6725 Kayıt Bulundu.
Bize Müsedded, ona İsa b. Yunus, ona el-A'meş, ona Ma'rur b. Süveyd, şöyle söylemiştir. Biz Rebeze'de Ebu Zer'in yanına geldik. Üzerinde bir elbise vardı. Kölesinde de aynı elbiseden vardı. Kendisine, ey Ebu Zer! Kölenin elbisesini alıp, kendi elbisene eklesen güzel bir elbise olur. Kölene de başka bir elbise giydirsen dedik. Bize ben Rasulullah'ı (sav) şöyle söylerken işittim dedi: "(Köleleriniz) Allah'ın sizin mülkünüze verdiği kardeşlerinizdir. Biriniz kölesi olan kardeşine yediğinden yedirsin, giydiğinden giydirsin ve ona gücünün yetmediği işi yüklemesin. Kölesine gücünün üstünde bir iş yüklerse ona yardım etsin." [Ebû Davud İbn Numeyr'in, el A'meş'ten benzer bir rivayette bulunduğunu söyledi.]
Bize İbrahim b. Musa, ona Abdürrezzak, ona Mamer, ona Osman b. Züfer, ona (Haris) b. Rafi' b. Mekîs, ona Hudeybiye'de Rasulullah (sav) ile birlikte bulunmuş Râfi' b. Mekîs'in söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Kölelere iyi muamele etmek bereket getirir. Kötü davranmak uğursuzluk getirir."
Açıklama: Hadiste geçen köle kavramını bugün için, insanın kendisi için çalışan işçi ya da hizmet eden kişi olarak değerlendirmesi gerekir.
Bize Ahmed b. Said el-Hemdânî ve Ahmed b. Amr b. es-Serh- bu hadis el-Hendânî'nin rivayetidir ve daha tamdır- o ikisine İbn Vehb, ona Ebu Hani el-Havlanî, ona Abbas b. Cüleyd el-Hacrî, ona da Abdullah b. Amr şöyle söylemiştir: Hz. Peygamber'e (sav) bir adam gelerek ya Rasulallah (sav) hizmetçiyi kaç defa affedelim? diye sordu. Hz. Peygamber (sav) sükût etti. Sonra adam bu soruyu Hz. Peygamber'e (sav) tekrar sordu. Hz. Peygamber (sav) yine sükût etti. Adam bu soruyu üçüncü kez tekrarlayınca; "onu günde yetmiş defa affedin" buyurdu.
Açıklama: Birinci ve ikinci defa sorulduğunda Hz. Peygamber’in (sav) soruya cevap vermemesi, sorudan hoşlanmadığına işaret etmektedir. Zira zayıf olanı affetmek müslümanın belirgin özelliğidir. Üçüncü defa sorulduğunda ‘Günde yetmiş defa affedin’ ifadesi ise, kesreti yani neredeyse her defasında affedin anlamına gelmektedir.
Bize Kuteybe b. Said, ona Abdülvehhab, ona Eyyüb, ona Muhammed, ona Ebu Hureyre naklettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle söylemiştir: "Kıyamet yaklaşınca müminin rüyası neredeyse yalan çıkmayacaktır. Onların, rüyası en doğru olanı, sözü en doğru olanıdır. Rüya üç kısma ayrılır. Birincisi sadık rüyadır ki, Allah'tan bir müjdedir. İkincisi şeytandan olan üzüntü verici rüyadır. Üçüncüsü de kişinin kendi kendine içinden geçirdiklerinden oluşan rüyadır. Biriniz hoşlanmadığı bir rüya görürse hemen kalksın namaz kılsın ve onu kimseye söylemesin." [Ebu Hureyre der ki: Rüyada köstek görmeyi severim. Bukağı görmekten hoşlanmam, çünkü köstek dinde sebat demektir.] [Ebu Davud der ki: Zaman yaklaşınca sözü gece ile gündüzün süreleri birbirine yaklaştığında yani gece gündüz eşit olduğunda anlamına gelmektedir.]
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerir, ona el-A'meş, ona Ma'rur b. Süveyd şöyle söylemiştir. Ebu Zer'i, üzerinde kalın bir abayla Rebeze'de gördüm. Kölesinin üzerinde de o abanın bir benzeri vardı. Orada bulunanlar, Ey Ebu Zer! Kölenin üzerinde bulunan abayı alsan, onu senin üzerinde bulunan abayla birleştirsen (güzel) bir elbise olur. Kölene de başka bir elbise giydirsen olmaz mı? dediler. Bunun üzerine Ebu Zer şöyle söyledi: Ben annesi acem olan bir kişiyle karşılıklı küfürleştim ve onu annesiyle ayıpladım. O da beni Rasulullah'a (sav) şikâyet etti. Rasulullah da (sav) bana şunları söyledi: "Ey Ebu Zer! Sen kendisinde cahiliye izleri bulunan bir kişisin. Muhakkak ki bu köleler, sizin kardeşlerinizdir. Allah (bazı dünyevi imkanlar vererek) sizi onlara üstün kılmıştır. Sizin emirlerinize uygun hareket etmezlerse onları satın. Fakat Allah'ın yarattıklarına eziyet etmeyin."
Bize Muhammed b. Alâ, ona Ebu Muaviye; (T) Bize İbn Müsenna, ona Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona İbrahim et-Teymî, ona babası ona Ebu Mesud el-Ensârî şöyle söylemiştir: Ben kölemi dövüyordum. Arkamdan; "şunu bil ki ey Ebu Mesud!" şeklinde bir ses işittim. İbn Müsenna iki defa diye rivayet etti. "Allah'ın sana olan gücü senin bu köleye olan gücünden çok daha fazladır." (Sesin geldiği tarafa doğru) dönüp baktım bir de ne göreyim; Hz. Peygamber (sav) bunun üzerine Allah rızası için bu köle hürdür, Ya Rasulallah dedim. Rasulullah (sav); "sen bunu yapmasaydın cehennem ateşi seni saracaktı" buyurdu. Ya da "sana cehennem ateşi dokunacaktı" buyurdu.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: وَإِنَّ مِنَ الْبَيَانِ سِحْرًا