Öneri Formu
Hadis Id, No:
274637, D005083-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَوْفٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ قَالَ حَدَّثَنِى أَبِى - قَالَ ابْنُ عَوْفٍ وَرَأَيْتُهُ فِى أَصْلِ إِسْمَاعِيلَ - قَالَ حَدَّثَنِى ضَمْضَمٌ عَنْ شُرَيْحٍ عَنْ أَبِى مَالِكٍ قَالَ قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ حَدِّثْنَا بِكَلِمَةٍ نَقُولُهَا إِذَا أَصْبَحْنَا وَأَمْسَيْنَا وَاضْطَجَعْنَا فَأَمَرَهُمْ أَنْ يَقُولُوا:
"اللَّهُمَّ فَاطِرَ السَّمَوَاتِ وَالأَرْضِ عَالِمَ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ أَنْتَ رَبُّ كُلِّ شَىْءٍ وَالْمَلاَئِكَةُ يَشْهَدُونَ أَنَّكَ لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ فَإِنَّا نَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ أَنْفُسِنَا وَمِنْ شَرِّ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ وَشِرْكِهِ وَأَنْ نَقْتَرِفَ سُوءًا عَلَى أَنْفُسِنَا أَوْ نَجُرَّهُ إِلَى مُسْلِمٍ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Avf, ona Muhammed b. İsmail, ona babası İsmail, -İbn Avf bunu İsmail'in asıl rivayetinde gördüm demiştir-, ona Damdam, ona Şurayh, ona Ebu Malik şöyle rivayet etmiştir: Dediler ki: Ey Allah'ın Rasulü! Bize öyle bir dua öğret ki sabahladığımızda, akşama vardığımızda, yatağımıza yattığımızda o duayı okuyalım. Hz. Peygamber onlara şu duayı okumalarını emretti:
"Ey Allah'ım! Göklerin ve yerin yaratıcısı, gizli ve açığı bilen Rabbim! Sen her şeyin Rabbisin. Melekler senden başka ilah olmadığına şehadet eder. Biz nefislerimizin ve kovulmuş şeytanın şerrinden, şirkinden ve nefsimiz hakkında bir kötülük yapmaktan ve bu kötülüğü bir müslümana ulaştırmaktan sana sığınırız."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Edeb 110, /1151
Senetler:
1. Ebu Malik el-Eşarî (Ka'b b. Asım)
2. Şurayh b. Ubeyd el-Hadrami (Şurayh b. Ubeyd b. Şurayh b. Abd)
3. Damdam b. Zür'a el-Hadramî (Damdam b. Zür'a b. Sevb)
4. Ebu Utbe İsmail b. Ayyâş el-Ansî (İsmail b. Ayyâş b. Süleym)
5. Muhammed b. Avf et-Tâî (Muhammed b. Avf b. Süfyan et-Tâî)
Konular:
Adab, yatma-kalkma adabı
Dua, sabah/akşam okunacak
Dua, uyumadan önce okunacak, dua, ayet vs.
KTB, ADAB
KTB, DUA
Öneri Formu
Hadis Id, No:
274728, D005097-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدٍ الْمَرْوَزِىُّ وَسَلَمَةُ - يَعْنِى ابْنَ شَبِيبٍ - قَالاَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ حَدَّثَنِى ثَابِتُ بْنُ قَيْسٍ أَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ
"الرِّيحُ مِنْ رَوْحِ اللَّهِ."
قَالَ سَلَمَةُ فَرَوْحُ اللَّهِ "تَأْتِى بِالرَّحْمَةِ وَتَأْتِى بِالْعَذَابِ فَإِذَا رَأَيْتُمُوهَا فَلاَ تَسُبُّوهَا وَسَلُوا اللَّهَ خَيْرَهَا وَاسْتَعِيذُوا بِاللَّهِ مِنْ شَرِّهَا."
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Muhammed el-Mervezî ve Seleme b. Şebib, o ikisine Abdürrezzak, ona Mamer, ona ez-Zührî, ona Sabit b. Kays, ona Ebu Hureyre'nin söylediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Rüzgâr Allah'ın rahmetindendir."
Seleme, Allah'ın rahmeti dedi. "Rahmet ve azap getirir. Rüzgârı sezdiğinizde, ona sövmeyin. Allah'tan hayrını isteyin, şerrinden de Allah'a sığının."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Edeb 113, /1153
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Abdurrahman Sabit b. Kays el-Ensarî (Sabit b. Kays b. Şemmas b. Malik b. İmruülkays)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
5. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
6. Ebu Abdurrahman Seleme b. Şebîb el-Mismeî' (Seleme b. Şebîb)
Konular:
Doğa Tasavvuru, Tabiat hadiseleri karşısında gösterilen tavır
Sövmek, Küfretmek, rüzgara sövmek
Ebu Davud'un bir önceki isnadla naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Biriniz sabah vaktine eriştiği zaman, biz sabaha erdik. Alemlerin Rabbi olan Allah'ın mülkü de sabaha erdi. Ey Allah'ım! Senden bugünün hayrını, hayırlı işlerinin fethini ve yardımını ve nurunu ve bereketini ve hidayetini isterim. Bugünün ve ondan sonraki günlerin şerrinden sana sığınırım desin. Akşama ulaştığında da bunun benzeri sözleri söylesin."
“Sizden biri sabaha çıktığında şöyle desin:
‘Sabahladık ve mülk (bütün hâkimiyet, egemenlik) Allah’a aittir, âlemlerin Rabbi olan Allah’a.
Allah’ım! Bugünün hayrını, fethini (açılımını), zaferini, nurunu, bereketini ve hidayetini Senden isterim.
Ve bugünün şerrinden ve ondan sonra gelecek şeylerin şerrinden Sana sığınırım.’
Akşama ulaştığında da aynı şekilde söylesin.”
Öneri Formu
Hadis Id, No:
274639, D005084-2
Hadis:
قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَبِهَذَا الإِسْنَادِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"إِذَا أَصْبَحَ أَحَدُكُمْ فَلْيَقُلْ أَصْبَحْنَا وَأَصْبَحَ الْمُلْكُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ اللَّهُمَّ إِنِّى أَسْأَلُكَ خَيْرَ هَذَا الْيَوْمِ فَتْحَهُ وَنَصْرَهُ وَنُورَهُ وَبَرَكَتَهُ وَهُدَاهُ وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا فِيهِ وَشَرِّ مَا بَعْدَهُ ثُمَّ إِذَا أَمْسَى فَلْيَقُلْ مِثْلَ ذَلِكَ."
Tercemesi:
Ebu Davud'un bir önceki isnadla naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Biriniz sabah vaktine eriştiği zaman, biz sabaha erdik. Alemlerin Rabbi olan Allah'ın mülkü de sabaha erdi. Ey Allah'ım! Senden bugünün hayrını, hayırlı işlerinin fethini ve yardımını ve nurunu ve bereketini ve hidayetini isterim. Bugünün ve ondan sonraki günlerin şerrinden sana sığınırım desin. Akşama ulaştığında da bunun benzeri sözleri söylesin."
“Sizden biri sabaha çıktığında şöyle desin:
‘Sabahladık ve mülk (bütün hâkimiyet, egemenlik) Allah’a aittir, âlemlerin Rabbi olan Allah’a.
Allah’ım! Bugünün hayrını, fethini (açılımını), zaferini, nurunu, bereketini ve hidayetini Senden isterim.
Ve bugünün şerrinden ve ondan sonra gelecek şeylerin şerrinden Sana sığınırım.’
Akşama ulaştığında da aynı şekilde söylesin.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Edeb 110, /1151
Senetler:
1. Ebu Malik el-Eşarî (Ka'b b. Asım)
2. Şurayh b. Ubeyd el-Hadrami (Şurayh b. Ubeyd b. Şurayh b. Abd)
3. Damdam b. Zür'a el-Hadramî (Damdam b. Zür'a b. Sevb)
4. Ebu Utbe İsmail b. Ayyâş el-Ansî (İsmail b. Ayyâş b. Süleym)
5. Muhammed b. Avf et-Tâî (Muhammed b. Avf b. Süfyan et-Tâî)
Konular:
Dua, sabah/akşam okunacak
KTB, DUA
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ وَمُسَدَّدٌ - الْمَعْنَى - قَالاَ حَدَّثَنَا جَعْفَرُ بْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ أَنَسٍ قَالَ أَصَابَنَا وَنَحْنُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَطَرٌ فَخَرَجَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَحَسَرَ ثَوْبَهُ عَنْهُ حَتَّى أَصَابَهُ فَقُلْنَا يَا رَسُولَ اللَّهِ لِمَ صَنَعْتَ هَذَا قَالَ
"لأَنَّهُ حَدِيثُ عَهْدٍ بِرَبِّهِ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
274053, D005100-2
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ وَمُسَدَّدٌ - الْمَعْنَى - قَالاَ حَدَّثَنَا جَعْفَرُ بْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ أَنَسٍ قَالَ أَصَابَنَا وَنَحْنُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَطَرٌ فَخَرَجَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَحَسَرَ ثَوْبَهُ عَنْهُ حَتَّى أَصَابَهُ فَقُلْنَا يَا رَسُولَ اللَّهِ لِمَ صَنَعْتَ هَذَا قَالَ
"لأَنَّهُ حَدِيثُ عَهْدٍ بِرَبِّهِ."
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said ve Müsedded -mana aynıdır- o ikisine Cafer b. Süleyman, ona Sabit, ona Enes şöyle söylemiştir: Rasulullah'la (sav) beraberken yağmura tutulduk. Rasulullah (sav) vücudunu kaplayan elbisesinin birazını açtı. Elbisesini açtığı yeri (vücudunu) yağmur ıslattı. Ey Allah'ın Rasulü, bunu niçin yaptın? diye sorduk.
"Çünkü bu Rabbinin yeni yaratmasıdır" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Edeb 114, /1154
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
3. Ebu Süleyman Cafer b. Süleyman ed-Duba'î (Cafer b. Süleyman)
4. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Doğal Kaynaklar, yağmur
Öneri Formu
Hadis Id, No:
274062, D005104-2
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ خَالِدِ بْنِ يَزِيدَ عَنْ سَعِيدِ بْنِ أَبِى هِلاَلٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ زِيَادٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ ح
وَحَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ مَرْوَانَ الدِّمَشْقِىُّ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا اللَّيْثُ بْنُ سَعْدٍ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْهَادِ عَنْ عَلِىِّ بْنِ عُمَرَ بْنِ حُسَيْنِ بْنِ عَلِىٍّ وَغَيْرِهِ قَالاَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ
"أَقِلُّوا الْخُرُوجَ بَعْدَ هَدْأَةِ الرِّجْلِ فَإِنَّ لِلَّهِ تَعَالَى دَوَابَّ يَبُثُّهُنَّ فِى الأَرْضِ." قَالَ ابْنُ مَرْوَانَ فِى تِلْكَ السَّاعَةِ.
وَقَالَ "فَإِنَّ لِلَّهِ خَلْقًا." ثُمَّ ذَكَرَ نُبَاحَ الْكَلْبِ وَالْحَمِيرَ نَحْوَهُ وَزَادَ فِى حَدِيثِهِ قَالَ ابْنُ الْهَادِ وَحَدَّثَنِى شُرَحْبِيلُ الْحَاجِبُ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِثْلَهُ.
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys, ona Halid b. Yezid, ona Said b. Ebu Hilal, ona Said b. Ziyad, ona Cabir b. Abdullah; (T)
Bize İbrahim b. Mervan ed-Dımeşkî, ona babası, ona Leys b. Sa'd, ona Yezid b. Abdullah b. el-Hâd, ona Ali b. Ömer b. Hüseyin b. Ali ve bir başkasının söylediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"(Geceleyin) ayak sesleri kesildikten sonra (evden) dışarıya çıkmayı azaltınız. Çünkü Yüce Allah'ın (geceleyin) yeryüzüne yaydığı (birçok) canlı vardır."
İbn Mervan dedi ki: "Bu saatte Allah'ın canlı varlıkları vardır." Sonra da bir önceki hadistekine benzer köpek havlaması ve eşek anırmasından bahsetti ve rivayetine şu ilaveyi yaptı: Önceki hadisin bir benzerini İbn Hâd, Şurahbil el-Hâcib, Cabir b. Abdullah ve Rasulullah (sav) tarikiyle rivayet etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Edeb 115, /1155
Senetler:
1. Ali b. Ömer b. Ali b. Hüseyin b. Ali b. Ebu Talib (Ali b. Ömer el-Kuraşi)
2. Ebu Abdullah Yezid b. Hâd el-Leysî (Yezid b. Abdullah b. Üsame b. Hâd)
3. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
4. Mervan b. Muhammed et-Tatarî (Mervan b. Muhammed b. Hassan)
5. İbrahim b. Mervan el-Esedi (İbrahim b. Mervan b. Muhammed b. Hassan)
Konular:
İstiaze, Horoz ötmesi, Eşek anırması duyulunca Allah'a sığınmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
274064, D005104-3
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ خَالِدِ بْنِ يَزِيدَ عَنْ سَعِيدِ بْنِ أَبِى هِلاَلٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ زِيَادٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ ح
وَحَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ مَرْوَانَ الدِّمَشْقِىُّ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا اللَّيْثُ بْنُ سَعْدٍ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْهَادِ عَنْ عَلِىِّ بْنِ عُمَرَ بْنِ حُسَيْنِ بْنِ عَلِىٍّ وَغَيْرِهِ قَالاَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ
"أَقِلُّوا الْخُرُوجَ بَعْدَ هَدْأَةِ الرِّجْلِ فَإِنَّ لِلَّهِ تَعَالَى دَوَابَّ يَبُثُّهُنَّ فِى الأَرْضِ." قَالَ ابْنُ مَرْوَانَ فِى تِلْكَ السَّاعَةِ.
وَقَالَ "فَإِنَّ لِلَّهِ خَلْقًا." ثُمَّ ذَكَرَ نُبَاحَ الْكَلْبِ وَالْحَمِيرَ نَحْوَهُ وَزَادَ فِى حَدِيثِهِ قَالَ ابْنُ الْهَادِ وَحَدَّثَنِى شُرَحْبِيلُ الْحَاجِبُ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِثْلَهُ.
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys, ona Halid b. Yezid, ona Said b. Ebu Hilal, ona Said b. Ziyad, ona Cabir b. Abdullah; (T)
Bize İbrahim b. Mervan ed-Dımeşkî, ona babası, ona Leys b. Sa'd, ona Yezid b. Abdullah b. el-Hâd, ona Ali b. Ömer b. Hüseyin b. Ali ve bir başkasının söylediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"(Geceleyin) ayak sesleri kesildikten sonra (evden) dışarıya çıkmayı azaltınız. Çünkü Yüce Allah'ın (geceleyin) yeryüzüne yaydığı (birçok) canlı vardır."
İbn Mervan dedi ki: "Bu saatte Allah'ın canlı varlıkları vardır." Sonra da bir önceki hadistekine benzer köpek havlaması ve eşek anırmasından bahsetti ve rivayetine şu ilaveyi yaptı: Önceki hadisin bir benzerini İbn Hâd, Şurahbil el-Hâcib, Cabir b. Abdullah ve Rasulullah (sav) tarikiyle rivayet etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Edeb 115, /1155
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Sa'd Şurahbil b. Sa'd el-Hatmî (Şurahbil b. Sa'd)
3. Ebu Abdullah Yezid b. Hâd el-Leysî (Yezid b. Abdullah b. Üsame b. Hâd)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Mervan b. Muhammed et-Tatarî (Mervan b. Muhammed b. Hassan)
6. İbrahim b. Mervan el-Esedi (İbrahim b. Mervan b. Muhammed b. Hassan)
Konular:
İstiaze, Horoz ötmesi, Eşek anırması duyulunca Allah'a sığınmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
274629, D005080-4
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ عُثْمَانَ الْحِمْصِىُّ وَمُؤَمَّلُ بْنُ الْفَضْلِ الْحَرَّانِىُّ وَعَلِىُّ بْنُ سَهْلٍ الرَّمْلِىُّ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُصَفَّى الْحِمْصِىُّ قَالُوا حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ حَسَّانَ الْكِنَانِىُّ قَالَ حَدَّثَنِى مُسْلِمُ بْنُ الْحَارِثِ بْنِ مُسْلِمٍ التَّمِيمِىُّ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ نَحْوَهُ إِلَى قَوْلِهِ
"جِوَارٌ مِنْهَا." إِلاَّ أَنَّهُ قَالَ فِيهِمَا
"قَبْلَ أَنْ تُكَلِّمَ أَحَدًا." قَالَ عَلِىُّ بْنُ سَهْلٍ فِيهِ إِنَّ أَبَاهُ حَدَّثَهُ وَقَالَ عَلِىٌّ وَابْنُ الْمُصَفَّى بَعَثَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى سَرِيَّةٍ فَلَمَّا بَلَغْنَا الْمُغَارَ اسْتَحْثَثْتُ فَرَسِى فَسَبَقْتُ أَصْحَابِى وَتَلَقَّانِى الْحَىُّ بِالرَّنِينِ فَقُلْتُ لَهُمْ قُولُوا لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ تُحْرَزُوا فَقَالُوهَا فَلاَمَنِى أَصْحَابِى وَقَالُوا حَرَمْتَنَا الْغَنِيمَةَ فَلَمَّا قَدِمْنَا عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَخْبَرُوهُ بِالَّذِى صَنَعْتُ فَدَعَانِى فَحَسَّنَ لِى مَا صَنَعْتُ وَقَالَ
"أَمَا إِنَّ اللَّهَ قَدْ كَتَبَ لَكَ مِنْ كُلِّ إِنْسَانٍ مِنْهُمْ كَذَا وَكَذَا." قَالَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ فَأَنَا نَسِيتُ الثَّوَابَ ثُمَّ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أَمَا إِنِّى سَأَكْتُبُ لَكَ بِالْوَصَاةِ بَعْدِى." قَالَ فَفَعَلَ وَخَتَمَ عَلَيْهِ فَدَفَعَهُ إِلَىَّ وَقَالَ لِى ثُمَّ ذَكَرَ مَعْنَاهُمْ وَقَالَ ابْنُ الْمُصَفَّى قَالَ سَمِعْتُ الْحَارِثَ بْنَ مُسْلِمِ بْنِ الْحَارِثِ التَّمِيمِىَّ يُحَدِّثُ عَنْ أَبِيهِ.
Tercemesi:
Bize Amr b. Osman el-Hımsî ve Müemmel b. Fadl el-Harrânî ve Ali b. Sehl er-Remlî ve Muhammed b. Musaffâ el-Hımsî, onlara Abdurrahman b. Hassan el-Kinânî, ona Müslim b. Haris b. Müslim et-Temimi, ona da babası (Haris b. Müslim) Nebi'nin (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: (Bir önceki hadisin) bir benzerini:
"Ondan kurtuluş (beratı yazılır)" sözüne kadar söylemiş; şu farkla ki (akşam namazını bitirince cümlesi ile sabah namazını bitirince anlamındaki) iki cümlenin başında (bir de) "hiçbir kimse ile konuşmadan" sözüne ilave etmiştir.
(Bu hadisi Musannif Ebû Davud'a rivayet eden) Ali b. Sehl bu hadisi Haris b. Müslim'in babası, Haris'e haber verdi ki... sözleriyle rivayet etti.
Ali (b. Sehl) ile (Muhammed) b. el-Musaffa (Haris b. Müslim'in) şöyle dediğini rivayet ettiler: Rasulullah (sav) bizi bir seriyye ile göndermişti. Baskın yapılacak yere yaklaşınca ben atımı (olanca hızıyla) koşturup arkadaşlarımı geçtim. Bunun (üzerine yaptığımız baskını gören) düşman askerleri, beni feryat sesleri ile karşıladılar. Ben de onlara Lâ ilahe illallah sözüyle korununuz dedim. Onlar da (hepsi) bu kelimeyi söylediler (ve dolayısıyla müslüman oldular. Müslüman oldukları içinde hem canlarını hem de mallarını kurtarmış oldular). Bunun üzerine arkadaşlarım: Bizi ganimetten mahrum ettin, diye beni kına(maya başla)dılar. Rasulullah'ın (sav) huzuruna gelince benim yaptığım bu işi kendisine anlattılar. Rasulullah (sav) beni çağırdı ve yaptığım işi (çok) beğendi.
"Şunu unutma ki (yüce) Allah (bu yaptığın işten dolayı) sana (müslüman olan) o kimselerden her birine karşılık şu kadar (sevap) yazmıştır" dedi. (Ravi) Abdurrahman da bu hadisi, (Hz. Peygamberin bahsetmiş olduğu bu sevabın miktarını) unuttum-, şeklinde rivayet etti. (Bu hadisi Ebû Davud'a aktaran Şeyh Ali b. Sehl rivayetine devam ederek el-Haris b. Müslim'in sözlerine şöyle devam ettiğini söyledi): Sonra Rasulullah (sav) (bana) "Sana benden sonra (da yapmaya devam edeceğin) bir vasiyet yazacağım" dedi ve (dediğini) yaptı. (Vasiyyetin) üzerini mühürleyip bana verdi ve bana dedi ki: (Hadisin bundan sonraki kısmında Ali b. Sehl, Ebû Davud'un diğer hocalarının bir önceki hadiste geçen: "Ey Allah'ım, beni cehennem ateşinden kurtar- anlamındaki dua ile ilgili)" hadislerinin manasını rivayet etti. (Muhammed) b. el-Musaffa ise ravi Abdurrahman İbn Hassan'ın şöyle dediğini rivayet etti: Ben el-Haris b. Müslim b. el-Haris el-Temimi'yi babasından hadis rivayet ederken işittim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Edeb 110, /1150
Senetler:
1. Müslim b. Haris et-Temimi (Müslim b. Haris)
2. Haris b. Müslim et-Temîmî (Haris b. Müslim b. Haris)
3. Ebu Said Abdurrahman b. Hassan el-Kinânî (Abdurrahman b. Hassan)
4. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
5. Ebu Hafs Amr b. Osman el-Kuraşî (Amr b. Osman b. Said b. Kesir b. Dinar)
Konular:
Dua, sabah/akşam okunacak
Fe'y ve Ganimet
Hadis rivayeti, mana ile rivayet
KTB, DUA
Müslüman, müslümana mal, ırz ve kanının haram olması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
274630, D005080-3
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ عُثْمَانَ الْحِمْصِىُّ وَمُؤَمَّلُ بْنُ الْفَضْلِ الْحَرَّانِىُّ وَعَلِىُّ بْنُ سَهْلٍ الرَّمْلِىُّ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُصَفَّى الْحِمْصِىُّ قَالُوا حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ حَسَّانَ الْكِنَانِىُّ قَالَ حَدَّثَنِى مُسْلِمُ بْنُ الْحَارِثِ بْنِ مُسْلِمٍ التَّمِيمِىُّ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ نَحْوَهُ إِلَى قَوْلِهِ
"جِوَارٌ مِنْهَا." إِلاَّ أَنَّهُ قَالَ فِيهِمَا
"قَبْلَ أَنْ تُكَلِّمَ أَحَدًا." قَالَ عَلِىُّ بْنُ سَهْلٍ فِيهِ إِنَّ أَبَاهُ حَدَّثَهُ وَقَالَ عَلِىٌّ وَابْنُ الْمُصَفَّى بَعَثَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى سَرِيَّةٍ فَلَمَّا بَلَغْنَا الْمُغَارَ اسْتَحْثَثْتُ فَرَسِى فَسَبَقْتُ أَصْحَابِى وَتَلَقَّانِى الْحَىُّ بِالرَّنِينِ فَقُلْتُ لَهُمْ قُولُوا لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ تُحْرَزُوا فَقَالُوهَا فَلاَمَنِى أَصْحَابِى وَقَالُوا حَرَمْتَنَا الْغَنِيمَةَ فَلَمَّا قَدِمْنَا عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَخْبَرُوهُ بِالَّذِى صَنَعْتُ فَدَعَانِى فَحَسَّنَ لِى مَا صَنَعْتُ وَقَالَ
"أَمَا إِنَّ اللَّهَ قَدْ كَتَبَ لَكَ مِنْ كُلِّ إِنْسَانٍ مِنْهُمْ كَذَا وَكَذَا." قَالَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ فَأَنَا نَسِيتُ الثَّوَابَ ثُمَّ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أَمَا إِنِّى سَأَكْتُبُ لَكَ بِالْوَصَاةِ بَعْدِى." قَالَ فَفَعَلَ وَخَتَمَ عَلَيْهِ فَدَفَعَهُ إِلَىَّ وَقَالَ لِى ثُمَّ ذَكَرَ مَعْنَاهُمْ وَقَالَ ابْنُ الْمُصَفَّى قَالَ سَمِعْتُ الْحَارِثَ بْنَ مُسْلِمِ بْنِ الْحَارِثِ التَّمِيمِىَّ يُحَدِّثُ عَنْ أَبِيهِ.
Tercemesi:
Bize Amr b. Osman el-Hımsî ve Müemmel b. Fadl el-Harrânî ve Ali b. Sehl er-Remlî ve Muhammed b. Musaffâ el-Hımsî, onlara Abdurrahman b. Hassan el-Kinânî, ona Müslim b. Haris b. Müslim et-Temimi, ona da babası (Haris b. Müslim) Nebi'nin (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: (Bir önceki hadisin) bir benzerini:
"Ondan kurtuluş (beratı yazılır)" sözüne kadar söylemiş; şu farkla ki (akşam namazını bitirince cümlesi ile sabah namazını bitirince anlamındaki) iki cümlenin başında (bir de) "hiçbir kimse ile konuşmadan" sözüne ilave etmiştir.
(Bu hadisi Musannif Ebû Davud'a rivayet eden) Ali b. Sehl bu hadisi Haris b. Müslim'in babası, Haris'e haber verdi ki... sözleriyle rivayet etti.
Ali (b. Sehl) ile (Muhammed) b. el-Musaffa (Haris b. Müslim'in) şöyle dediğini rivayet ettiler: Rasulullah (sav) bizi bir seriyye ile göndermişti. Baskın yapılacak yere yaklaşınca ben atımı (olanca hızıyla) koşturup arkadaşlarımı geçtim. Bunun (üzerine yaptığımız baskını gören) düşman askerleri, beni feryat sesleri ile karşıladılar. Ben de onlara Lâ ilahe illallah sözüyle korununuz dedim. Onlar da (hepsi) bu kelimeyi söylediler (ve dolayısıyla müslüman oldular. Müslüman oldukları içinde hem canlarını hem de mallarını kurtarmış oldular). Bunun üzerine arkadaşlarım: Bizi ganimetten mahrum ettin, diye beni kına(maya başla)dılar. Rasulullah'ın (sav) huzuruna gelince benim yaptığım bu işi kendisine anlattılar. Rasulullah (sav) beni çağırdı ve yaptığım işi (çok) beğendi.
"Şunu unutma ki (yüce) Allah (bu yaptığın işten dolayı) sana (müslüman olan) o kimselerden her birine karşılık şu kadar (sevap) yazmıştır" dedi. (Ravi) Abdurrahman da bu hadisi, (Hz. Peygamberin bahsetmiş olduğu bu sevabın miktarını) unuttum-, şeklinde rivayet etti. (Bu hadisi Ebû Davud'a aktaran Şeyh Ali b. Sehl rivayetine devam ederek el-Haris b. Müslim'in sözlerine şöyle devam ettiğini söyledi): Sonra Rasulullah (sav) (bana) "Sana benden sonra (da yapmaya devam edeceğin) bir vasiyet yazacağım" dedi ve (dediğini) yaptı. (Vasiyyetin) üzerini mühürleyip bana verdi ve bana dedi ki: (Hadisin bundan sonraki kısmında Ali b. Sehl, Ebû Davud'un diğer hocalarının bir önceki hadiste geçen: "Ey Allah'ım, beni cehennem ateşinden kurtar- anlamındaki dua ile ilgili)" hadislerinin manasını rivayet etti. (Muhammed) b. el-Musaffa ise ravi Abdurrahman İbn Hassan'ın şöyle dediğini rivayet etti: Ben el-Haris b. Müslim b. el-Haris el-Temimi'yi babasından hadis rivayet ederken işittim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Edeb 110, /1150
Senetler:
1. Müslim b. Haris et-Temimi (Müslim b. Haris)
2. Haris b. Müslim et-Temîmî (Haris b. Müslim b. Haris)
3. Ebu Said Abdurrahman b. Hassan el-Kinânî (Abdurrahman b. Hassan)
4. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
5. Ebu Said Müemmel b. Fadl el-Cezerî (Müemmel b. Fadl b. Mücahid b. Umeyr)
Konular:
Dua, sabah/akşam okunacak
Fe'y ve Ganimet
Hadis rivayeti, mana ile rivayet
KTB, DUA
Müslüman, müslümana mal, ırz ve kanının haram olması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
274631, D005080-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ عُثْمَانَ الْحِمْصِىُّ وَمُؤَمَّلُ بْنُ الْفَضْلِ الْحَرَّانِىُّ وَعَلِىُّ بْنُ سَهْلٍ الرَّمْلِىُّ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُصَفَّى الْحِمْصِىُّ قَالُوا حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ حَسَّانَ الْكِنَانِىُّ قَالَ حَدَّثَنِى مُسْلِمُ بْنُ الْحَارِثِ بْنِ مُسْلِمٍ التَّمِيمِىُّ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ نَحْوَهُ إِلَى قَوْلِهِ
"جِوَارٌ مِنْهَا." إِلاَّ أَنَّهُ قَالَ فِيهِمَا
"قَبْلَ أَنْ تُكَلِّمَ أَحَدًا." قَالَ عَلِىُّ بْنُ سَهْلٍ فِيهِ إِنَّ أَبَاهُ حَدَّثَهُ وَقَالَ عَلِىٌّ وَابْنُ الْمُصَفَّى بَعَثَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى سَرِيَّةٍ فَلَمَّا بَلَغْنَا الْمُغَارَ اسْتَحْثَثْتُ فَرَسِى فَسَبَقْتُ أَصْحَابِى وَتَلَقَّانِى الْحَىُّ بِالرَّنِينِ فَقُلْتُ لَهُمْ قُولُوا لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ تُحْرَزُوا فَقَالُوهَا فَلاَمَنِى أَصْحَابِى وَقَالُوا حَرَمْتَنَا الْغَنِيمَةَ فَلَمَّا قَدِمْنَا عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَخْبَرُوهُ بِالَّذِى صَنَعْتُ فَدَعَانِى فَحَسَّنَ لِى مَا صَنَعْتُ وَقَالَ
"أَمَا إِنَّ اللَّهَ قَدْ كَتَبَ لَكَ مِنْ كُلِّ إِنْسَانٍ مِنْهُمْ كَذَا وَكَذَا." قَالَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ فَأَنَا نَسِيتُ الثَّوَابَ ثُمَّ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أَمَا إِنِّى سَأَكْتُبُ لَكَ بِالْوَصَاةِ بَعْدِى." قَالَ فَفَعَلَ وَخَتَمَ عَلَيْهِ فَدَفَعَهُ إِلَىَّ وَقَالَ لِى ثُمَّ ذَكَرَ مَعْنَاهُمْ وَقَالَ ابْنُ الْمُصَفَّى قَالَ سَمِعْتُ الْحَارِثَ بْنَ مُسْلِمِ بْنِ الْحَارِثِ التَّمِيمِىَّ يُحَدِّثُ عَنْ أَبِيهِ.
Tercemesi:
Bize Amr b. Osman el-Hımsî ve Müemmel b. Fadl el-Harrânî ve Ali b. Sehl er-Remlî ve Muhammed b. Musaffâ el-Hımsî, onlara Abdurrahman b. Hassan el-Kinânî, ona Müslim b. Haris b. Müslim et-Temimi, ona da babası (Haris b. Müslim) Nebi'nin (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: (Bir önceki hadisin) bir benzerini:
"Ondan kurtuluş (beratı yazılır)" sözüne kadar söylemiş; şu farkla ki (akşam namazını bitirince cümlesi ile sabah namazını bitirince anlamındaki) iki cümlenin başında (bir de) "hiçbir kimse ile konuşmadan" sözüne ilave etmiştir.
(Bu hadisi Musannif Ebû Davud'a rivayet eden) Ali b. Sehl bu hadisi Haris b. Müslim'in babası, Haris'e haber verdi ki... sözleriyle rivayet etti.
Ali (b. Sehl) ile (Muhammed) b. el-Musaffa (Haris b. Müslim'in) şöyle dediğini rivayet ettiler: Rasulullah (sav) bizi bir seriyye ile göndermişti. Baskın yapılacak yere yaklaşınca ben atımı (olanca hızıyla) koşturup arkadaşlarımı geçtim. Bunun (üzerine yaptığımız baskını gören) düşman askerleri, beni feryat sesleri ile karşıladılar. Ben de onlara Lâ ilahe illallah sözüyle korununuz dedim. Onlar da (hepsi) bu kelimeyi söylediler (ve dolayısıyla müslüman oldular. Müslüman oldukları içinde hem canlarını hem de mallarını kurtarmış oldular). Bunun üzerine arkadaşlarım: Bizi ganimetten mahrum ettin, diye beni kına(maya başla)dılar. Rasulullah'ın (sav) huzuruna gelince benim yaptığım bu işi kendisine anlattılar. Rasulullah (sav) beni çağırdı ve yaptığım işi (çok) beğendi.
"Şunu unutma ki (yüce) Allah (bu yaptığın işten dolayı) sana (müslüman olan) o kimselerden her birine karşılık şu kadar (sevap) yazmıştır" dedi. (Ravi) Abdurrahman da bu hadisi, (Hz. Peygamberin bahsetmiş olduğu bu sevabın miktarını) unuttum-, şeklinde rivayet etti. (Bu hadisi Ebû Davud'a aktaran Şeyh Ali b. Sehl rivayetine devam ederek el-Haris b. Müslim'in sözlerine şöyle devam ettiğini söyledi): Sonra Rasulullah (sav) (bana) "Sana benden sonra (da yapmaya devam edeceğin) bir vasiyet yazacağım" dedi ve (dediğini) yaptı. (Vasiyyetin) üzerini mühürleyip bana verdi ve bana dedi ki: (Hadisin bundan sonraki kısmında Ali b. Sehl, Ebû Davud'un diğer hocalarının bir önceki hadiste geçen: "Ey Allah'ım, beni cehennem ateşinden kurtar- anlamındaki dua ile ilgili)" hadislerinin manasını rivayet etti. (Muhammed) b. el-Musaffa ise ravi Abdurrahman İbn Hassan'ın şöyle dediğini rivayet etti: Ben el-Haris b. Müslim b. el-Haris el-Temimi'yi babasından hadis rivayet ederken işittim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Edeb 110, /1150
Senetler:
1. Müslim b. Haris et-Temimi (Müslim b. Haris)
2. Haris b. Müslim et-Temîmî (Haris b. Müslim b. Haris)
3. Ebu Said Abdurrahman b. Hassan el-Kinânî (Abdurrahman b. Hassan)
4. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
5. Ali b. Sehl el-Haraşî (Ali b. Sehl b. Kadim)
Konular:
Dua, sabah/akşam okunacak
Fe'y ve Ganimet
Hadis rivayeti, mana ile rivayet
KTB, DUA
Müslüman, müslümana mal, ırz ve kanının haram olması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
274643, D005090-2
Hadis:
حَدَّثَنَا الْعَبَّاسُ بْنُ عَبْدِ الْعَظِيمِ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى قَالاَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ عَمْرٍو عَنْ عَبْدِ الْجَلِيلِ بْنِ عَطِيَّةَ عَنْ جَعْفَرِ بْنِ مَيْمُونٍ قَالَ حَدَّثَنِى عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ أَبِى بَكْرَةَ أَنَّهُ قَالَ لأَبِيهِ يَا أَبَةِ إِنِّى أَسْمَعُكَ تَدْعُو كُلَّ غَدَاةٍ
"اللَّهُمَّ عَافِنِى فِى بَدَنِى اللَّهُمَّ عَافِنِى فِى سَمْعِى اللَّهُمَّ عَافِنِى فِى بَصَرِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ" تُعِيدُهَا ثَلاَثًا حِينَ تُصْبِحُ وَثَلاَثًا حِينَ تُمْسِى. فَقَالَ إِنِّى سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَدْعُو بِهِنَّ فَأَنَا أُحِبُّ أَنْ أَسْتَنَّ بِسُنَّتِهِ.
قَالَ عَبَّاسٌ فِيهِ وَتَقُولُ "اللَّهُمَّ إِنِّى أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْكُفْرِ وَالْفَقْرِ اللَّهُمَّ إِنِّى أَعُوذُ بِكَ مِنْ عَذَابِ الْقَبْرِ لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ" تُعِيدُهَا ثَلاَثًا حِينَ تُصْبِحُ وَثَلاَثًا حِينَ تُمْسِى فَتَدْعُو بِهِنَّ فَأُحِبُّ أَنْ أَسْتَنَّ بِسُنَّتِهِ قَالَ وَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"دَعَوَاتُ الْمَكْرُوبِ اللَّهُمَّ رَحْمَتَكَ أَرْجُو فَلاَ تَكِلْنِى إِلَى نَفْسِى طَرْفَةَ عَيْنٍ وَأَصْلِحْ لِى شَأْنِى كُلَّهُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ."
[ وَبَعْضُهُمْ يَزِيدُ عَلَى صَاحِبِهِ .]
Tercemesi:
Bize Abbas b. Abdulazim ve Muhammed b. el-Müsenna, o ikisine Abdülmelik b. Amr, ona Abdulcelil b. Atiyye, ona Cafer b. Meymun, ona Abdurrahman b. Ebu Bekre şöyle söylemiştir: Ey babacığım her sabah "ey Allah'ım! Sen benim vücuduma, kulağıma, gözüme sağlık, afiyet ver. Senden başka ilah yoktur" diyerek dua ettiğini işitiyorum. Bu duayı sabah ve akşam üç kez tekrarlıyorsun. (Bunun hikmeti nedir?) Bunun üzerine babası dedi ki, ben bu duayı Rasulullah'ın (sav) yaptığını işittim ve ben onun sünnetiyle amel etmeyi çok seviyorum.
Ebû Davud'un hocası Abbas bu hadise (şu sözleri de) ilave etmiştir. Sen sabahleyin ve akşamleyin üçer defa "Ey Allahım! Nankörlükten, fakirlikten ve kabir azabından sana sığınırım. Senden başka ilah yoktur" diye dua ediyorsun. (Bunun hikmeti nedir)? diye sordum. Ben onun sünnetiyle amel etmeyi çok seviyorum diyerek cevap verdi ve şöyle dedi: Rasulullah (sav) sıkıntıya düşenin duası şudur buyurdu:
"Ey Allahım! Senin rahmetini umuyorum, beni göz açıp kapayıncaya kadar nefsimle baş başa bırakma. Durumumu düzelt. Senden başka ilah yoktur."
[Ebu Davud dedi ki: Bu hadisi bana nakledenlerden bazıları arkadaşlarının rivayetlerine ekleme yaptılar.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Edeb 110, /1152
Senetler:
1. Ebu Bekre Nüfey' b. Mesruh es-Sekafî (Nüfey' b. Haris b. Kelde)
2. Ebu Bahr Abdurrahman b. Ebu Bekre es-Sekafî (Abdurrahman b. Nüfey b. Haris)
3. Ebu Ali Cafer b. Meymun et-Temimî (Cafer b. Meymun)
4. Ebu Salih Abdulcelil b. Atiyye b. el-Kaysi (Abdulcelil b. Atiyye)
5. Ebu Âmir Abdülmelik b. Amr el-Kaysî (Abdülmelik b. Amr)
6. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Dua, sabah/akşam okunacak
Hadis rivayeti, mana ile rivayet
KTB, DUA
SAĞLIK, ÖNEMİ VE KORUNMASI