Giriş

Bize Said b. Ebu Meryem, ona Muhammed b. Cafer, ona Humeyd b. Ebu Humeyd et-Tavîl, ona da Enes b. Mâlik (ra) şöyle rivayet etmiştir: Üç kişi, Hz. Peygamber'in (sav) ibadeti hakkında sormak için O'nun (sav) hanımlarının evlerine geldiler. Kendilerine [Hz. Peygamber'in (sav) ibadeti] anlatılınca, (bu miktarı kendileri için) biraz azımsar gibi oldular ve 'biz neredeyiz, Hz. Peygamber (sav) nerede! Şüphesiz O'nun geçmiş ve gelecek günahları bağışlanmıştır' dediler. Onlardan biri, 'ben geceleri sürekli olarak namaz kılacağım' dedi. Diğeri, 'ben de sene boyunca oruç tutup oruçsuz (bir gün) geçirmeyeceğim'' dedi. Bir diğeri de, 'ben de kadınlardan uzak durup asla evlenmeyeceğim' dedi. [Derken] Rasulullah (sav) geldi ve "şu şu sözleri söyleyenler sizler misiniz? Allah şahittir ki ben, Allah'tan en çok korkanınız ve O'na karşı sizin en çok takva sahibi olanınızım. Ancak ben [bazen] oruç tutarım [bazen] de tutmam. [Geceleri] Hem namaz kılarım hem de uyurum. Kadınlarla da evlenirim. (Hal böyle iken) Kim benim sünnetimden yüz çevirirse o benden değildir" buyurdu.


Açıklama: Bu hadiste Hz. Peygamber'in (s.a) hayat tarzının müslüman birey için uyulması gereken örnek olduğu gerçeği ortaya çıkmaktadır. Bu hususta hadiste farklı yola sapanlar hakkında da uyarı bulunmaktadır.

    Öneri Formu
13782 B005063 Buhari, Nikah, 1

Bize Yahya b. Kazea, ona Mâlik, ona Yahya b. Saîd, ona Muhammed b. İbrahim b. Haris, ona Alkame b. Vakkâs, ona da Ömer b. Hattab'ın (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Kişinin ameli niyetine göredir. Herkes için sadece niyet ettiği şeyin karşılığı vardır. Dolayısıyla kimin hicreti Allah (cc) ve Rasulu içinse, onun hicreti Allah’a ve Rasulunedir. Kimin hicreti elde edeceği bir dünyalık veya evleneceği bir kadından dolayı ise, onun hicreti de ne için hicret etmişse onadır.”.


    Öneri Formu
13789 B005070 Buhari, Nikah, 5

Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona da İbn Şihâb, ona da Enes b. Malik (ra) –ki Enes, Rasulullah (sav ) Medine'ye geldiğinde on yaşında imiş- şöyle rivayet etti: İşte o zaman annem ve teyzelerim benden Peygamber'in (sav) hizmetine devam etmemi istiyorlardı. Ben de Peygamber'e (sav) on sene hizmet ettim. Rasulullah (sav) vefat ettiği zaman ben yirmi yaşındaydım. (Bu yüzden) indirildiği sırada hicâb olayını insanların en iyi bileni ben oldum. Bu olay ilk defa Rasulullah'ın (sav) Zeyneb bt. Cahş ile evlenmesi sırasında oldu. Peygamber (sav), Zeyneb ile evlenmesi dolayısı ile damat olmuştu. Akabinde insanları düğün yemeğine davet etti. Gelenler yemekten yediler. Sonra çıktılar. Aralarından birkaç kişi, Peygamber'in (sav) yanında kaldı ve bu kalış sürelerini epey uzattılar. Peygamber (sav), onların çıkıp gitmeleri için dışarı çıktı, ben de Onunla (sav) birlikte çıktım. Rasulullah (sav) yürüdü, ben de yürüdüm. Nihayet Aişe’nin odasının eşiğine geldi. Sonra insanların çıkıp gittiklerini zannetti ve geri döndü. Ben de Onunla (sav) birlikte geri döndüm. Sonunda Zeyneb'in yanına girince bir de gördü ki o kişiler yerlerinden kalkmayıp hâlâ oturmaktalar. Bunun üzerine Rasulullah (sav) tekrar geri döndü, ben de onunla birlikte döndüm. Sonunda yine Aişe’nin odasının eşiğine vardığında, insanların çıkmış olduklarını düşündü. Geriye döndü, ben de beraberinde döndüm. Bu sefer gördük ki, onlar çıkıp gitmişler. Peygamber (sav) benimle kendisi (sav) arasına perde çekti ve hicâb emri de indirildi.


    Öneri Formu
14984 B005166 Buhari, Nikah, 67

Bize Hasan b. Rebi‘, ona Ebu Ahves, ona Eş‘as, ona Muaviye b. Suveyd, ona da Bera b. Azib (ra) şöyle rivayet etti: "Peygamber (sav) bize yedi şeyi emretti, yedi şeyi de yasakladı. Bize hastayı ziyaret etmeyi, cenazelere katılmayı, aksırana يرحمك الله /Allah sana rahmet etsin demeyi, yeminle istenilen şeyi yapmayı, mazluma yardım etmeyi, selamı yaymayı ve davet edene icabet etmeyi emretti. Bize altın yüzükleri, gümüş kabı, (hayvanların üzerine örtülen) kırmızı ipekten çulları, ipek şeritli pamuk elbiseyi (Mısır-Şam tarafında yapılan bir tür kumaştır), kalın ipekten üretilen altın işlemeli elbiseyi ve ibrişimli ipek elbiseyi yasakladı." [Ebu Avane ve Şeybânî, Eş‘as’tan rivayetlerinde “selamı yaymak” ifadesinde ona mutabaat etmişlerdir.]


    Öneri Formu
14993 B005175 Buhari, Nikah, 71

Bize İshâk, ona Yezîd, ona Yahya, ona Kasım b. Muhammed, ona da Abdurrahman b. Yezîd ve Mucemmi b. Yezîd “Hizam adına bir adam, kendi kızını ni­kâh etmişti...” diyerek bu hadisin benzerini rivayet emişlerdir.


Açıklama: Benzer hadis için B005138 numaralı rivayete bakınız.

    Öneri Formu
14617 B005139 Buhari, Nikah, 42

"Bir de size kadınlara iyi davranmanızı tavsiye ediyorum. Çünkü kadın eğe kemiğinden yaratılmıştır. Bu kemikte en eğri kısım üst tarafıdır. Eğer sen eğri kemiği doğrultmaya çalışırsan onu kırarsın. Onu kendi hâlinde bırakırsan öylece eğri kalır. Dolayısıyla size kadınlara iyi davranmanızı tavsiye ediyorum."


Açıklama: Hadisin isnadı için bk. B005185.

    Öneri Formu
15005 B005186 Buhari, Nikah, 80

Bize Musa b. İsmail, ona Abdülvahid, ona Salih b. Salih, ona eş-Şa'bî, ona Ebu Bürde, ona da babasının (Ebu Musa el-Eş'arî) söylediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Herhangi bir kişinin bir cariyesi olur da o cariyenin öğretimini en güzel şekilde yaparsa; onu en güzel şekilde terbiye eder eğitirse daha sonra da onu azat edip kendisiyle evlenirse o kişiye iki mükafat vardır. Ehl-i kitaptan herhangi bir kişi, kendi peygamberine iman eder ve bana da iman ederse o kişiye iki mükafat vardır. Herhangi bir köle, efendilerinin hakkını ve Rabbinin hakkını yerine getirirse o köleye de iki mükafat vardır. Şa'bî muhatabına (Salih b. Salih'e) şöyle dedi: Bu rivayeti karşılıksız alabilirsin. Halbuki insanlar vaktiyle bundan daha kısa bir rivayet, daha az önemde bir mesele için Medine'ye kadar yolculuk yaparlardı. Bu hadisle ilgili olarak Ebu Bekir, ona Ebu Husayn, ona Ebu Bürde, ona da babası (Ebu Musa el-Eş'arî) Hz. Peygamber'den (sav) şu ilaveyle hadisi rivayet etmiştir: "Onu azat eder, sonra da mehrini verirse."


Açıklama: Rivayet muallaktır. Buhari ile Ebu Bekir b. Ayyaş arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
281792 B005083-2 Buhari, Nikah, 13

Yahya b. Süleyman der ki: Bize İbn Vehb, ona ona Yunus; (T) Bize Ahmed b. Salih, ona Anbese, ona Yunus, onlara İbn Şihâb, ona Urve b. Zübeyir, ona da Hz. Peygamber'in eşi Âişe şöyle rivayet etmiştir: Cahiliye döneminde dört çeşit vardı. Birincisi bu­gün insanların yaptığı nikah şeklidir. Buna göre bir erkek birisinin velayeti altında bulunan bir hanıma veya kızına talip olur, sonra da mihrini vererek onunla evlenir. İkincisi şöyledir: Bir adam, hayız halinden temizlenmiş olan karısına “Falanca (itibarlı) adama var git ve onunla cinsel ilişkiye girmeyi teklif et” der. Sonra, o adamdan hamile kaldığı belli oluncaya kadar eşine elini sürmez ve onunla ilişkiye girmez. Hamile olduğu belli olunca da kocası istediği zaman hamile eşiyle cinsel ilişkiye girer. Kocası bu (eşinin başka erkekten hamile kalması şeklindeki) nikahı soylu ve asil bir çocuk sahibi olma arzusu ile yapar. Bu nikâh, "Nikâhu'l-istibzâ" (eşinin bir başkasından, hamile kalmasını talep etme nikahı) olur. Üçüncü nikah şekli şöyledir: On kişiden az bir grup erkek topla­nıp bir kadının yanına girer ve o kadınla ayrı ayrı cinsel ilişkiye girerler. Kadın onlardan hamile kalır, ardından çocuğunu doğurduktan bir kaç gün sonra o erkeklere haber gönderir. Erkeklerin hepsi zorunlu olarak o kadının yanında toplanırlar. Kadın onlara “ilişkinizden doğan çocuk işte bu. Doğurduğum bu çocuk senin oğlundur ey Falânca” diyerek istediği ve hoşlandığı bir adamın adını söyler ve çocuk o adamın nesebine kaydedilir, adam da bunu reddedemez. Dördüncü nikâh şöyledir: Fahişelik yapan, fahişelik yaptığı bilinsin diye kapısına flaması asan ve yanına gelip kendisi ile ilişkiye girmeyi arzu eden herkesle ilişkiye giren fahişe kadınların yanına bir çok erkek girer çıkar. Sonra bu şekilde fuhuş yapan kadınlardan biri hamile kalıp çocuğunu doğurduğu zaman, o erkekler toplanır ve nesep tespitinde ve iz sürmede uzman bir kaç kişiyi çağı­rırlar. Sonra bu uzmanlar, çocuğu, kendilerince belirledikleri kimse­nin nesebine kaydederler. Böylece çocuk onun soyuna katılır ve o şahsın oğlu diye çağırılır. O kişi de bu nesep tespitini reddedemez. Nihayet Muhammed (sav) hak peygamber olarak gönderilince insan­ların bugünkü nikâhı haricindeki tüm cahiliye nikâh şekillerini yok edip kaldırdı.


    Öneri Formu
14602 B005127 Buhari, Nikah, 36


    Öneri Formu
14615 B005137 Buhari, Nikah, 41


    Öneri Formu
15071 B005233 Buhari, Nikah, 111