6745 Kayıt Bulundu.
Bize Harun b. Abdullah, ona Malik b. İsmail, ona Abdüsselam b. Harb, ona Yezid b. Abdurrahman, ona Yahya b. İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona annesi Humeyde yahut Ubeyde bint Rifa'a ez-Züraki, ona da babasının naklettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Sürekli hapşırana üç kere(ye kadar) dua et/Yerhamükallah de. Üçten (üçüncü hapşırmasından) sonra dilersen dua et/Yerhamükallah de, dilersen deme!"
Açıklama: Yezid b. Abdirrahman sadûk, çokça hata yapmakla tenkid edilmektedir. (İbn Hacer, Tehzib, IV, 515, 516)
Bize Ahmed b. Said el-Hemdânî, ona İbn Vehb, ona Muaviye b. Salih, ona Ebu Musa, ona Ebu Meryem, ona da Ebu Hureyre'den şunu nakletmektedir: "Biriniz (din) kardeşiyle karşılaştığı zaman ona selam versin. Eğer aralarına bir ağaç, duvar veya (büyükçe) bir taş girip de tekrar bir araya geldiklerinde yine ona selam versin." [(Ravi) Muaviye şöyle demektedir: Bu hadisin aynısını Abdülvehhab b. Buht, ona Ebu'z-Zinad, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'tan rivayet etmiştir.]
Açıklama: Bazı kaynaklarda isnad, Muaviye b. Ebu Süfyan an Ebû Meryem şeklinde zikredilmiştir. Buna göre arada Ebû Musa ismi yer almaz. Bu isnadın daha doğru olduğu kaydedilmiştir (Azîmâbâdî, Avnu'l-ma'bûd, XIV, 71).
Bize Hasan b. Ali, ona Yezid b. Harun, ona İbn Ebu Zi'b, ona Said el-Makburî, ona babası, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah hapşırmayı sever, esnemeyi ise çirkin görür. Birinize esneme geldiğinde gücü yettiğince ona mani olsun. Esnerken Hâh! Hâh! diye ses çıkarmasın. Zira bu hal şeytandandır ve onu güldürür."
Bize Müsedded, ona Yahya, ona İbn Aclân, ona Sümey, ona Ebû Salih'in rivayet ettiğine göre Ebu Hureyre şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) hapşıracağı zaman elini ya da elbisesini ağzına tutar, hapşırırken sesini kısar yahut alçak sesle hapşırırdı" Ebu Hureyre'nin "sesini kısar" yahut "alçak sesle hapşırırdı" kelimelerinden hangisini zikrettiği hususunda ravi Yahya şüphe etmiştir.
Bize Musa b. İsmail, ona Abdülaziz b. Abdullah b. Ebu Seleme, ona Abdullah b. Dinar, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Biriniz hapşırdığı zaman elhamdülillahi alâ külli hâl/Her halim için Allah'a (cc) hamd olsun desin. (Onu duyan) kardeşi yahut arkadaşı da yerhamükallah/Allah (cc) seni bağışlasın desin. Hapşıran da buna mukabil yehdîkümüllahu ve yüslihu bâleküm/Allah (cc) sizi hidayetten ayırmasın ve halinizi İslam'a uygun eylesin desin."
Bize Müsedded, ona Süfyan, ona Büreyd b. Ebu Bürde, ona babası, ona Ebu Musa (el-Eş'arî), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu söylemiştir: "(Sıkıntılarını çözüme kavuşturmak için bana gelmek isteyenlere) vesile olunuz da siz bu sebeple sevaba erişesiniz, Allah da Peygamberi aracılığıyla dilediği hükmü versin."
Bize Amr b. Merzuk, ona Şu'be, ona da Katâde, Enes'in şöyle dediğini rivayet etti: Hz. Peygamber'in (sav) ashabı O'na; Ehli kitap bize selam veriyorlar. Selamlarını nasıl alalım? diye sordular. Rasulullah (sav): 'Ve aleyküm (yani sizin üzerine de olsun)' deyiniz.' cevabını verdi. [Ebû Davud şöyle dedi: Hz. Aişe, Ebu Abdurrahman el-Cühenî ve Eba Basra el-Gıfarî'nin rivayeti de aynı şekildedir.]
Bize Hasan b. Ali, ona Abdulmelik b. İbrahim el-Cüddî, ona Said b. Halid Huzai, ona Abdullah b. el-Fadl, ona Ubeydullah b. Ebu Râfi', o da Ali b. Ebu Talib'ten şunu nakletmiştir: -Ebu Davud dedi ki: Hasan b. Ali bu sözü Peygamber'e (sav) atfetmiştir.- "Bir yerden geçen bir topluluğun adına içlerinden birisinin selam vermesi yeterlidir ve oturanlar adına onlardan birisinin de bu selamı alması yeterlidir."
Bize İbn Beşşâr, ona Ebu Âsım, ona İbn Cüreyc; (T) Bize Yahya b. Habib, ona Ravh, ona İbn Cüreyc, ona Amr b. Ebu Süfyan, ona Amr b. Abdullah b. Safvan, ona da Kelede b. Hanbel şunu rivayet etti: Safvan b. Ümeyye, kendisiyle (Kelede) Hz. Peygamber'e (sav) bir miktar süt, bir keçi yavrusu ve birkaç dağabîs (kuşkonmaza benzer bir ot) göndermişti. Hz. Peygamber (sav) o sırada Mekke'nin yüksek yerlerindeydi. Kelede dedi ki: Hz. Peygamber'in huzuruna selam vermeden girdim. Bunun üzerine bana; "geri dön ve es-Selamu aleykum de" buyurdu. Bu (olay) Safvan b. Ümeyye'nin müslüman olmasından sonra olmuştur. [Amr şöyle dedi: Bu hadisi bana İbn Safvan tamamıyla Kelede b. Hanbel'den rivayet etti. Ancak bunu Kelede'den işittim demedi.] [Ebû Davud şöyle dedi: Yahya b. Habib, Ümeyye b. Safvan dedi. Ben bu haberi Kelede b. Hanbel'den işittim demedi. Yahya şöyle de dedi: Bunu Amr b. Abdullah b. Safvan, kendisine Kelede b. Hanbel'den rivayet etmiştir.)]
Bize İsa b. Hammad el-Mısrî, ona Leys, ona İbn Aclân, ona Said b. Ebu Said, ona da Ebu Hureyre nakletmiştir. "Said b. Ebu Said dedi ki: Bildiğim kadarıyla Ebu Hureyre bu hadisi aynı mana ile doğrudan Rasulullah'a (sav) nispet ederek (merfu olarak) nakletmiştir." [Ebû Davud dedi ki: Bu hadisi Ebu Nuaym, ona Musa b. Kays, ona Muhammed b. Aclân, ona Said, ona Ebu Hureyre, ona da Rasulullah'tan (sav) nakletmiştir.]
Açıklama: İlgili rivayet için bk. D005034.