Giriş

Bize İsmail b. Abdullah, ona Mâlik, ona da Nâfi, şöyle rivayet etmiştir: Abdullah b. Ömer (r.anhuma) Rasulullah (sav) zamanında karısını hayızlı iken boşamıştı. Ömer b. Hattâb bunun hükmünü Rasulullah'a (sav) sordu, Hz. Peygamber (sav) de şu cevabı verdi: "ona söyle, karısına geri dönsün, kadın hayızdan temizlenip tekrar hayız görünceye, sonra tekrar temizleninceye kadar onu yanında tut­sun. İkinci hayzından temizlendikten sonra dilerse o kadını nikahında tutsun, dilerse ilişkiye girmeden onu boşasın. işte Allah'ın, kadınları boşamak için emrettiği iddet şekli budur."


    Öneri Formu
15089 B005251 Buhari, Talak, 1

Bize Muhammed b. Alâ, ona İbn Mübârek, ona Ma'mer, ona Hemmâm, ona da Ebu Hureyre (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Peygamberlerden biri savaşa git­mek istediğinde kavmine hitaben 'Bir kadınla evli olup da henüz onunla zifaf yapmamış ve onunla zifaf yapmayı isteyen hiçbir erkek, bu seferimde benimle gelmesin' buyurmuştur."


    Öneri Formu
14648 B005157 Buhari, Nikah, 58

Bana Mahmud, ona Abdurrezzâk, ona Ma'mer, İbn Tâvus, ona babası (Tâvus b. Keysân), ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Dâvûd oğlu Süleyman (as), “Bu gece yüz hanımla beraber olacağım ve hepsi de Allah yolunda cihad edecek çocuklar dünyaya getirecek” diye yemin etti. Melek ona “inşallah, de” dedi, ama o inşallah demeyi unuttu. Hanımlarının hepsini dolaştı (birlikte oldu), ama onlardan sadece bir kadın hamile kaldı, o da eksik ve kusurlu bir çocuk dünyaya getirdi." Hz. peygamber (sav) şöyle devam etti: "Eğer inşallah deseydi, yeminini bozmaz ve beklentisinin gerçekleşme umudu daha fazla olurdu."


    Öneri Formu
15080 B005242 Buhari, Nikah, 119

Bize Müsedded, ona Hüşeym, ona Seyyar, ona Şa'bî, ona da Cabir şöyle demiştir: Bir gazada Rasulullah (sav) ile birlikteydik. Dön­üşte ben yavaş giden bir deveye binmiş aceleyle gitmeye çalışıyordum. O sırada arkamdan bir süvari yetişti. Dönüp baktım ki bana yetişen Rasulullah (sav) imiş. Bana "neye acele ediyorsun ya Cabir" dedi. ben de “Ya Rasulullah, ben yeni evlendim” dedim. "Bakire ile mi evlendin, dul ile mi?" diye sordu. “Dul ile” dedim. "Bakire alsaydın ya! Sen onunla, o seninle oynaşırdınız" buyurdu. Rasulullah (sav) "acele etmeyin, şehre geceleyin yâni yatsı zamanı girelim ki, (eşlerinizden) saçları dağınık olan taransın, kasıklarını tıraş edecek olan etsin" buyurdu. Râvî Huşeym der ki: Bana güvenilir bir adamın rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) "ailenle ilişkiye gir" Yani çocuk yap "ey Cabir" buyurmuştur.


    Öneri Formu
15083 B005245 Buhari, Nikah, 121

Bize Muhammed b. Velîd, ona Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona Seyyâr, ona Şa'bî, ona da Câ­bir b. Abdullah (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir: Peygamber (sav), Tebûk seferin­den döndüğü zaman "Geceleyin Medine'ye girdiğin zaman hemen ailenin yanına girme ki kocasından ayrı düşen kadın kasıklarını traş etsin ve dağınık saçlarını tarasın" buyurdu. Cabir der ki: Rasulullah (sav) bana "eşinle ilişkiye girmeye bak, eşinle ilişkiye" dedi. Ubeydullah'ın, Vehb'den, onun Cabir'den onun da Hz. Peygamer'den (sav) rivayetinde, Übeydullah "الْكَيْسِ" ifadesinde Şa'bî'ye mutâbaat etmiştir.


    Öneri Formu
287416 B005246-2 Buhari, Nikah, 121


    Öneri Formu
15076 B005238 Buhari, Nikah, 116


    Öneri Formu
15081 B005243 Buhari, Nikah, 120


    Öneri Formu
15082 B005244 Buhari, Nikah, 120


    Öneri Formu
15088 B005250 Buhari, Nikah, 125


    Öneri Formu
15085 B005247 Buhari, Nikah, 122