Giriş

Bize İbn Serh, ona Said (İbn Ebu Eyyüb), ona Ebu Merhum, ona da Sehl b. Muaz, ona da babasından (Muaz b. Enes) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: "Her kim aşırı bir şekilde öfkelenir de -gücü yettiği halde- öfkesine hâkim olursa, Allah o kimseyi kıyamet gününde mahlukatın önünde huzuruna çağırır ve cennet hurilerinden dilediğini almakta serbest bırakır." [Ebu Davud, Ebu Merhum'un adı Abdurrahman b. Meymun'dur dedi.]


Açıklama: Hesap günü Allah'ın kullarından birini mahlukatın önüne çıkarması ve ona tercih hakkı tanıması, sinirlere hakim olmanın ne kadar önemsendiğini gösteren bir anlatım biçimidir.

    Öneri Formu
33770 D004777 Ebu Davud, Edeb, 3

Bize Muhammed b. Süleyman el-Enbari, ona İbn Nümeyr, ona el-A'meş, ona Abdullah b. Yesar, ona Abdurrahman b. Ebu Leyla'dan naklettiğine göre şöyle dedi: Hz. Muhammed'in (sav) ashabı bize aktardıklarına göre bir gün O'nunla birlikte yolculuk ederken içlerinden bir adam uyuyakalmış. Bunun üzerine onlardan biri gelip onun yanındaki ipi almış. Adam uyanıp ipi göremeyince korkmuş. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): "Bir Müslümanın başka bir Müslümanı korkutması helal değildir" buyurmuştur.


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: لا يحل لمسلم أن يروع مسلما

    Öneri Formu
34084 D005004 Ebu Davud, Edeb, 85

Bize Ebu Şeybe'nin oğulları Osman ve Ebu Bekir ile Muhammed b. es-Sabbah el-Bezzaz, onlara Şerik, ona Mikdam b. Şureyh, ona babası şöyle rivayet etmiştir: Hz. Aişe'ye (Rasulullah'ın yalnız kalmak için) kır gezisine çıkma(sı) hakkında sorduğumda şöyle bilgi verdi: Rasulullah (sav) yukarıdan aşağıya inen şu (karşıdaki) su kanallarına geziye çıkardı. Bir defasında (böyle bir) kır gezisine çıkmak istemişti de (bu yolculukta benim binmem için) bana zekât develerinden olan ve binmek için kullanılmayan bir dişi deve göndermişti ve bana; "Ey Aişe! Ona yumuşak davran. Şüphesiz ki yumuşak davranmak bir şeyde bulunursa onu mutlaka süsler, kendisinden uzak kılındığı şeyi de mutlaka lekeler" buyurdu. [(Ravi) İbn es-Sabbah rivayetinde (metinde geçen) Muharreme kelimesini üzerine binilmeyen (deve) diye açıkladı.]


    Öneri Formu
33808 D004808 Ebu Davud, Edeb, 10

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Muaviye ve Veki', onlara el-A'meş, ona Temim b. Seleme, ona Abdurrahman b. Hilal rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Yumuşaklık davranma özelliğinden (nezaketten) mahrum olan, bütün iyiliklerden mahrum kalır."


    Öneri Formu
33809 D004809 Ebu Davud, Edeb, 10

Bize İsa b. İbrahim el-Birekî rivayet etti. Bu hadisi Ebu Davud et-Tayâlisî'den de işittim, ancak İsa'nın rivayetini daha iyi muhafaza ettim. İsa'ya Abdulkahir b. es-Serî (es-Sülemî), ona İbn Kinane b. Abbas b. Mirdas, ona da babasının rivayet ettiğine göre dedesi şöyle demiştir: Rasulullah (sav) güldü de Ebubekir (ra) - yahut Ömer- (ra) kendisine: "Allah yüzünüzden gülmeyi eksik etmesin" dedi. [Ravi daha sonra hadisin geriye kalanını rivayet etti.]


    Öneri Formu
34400 D005234 Ebu Davud, Edeb, 155, 156

Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Yunus ve Humeyd, ona Hasan, ona Abdullah b. Muğaffel rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz ki Allah kullarına karşı yumuşaklıkla muamele eder (onlar için kolaylık ister) ve yumuşaklığı sever. O yumuşak muameleye, sertliğe vermediği karşılığı (dünyada istenilen amaçlara ulaşma, ahirette ise mükafat olarak) verir."


    Öneri Formu
273361 D004807-2 Ebu Davud, Edeb, 10

Bize İbn Beşşâr, ona Ebu Âsım, ona İbn Cüreyc; (T) Bize Yahya b. Habib, ona Ravh, ona İbn Cüreyc, ona Amr b. Ebu Süfyan, ona Amr b. Abdullah b. Safvan, ona da Kelede b. Hanbel şunu rivayet etti: Safvan b. Ümeyye, kendisiyle (Kelede) Hz. Peygamber'e (sav) bir miktar süt, bir keçi yavrusu ve birkaç dağabîs (kuşkonmaza benzer bir ot) göndermişti. Hz. Peygamber (sav) o sırada Mekke'nin yüksek yerlerindeydi. Kelede dedi ki: Hz. Peygamber'in huzuruna selam vermeden girdim. Bunun üzerine bana; "geri dön ve es-Selamu aleykum de" buyurdu. Bu (olay) Safvan b. Ümeyye'nin müslüman olmasından sonra olmuştur. [Amr şöyle dedi: Bu hadisi bana İbn Safvan tamamıyla Kelede b. Hanbel'den rivayet etti. Ancak bunu Kelede'den işittim demedi.] [Ebû Davud şöyle dedi: Yahya b. Habib, Ümeyye b. Safvan dedi. Ben bu haberi Kelede b. Hanbel'den işittim demedi. Yahya şöyle de dedi: Bunu Amr b. Abdullah b. Safvan, kendisine Kelede b. Hanbel'den rivayet etmiştir.)]


    Öneri Formu
271318 D005176-2 Ebu Davud, Edeb, 126, 127, +

Bize Hasan b. Ali ve Muhammed b. Yahya, o ikisine Abdürrezzak, ona Mamer, ona ez-Zührî, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe, ona İbn Abbas (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Herakliüs'a şöyle bir mektup yazmıştı: "Allah'ın elçisi Muhammed'den Bizans kralı Heraklius'a! Selam hidayete uyanların üzerine olsun!" İbn Yahya, İbn Abbas'tan rivayet ettiğine göre Ebu Süfyan ona şöyle anlatmıştır. Biz de Heraklius'un huzuruna girdik. Bizi huzurunda oturttu ve Rasulullah'ın mektubunu istedi. Onda şöyle yazıyordu: "Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla. Allah'ın elçisi Muhammed'den Bizans kralı Heraklius'a. Selam hidayete uyanların üzerine olsun. Konuya gelirsek..."


    Öneri Formu
274730 D005136-2 Ebu Davud, Edeb, 118, 119

Bize Nüfeyl, ona Züheyr, ona Kabus Ebu Zabyan, ona babası (Ebu Zabyan el-Cenbi el-Kufî), ona da Abdullah b. Abbas'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Doğru yol, doğru yolda ilerlemek ve ölçülü olmak nübüvvetin yirmi beş cüzünden biridir."


    Öneri Formu
33769 D004776 Ebu Davud, Edeb, 2


Açıklama: Hz. Aişe'den Hz. Peygamber'in vefat etmeden evvelki hastalığı sırasında ya da hanımlarıyla birlikteyken Hz. Fatıma'yı çağırması ve onunla konuşması hakkında farklı isnadlarla rivayetler gelmiştir. Ancak bu rivayetlerin içeriği ile buradaki hadisin içeriği aynı değildir. Bu bakımdan buradaki hadisin isnadı ferddir (garip). Hadisin ilk dört ravisi (Hz. Aişe, Aişe bnt. Talha, Minhal b. Amr, Meysere b. Habib ve İsrail) kendi tabakalarında ferddir. Hadisin ravilerinden İsrail b. Yunus es-Sebii hakkında genellikle tadil az da olsa cerh ifadeleri vardır. İbn Sa'd güvenilir bir ravi olduğunu ve alimlerin ondan çok hadis naklettiklerini belirttikten sonra "Bazı kimseler onu zayıf sayardı" ifadesini kullanmıştır (İbn Sa'd, et-Tabakatü'l-kübra, VI, 352).

    Öneri Formu
34383 D005217 Buhari, el-Edebü'l-müfred, s. 337; Ebu Davud, Sünen, VII, 505-506; Tirmizi, Sünen, V, 700; Nesai, es-Sünenü'l-kübra, VII, 393.