10631 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Ar'ara, ona Şu'be, ona Mansur, ona Ebu Vâil, ona Abdullah'ın söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Kur'ân (hafızlarından) birisinin şu şu ayetleri unuttum demesi ne kötüdür. Aksine (kendisi unutmamış) ona unutturulmuştur. Bu sebeple siz Kur'an'ı hatırlamak için müzakere yapın. Çünkü onun, insanların zihninden uzaklaşması, develerin yularlarından boşanıp kaçmalarından daha hızlıdır." Bize Osman, ona Cerir, ona da Mansur hadisin bir benzerini nakletmiştir. Bişr de Abdullah b. Mübarek'ten o da Şu'be'den naklettiği bir tarikle Muhammed b. Ar'ara'ya mutabaat etmiştir. İbn Cureyc de, Abde, Şakîk, Abdullah b. Mesud, Hz. Peygamber (sav) tarikiyle hadisi naklederek Muhammed b. Ar'ara'ya mutabaat etmiştir.
Bize Muhammed b. Ar'ara, ona Şu'be, ona Mansur, ona Ebu Vâil, ona Abdullah'ın söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Kur'ân (hafızlarından) birisinin şu şu ayetleri unuttum demesi ne kötüdür. Aksine (kendisi unutmamış) ona unutturulmuştur. Bu sebeple siz Kur'an'ı hatırlamak için müzakere yapın. Çünkü onun, insanların zihninden uzaklaşması, develerin yularlarından boşanıp kaçmalarından daha hızlıdır." Bize Osman, ona Cerir, ona da Mansur hadisin bir benzerini nakletmiştir. Bişr de Abdullah b. Mübarek'ten o da Şu'be'den naklettiği bir tarikle Muhammed b. Ar'ara'ya mutabaat etmiştir. İbn Cureyc de, Abde, Şakîk, Abdullah b. Mesud, Hz. Peygamber (sav) tarikiyle hadisi naklederek Muhammed b. Ar'ara'ya mutabaat etmiştir.
Bize Muhammed b. Ar'ara, ona Şu'be, ona Mansur, ona Ebu Vâil, ona Abdullah'ın söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Kur'ân (hafızlarından) birisinin şu şu ayetleri unuttum demesi ne kötüdür. Aksine (kendisi unutmamış) ona unutturulmuştur. Bu sebeple siz Kur'an'ı hatırlamak için müzakere yapın. Çünkü onun, insanların kalplerinden uzaklaşması, develerin yularlarından boşanıp kaçmalarından daha hızlıdır." Bize Osman, ona Cerir, ona da Mansur hadisin bir benzerini nakletmiştir. Bişr de Abdullah b. Mübarek'ten o da Şu'be'den naklettiği bir tarikle Muhammed b. Ar'ara'ya mutabaat etmiştir. İbn Cureyc de, Abde, Şakîk, Abdullah b. Mesud, Hz. Peygamber (sav) tarikiyle hadisi naklederek Muhammed b. Ar'ara'ya mutabaat etmiştir.
Bize Übeydullah b. Musa, ona Şeybân, ona Yahya, ona Ebu Seleme, ona da Âişe (r.anha) ve İbn Abbâs (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir: Kur'an-ı Kerim Hz. Peygamber'e (sav) on yıl Mekke'de, on yıl da Medine'de nazil oldu.
Bize Saîd b. Ufeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihâb, ona Urve b. Zübeyir, ona Misver b. Mahreme ve Abdurrahman b. Abdulkârî, onlara da Ömer b. Hattâb şöyle demiştir: Rasulullah (sav) henüz hayatta iken, ben Hişâm b. Hakîm'i Furkân Suresi'ni okurken işittim. Ve onun okuyuşuna kulak verip dinledim. Bir de baktım ki, Hişâm bu sureyi Rasulullah'ın bana okuttuğunun dışında bir çok harfle okudu. Az kalsın namazda ona müdahale edecektim, ancak selam verinceye kadar sabrettim. Selam verir vermez hemen elbisesinden yakalayıp "senden işittiğim şekilde bu sureyi sana kim okuttu" dedim. Hişâm "onu bana Rasulullah (sav) okuttu" dedi. Ben "yalan söyledin. Çünkü Rasulullah (sav) bu sureyi bana, senin okuduğundan başka bir şekilde okuttu" dedim sonra onu yakasından tutarak Rasulullah'a götürdüm ve "ey Allah'ın Rasulü, bu adamın Furkân Suresi'ni, senin bana okuttuğundan farklı harflerle okurken işittim" dedim. Rasulullah (sav) bana "onu bırak" buyurdu. Ona da "oku ey Hişâm" diye emretti. O da, işittiğim şekilde Rasulullah'a okudu. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Bu şekilde indirildi" buyurdu. sonra "ey Ömer, sen de oku" buyurdu. Ben de bana okutmuş olduğu okuyuşla okudum. Bana da "Bu şekilde indirildi. Şüphesiz bu Kur'an yedi harf üzerine indirilmiştir. Bunlardan hangisi kolayınıza gelirse, onu okuyunuz" buyurdu.