10631 Kayıt Bulundu.
Bize Humeydî, ona Süfyân, ona Yahya b. Saîd, ona Ubeyd b. Huneyn, ona da İbn Abbâs şöyle demiştir: Ben Ömer'e, Rasulullah'a (sav) karşı, birbirine destek olan o iki kadını sormak isteyip duruyordum, ama bir sene bekledim de sormak için uygun bir fırsat bulamadım. Nihayet onunla beraber ha yapmak üzere yola çıktım. Zahrân mevkiinde bulunduğumuz zaman Ömer, ihtiyaç gidermek için ileriye doğru gitti, dönünce de “bana abdest suyu getir” dedi. Ben de kendisine bir kap ile su getirdim ve abdest alırken ona su dökmeye başladım. Bu ortamı fırsat bilip “ey Müminlerin emiri, Rasulullah'a karşı birbirlerine arka çıkan o iki kadın kimdi?” dedim. Ben sözümü tam bitirmiştim ki bana “Âişe ile Hafsa” dedi.
Bize Mahmud, ona Übeydullah, ona İsrail, ona Ebu Hasîn, ona Mücahid, ona da İbn Abbâs (r.anhuma )"Utullin ba'de zâlike zenîm" ayeti hakkında “O, Kureyş'ten, kulağı davar kulağı gibi kesik olan, bir adamdı” demiştir.
Bize Yahya, ona Abdurrezzâk, ona Ma'mer, ona Abdulkerîm el-Cezerî, ona İkrime, ona da İbn Abbâs (r.anhuma) şöyle demiştir: Bir gün Ebu Cehil “Eğer Muhammed'i Ka'be yanında namaz kılarken görürsem, muhakkak boynu üzerine ayağımla basıp çiğneyeceğim” demişti. Bu haber Peygamber'e (sav) ulaşınca "eğer Ebu Cehil bunu yapmaya davransaydı, muhakkak onu melekler yakalayacaktı" buyurdu. Amr b. Hâlid, bu hadisi Ubeydullah'tan, o da Abdülkerim'den rivayet ederek Abdurrezzâk'a, mutâbaat etmiştir.
Bize Amr b. Ali, ona Yahya, ona Osman b . Esved, ona İbn Ebu Müleyke, ona da Âişe (r.anha); (T) Bize Süleymnan b. Harb, ona Hammâd b. Zeyd, ona Eyyûb, ona Kasım, ona da Âişe (r.anha); (T) Bize Müsedded, ona Yahya, ona Ebu Yunus, ona Hâtim b. Ebu Sağîra, ona İbn Ebu Müleyke, ona da Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Rasuullah (sav) "hesaba çekilen bir kimse, mutlaka helak olur (azap görür)" buyurdu. Bunun üzerine ben “ey Allah'ın Rasulü, Allah canımı Sana feda kılsın, Azîz ve Celîl Allah "Kitabı sağ eline verilen kimseye gelince; Onun hesâbı kolay bir şekilde görülecek" (İnşikâk, 8) buyurmuyor mu?” dedim. Rasulullah (sav) "O (ayette bahsedilen) amellerin arzıdır. Ameller arz olunur ve sonrasında kim hesâb hesaba çekilirse helak olur (azap görür)" buyurdu.
Bize Amr b. Ali, ona Yahya, ona Osman b . Esved, ona İbn Ebu Müleyke, ona da Âişe (r.anha); (T) Bize Süleyman b. Harb, ona Hammâd b. Zeyd, ona Eyyûb, ona Kasım, ona da Âişe (r.anha); (T) Bize Müsedded, ona Yahya, ona Ebu Yunus Hâtim b. Ebu Sağîra, ona İbn Ebu Müleyke, ona da Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Rasuullah (sav) "hesaba çekilen bir kimse, mutlaka helak olur (azap görür)" buyurdu. Bunun üzerine ben “ey Allah'ın Rasulü, Allah canımı Sana feda kılsın, Azîz ve Celîl Allah "Kitabı sağ eline verilen kimseye gelince; Onun hesâbı kolay bir şekilde görülecek" (İnşikâk, 8) buyurmuyor mu?” dedim. Rasulullah (sav) "O (ayette bahsedilen) amellerin arzıdır. Ameller arz olunur ve sonrasında kim hesâb hesaba çekilirse helak olur (azap görür)" buyurdu.
Bize Ömer, ona babası (Hafs b. Ğiyâs) ona A'meş, ona da İbrahim şöyle demiştir: Abdullah'ın talebeleri, Ebu Derdâ'nın bulunduğu (şehre, Şam'a) geldiler, Ebu Derdâ da onları arayıp buldu ve “hanginiz Abdullah'ın kıraatine göre okuyor?” diye sordu. Alkame “hepimiz onun kıraati üzere okuruz” dedi. Bunun üzerine Ebu Derdâ “hanginiz ezberliyor (kavrayışı ve ezberi daha güçlü)?” diye sordu. Onlar da Alkame'yi işaret ettiler. Ebu Derdâ ona “sen, İbn Mes'ûd'un "ve'l-leyli izâ yağşâ" Suresini nasıl okuduğunu duydun?” dedi. Alkame “"ve'z-zekeri ve'l-ünsâ" şeklinde okurken işittim” dedi. Ebu Derdâ “şehadet ediyorum ki, ben de Peygamber'in (sav) bu ayeti böylece okuduğunu işitmişimdir. Fakat bu adamlar (Şamlılar) benim "ve mâ halaka'z-zekera ve'l-ünsâ" şeklinde okumamı istiyorlar, vallahi ben onlara uymuyorum” dedi.