6747 Kayıt Bulundu.
Bize (Muhammed) İbn Beşşâr , ona Ebu Âmir (Abdülmelik b. Amr) ve Ebu Davud, onlara Züheyr b. Muhammed, ona Musa b. Verdan, ona da Ebu Hureyre (ra), Nebi'nin (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Kişi arkadaşının dini üzeredir. Öyleyse her biriniz kiminle arkadaşlık ettiğine (iyi) dikkat etsin."
Açıklama: Kişi kiminle dostluğu ve arkadaşlığı fazla ise mutlaka ondan etkilenecektir. İlk etkileneceği alanda dini konularda olacaktır. Burada din, en büyük faydanın ve zararın olacağı yer olduğu için verilmiştir. Dolayısıyla hayatın her alanında arkadaş kişiye fayda verebileceği gibi zarar da uğratabilir.
Bize Yahya b. İsmail ve İbn Ebu Halef, ona Yahya b. Yeman, ona Süfyan, ona Habib b. Ebu Sabit, ona Meymun b. Ebu Şebib şöyle anlatmıştır: Hz. Aişe'ye (r.anha) bir dilenci uğradı. Ancak Hz. Aişe ona küçük bir şey verdi. (Daha sonra) Hz. Aişe'nin yanına üzerinde bir elbise ve durumu güzel olan bir adam uğradı. Hz. Aişe onu oturttu; adam da kendisine ikram edilenleri yedi. Bu durum kendisine sorulduğunda; Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu söyledi: "İnsanlara hak ettikleri gibi davranın." [Ebû Davud, Yahya'nın rivayetinde ihtisar olduğunu; Meymun'un da Hz. Aişe'yi görmediğini söylemiştir.]
Açıklama: İsteyeni boş çevirmemek için, küçük de olsa, bir şeyin verilmesi uygun görülmektedir. Dilenciliğin cazip bir meslek haline getirilmemesi için, basit bir infakla karşılık verilmiştir. Ancak üstü başı düzgün, yani dilenciliği geçim kaynağı olarak kullanmayan insanlar içine düştükleri sıkıntı halinde bile istemekte zorlanmaktadırlar. Zira el açmak zordur, nefse ağır gelir. Bu nedenle onurunu zedelememek için Hz. Aişe validemiz, onu misafir olarak ağırlamış, hadisi şerifi de bu davranışın referansı olarak zikretmiştir.
Bize Amr b. Avn, ona Abdullah b. Mübarek, ona Hayve b. Şurayh, ona Salim b. Ğaylan, ona Velid b. Kays, ona da Ebu Said el-Hudrî -veya Ebu Heysem, ona da Ebu Said el-Hudrî,- Nebi'nin (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Müminden başkasıyla arkadaşlık etme, yemeğini de (Allah'tan) korkan kimselerden başkası yemesin."
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Ebu Üsame (Hammâd b. Üsame), ona Büreyd b. Abdullah, ona da dedesi Ebu Bürde (Amir b. Abdullah), Ebu Musa'nın (el-Eş'ârî) şöyle dediğini rivayet etti: "Rasulullah (sav) sahabelerinden birini bazı işler için görevlendirdiğinde, onu şu sözleriyle uyarırdı: 'Müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz. Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız.'"
Bize Abdulaziz b. Yahya el-Harrani, ona Muhammed b. Seleme, ona Muhammed b. İshak, ona Yakub b. Utbe, ona Ömer b. Abdulaziz, ona da Yusuf b. Abdullah b. Selam, babasının (Abdullah b. Selam) şöyle dediğini rivayet etti: "Rasulullah (sav) (sahabileriyle) sohbete oturduğu zaman gözünü sık sık semaya (doğru) kaldırıp bakardı."
Bize Muhammed b. Alâ, ona Muhammed b. Bişr, ona Misar (b. Kidam), ona da - mescidde kendinden hadisi işittiği- bir Hoca, Cabir b. Abdullah'ın şöyle dediğini rivayet etti: "Rasulullah'ın (sav) konuşması tane tane idi."
Bize Ebu Şeybe'nin oğulları Osman ve Ebu Bekir, o ikisine Veki', ona Süfyan, ona Üsame, ona ez-Zührî, ona Urve, ona da Allah'ın rahmeti üzerine olsun Hz. Aişe (r.anha) şöyle demiştir: "Rasulullah'ın (sav) konuşması, dinleyen herkesin anlayacağı şekilde açık ve tane tane idi."
Bize Ebu Tevbe (Rabî' b. Nâfi'), ona Velid (b. Müslim), ona Evzaî, ona Kurra, ona (İbn Şihab) ez-Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Allah'a hamd ile başlamayan her söz (bereketten) kesiktir." [Ebû Davud dedi ki: Bu hadisi Yunus, Ukayl, Şuayb ve Said b. Abdulaziz, onlara da Zührî, Nebi'den (sav) mürsel olarak rivayet etti.]
Bize İshak b. İbrahim es-Savvâf, ona Abdullah b. Humran, ona Avf b. Ebu Cemîle, ona Ziyad b. Mihrâk, ona Ebu Kinâne (el-Kureşî), ona da Ebu Musa el Eş'arî (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Muhakkak ki ihtiyar müslümana, Kur'an'ı terk etmeyen ve yasaklarını çiğnemeyen Kur'an hafızlarına ve adaletli devlet başkanına hürmet etmek, Allah'a saygıdandır."