Giriş

Bize Amr b. Zürâre, ona İsmail, ona Eyyûb, ona da Saîd b. Cübeyr şöyle demiştir: İbn Ömer'e, karı­sına zina isnat eden kimsenin hükmünü sordum, şöyle dedi: Peygamber (sav), zina ithamından dolayı, Aclân oğullarından bir karı-kocayı ayırdı. Hz. Peygamber önce "Allah biliyor ya ikinizden biriniz yalancısınız. ikinizden birisi iddiasından dönüp tevbe edecek mi?" dedi. her ikisi de reddetti. Hz. Peygamber tekrar "Allah biliyor ya ikinizden biriniz yalancısınız. ikinizden birisi iddiasından dönüp tevbe edecek mi?" dedi. yine her ikisi de reddetti. bunun üzerine karı koca arasını ayırdı. Eyyûb der ki: Amr b. Dînâr bana “gördüğüm kadarıyla bu hadiste bir şey var ki, seni onu rivayet etmiyorsun” dedi. Eyyûb (ben) de şöyle dedim: O adam Hz. Peygamber'e (sav) “benim kadındaki mihrim, malım var?” dedi. Peygamber (sav) de ona "artık senin malın yok. Eğer iddianda doğruysan, o mal karşılığında kadınla birlikte oldun. Yok eğer yalancı isen, zaten o mal senin mülkün olmaktan çok daha uzaktır" buyurdu.


    Öneri Formu
16484 B005349 Buhari, Talak, 52


Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır; Leys ile Buhari arasında inkıta' vardır.

    Öneri Formu
15474 B005299 Buhari, Talak, 24


Açıklama: Yemen, önemli bir medeniyete merkezlik yapmış bir yerdir. Macerası Kur’ân-ı Kerîm’de anlatılan Saba Melike’sinin yurdudur. Medenî bir geçmişe sahip olmaları, onlara nezâket, yumuşaklık, anlayış gibi bazı güzel ahlakî hasletler kazandırmıştı. İşte hadîste de buna işaret edilmektedir. Muhtemelen hadîste amaç, mekân ve kişilerden ziyade güzel huy ve ahlâka, nezaket ve inceliğe dikkat çekmektir. Rabîa ve Muda kâfirleri, deve çobanlığı yapan bedevîlerdi. Son derece sert, kaba, zalim ve kan dökücü insanlardı. Buradan hareketle muhtemelen hadîste, bu kötü hulara dikkat çekilmekte ve bu tabiattan sakınılması gerektiğine işaret edilmektedir.

    Öneri Formu
16271 B005303 Buhari, Talak, 25


    Öneri Formu
15468 B005294 Buhari, Talak, 24


    Öneri Formu
16481 B005346 Buhari, Talak, 51


    Öneri Formu
16485 B005350 Buhari, Talak, 53

Bize Abdullah b. Recâ, ona Şu'be, ona Hakem, ona İbrahim, ona da Esved şöyle rivayet etmiştir: Âişe, Berîre'yi satın almak istedi, fakat efendileri velâyet hakkının mutlaka kendileri­ne ait olmasını şart koştular. Bunun üzerine Âişe bu durumu Peygamber'e (sav) bildirdi. Peygamber (sav) "sen Berîre'yi satın al ve hürriyete kavuştur. Çünkü velâyet hakkı sadece hürriyete kavuşturana aittir" buyurdu. Peygamber'e bir et getirildi ve “bu, Berîre'ye sadaka verilen ettir” denildi. Bunun üzerine Peygamber (sav) "ona bir sadaka, bize de hediyedir" buyurdu. Bize Âdem b. Ebu Iyâs, ona da Şu'be bu hadisi rivayet etmiş ve rivayetinde “Berîre kocasından boşanma konusunda serbest bırakıldı” eklemesi yer almıştır.


    Öneri Formu
15413 B005284 Buhari, Talak, 17

Bize Kuteybe, ona Leys, ona da Nâfi şöyle rivayet etmiştir: İbn Ömer b. Hattâb (r.anhuma) karısını hayız hâlinde iken bir boşama ile boşa­dı. Rasulullah (sav) ona karısına geri dönmesini, kadının hayzı bitip temizleninceye, sonra kendi yanında tekrar hayız olup bu hayzından da temizleninceye kadar onu yanında tutmasını, daha sonra eğer kadını boşamak isterse, onunla ilişkiye girmeden onu boşamasını emretti ve "işte Allah'ın, kadınları boşamak için emrettiği iddet şekli budur" buyurdu. Râvî der ki: Abdullah, bu konuda kendisine soru sorulduğunda, soranların her birine “eğer üç defa boşamış isen, artık o kadın senden başka bir koca ile evleninceye kadar sana haram olmuştur” derdi. Kuteybe'nin dışında bir Ravinin Leys'ten, onun da Nafi'den rivayetinde şu ziyade vardır: İbn Ömer “eğer bir kere yahut iki kere boşamış olaydın elbette kadına dönme hakkın vardı. Çünkü Peygamber (sav) bana bunu emretmişti” demiştir.


    Öneri Formu
16378 B005332 Buhari, Talak, 44


    Öneri Formu
15337 B005264 Buhari, Talak, 7


    Öneri Formu
15339 B005265 Buhari, Talak, 7