Giriş

Bize İsmâil b. Abdullah, ona Mâlik, ona Rabîa b. Ebu Abdurrahman, ona Kasım b. Muhammed, ona da Peygamber’in hanımı Âişe şöyle demiştir: "Berîre üzerinden üç hüküm (sünnet) gerçekleşmiştir. Bu hükümlerden birisi şudur: Berîre hürriyetine kavuştu ve evliliğini devam ettirme konusunda tercih kendisine bırakıldı. (Diğeri) Allah Rasulu (sav) onun hakkında 'Velâyet hakkı köleyi âzat edene aittir' buyurdu. (Bir diğeri de) Rasulullah (sav) evine girdiği esnada çömlekte et (yemeği) kaynıyordu. Onun önüne ekmek ve evde bulunan katıklardan biri kondu. Bunun üzerine Allah Rasulu (sav) 'sanki ben içinde et bulunan bir çömlek gördüydüm?' diye sordu. Onlar da 'evet, ama o Berîre’ye sadaka olarak verilmiş bir ettir, oysa siz sadaka yemiyorsunuz' diye cevap verdiler. Bunun üzerine Allah Rasulu (sav) 'O Berîre’ye sadaka, bizim için ise hediyedir' buyurdu."


    Öneri Formu
15391 B005279 Buhari, Talak, 14

İbn Abbâs'tan rivayetle Atâ der ki: Karîbe bt. Ebu Ümeyye, Ömer b. Hattâb'ın nikâhında idi. Ömer onu boşadı, Muaviye b. Ebu Süfyân onunla evlendi. Ebu Sufyân'ın kızı Ümmü'l-Hakem de İyâd b. Ganm el-Fıhrî'nin nikâhında idi, İyâd onu boşadı, onunla da Abdullah b. Osman es-Sakafî evlendi.


    Öneri Formu
15424 B005287 Buhari, Talak, 19

Bize İbn Bükeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona da İbn Şihâb; (T) İbrahim b. Münzir der ki: Bana İbn Vehb, ona Yunus, onların hepsine İbn Şihâb, ona Urve b. Zübeyir, ona da Hz. Peygamber'in hanımı Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Mü'min kadınlar muhacir olarak Hz. Peygamber'e (sav) gel­dikleri zaman, Yüce Allah'ın "Ey iman edenler, mümin kadınlar mu­hacir olarak geldikleri zaman, onları imtihan ediniz..." (Mümtehine: 10) buyruğu gereği, Peygamber (sav) onları imtihan ederdi. Âişe der ki: Bu ayetteki şartları kabul eden ­Mümin kadınlar, imtihanı geçmiş olurdu. Kadınlar ile bu şartları sözlü olarak kabul ettikleri zaman Rasulullah (sav) onlara "sizler kabul ettiniz, artık gidebilirsiniz, ben sizin biatinizi kabul ettim" derdi. Âişe der ki: Vallahi, bu biat sırasında, Rasulullah'ın (sav) eli asla hiçbir kadının eline dokunmadı. Rasulullah (sav) kadınlardan sâdece sözlü biat kabul etti. Vallahi Rasulullah kadınlardan, Allah'ın kendisine emrettiğinden, başka bir taahhüt almadı. Kadınlardan biat aldığı zaman onlara sâdece sözlü olarak "ben sizlerden biat aldım." buyururdu


    Öneri Formu
15438 B005288 Buhari, Talak, 20

Bize Kuteybe, ona Leys, ona da Nâfi şöyle rivayet etmiştir: Yüce Allah'ın zikrettiği (Bakara, 2/226) "îlâ" hakkında İbn Ömer (r.anhuma) şöyle derdi: Îlâ süresi (dört ay) bittikten sonra kişi ya hanımını iyilikle yanında tutar, ya da boşamaya azmeder. Bunun dışında hiç bir şey kişiye helal değildir.


    Öneri Formu
15444 B005290 Buhari, Talak, 21

Bize Ebu Velîd, ona Şu'be ve Hemmâm, onlara Katâde, ona İkrime, ona da İbn Abbâs, Berîre'nin kocasını (Mugîs'i) kast ederek “ben onu bir köle olarak gördüm” demiştir.


    Öneri Formu
15395 B005280 Buhari, Talak, 15

Bize Abdula'lâ b. Hammâd, ona Vuheyb, ona Eyyûb, ona İkrime, ona da İbn Abbâs -Berîre'nin kocasını kast ederek- şöyle demiştir: Şu Falanca oğullarının kölesi Mugîs'in Medine sokaklarında (Berîre'nin) peşinde ağlayarak dolaşıp durması hala gözümün önünde.


    Öneri Formu
15400 B005281 Buhari, Talak, 15

Bize Muhammed, ona Abdulvahhâb, ona Hâlid, ona İkrime, ona da İbn Abbâs şöyle rivayet etmiştir: Berîre'nin kocası Mugîs adında bir köle idi. Onun, gözyaşları sakalının üzerine akmış bir şekilde ağlayarak Berîre'nin peşinde dolaşması hâlâ gözümün önünde. Peygamber (sav) Abbâs'a "ey Abbâs, Mugîs'in Berîre'ye olan aşırı sevgisine, Berîre'­nin de Mugıs'e olan nefretine şaşırmıyor musun?" buyur­du. Peygamber (sav) Berîre'ye "Keşke şu Mugîs'e geri dönsen?" buyurdu. Berîre de “ey Allah'ın Rasulü, ona dönmemi mi emrediyorsun?” dedi. Peygamber (sav) de "hayır, emretmiyorum, sadece aracılık ediyorum" buyur­du. Bunun üzerine Berîre “öyleyse benim o adama ihtiyâcım yok” dedi.


    Öneri Formu
15409 B005283 Buhari, Talak, 16

Bize Ali b. Abdullah, ona Sufyân, Yahya, ona Munbais'in azatlısı Yezîd şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber' (sav) buluntu koyunun hükmü soruldu, O da "Sen onu al. Çünkü o ya senin yahut mümin kardeşinin veya kurdundur" buyurdu. Buluntu devenin hükmü soruldu. Hz. Peygamber (sav) öfkelendi ve iki yanağı kızardı, akabinde "Ondan sana ne? Onun gezecek pabucu ve su tulumu beraberindedir. Sahibi onu buluncaya kadar, kendi kendine suyu içer, ağaçlardan yer" buyurdu. Buluntu malın hükmü soruldu. Hz. Peygamber (sav) "Ağzının bağını ve kabını iyice tanı, sonra onu bir sene ilân et. Onu tanıyıp bilen kimse gelirse kendisine verirsin, kimse gelmez­se onu kendi malına karıştır" buyurdu. Sufyân der ki: Ben, kendisinden bu hadisten başka bir şey ezberlemediğim Rabîa b. Ebu Abdurrahman'a yetiştim ve ken­disine "Munbais'in azatlısı olan Yezîd'in buluntu mal hakkındaki hadisine ne dersin? O hadis Zeyd b. Hâlid'den midir?" diye sordum. O da "evet ondandır" diye cevap verdi. Yahya der ki: Rabîa bu hadisi kendisine Munbais'in azatlısı olan Yezîd, ona da Zeyd b. Hâlid'in aktardığını söylüyordu. Sufyân der ki: Ben Rabîa'ya kavuştum da ona (buluntu hadisini) sordum.


    Öneri Formu
15456 B005292 Buhari, Talak, 22


    Öneri Formu
15415 B005285 Buhari, Talak, 18


    Öneri Formu
15420 B005286 Buhari, Talak, 19