Giriş

Bize Süleyman b. Abdurrahman ve Ali b. Hucr, o ikisine İsa b. Yunus, ona Hişâm b. Urve, ona Abdullah b. Urve, ona Urve (b. Zübeyr), ona da Hz. Aişe şöyle söylemiştir: On bir kadın oturup kocaları hakkındaki hiçbir şeyi saklamamak (ve birbirlerine anlatmak) üzere anlaşıp sözleştiler. İlk kadın, benim kocam dağ başındaki cılız bir devenin eti gibidir. Engebesiz düz değil ki çıkılsın, semiz değil ki taşınsın, dedi. İkinci kadın, ben kocamın haberini yayamam, onun büyük küçük bütün hallerini hiç bir şey bırakmadan sayıp dökeceğimden korkarım, dedi. Üçüncü kadın, kocam aşırı şekilde uzun boyludur. Eğer konuşursam beni boşar, susarsam ortada bırakır. Dördüncü kadın, kocam Tihame geceleri gibi ne sıcak ne de soğuktur. Ne kendisinden korkulur, ne de usanılır, dedi. Beşinci kadın, kocam gelince panter (çıta), çıkınca aslan kesilir. Emanet ettiği şeylerden de hiç sormaz, dedi. Altıncı kadın, yediği zaman kat kat yer, içtiği zaman da hepsini bitirir, yattığı zaman da bürünür, yatar. Sıkıntıyı anlamak için elini sokmaz, dedi. Yedinci kadın, Kocam kocalık vazifesini yapamaz biri veya karanlıktır. Her dert onda mevcuttur. Başını yarar veya yara açar. Her şeyi senin için kendinde toplamıştır, dedi. Sekizinci kadın, kocam zaferan kokulu, tavşan dokunuşludur, dedi. Dokuzuncusu: Kocam direği (şeref ve itibarı) yüksek, kılıcının kını uzun, külü çok (misafiri çok), evi mec­lislere yakın (misafir ağırlayan) bir adamdır, dedi. Onuncu kadın, Kocam Malik'tir. Amma ne Malik! Malik bundan çok daha iyidir. Onun oturma yerleri geniş, yayılma yerleri az develeri vardır. (Misafir gelince kesildiği için yayılmadan bekleyen develer). (Misafir geldiğinde çalınan) def sesini işittiklerinde kesileceklerini bilirler, dedi. Onbirinci kadın (Ümmü Zer'), Kocam Ebu Zer'dir. Amma ne Ebu Zer! çok zinet takmaktan kulak­larımı şakırdattı. Pazularımı yağ doldurup beni şişmanlattı, beni mutlu etti. Benim de gönlüm ferah oldu. Beni dağın kenarında sayıca az bir koyun sürüsü sahibinde buldu da, develeri böğürür, ekin­leri sürülen biçilip işlenen, ferah ve mutlu bir toplum içine getirdi. Onun yanında korunurum, sözüm geri çevrilmez. Gece uyuyup, sabahlıyorum (hizmetçiler benim yerime çalışıyor); içiyor ve kanıyorum. Ebu Zer'in annesi de ne Ebu Zer an­nesi! Ambarları büyük, evi geniş. Ebu Zer'in oğlu da ne Ebu Zer'in oğlu! Yatağı soyulmuş hurma lifi gibi kilosu yerindedir. Kendisini bir kuzunun budu doyurur. Ebu Zer'in kızı da ne Ebu Zer kızı! Anasına, babasına itaatkar. Elbisesinin içini dolduran (kilolu) ve (güzelliğiyle) kumasını kıskandıran. Ebu Zer'in cariyesi de ne Ebu Zer cariyesi! Konuşmalarımızı yaymaz. Azığımızı israf edip, saçmaz. Evimize de çer-çöp doldurmaz. Ümmü Zer dedi ki: Bolluk zamanında tulumlarımızda süt çalkalanırken Ebu Zer çıktı (gitti). Yolda bir kadına rastladı, yanında pars gibi iki çocuğu vardı. Çocuklar kadının koltuğunun altındaki iki nar tanesiyle (göğüsleriyle) oynuyorlardı. Beni boşadı sonra onu nikahladı. Ben de ondan sonra eşraftan bir adama kocaya vardım ki, o ata biner, eline (Bahreyn bölgesine has) hattî mızrak alır. Evime birçok develer ve her hayvandan bir çifter getirip ye Ümmü Zer, akrabalarına da ver! der. Ama bu kocamın bana verdiği her şeyi toplasam Ebu Zer'in kaplarının en küçüğünü dahi doldurmaz, dedi. Aişe şöyle dedi: Hz. Peygamber (sav) bana: "Ben senin için Ummü Zer'e nisbette Ebu Zer gibiyim." buyurdu. Ebu Abdullah el-Buhârî şöyle dedi: Saîd b. Seleme, Hişâm'dan yaptığı naklinde (Ve lâ temleu beytena ta'şîşen lafzı yerine) lâ tu'aşşişü beytenâ ta'şîşen lafzını kullanmıştır. Yine Ebu Abdullah el-Buhârî: Bazı ravilerin (fe-etekannahu lafzı yerine) mim harfiyle fe-etekammahu lafzıyla söylediği nakletmiş ve bunun daha doğru olduğunu belirtmiştir.


    Öneri Formu
15008 B005189 Buhari, Nikah, 82

Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Ebu Zinad, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre (ra), Nebi'nin (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "En hayırlı kadınlar, deveye binen kadınlardır. Kureyş kadınlarının en iyileri küçüklüğünde çocuğu üzerine en şefkatli olan ve kocasının malını koruma konusunda hassas olandır."


    Öneri Formu
13803 B005082 Buhari, Nikah, 12

Bize İshak b. Nasr, ona Hüseyin el-Cu'fî, ona Zâide, ona Meysere, ona Ebu Hâzim, ona da Ebu Hüreyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah'a ve ahiret gününe iman eden komşusuna eziyet etmesin."


    Öneri Formu
15004 B005185 Buhari, Nikah, 80

Bize Abdân (Abdullah b. Osman), ona Abdullah (b. Mübarek), ona Musa b. Ukbe, ona Nafi' (Mevlâ İbn Ömer), ona da Abdullah b. Ömer (r.anhüma), Hz. Peygamber’in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Hepiniz çobansınız; hepiniz idareniz altındakilerden sorumlusunuz. Devlet reisi de bir çobandır ve (emri altında olanlardan) sorumludur. Erkek, ailesinin çobanıdır ve onlardan sorumludur. Kadın, kocasının evinin ve çocuğunun çobanıdır (ve onlardan sorumludur). Netice itibariyle hepiniz çobansınız ve hepiniz idareniz altında bulunanlardan sorumlusunuz."


    Öneri Formu
120089 B005200 Buhari, Nikah, 90


    Öneri Formu
14976 B005159 Buhari, Nikah, 60

Bize Sa'd b. Hafs, ona Şeybân, ona Mansûr, ona Sâlim b. Ebu Ca'd, ona Küreyb, ona da İbn Abbas, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Bir kimse hanımıyla birlikte olacağında “Bismillah! Allah'ım, şeytanı benden ve bize bahşedeceğin çocuktan uzak tut” der de sonra da bu birliktelikten onlara çocuk bahşedilir ya da takdir edilirse, şeytan, ona asla zarar vermez."


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler Projesini ilgilendiren kısım: اللَّهُمَّ جَنِّبْنِى الشَّيْطَانَ ، وَجَنِّبِ الشَّيْطَانَ مَا رَزَقْتَنَا

    Öneri Formu
14982 B005165 Buhari, Nikah, 66

Bize Amr b. Hafs b. Gıyas, ona babası (Hafs b. Gıyas en-Nehaî), ona el-A’meş, ona Umare, ona da Abdurrahman b. Yezid şöyle demiştir: "Alkame ve Esved ile birlikte Abdullah (b. Mes'ûd'un) yanına girdim. Abdullah şöyle dedi: Bizler maddi imkanı olmayan birtakım gençler olarak Nebi (sav) ile birlikte bulunuyorduk. Rasulullah (sav) bize “Ey gençler topluluğu! İçinizden evlenmeye gücü yeten evlensin. Çünkü evlenmek, gözü harama (bakmaktan) daha iyi saklar, iffeti de daha iyi korur. Evlenmeye gücü yetmeyen de oruç tutsun. Çünkü oruç şehveti kırar” buyurdu."


    Öneri Formu
13786 B005066 Buhari, Nikah, 3

Bize Ubeydullah b. Musa, ona Zekeriyya b. Ebu Zâide, ona Sa'd b. İbrahim, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Hiçbir kadına, tabağındakini kendi kabına boşaltması için, kız kardeşinin boşanmasını istemesi helal değildir. Hiç şüphesiz ezelde kendisine ne takdir edildiyse, nasibi odur."


    Öneri Formu
14634 B005152 Buhari, Nikah, 53


    Öneri Formu
13795 B005076 Buhari, Nikah, 8


    Öneri Formu
14561 B005103 Buhari, Nikah, 22