Öneri Formu
Hadis Id, No:
33972, D004914
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحِ الْبَزَّازُ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أَخْبَرَنَا سُفْيَانُ الثَّوْرِىُّ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ أَبِى حَازِمٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"لاَ يَحِلُّ لِمُسْلِمٍ أَنْ يَهْجُرَ أَخَاهُ فَوْقَ ثَلاَثٍ فَمَنْ هَجَرَ فَوْقَ ثَلاَثٍ فَمَاتَ دَخَلَ النَّارَ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. es-Sabbah el-Bezzaz, ona Yezid b. Harun, ona Süfyan es-Sevrî, ona Mansur, ona Ebu Hazim, ona Ebu Hureyre Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu söylemiştir:
"Bir Müslümanın (din) kardeşine üç (gün) den fazla dargın durması helal değildir. Kim üç günden fazla dargın durur da (bu haliyle) vefat ederse cehenneme girer."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Edeb 55, /1116
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Hazim Selman Mevla Azze (Selman)
3. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
6. Ebu Cafer Muhammed b. Sabbah ed-Dûlâbî (Muhammed b. Sabbah)
Konular:
Dargınlık, Küsmek, caiz olmaması, üç günden fazla
حَدَّثَنَا ابْنُ السَّرْحِ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ عَنْ حَيْوَةَ عَنْ أَبِى عُثْمَانَ الْوَلِيدِ بْنِ أَبِى الْوَلِيدِ عَنْ عِمْرَانَ بْنِ أَبِى أَنَسٍ عَنْ أَبِى خِرَاشٍ السُّلَمِىِّ أَنَّهُ سَمِعَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ:
"مَنْ هَجَرَ أَخَاهُ سَنَةً فَهُوَ كَسَفْكِ دَمِهِ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33974, D004915
Hadis:
حَدَّثَنَا ابْنُ السَّرْحِ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ عَنْ حَيْوَةَ عَنْ أَبِى عُثْمَانَ الْوَلِيدِ بْنِ أَبِى الْوَلِيدِ عَنْ عِمْرَانَ بْنِ أَبِى أَنَسٍ عَنْ أَبِى خِرَاشٍ السُّلَمِىِّ أَنَّهُ سَمِعَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ:
"مَنْ هَجَرَ أَخَاهُ سَنَةً فَهُوَ كَسَفْكِ دَمِهِ."
Tercemesi:
Bize İbn Serh, ona İbn Vehb, ona Hayve, ona Ebu Osman el-Velid b. Ebu'l-Velid, ona İmran b. Ebu Enes, ona Ebu Hirâş es-Sülemî Hz. Peygamber'i (sav) şöyle derken işitmiştir:
"(Müslüman) kardeşine bir sene dargın duran kimse onun kanını dökmüş gibidir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Edeb 55, /1116
Senetler:
1. Ebu Hirâş es-Sülemî (Hadred b. Ebu Hadred)
2. İmran b. Ebu Enes el-Kuraşî (İmran b. Abdülaziz b. Şurahbil b. Hasene)
3. Velid b. Ebu Velid el-Kuraşî (Velid b. Osman)
4. Ebu Zür'a Hayve b. Şurayh et-Tücîbî (Hayve b. Şurayh b. Safvan b. Malik)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Tahir Ahmed b. Amr el-Kuraşî (Ahmed b. Amr b. Abdullah)
Konular:
Dargınlık, Küsmek, caiz olmaması, üç günden fazla
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ سُهَيْلِ بْنِ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"تُفْتَحُ أَبْوَابُ الْجَنَّةِ كُلَّ يَوْمِ اثْنَيْنِ وَخَمِيسٍ فَيُغْفَرُ فِى ذَلِكَ الْيَوْمَيْنِ لِكُلِّ عَبْدٍ لاَ يُشْرِكُ بِاللَّهِ شَيْئًا إِلاَّ مَنْ بَيْنَهُ وَبَيْنَ أَخِيهِ شَحْنَاءُ فَيُقَالُ أَنْظِرُوا هَذَيْنِ حَتَّى يَصْطَلِحَا."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم هَجَرَ بَعْضَ نِسَائِهِ أَرْبَعِينَ يَوْمًا وَابْنُ عُمَرَ هَجَرَ ابْنًا لَهُ إِلَى أَنْ مَاتَ. قَالَ أَبُو دَاوُدَ إِذَا كَانَتِ الْهِجْرَةُ لِلَّهِ فَلَيْسَ مِنْ هَذَا بِشَىْءٍ وَإِنَّ عُمَرَ بْنَ عَبْدِ الْعَزِيزِ غَطَّى وَجْهَهُ عَنْ رَجُلٍ. قال ميمون بن مهران: اهجر الأحمق فليس له خير من الهجران.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33975, D004916
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ سُهَيْلِ بْنِ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"تُفْتَحُ أَبْوَابُ الْجَنَّةِ كُلَّ يَوْمِ اثْنَيْنِ وَخَمِيسٍ فَيُغْفَرُ فِى ذَلِكَ الْيَوْمَيْنِ لِكُلِّ عَبْدٍ لاَ يُشْرِكُ بِاللَّهِ شَيْئًا إِلاَّ مَنْ بَيْنَهُ وَبَيْنَ أَخِيهِ شَحْنَاءُ فَيُقَالُ أَنْظِرُوا هَذَيْنِ حَتَّى يَصْطَلِحَا."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم هَجَرَ بَعْضَ نِسَائِهِ أَرْبَعِينَ يَوْمًا وَابْنُ عُمَرَ هَجَرَ ابْنًا لَهُ إِلَى أَنْ مَاتَ. قَالَ أَبُو دَاوُدَ إِذَا كَانَتِ الْهِجْرَةُ لِلَّهِ فَلَيْسَ مِنْ هَذَا بِشَىْءٍ وَإِنَّ عُمَرَ بْنَ عَبْدِ الْعَزِيزِ غَطَّى وَجْهَهُ عَنْ رَجُلٍ. قال ميمون بن مهران: اهجر الأحمق فليس له خير من الهجران.]
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Ebu Avane, ona Süheyl b. Ebu Salih, ona babası (Zekvan), ona Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu söylemiştir:
"Cennet kapıları, her pazartesi ve perşembe günleri açılır. Bu iki günde Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmayan herkes bağışlanır. Ancak (din) kardeşiyle arasında düşmanlık bulunan kimse bağışlanmaz. Bu ikisinin bağışlanmasını, barışıncaya kadar erteleyin denilir."
[Ebû Davud, Hz. Peygamber'in (sav) hanımlarından bazılarına kırk gün, İbn Ömer'in de bir oğluna ölünceye kadar dargın durduğunu söylemiştir. Ona göre dargınlık, Allah için olursa kişi hadiste geçen tehdide muhatap değildir. Nitekim Ömer b. Abdülaziz bir adamı görmemek için yüzünü kapatmıştır. Meymun b. Mihran da ahmakla dargın dur. Onun için hiçbir şey ona dargın olmaktan daha hayırlı değildir demiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Edeb 55, /1116
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Yezid Süheyl b. Ebu Salih es-Semmân (Süheyl b. Zekvan)
4. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Cennet, kapıları
Dargınlık, Küsmek, caiz olmaması, üç günden fazla
Bize Muhammed b. Alâ, ona Ebu Muaviye (Muhammed b. Hâzim), ona (Süleyman b. Mihran) el-A'meş, ona Amr b. Mürre, ona Salim (b. Ebu Ca'd), ona Ümmü Derda, ona da Ebu Derdâ, Rasulullah'tan (sav) şöyle rivayet etti:
"Size oruçtan, namazdan ve sadakadan daha faziletli bir ameli haber vereyim mi?" diye sordu. (Onlar da) Evet dediler. (Bunun üzerine) Rasulullah şöyle buyurdu:
"İki kişinin arasını düzeltmektir. İki kişinin arasını açmak (ise usturanın kılı kazıdığı gibi dini kökünden söken) bir kazıyıcıdır".
Açıklama: Bazı âlimler, müslümanların aralarını düzeltmenin sadece nafile ibadetlerden üstün olabileceğini, farz ibadetlerden üstün olamayacağını söylemişlerse de bazıları hadisi mutlak manaya hamlederek; müslümanlann arasını düzeltmenin farz namazlardan da farz olan oruçlardan ve sadakalardan da daha faziletli olduğunu söylemeye hiçbir şer'i nassın mâni bulunmadığını söylemişlerdir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33979, D004919
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ عَنْ سَالِمٍ عَنْ أُمِّ الدَّرْدَاءِ عَنْ أَبِى الدَّرْدَاءِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم :
"أَلاَ أُخْبِرُكُمْ بِأَفْضَلَ مِنْ دَرَجَةِ الصِّيَامِ وَالصَّلاَةِ وَالصَّدَقَةِ." قَالُوا بَلَى. قَالَ "إِصْلاَحُ ذَاتِ الْبَيْنِ وَفَسَادُ ذَاتِ الْبَيْنِ الْحَالِقَةُ ".
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Alâ, ona Ebu Muaviye (Muhammed b. Hâzim), ona (Süleyman b. Mihran) el-A'meş, ona Amr b. Mürre, ona Salim (b. Ebu Ca'd), ona Ümmü Derda, ona da Ebu Derdâ, Rasulullah'tan (sav) şöyle rivayet etti:
"Size oruçtan, namazdan ve sadakadan daha faziletli bir ameli haber vereyim mi?" diye sordu. (Onlar da) Evet dediler. (Bunun üzerine) Rasulullah şöyle buyurdu:
"İki kişinin arasını düzeltmektir. İki kişinin arasını açmak (ise usturanın kılı kazıdığı gibi dini kökünden söken) bir kazıyıcıdır".
Açıklama:
Bazı âlimler, müslümanların aralarını düzeltmenin sadece nafile ibadetlerden üstün olabileceğini, farz ibadetlerden üstün olamayacağını söylemişlerse de bazıları hadisi mutlak manaya hamlederek; müslümanlann arasını düzeltmenin farz namazlardan da farz olan oruçlardan ve sadakalardan da daha faziletli olduğunu söylemeye hiçbir şer'i nassın mâni bulunmadığını söylemişlerdir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Edeb 58, /1117
Senetler:
1. Ebu Derdâ Uveymir b. Malik el-Ensârî (Uveymir b. Zeyd b. Malik b. Kays b. Aişe b. Ümeyye)
2. Ümmü Derda es-Suğra Hüceyme bt. Huyeyy el-Evsâbiyye (Hüceyme bt. Huyeyy)
3. Salim b. Ebu Ca'd el-Eşceî (Salim b. Rafi')
4. Amr b. Mürre el-Muradî (Amr b. Mürre b. Abdullah b. Tarık)
5. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
6. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
7. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
Fitne, insanların arasını bozmak her şeyi kökünden kazır
Islah, Arabuluculuk, insanların arasını düzeltmek
Müslüman, ara açıcı değil, ara bulucudur
Toplumsal Barış, kavgalı ve küskünleri barıştırmak, barışmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33980, D004920
Hadis:
حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ أَخْبَرَنَا سُفْيَانُ عَنِ الزُّهْرِىِّ ح
وَحَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ ح
وَحَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ شَبُّويَةَ الْمَرْوَزِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ حُمَيْدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أُمِّهِ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"لَمْ يَكْذِبْ مَنْ نَمَى بَيْنَ اثْنَيْنِ لِيُصْلِحَ."
[وَقَالَ أَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدٍ وَمُسَدَّدٌ "لَيْسَ بِالْكَاذِبِ مَنْ أَصْلَحَ بَيْنَ النَّاسِ فَقَالَ خَيْرًا أَوْ نَمَى خَيْرًا"]
Tercemesi:
Bize Nasr b. Ali, ona Süfyan, ona ez-Zührî; (T)
Bize Müsedded, ona İsmail; (T)
Bize Ahmed b. Muhammed. Şebbuye el-Mervezî, ona Abdürrezzak, ona Mamer, ona ez-Zührî, ona Humeyd b. Abdurrahman, ona annesi (Ümmü Gülsüm bt. Ukbe) Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu söylemiştir:
"İki kişinin arasını düzeltmek için (asılsız haber) taşıyan kimse yalan söylemiş olmaz."
[Ahmed b. Muhammed ile Müsedded; "insanların arasını düzeltmek için hayırlı söz söyleyen veya hayırlı söz taşıyan kişi yalancı değildir" şeklinde hadisi rivayet etmiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Edeb 58, /1117
Senetler:
1. Ümmü Külsüm bt. Ukbe (Ümmü Külsüm bt. Ukbe b. Ebu Mu'ayt b. Ebu Amr)
2. Ebu Abdurrahman Humeyd b. Abdurrahman ez-Zühri (Humeyd b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf b. Abd)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Sağîr Ebu Amr Nasr b. Ali el-Ezdî (Nasr b. Ali b. Nasr b. Ali b. Sahban b. Übey)
Konular:
Müslüman, ara açıcı değil, ara bulucudur
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33981, D004921
Hadis:
حَدَّثَنَا الرَّبِيعُ بْنُ سُلَيْمَانَ الْجِيزِىُّ حَدَّثَنَا أَبُو الأَسْوَدِ عَنْ نَافِعٍ - يَعْنِى ابْنَ يَزِيدَ - عَنِ ابْنِ الْهَادِ أَنَّ عَبْدَ الْوَهَّابِ بْنَ أَبِى بَكْرٍ حَدَّثَهُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ حُمَيْدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أُمِّهِ أُمِّ كُلْثُومٍ بِنْتِ عُقْبَةَ قَالَتْ مَا سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُرَخِّصُ فِى شَىْءٍ مِنَ الْكَذِبِ إِلاَّ فِى ثَلاَثٍ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ:
"لاَ أَعُدُّهُ كَاذِبًا الرَّجُلُ يُصْلِحُ بَيْنَ النَّاسِ يَقُولُ الْقَوْلَ وَلاَ يُرِيدُ بِهِ إِلاَّ الإِصْلاَحَ وَالرَّجُلُ يَقُولُ فِى الْحَرْبِ وَالرَّجُلُ يُحَدِّثُ امْرَأَتَهُ وَالْمَرْأَةُ تُحَدِّثُ زَوْجَهَا "
Tercemesi:
Bize Rabi' b. Süleyman el-Cîzî, ona Ebu Esved, ona Nafi b. Zeyd, ona İbn Hâd, ona Abdülvehhab b. Ebu Bekir, ona İbn Şihab, ona Humeyd b. Abdurrahman, ona annesi Ümmü Gülsüm bt. Ukbe şöyle demiştir: Rasulullah'ın (sav) üç şeyin dışında yalana müsaade ettiğini işitmedim. Hz. Peygamber (sav) şöyle söylerdi:
"İnsanların arsını düzeltmek gayesiyle (asılsız) söz söyleyen, böylece insanların arasını düzelten kimseyi; savaşta (yalan) söyleyeni; birbirine (yalan) söyleyen karı kocayı yalancı saymam."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Edeb 58, /1117
Senetler:
1. Ümmü Külsüm bt. Ukbe (Ümmü Külsüm bt. Ukbe b. Ebu Mu'ayt b. Ebu Amr)
2. Ebu Abdurrahman Humeyd b. Abdurrahman ez-Zühri (Humeyd b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf b. Abd)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Abdülvehhab b. Rüfey' el-Vekîl (Abdülvehhab b. Rüfey')
5. Ebu Abdullah Yezid b. Hâd el-Leysî (Yezid b. Abdullah b. Üsame b. Hâd)
6. Nafi b. Yezid el-Kelaî (Nafi b. Yezid)
7. Ebu Esved Nadr b. Abdulcebbar el-Muradi (Nadr b. Abdulcebbar b. Nadir)
8. Ebu Muhammed Rabi' b. Süleyman el-Ezdî (Rabi' b. Süleyman b. Davud)
Konular:
Yalan, caiz olduğu yerler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33984, D004924
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عُبَيْدِ اللَّهِ الْغُدَانِىُّ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ عَبْدِ الْعَزِيزِ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ مُوسَى عَنْ نَافِعٍ قَالَ سَمِعَ ابْنُ عُمَرَ مِزْمَارًا - قَالَ - فَوَضَعَ أُصْبُعَيْهِ عَلَى أُذُنَيْهِ وَنَأَى عَنِ الطَّرِيقِ وَقَالَ لِى يَا نَافِعُ هَلْ تَسْمَعُ شَيْئًا قَالَ فَقُلْتُ لاَ. قَالَ فَرَفَعَ أُصْبُعَيْهِ مِنْ أُذُنَيْهِ وَقَالَ
"كُنْتُ مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَسَمِعَ مِثْلَ هَذَا فَصَنَعَ مِثْلَ هَذَا."
[قَالَ أَبُو عَلِىٍّ اللُّؤْلُؤِىُّ سَمِعْتُ أَبَا دَاوُدَ يَقُولُ هَذَا حَدِيثٌ مُنْكَرٌ.]
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Abdullah el-Ğadânî, ona Velid b. Müslim, ona Said b. Abdülaziz, ona Süleyman b. Musa, ona Nâfi' şöyle demiştir: İbn Ömer nefesli çalgı (kaval sesi) işitti de parmaklarıyla kulağını kapattı ve yoldan uzaklaşıp bana, Ey Nafi' bir şeyler işitiyor musun? diye sordu. Ben, hayır deyince parmaklarını kulaklarından kaldırdı ve şöyle dedi:
"Ben Hz. Peygamber (sav) ile beraberdim. O, buna benzer bir ses işitti ve aynen böyle yaptı."
[Ebu Ali el-Lülüî demiştir ki, Ebû Davud'u şöyle derken işittim: Bu hadis münkerdir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Edeb 60, /1118
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Davud Süleyman b. Musa el-Kuraşî (Süleyman b. Musa)
4. Said b. Abdülaziz et-Tennuhi (Said b. Abdülaziz b. Ebu Yahya)
5. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
6. Ebu Abdullah Ahmed b. Ubeydullah el-Ğadânî (Ahmed b. Ubeydullah b. Süheyl b. Sahr)
Konular:
Eğlence, Şarkı, şarkıcılık, çalgı aletleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33985, D004925
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ خَالِدٍ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا مُطْعِمُ بْنُ الْمِقْدَامِ قَالَ حَدَّثَنَا نَافِعٌ قَالَ
"كُنْتُ رِدْفَ ابْنِ عُمَرَ إِذْ مَرَّ بِرَاعٍ يَزْمُرُ فَذَكَرَ نَحْوَهُ"
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ أُدْخِلَ بَيْنَ مُطْعِمٍ وَنَافِعٍ سُلَيْمَانُ بْنُ مُوسَى.]
Tercemesi:
Bize Mahmud b. Halid, ona babası, ona Mut'im b. el-Mikdam, ona Nafi' söyle söylemiştir:
"İbn Ömer'in binekte arakasında idim. Nefesli çalgı (kaval) çalan bir çobana rast geldik dedi ve bir önceki hadisin benzerini rivayet etti."
[Ebû Davud hadisin senedinde Mutim ile Nâfi arasına Süleyman b. Musa'nın dahil edildiğini söylemiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Edeb 60, /1118
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Mut'im b. Mikdam es-San'ani (Mut'im b. Mikdam b. Ğuneym)
4. Ebu Haşim Halid b. Yezid es-Sülemî (Halid b. Yezid)
5. Mahmud b. Halid es-Sülemî (Mahmud b. Halid b. Yezîd)
Konular:
Eğlence, Şarkı, şarkıcılık, çalgı aletleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33986, D004926
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ جَعْفَرٍ الرَّقِّىُّ قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو الْمَلِيحِ عَنْ مَيْمُونٍ عَنْ نَافِعٍ قَالَ
"كُنَّا مَعَ ابْنِ عُمَرَ فَسَمِعَ صَوْتَ زَامِرٍ." فَذَكَرَ نَحْوَهُ
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَهَذَا أَنْكَرُهَا.]
Tercemesi:
Bize Ahmed b. İbrahim, ona Abdullah b. Cafer er-Rakki, ona Ebu Melîh, ona Meymun, ona Nafi' şöyle söylemiştir:
"Biz İbn Ömer'le iken o, üflemeli çalgı (kaval) sesi işitti." Daha sonra önceki hadisin benzerini nakletti.
[Ebû Davud bu rivayetin bu konudaki rivayetlerin en münkeri olduğunu söylemiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Edeb 60, /1118
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Eyyüb Meymun b. Mihran el-Cezerî (Meymun b. Mihran)
4. Ebu Melîh Hasan b. Ömer el-Fezari (Hasan b. Ömer b. Yahya)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Cafer el-Kuraşî (Abdullah b. Cafer b. Gaylan)
6. Ebu Abdullah Ahmed b. İbrahim ed-Devrakî (Ahmed b. İbrahim b. Kesir)
Konular:
Eğlence, Şarkı, şarkıcılık, çalgı aletleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33987, D004927
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ حَدَّثَنَا سَلاَّمُ بْنُ مِسْكِينٍ عَنْ شَيْخٍ شَهِدَ أَبَا وَائِلٍ فِى وَلِيمَةٍ فَجَعَلُوا يَلْعَبُونَ يَتَلَعَّبُونَ يُغَنُّونَ فَحَلَّ أَبُو وَائِلٍ حَبْوَتَهُ وَقَالَ سَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ يَقُولُ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ:
"الْغِنَاءُ يُنْبِتُ النِّفَاقَ فِى الْقَلْبِ."
Tercemesi:
Bize Müslim b. İbrahim, ona Sellam b. Miskin, ona kimliği bilinmeyen bir şeyh şöyle söylemişti: Ebu Vâil'i bir düğün yemeğinde gördü. Oradakiler oyunlar oynayıp, şarkılar söylemeye başlayınca Ebu Vâil elbisesini saldı ve şöyle söyledi: Ben Abdullah b. Mesud'un Hz. Peygamber'den (sav) şu sözü naklettiğini işittim:
"Şarkı kalpte nifak (duygularını) ortaya çıkarır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Edeb 60, /1119
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Vâil Şakik b. Seleme el-Esedî (Şakik b. Seleme)
3. Şeyh (Şeyh)
4. Ebu Ravh Sellam b. Miskin el-Ezdî (Süleyman b. Miskin b. Rabî'a)
5. Ebu Amr Müslim b. İbrahim el-Ferahidi (Müslim b. İbrahim)
Konular:
Eğlence, Şarkı, şarkıcılık, çalgı aletleri