6725 Kayıt Bulundu.
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Abdülhamid (el-Himmani), ona el-A'meş, ona Müslim, ona da Mesruk, ona da Hz. Aişe'den (r.anha) rivayet etmiştir: Hz. Peygamber'e (sav) bir kimsenin (hoşa gitmeyen) bir sözü eriştiğinde falan kişiye ne oluyor da böyle diyor? demezdi ama "bu insanlara ne oluyor da böyle böyle konuşuyorlar?" derdi.
Açıklama: Hz. Peygamber, kendisine ulaşan çirkin bir davranış veya söz karşısında sessiz kalmazdı. Ona müdahale ederken de kişiyi rencide etmemek ya da yüzsüzleştirmemek için rahatsızlığını veya işin çirkinliğini toplumun geneline atfederek beyan ederdi. Rivayette açık bir şekilde zikredilmeyen insanların sözü N003219 numaralı hadiste ayrıntılı bir şekilde zikredilmiştir. Söz konusu rivayet, yanlışa müdahalede duyarlılığı ve edebi göstermesi bu davranış için bir örnektir.
Bize Müsedded, ona Bişr, ona Umare b. Gaziyye, ona kavminden bir adam, ona Cabir b. Abdullah (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kime (yardım) olarak bir şey verilirse eğer imkân bulursa onun karşılığını versin. Eğer verecek bir şey bulamazsa bu iyiliği övsün. İyiliği öven kişi ona karşı teşekkür borcunu yerine getirmiş olur. Her kim yapılan yardımı gizlerse ona nankörlük etmiş olur." [Ebû Davud şöyle demiştir: Bu hadisi Yahya b. Eyyüb, Umare b. Gaziyye'den, o Şurahbîl'den o da Cabir'den rivayet etmiştir.] [Ebû Davud şöyle demiştir: Bu adı söylenmeyen kişi (isnadda kavminden bir adam denilen) Şurahbîl'dir. Sanki ondan hoşlanmadıklarından adını söylemediler.]
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Akil b. Talha, ona Ebu'l-Hasib, ona da İbn Ömer şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber'in (sav) huzuruna bir adam gelmişti. Orada bulunan birisi bu adama (yer vermek için) ayağa kalktı. Gelen kişi de oraya oturdu. Hz. Peygamber (sav), o kişiyi bundan menetti. " [Ebu Davud şöyle demiştir: Ebu'l-Hasib'in adı Ziyad b. Abdurrahman'dır.]
Bize Ahmed b. Salih, ona Abdürrezzak, ona Mamer, ona ez-Zührî, ona Said b. Müseyyeb, babası Müseyyeb'in şöyle anlattığını rivayet etti: Rasulullah (sav) Sadi'in dedesine "adını sordu." O da adının Hazn olduğunu söyledi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): "Senin adın Sehl olsun." buyurdu. Hazn, hayır olmaz. Sehl (düz arazi manasındadır) ayaklar altında çiğnenir ve hakir görülür cevabını verdi. [Said b. Müseyyeb, bundan sonra karamsarlığın/kasavetin başımıza geleceğini düşündüm demiştir.] [Ebû Davud, Hz. Peygamber'in (sav) el-Âs, Azîz, Atale, Şeytan, Ğurâb, Hubâb isimlerini değiştirdiğini; Şihâb ismini Hişâm ile, Harb ismini Selm ile, el-Muttaci' ismini el-Münbais ile değiştirdiğini; Afira (bir şey bitmeyen arazi) ismini Hadıra (yemyeşil arazi) ismiyle, Şiabu'd-dalâle (dalalet yolu)ismini, Şiabu'l-hüdâ (hidayet yolu) ismiyle, Benü'z-zinye ismini Benü'r-rişde ismiyle, Benû muğviye ismini Benû rişde ismiyle değiştirdiğini nakletmiştir.] [Ebu Davud rivayetlerin senetlerini ihtisar/kısaltmak için hazfettiğini söylemiştir.]
Bize Ahmed b. Hanbel ve Müsedded, o ikiaine Yahya, ona Ubeydullah, ona Nafi', ona İbn Ömer şöyle rivayet etti: "Rasulullah (sav), Âsiye'nin ismini değiştirdi ve ona Cemile ismini verdi."
Bize Amr b. Avn; (T) Bize Müsedded ve Muhammed b. Mahbub, onlara Ebu Avane, ona Ebu Osman yani İbn Mahbub Ca'd, ona Enes b. Malik, Rasulullah'ın (sav) kendisine "ey oğulcuğum!" şeklinde hitap ettiğini rivayet etti. [Ebû Davud şöyle demiştir: Yahya b. Main'in Muhammed b. Mahbub'u övdüğünü ve Muhammed çok hadis rivayet eden bir ravidir dediğini işittim.]
Bize Amr b. Avn; (T) Bize Müsedded ve Muhammed b. Mahbub, onlara Ebu Avane, ona Ebu Osman yani İbn Mahbub Ca'd, ona Enes b. Malik, Rasulullah'ın (sav) kendisine "ey oğulcuğum!" şeklinde hitap ettiğini rivayet etti. [Ebû Davud şöyle demiştir: Yahya b. Main'in Muhammed b. Mahbub'u övdüğünü ve Muhammed çok hadis rivayet eden bir ravidir dediğini işittim.]
Bize Müsedded ve Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, o ikisine Süfyan, ona Eyyüb es-Sahtiyânî, ona Muhammed b. Sirin, ona Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti. "Benim ismimi verin, künyemi vermeyin." [Ebû Davud, bu hadisi Ebu Hureyre'den aynı şekilde Ebu Salih'in de rivayet ettiğini söylemektedir. Ebu Süfyan'ın Cabir'den rivayeti; Salim b. Ebu'l- Ca'd'ın Cabir'den; Süleyman el-Yeşkürî ve İbnü'l Münkedir'in Cabir'den rivayetleri de bu şekildedir. Enes b. Malik'in rivayeti de aynı şekildedir.]
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Malik b. Enes, ona İbn Şihab, ona Urve b. Zübeyr, ona da Aişe (r.anh)'den rivayet edildiğine göre Hz.Peygamber şöyle buyurmuştur: "Rasullullah iki şey arasında muhayyer bırakılırsa -günah olmaması şartıyla- onlardan en kolay olanını seçerdi. Şayet günah ise -insanlar arasında- o şeyden en uzak duran kimse O olurdu. Rasulullah, kendisi için -kimseden- intikam almazdı. Ancak haramların çiğnenmesi müstesna; o zaman kendisi o çiğnenen haramlardan dolayı Allah için intikam alırdı."
Bize Müsedded b. Müserhed, ona Yezid b. Zürey', ona Mamer b. Raşid, ona ez-Zührî, ona Urve b. Zübeyr, ona da Aişe (r.anha) rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) ne bir kadına ne de bir hizmetçiye vurmuştur."