlerden biri “deri ve leş yediler” demiştir.- (Açlıktan) yerden duman şekli gibi bir şey çıkmağa başladığını (görür oldular). Bunun üze­rine Ebu Süfyân, Hz. Peygamber'e (sav) geldi ve “ey Muhammed, kavmin helak oldu, onlardan bu azabı kaldırması için Allah'a dua et” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) da dua etti ve "bunun ardından siz yine (şirke) dö­nersiniz" buyurdu. Mansûr'un hadisinde ise Rasulullah (sav) şu ayetleri okumuştur: "Öyleyse sen, göğün aşikâr bir duman çıkaracağı günü gözetle. Bütün insanları her yönden saracak bir duman! Bu, gerçekten can yakıcı bir azaptır. O zaman zalimler: “Rabbimiz! Ne olur, bu azabı üzerimizden kaldır. Biz gerçekten iman ediyoruz!” diye feryat edecekler. Onlar nerede, düşünüp ibret almak nerede? Halbuki onlara doğruluğu besbelli ve gerçeği apaçık ortaya koyan bir peygamber gelmişti. Fakat ondan yüz çevirdiler ve: “Bu peygamber değil, kendisine başkası tarafından bir kısım şeyler belletilmiş delinin biri!” dediler. Biz azabı birazcık kaldıracağız; ama siz yine inkâra döneceksiniz." (Duhan 10-15). İbn Mesud der ki: Duhân, Batşe ve Lizâm dünyada olmuş bitmiştir. Zira ahiret azabı (olsa idi) onlardan hiç kaldırılır mıydı? İbn Mesud der ki: (Duhân, Batşe ve Lizâm dışında Hz. Peygamber (sav) zamanında meydana gelen beş şeyden) biri Rumların İranlıları yenmesi, diğeri de ayın yarılmasıdır.


    Öneri Formu
287328 B004824-2 Buhari, Tefsir, (Duhân) 5


    Öneri Formu
32945 B004827 Buhari, Tefsir, (Ahkâf) 1


    Öneri Formu
32997 B004852 Buhari, Tefsir, (Kâf) 2


    Öneri Formu
33275 B004859 Buhari, Tefsir, (Necm) 2