10631 Kayıt Bulundu.
Bize Süleyman b. Harb, ona Şu'be, ona Enes b. Sîrîn, şöyle demiştir: İbn Ömer karısını hayızlı iken boşadı, Ömer de bunu Peygamber'e (sav) söyledi. Bunun üzerine Peygamber (sav) "Abdullah karısına dönsün!" buyurdu. Ben İbn Ömer'e “bu bir boşama sayılır mı?” dedim. İbn Ömer “sorman bile gereksiz (elbette sayılır)” dedi. Katâde bu hadisi Yunus b. Cubeyr'den, o İbn Umer'den şöyle rivayet etmiştir: Hz. peygamber (sav) Ömer'e "Abdullah'a söyle de karısına dönsün" buyurdu. Yunus b. Cubeyr der ki: Ben İbn Ömer'e “Bu bir boşama sayılır mı?” diye sordum. İbn ömer “Söyle bakalım, adam acziyet göstermiş ve ahmakça davranmışsa bu boşamanın geçerli olmasına engel midir?” dedi.
Bize Süleyman b. Harb, ona Şu'be, ona da Enes b. Sîrîn, şöyle demiştir: İbn Ömer karısını hayızlı iken boşadı, Ömer de bunu Peygamber'e (sav) söyledi. Bunun üzerine Peygamber (sav) "Abdullah karısına dönsün!" buyurdu. Ben İbn Ömer'e “bu bir boşama sayılır mı?” dedim. İbn Ömer “sorman bile gereksiz (elbette sayılır)” dedi. Katâde bu hadisi Yunus b. Cubeyr'den, o İbn Umer'den şöyle rivayet etmiştir: Hz. peygamber (sav) Ömer'e "Abdullah'a söyle de karısına dönsün" buyurdu. Yunus b. Cubeyr der ki: Ben İbn Ömer'e “Bu bir boşama sayılır mı?” diye sordum. İbn ömer “Söyle bakalım, adam acziyet göstermiş ve ahmakça davranmışsa bu boşamanın geçerli olmasına engel midir?” dedi.
Bize Kuteybe b. Saîd, ona Abdulvahhâb, ona Eyyûb, ona İkrime, ona da İbn Abbâs (r.anhuma) şöyle demiştir: Berîre'nin kocası Falanca oğullarına ait Mugîs adında siyah bir köle idi. Onun Medine sokaklarında (Berîre'nin) peşinde dolaşıp durması hala gözümün önünde.
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Yezîd b. Ebu Habib, ona İbn Şihâb, ona da Ubeydullah b. Abdullah şöyle rivayet etmiştir: Babası (Abdullah b. Utbe), İbn Erkam'a bir mektup yazarak Hz. Peygamber'in (sav) Subey'a el-Eslemiye hakkında nasıl fetva verdiğini, Subey'a'dan sordurmuş, Subey'a da “Peygamber (sav), doğum yaptıktan sonra bana evlenme izni verdi” demiştir.
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Cafer b. Rabîa, ona Abdurrahman b. Hürmüz A'rec, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona Ebu Seleme'nin kızı Zeynep, ona da annesi ve Hz. Peygamber'in eşi Ümmü Seleme şöyle rivayet etmiştir: Eslem kabilesinden, Sa'd b. Havle'nin eşi, Subey'a denilen bir kadın kocası Sa'd vefat ettiği zaman hamile idi. (Doğum yaptıktan sonra) Ebu Senâbîl b. Ba'kek, bu kadınla evlenmek üzere talip oldu. Kadın onunla evlenmeyi kabul etmedi. Daha sonra Ebu Senâbîl (bu kadının evlilik amacıyla süslendiğini görünce) “Vallahi sen iki müddetin sonuncusunu (dört ay on gün) iddet beklemedikçe, kimse ile evlenemezsin” dedi. Kadın, doğurmasının ardından on geceye yakın bir süre bekledi, sonra Peygamber'e (sav) gelip görüş ordu. Peygamber (sav) de "evlenebilirsin" buyurdu.
Bana Yahya b. Kaza'a, ona Malik, ona Hişâm b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyir), ona da Misver b. Mahreme şöyle rivayet etmiştir: Subey'a el-Eslemiyye, kocasının ölümünden geceler (günler) sonra doğum yaptı, ardından Peygamber'e (sav) gelip evlenme izni istedi. Peygamber (sav) de ona izin verdi, o da evlendi.
Humeyd der ki: Ben Zeyneb'e “'Senenin başında deve tersi atardı' sözünden maksat nedir?” diye sordum, şöyle cevap verdi: Cahiliye döneminde kadın, kocası öldüğü zaman, evinin en küçük, en kötü bir odasına girer, bir sene boyunca en kötü elbiselerini giyer, hiçbir koku sürünüp temizlik yapmazdı. Bir sene sonra kadının yanına merkep yahut koyun veya kuş türünden bir hayvan getirilir, kadın, o hayvanı kendi vücuduna sürterdi. Kadının böyle vücuduna sürte sürte ezdiği hayvan artık yaşayamaz ölürdü. Sonra kadın, o çirkin hapis odasından çıkardı. Bu defa kadının eline bir deve tersi verilirdi, o da bunu fırlatır atardı. Bu merasimden sonra artık kadın temizlenir, yıkanır ve istediği gibi süslenerek ortaya çıkar da evlenme teklif edecek taliplerine görünebilir, kendini onlara arz ederdi. İmâm Mâlik'e 'تَفْتَضُّ بِهِ' ne demektir? diye soruldu, o da “'kadın onu cildine sürer' anlamına gelmektedir” cevabını verdi:
Bize Humeydî, ona Velîd, ona da Evzâî şöyle demiştir: Ben Zuhrî'ye “hanımlarından hangisi Hz. Peygamber'den (sav) Allah'a sığındı?” diye sordum. Zuhrî şöyle dedi: Bana Urve, Âişe'den (r.anha) şöyle haber vermiştir: Cevn'in kızı (Umeyme), (nikah kıyıldıktan) Rasulullah'ın yanına getirildiğinde, Rasulullah (sav) ona yaklaşınca, “senden Allah'a sığınırım” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) ona "sen azim Allah'a sığındın, hadi ailenin yanına git" buyurdu. Ebu Abdullah der ki: Haccâc b. Ebu Menî, ona dedesi (Ebû Menî), ona Zuhrî, ona da Urve “Âişe şöyle dedi...” diyerek bu hadisi rivayet etmiştir.