Bize Kuteybe b. Said, ona Abdülvehhab, ona Eyyüb, ona Muhammed, ona Ebu Hureyre naklettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle söylemiştir:
"Kıyamet yaklaşınca müminin rüyası neredeyse yalan çıkmayacaktır. Onların, rüyası en doğru olanı, sözü en doğru olanıdır. Rüya üç kısma ayrılır. Birincisi sadık rüyadır ki, Allah'tan bir müjdedir. İkincisi şeytandan olan üzüntü verici rüyadır. Üçüncüsü de kişinin kendi kendine içinden geçirdiklerinden oluşan rüyadır. Biriniz hoşlanmadığı bir rüya görürse hemen kalksın namaz kılsın ve onu kimseye söylemesin."
[Ebu Hureyre der ki: Rüyada köstek görmeyi severim. Bukağı görmekten hoşlanmam, çünkü köstek dinde sebat demektir.]
[Ebu Davud der ki: Zaman yaklaşınca sözü gece ile gündüzün süreleri birbirine yaklaştığında yani gece gündüz eşit olduğunda anlamına gelmektedir.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
34099, D005019
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ مُحَمَّدٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ: "إِذَا اقْتَرَبَ الزَّمَانُ لَمْ تَكَدْ رُؤْيَا الْمُؤْمِنِ أَنْ تَكْذِبَ وَأَصْدَقُهُمْ رُؤْيَا أَصْدَقُهُمْ حَدِيثًا وَالرُّؤْيَا ثَلاَثٌ فَالرُّؤْيَا الصَّالِحَةُ بُشْرَى مِنَ اللَّهِ وَالرُّؤْيَا تَحْزِينٌ مِنَ الشَّيْطَانِ وَرُؤْيَا مِمَّا يُحَدِّثُ بِهِ الْمَرْءُ نَفْسَهُ فَإِذَا رَأَى أَحَدُكُمْ مَا يَكْرَهُ فَلْيَقُمْ فَلْيُصَلِّ وَلاَ يُحَدِّثْ بِهَا النَّاسَ."
[قَالَ: وَأُحِبُّ الْقَيْدَ وَأَكْرَهُ الْغُلَّ وَالْقَيْدُ ثَبَاتٌ فِى الدِّينِ.]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ: إِذَا اقْتَرَبَ الزَّمَانُ. يَعْنِى إِذَا اقْتَرَبَ اللَّيْلُ وَالنَّهَارُ يَعْنِى يَسْتَوِيَانِ.]
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, ona Abdülvehhab, ona Eyyüb, ona Muhammed, ona Ebu Hureyre naklettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle söylemiştir:
"Kıyamet yaklaşınca müminin rüyası neredeyse yalan çıkmayacaktır. Onların, rüyası en doğru olanı, sözü en doğru olanıdır. Rüya üç kısma ayrılır. Birincisi sadık rüyadır ki, Allah'tan bir müjdedir. İkincisi şeytandan olan üzüntü verici rüyadır. Üçüncüsü de kişinin kendi kendine içinden geçirdiklerinden oluşan rüyadır. Biriniz hoşlanmadığı bir rüya görürse hemen kalksın namaz kılsın ve onu kimseye söylemesin."
[Ebu Hureyre der ki: Rüyada köstek görmeyi severim. Bukağı görmekten hoşlanmam, çünkü köstek dinde sebat demektir.]
[Ebu Davud der ki: Zaman yaklaşınca sözü gece ile gündüzün süreleri birbirine yaklaştığında yani gece gündüz eşit olduğunda anlamına gelmektedir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Edeb 96, /1137
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Sirin el-Ensarî (Muhammed b. Sirin)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Ebu Muhammed Abdülvehhab b. Abdülmecid es-Sakafî (Abdulvehhab b. Abdulmecid b. Salt)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Rüya, çeşitleri, hulm vs.
Rüya, doğru çıkanı
Rüya, mü'minin
Rüya, rüyanın tabiri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
34001, D004941
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ وَ أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ - الْمَعْنَى - قَالاَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَمْرٍو عَنْ أَبِى قَابُوسَ مَوْلًى لِعَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو يَبْلُغُ بِهِ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم
"الرَّاحِمُونَ يَرْحَمُهُمُ الرَّحْمَنُ ارْحَمُوا أَهْلَ الأَرْضِ يَرْحَمْكُمْ مَنْ فِى السَّمَاءِ."
[لَمْ يَقُلْ مُسَدَّدٌ مَوْلَى عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو وَقَالَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم.]
Tercemesi:
Bize Müsedded ve Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, o ikiaine Süfyan, ona Amr, ona Abdullah b. Amr'ın azatlısı Ebu Kabus, ona Abdullah b. Amr, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle söylediğini nakletmiştir:
"Merhametli olanlara, Rahman merhamet eder. Yeryüzündekilere merhamet edin ki, gökteki de size merhamet etsin."
[Müsedded, Abdullah b. Amr'ın azatlısı tabirini kullanmadı. Hadisi doğrudan Hz. Peygamber (sav) buyurdu ki diyerek rivayet etti.]
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: ارْحَمُوا مَنْ فِى الأَرْضِ يَرْحَمْكُمْ مَنْ فِى السَّمَاءِ
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Edeb 66, /1121
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Ebu Kabus el-Ümevi (Ebu Kabus)
3. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
İkram, hizmetçiye ikram etmek
Merhamet, insanlara
Öneri Formu
Hadis Id, No:
34091, D005011
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ سِمَاكٍ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ جَاءَ أَعْرَابِىٌّ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَجَعَلَ يَتَكَلَّمُ بِكَلاَمٍ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم:
"إِنَّ مِنَ الْبَيَانِ سِحْرًا وَإِنَّ مِنَ الشِّعْرِ حُكْمًا."
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Ebu Avane, ona Simak, ona İkrime, ona İbn Abbas şöyle söylemiştir: Bir bedevi Hz. Peygamber'e (sav) geldi ve onun huzurunda fasih bir konuşma yaptı. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Şüphesiz bazı sözler büyüleyici, bazı şiirler hikmetlidir."
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: وَإِنَّ مِنَ الْبَيَانِ سِحْرًا
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Edeb 95, /1135
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Simak b. Harb ez-Zühlî (Simak b. Harb b. Evs b. Halid)
4. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Hitabet, Şiir ve şairler
Hitabet, Şiir, okumak/ dinlemek/ ezberlemek
Hitabet, sözün gücü ve etkileyiciliği
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُعَاذٍ حَدَّثَنَا أَبِى ح
وَحَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ بْنِ مَيْسَرَةَ حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ مُعَاذٍ - الْمَعْنَى وَاحِدٌ - قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ عَوْنٍ قَالَ كُنْتُ أَسْأَلُ عَنْ الاِنْتِصَارِ
"وَلَمَنِ انْتَصَرَ بَعْدَ ظُلْمِهِ فَأُولَئِكَ مَا عَلَيْهِمْ مِنْ سَبِيلٍ." فَحَدَّثَنِى عَلِىُّ بْنُ زَيْدِ بْنِ جُدْعَانَ عَنْ أُمِّ مُحَمَّدٍ امْرَأَةِ أَبِيهِ قَالَ ابْنُ عَوْنٍ وَزَعَمُوا أَنَّهَا كَانَتْ تَدْخُلُ عَلَى أُمِّ الْمُؤْمِنِينَ قَالَتْ قَالَتْ أُمُّ الْمُؤْمِنِينَ دَخَلَ عَلَىَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَعِنْدَنَا زَيْنَبُ بِنْتُ جَحْشٍ فَجَعَلَ يَصْنَعُ شَيْئًا بِيَدِهِ فَقُلْتُ بِيَدِهِ حَتَّى فَطَنْتُهُ لَهَا فَأَمْسَكَ وَأَقْبَلَتْ زَيْنَبُ تَقْحَمُ لِعَائِشَةَ رضى الله عنها فَنَهَاهَا فَأَبَتْ أَنْ تَنْتَهِىَ فَقَالَ لِعَائِشَةَ "سُبِّيهَا" فَسَبَّتْهَا فَغَلَبَتْهَا فَانْطَلَقَتْ زَيْنَبُ إِلَى عَلِىٍّ رضى الله عنه فَقَالَتْ إِنَّ عَائِشَةَ رضى الله عنها وَقَعَتْ بِكُمْ وَفَعَلَتْ. فَجَاءَتْ فَاطِمَةُ فَقَالَ لَهَا
"إِنَّهَا حِبَّةُ أَبِيكِ وَرَبِّ الْكَعْبَةِ" فَانْصَرَفَتْ فَقَالَتْ لَهُمْ إِنِّى قُلْتُ لَهُ كَذَا وَكَذَا فَقَالَ لِى كَذَا وَكَذَا. قَالَ وَجَاءَ عَلِىٌّ رضى الله عنه إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَكَلَّمَهُ فِى ذَلِكَ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33932, D004898
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُعَاذٍ حَدَّثَنَا أَبِى ح
وَحَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ بْنِ مَيْسَرَةَ حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ مُعَاذٍ - الْمَعْنَى وَاحِدٌ - قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ عَوْنٍ قَالَ كُنْتُ أَسْأَلُ عَنْ الاِنْتِصَارِ
"وَلَمَنِ انْتَصَرَ بَعْدَ ظُلْمِهِ فَأُولَئِكَ مَا عَلَيْهِمْ مِنْ سَبِيلٍ." فَحَدَّثَنِى عَلِىُّ بْنُ زَيْدِ بْنِ جُدْعَانَ عَنْ أُمِّ مُحَمَّدٍ امْرَأَةِ أَبِيهِ قَالَ ابْنُ عَوْنٍ وَزَعَمُوا أَنَّهَا كَانَتْ تَدْخُلُ عَلَى أُمِّ الْمُؤْمِنِينَ قَالَتْ قَالَتْ أُمُّ الْمُؤْمِنِينَ دَخَلَ عَلَىَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَعِنْدَنَا زَيْنَبُ بِنْتُ جَحْشٍ فَجَعَلَ يَصْنَعُ شَيْئًا بِيَدِهِ فَقُلْتُ بِيَدِهِ حَتَّى فَطَنْتُهُ لَهَا فَأَمْسَكَ وَأَقْبَلَتْ زَيْنَبُ تَقْحَمُ لِعَائِشَةَ رضى الله عنها فَنَهَاهَا فَأَبَتْ أَنْ تَنْتَهِىَ فَقَالَ لِعَائِشَةَ "سُبِّيهَا" فَسَبَّتْهَا فَغَلَبَتْهَا فَانْطَلَقَتْ زَيْنَبُ إِلَى عَلِىٍّ رضى الله عنه فَقَالَتْ إِنَّ عَائِشَةَ رضى الله عنها وَقَعَتْ بِكُمْ وَفَعَلَتْ. فَجَاءَتْ فَاطِمَةُ فَقَالَ لَهَا
"إِنَّهَا حِبَّةُ أَبِيكِ وَرَبِّ الْكَعْبَةِ" فَانْصَرَفَتْ فَقَالَتْ لَهُمْ إِنِّى قُلْتُ لَهُ كَذَا وَكَذَا فَقَالَ لِى كَذَا وَكَذَا. قَالَ وَجَاءَ عَلِىٌّ رضى الله عنه إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَكَلَّمَهُ فِى ذَلِكَ.
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Muaz, ona babası; (T)
Bize Ubeydullah b. Ömer b. Meysere, ona Muaz b. Muaz, ona İbn Avn dedi ki: Ben kim, "kendisine edilen zulümden sonra hakkını alırsa artık böyleleri üzerine (ceza için) bir yol yoktur." (Şura suresi 41. Ayette geçen) intikamın hükmünü sorardım. Bana Ali b. Zeyd Cüdân, ona babasının hanımı olan Ümmü Muhammed'den (Amine) (bir hadis naklederek bu soruma cevap verdi). İbn Avn dedi ki: Ümmü Muhammed'in (Amine), Müminlerin annesi Hz. Aişe'nin yanına girip çıktığını başkaları da söylemiştir. (Bir gün) müminlerin annesi Hz. Aişe ona şöyle demiş: Yanımızda Zeyneb bt. Cahş varken Rasulullah (sav) içeri girdi. Eliyle (karı-koca arasında olabilecek) bir şey yaptı. Ben de kendisine Zeyneb'in varlığı hatırlattım. Rasulullah (sav) da (yaptığı şeyi) bıraktı. Bunun üzerine Hz. Zeyneb, Hz. Aişe'ye yöneldi ve ona hakaret etti. Hz. Peygamber (sav) Zeyneb'i bundan menetse de o vazgeçmedi. Hz. Peygamber de (sav) Hz. Aişe'ye; "sen de ona dil uzat (mukabelede bulun)." dedi. Hz. Aişe de Hz. Zeyneb'e dil uzattı ve onun hakkından geldi. Bunun üzerine Hz. Zeyneb, Hz. Ali'ye gitti ve Aişe bu yaptığıyla size hakaret etmiş oldu dedi. Derken Hz. Fatma (durumu arz etmek için) Hz. Peygamber'e (sav) geldi. Hz. Peygamber (sav) ona; "Kâbe'nin sahibine yemin olsun ki, Aişe senin babanın sevgilisidir" dedi. Bunun üzerine Hz. Fatma oradan ayrılmış ve Haşimoğlularına ben Hz. Peygamber'e (sav) şöyle şöyle dedim; o da bana şunları şunları söyledi demiştir. Hz. Ali'de Rasulullah'a (sav) gelip bu konuda onunla konuşmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Edeb 49, /1113
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Amine el-Kaysiyye (Amine bt. Abdullah)
3. Ali b. Zeyd el-Kuraşî (Ali b. Zeyd b. Abdullah b. Züheyr b. Abdullah b. Cüd'ân)
4. Ebu Avn Abdullah b. Avn el-Müzenî (Abdullah b. Avn b. Ertabân)
5. Ebu Müsenna Muaz b. Muaz el-Anberî (Muaz b. Muaz b. Nasr b. Hassan b. Hur b. Malik)
6. Ebu Amr Ubeydullah b. Muaz el-Anberî (Ubeydullah b. Muaz b. Muaz b. Nasr)
Konular:
Eziyet, müslümanın müslümana
Hz. Peygamber, hanımları
Hz. Peygamber, hanımları, Hz. Aişe
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33977, D004918
Hadis:
حَدَّثَنَا الرَّبِيعُ بْنُ سُلَيْمَانَ الْمُؤَذِّنُ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ عَنْ سُلَيْمَانَ - يَعْنِى ابْنَ بِلاَلٍ - عَنْ كَثِيرِ بْنِ زَيْدٍ عَنِ الْوَلِيدِ بْنِ رَبَاحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"الْمُؤْمِنُ مِرْآةُ الْمُؤْمِنِ وَالْمُؤْمِنُ أَخُو الْمُؤْمِنِ يَكُفُّ عَلَيْهِ ضَيْعَتَهُ وَيَحُوطُهُ مِنْ وَرَائِهِ."
Tercemesi:
Bize Rabi' b. Süleyman el-Müezzin, ona İbn Vehb, ona Süleyman (b. Bilal), ona Kesir b. Zeyd, ona el-Velid b. Rabah, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu söylemiştir:
"Mümin müminin aynasıdır ve mümin müminin kardeşidir. Zararına olan şeylere karşı onu savunur ve gıyabında onu korur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Edeb 57, /1117
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Velid b. Rabah ed-Devsi (Velid b. Rabah)
3. Ebu Muhammed Kesir b. Zeyd el-Eslemî (Kesir b. Zeyd)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Bilal el-Kuraşi (Süleyman b. Bilal)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Rabi' b. Süleyman el-Murâdî (Rabi' b. Süleyman b. Abdülcebbâr b. Kâmil)
Konular:
Müslüman, mü'minin aynası olması
حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ أَنَسٍ قَالَ
"لَمَّا قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الْمَدِينَةَ لَعِبَتِ الْحَبَشَةُ لِقُدُومِهِ فَرَحًا بِذَلِكَ لَعِبُوا بِحِرَابِهِمْ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33983, D004923
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ أَنَسٍ قَالَ
"لَمَّا قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الْمَدِينَةَ لَعِبَتِ الْحَبَشَةُ لِقُدُومِهِ فَرَحًا بِذَلِكَ لَعِبُوا بِحِرَابِهِمْ."
Tercemesi:
Bize Hasan b. Ali, ona Abdürrezzak, ona Mamer, ona Sabit, ona Enes şöyle söylemiştir:
"Rasulullah (sav) Medine'ye geldiğinde Habeşliler çok sevinerek onun gelişini kutlamak için mızraklarıyla oyun oynadılar."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Edeb 59, /1118
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
3. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
4. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
5. Hasan b. Ali el-Hüzeli (Hasan b. Ali b. Muhammed)
Konular:
Eğlence, bayram günlerinde Çalgı
HİCRET OLGUSU
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنْ سُفْيَانَ عَنْ عَلْقَمَةَ بْنِ مَرْثَدٍ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"مَنْ لَعِبَ بِالنَّرْدَشِيرِ فَكَأَنَّمَا غَمَسَ يَدَهُ فِى لَحْمِ خِنْزِيرٍ وَدَمِهِ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33999, D004939
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنْ سُفْيَانَ عَنْ عَلْقَمَةَ بْنِ مَرْثَدٍ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"مَنْ لَعِبَ بِالنَّرْدَشِيرِ فَكَأَنَّمَا غَمَسَ يَدَهُ فِى لَحْمِ خِنْزِيرٍ وَدَمِهِ."
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Süfyan, ona Alkame b. Mersed, ona Süleyman b. Büreyde, ona babası (Büreyde) Hz. Peygamber'in (sav) şöyle söylediğini nakletmiştir:
"Kim tavla oynarsa elini domuz etine ve kanına batırmış gibidir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Edeb 64, /1121
Senetler:
1. Ebu Abdullah Büreyde b. Husayb el-Eslemî (Amir b. Husayb b. Abdullah b. Haris b. A'rec)
2. Süleyman b. Büreyde el-Eslemî (Süleyman b. Büreyde b. Husayb)
3. Alkame b. Mersed el-Hadramî (Alkame b. Mersed)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
6. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Eğlence, Oyun, tavla, satranç vs.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
34096, D005016
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدٍ الْمَرْوَزِىُّ قَالَ حَدَّثَنِى عَلِىُّ بْنُ حُسَيْنٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ يَزِيدَ النَّحْوِىِّ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ:
"وَالشُّعَرَاءُ يَتَّبِعُهُمُ الْغَاوُونَ فَنَسَخَ مِنْ ذَلِكَ وَاسْتَثْنَى فَقَالَ: إِلاَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَذَكَرُوا اللَّهَ كَثِيرًا"
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Muhammed el-Mervezî, ona Ali b. Hüseyin, ona babası, ona Yezid en-Nahvi, ona İkrime, ona İbn Abbas şöyle söylemiştir:
"Şairlere gelince onlara da yoldan sapmışlar uyar."(Şuara 26/224) ayetini; "ancak iman edip salih amel işleyenler ve Allah'ı çokça ananlar... başka." (Şuara 26/227) ayeti nesh etmiş ve anılan kimseler (önceki ayetin hükmünün) dışında tutulmuştur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Edeb 95, /1136
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Ebu Hasan Yezid b. Ebu Said en-Nahvi (Yezid b. Abdullah)
4. Hüseyin b. Vâkid el-Mervezî (Hüseyin b. Vâkid)
5. Ali b. Hüseyin el-Kuraşî (Ali b. Hüseyin b. Vakıd)
6. Ebu Hasan Ahmed b. Şebbuye el-Huzaî (Ahmed b. Muhammed b. Sabit)
Konular:
Hitabet, Şiir ve şairler
Hitabet, Şiir, okumak/ dinlemek/ ezberlemek
Hitabet, sözün gücü ve etkileyiciliği
Öneri Formu
Hadis Id, No:
34187, D005107
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ أَبِى الْوَزِيرِ حَدَّثَنَا دَاوُدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْعَطَّارُ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أُمِّ حُمَيْدٍ عَنْ عَائِشَةَ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهَا قَالَتْ قَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"هَلْ رُئِىَ - أَوْ كَلِمَةً غَيْرَهَا - فِيكُمُ الْمُغَرِّبُونَ." قُلْتُ وَمَا الْمُغَرِّبُونَ قَالَ
"الَّذِينَ يَشْتَرِكُ فِيهِمُ الْجِنُّ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsenna, ona İbrahim b. Ebu Vezir, ona Davud b. Abdurrahman el-Attar, ona İbn Cüreyc, ona babası, Ümmü Humeyd, ona Aişe'nin (r.anha) söylediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"İçinizde mugarrebler görüldü mü?" veya "görüldü mü" kelimesi yerine başka bir kelime söylemiştir. Ben de ya Rasulullah (sav) mugarrabler nedir? diye sordum. Hz. Peygamber (sav); "kendilerine cinlerin/şeytanların ortak olduğu kimselerdir" diyerek cevap vermiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Edeb 116, /1155
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ümmü Humeyd Ümmü Humeyde bt. Abdurrahman (Ümmü Humeyd bt. Abdurrahman)
3. Abdulaziz b. Cüreyc el-Kuraşi (Abdulaziz b. Cüreyc)
4. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
5. Davud b. Abdurrahman el-Abdi el-Attar (Davud b. Abdurrahman)
6. Ebu Amr İbrahim b. Ebu Vezir el-Haşimî (İbrahim b. Ömer b. Mutarrif)
7. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Cin, Cinler
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنِ ابْنِ أَبِى ذِئْبٍ قَالَ حَدَّثَنِى خَالِى الْحَارِثُ عَنْ حَمْزَةَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ كَانَتْ تَحْتِى امْرَأَةٌ وَكُنْتُ أُحِبُّهَا وَكَانَ عُمَرُ يَكْرَهُهَا فَقَالَ لِى طَلِّقْهَا فَأَبَيْتُ فَأَتَى عُمَرُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرَ ذَلِكَ لَهُ فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم
"طَلِّقْهَا."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
34246, D005138
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنِ ابْنِ أَبِى ذِئْبٍ قَالَ حَدَّثَنِى خَالِى الْحَارِثُ عَنْ حَمْزَةَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ كَانَتْ تَحْتِى امْرَأَةٌ وَكُنْتُ أُحِبُّهَا وَكَانَ عُمَرُ يَكْرَهُهَا فَقَالَ لِى طَلِّقْهَا فَأَبَيْتُ فَأَتَى عُمَرُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرَ ذَلِكَ لَهُ فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم
"طَلِّقْهَا."
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Yahya, ona İbn Ebu Zi'b, ona dayısı Haris, ona Hamza b. Abdullah b. Ömer, ona babası (İbn Ömer) şöyle söylemiştir. Benim sevdiğim bir eşim vardı. (Babam) Ömer ondan hoşlanmıyordu. Bana onu boşamamı söyledi. Ben de (onun bu talebini) kabul etmedim. Bunun üzerine babam Ömer gidip, konuyu Hz. Peygamber'e (sav) anlattı. Hz. Peygamber de (sav) bana "onu boşa" dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Edeb 129, /1161
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ümare Hamza b. Abdullah el-Medeni (Hamza b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Haris b. Abdurrahman el-Kuraşi (Haris b. Abdurrahman b. Haris b. Ebu Zi'b)
4. İbn Ebu Zi'b Muhammed b. Abdurrahman el-Amiri (Muhammed b. Abdurrahman b. Muğîre el-Kureşî el-Âmirî)
5. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
6. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Boşanma, babanın müdahalesi halinde
Haklar, Baba hakkı
İsyan, anne-babaya isyan, saygısızlık