Giriş

Bize [Yusuf b. İsa, ona Muhammed b. Fudayl, ona Fudayl b. Gazvan, ona] Ebu Hâzim, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etti: Çok acıkmıştım. (Yolda) Ömer b. Hattâb ile karşılaştım. Kendisinden bana Allah'ın (cc) Kitâbı'ndan bir ayet okumasını istedim. Ömer, evine girdi ve o ayeti bana okudu. (Ondan ayrıldıktan sonra) çok gitmeden meşakkat ve açlıktan yüz üstü yere kapandım. Bu sırada bir de baktım ki Rasulullah (sav) baş ucumda dikilmiş "Ey Ebu Hüreyre!" dedi. Ben de “Buyur ey Allah’ın Rasulü! Emrine hazırım, her saadet senindir!” dedim. Akabinde elimi tuttu, beni kaldırdı ve açlık çektiğimi anladı. Beni evine götürdü. Hemen benim için büyük bir bardak süt istedi. Sütten içtim. Sonra "Tekrar iç ey Ebu Hüreyre!" buyurdu. Tekrar bir bardak daha içtim. Sonra yine "Tekrar (iç)!" buyurdu. Ben de tekrar içtim. Artık karnımın vaziyeti düzeldi, karnım bir ok gibi dümdüz oldu. Ebu Hüreyre devamla dedi ki: Bir müddet sonra Ömer'le karşılaştım, başımdan geçen bu olayı ona anlattım ve “Ey Ömer! Allah benim karnımı doyurmağa senden daha layık bir kişiyi memur etti. Vallahi bana bir ayet okuyup öğretmeni istemiştim. Halbuki ben o ayeti senden daha düzgün okumakta idim” dedim. Bunun üzerine Ömer “Vallahi seni evime alıp doyurmak, bana kırmızı develerim olmasından daha sevimlidir” dedi.


Açıklama: İsnadın tamamı için bk. B005374.

    Öneri Formu
16835 B005375 Buhari, Et'ıme, 1

Bize Muhammed b Kesir, ona Süfyân, ona Mansur, ona Ebu Vâil, ona da Ebu Musa el-Eş’ari (ra) Hz. Peygamber’in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Karnı aç olanları doyurunuz, hastaları ziyaret ediniz ve esirleri de özgürlüklerine kavuşturunuz." [Hadisin râvilerinden Süfyân, hadisteki 'ânî' kelimesinin esir anlamına geldiğini söylemiştir.]


    Öneri Formu
16824 B005373 Buhari, Et'ıme, 1

Bize Salt b. Muhammed, ona Hammâd b. Zeyd, ona Ca'd Ebu Osman, ona da Enes; (T) Ona Hişâm, ona Muhammed, ona da Enes; (T) Ona Ebu Rabî'a Sinân, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir: (Enes'in annesi) Ümmü Süleym bir müd kadar arpayı öğüttü ve ondan hatîfe denilen bir yemek yaptı. O yemeğe yağ kabından (yağ) kattı. Ardından beni Nebî'ye (sav) gönderdi. O ashabıyla birlikteyken onun yanına geldim. Hz. Peygamber'i (sav) (yemeğe) davet ettim. O, "Beraberimdekiler de (gelse) olur mu?" buyurdu. Ben, (annemim yanına) gelip, Hz. Peygamber'in (sav), "Beraberimdekiler de (gelse) olur mu?" (diye sorduğunu) söyledim. (Bunun üzerine) Ebu Talha, Hz. Peygamber'in (sav) huzurunda 'Yâ Rasulullah! Ümmü Süleym'in yaptığı (yemek) azdır' dedi. Hz. Peygamber (sav), (eve) girdi, yemek de getirildi. Nebî (sav), "Benimle birlikte on kişiyi içeri al." buyurdu. Onlar içeri girip doyuncaya kadar yediler. Ardından Hz. Peygamber (sav), "Benimle birlikte on kişiyi (daha) içeri al." buyurdu. Onlar da girip doyuncaya kadar yediler. Sonra Rasulullah (sav), "Benimle on kişiyi daha içeri al." buyurdu. Öyle ki, kırk kişiyi saymış oldu. Sonra Hz. Peygamber de (sav) o yemekten yedi ve (sofradan) kalktı. Ben de, yemek eksilmiş mi diye (sofraya) bakmaya başladım.


    Öneri Formu
279190 B005450-3 Buhari, Et'ıme, 48


    Öneri Formu
16850 B005376 Buhari, Et'ıme, 2


    Öneri Formu
16853 B005377 Buhari, Et'ıme, 3


    Öneri Formu
16860 B005378 Buhari, Et'ıme, 3

Bize İsamil, ona Mâlik, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona da Enes b. Mâlik şöyle demiştir: Ebu Talha, Ümmü Suleym'e hitaben “ben bu defa gerçekten Rasulullah'ın (sav) sesinin çok zayıf çıktığını işit­tim ve anladım ki karnı aç. Yanında yiyecek bir şey var mı?” dedi. Ümmü Suleym “evet” dedi ve arpadan yapılmış birkaç ekmek parçası çıkardı. Sonra bir baş örtüsü çıkartıp onun bir kısmı ile ekmekleri sa­rıp dürdü. Sonra bohçayı benim elimin altına gizledi ve örtünün bir kıs­mını da benim üstüme sarıp sarmalayıp Rasulullah'ın yanına gönderdi. Enes der ki: Ben bunu götürdüm ve Rasulullah'ı (sav) mescitte buldum. Beraberinde insanlar vardı. Ben de onların yanına varıp dikel­dim. Rasulullah (sav) bana "seni Ebu Talha mı gönderdi?" diye sordu. Ben “evet” dedim. Rasulullah (sav) "yemek için mi?" dedi. Ben de “evet” dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) beraberinde bulunanlara hitaben "hadi kalkın" buyurdu ve yürüdü, ben de önlerinde yürüyüp önceden Ebu Talha'ya geldim ve durumu ona haber verdim. Ebu Talha Ümmü Suleym'e “ey Ümmü Suleym, Rasulullah (sav) beraberinde insanları getiriyor, halbuki onları doyurabileceğimiz bir şey yoktur” dedi. Ümmü Suleym “Allah ve Rasulü en iyi bilendir” dedi. Sonra Ebu Talha gidip Rasulullah'ı karşıladı. Rasulullah (sav) Ebu Talha ile beraber geldi ve "ey Ümmü Suleym, yanında ne varsa getir" buyurdu. O da bu ekmekleri getirdi. Rasulullah (sav) emretti ve ekmekler küçük küçük parçalara bölündü. Ümmü Suleym bir yağ tulu­mundan bu bölünen ekmek parçalarının üzerine yağ sıktı ve onları bulayıp katık yaptı. Sonra Rasulullah (sav) o katık üzerine Allah'ın, söy­lemesini istediği şeyleri söyleyip dua etti ve "on kişi içeriye al" buyurdu. Ebu Talha on kişiyi içeriye aldı. Onlar doyuncaya kadar yediler, sonra dışarı çıktılar. Ardından "on kişiye daha al" buyurdu. Ebu Talha onları da içeriye aldı. Onlar da doyuncaya kadar ye­dikten sonra dışarıya çıktılar. Sonra Rasulullah (sav) tekrar "on kişi daha al" dedi. Böylece, tamamı seksen kişi olan topluluğun hepsi de yedi ve doydu.


    Öneri Formu
16868 B005381 Buhari, Et'ıme, 6

Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyân, ona İbn Tâvûs, ona babası (Tâvûs b. Keysân) ve Ebu Zinâd, onlara el-A'rec, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kadınların hayırlısı deve binen Kureyş kadınlarıdır." Diğer râvî (İbn Tâvûs) şöyle rivayet etmiştir: "Kureyş kadınları­nın iyisi, çocuğa küçüklüğünde en şefkatli olanı ve elinde olan kocasının mallarını en güzel şekilde gözetenidir." Bu hadis, Muâviye ve İbn Abbâs tarafından da Hz. Peygamber'den (sav) rivayet edilmiştir.


    Öneri Formu
287434 B005365-2 Buhari, Nafakat, 10


    Öneri Formu
16784 B005362 Buhari, Nafakat, 7


    Öneri Formu
16809 B005372 Buhari, Nafakat, 16