6730 Kayıt Bulundu.
Bize Müsedded, ona İsa b. Yunus, ona el-A'meş, ona Ma'rur b. Süveyd, şöyle söylemiştir. Biz Rebeze'de Ebu Zer'in yanına geldik. Üzerinde bir elbise vardı. Kölesinde de aynı elbiseden vardı. Kendisine, ey Ebu Zer! Kölenin elbisesini alıp, kendi elbisene eklesen güzel bir elbise olur. Kölene de başka bir elbise giydirsen dedik. Bize ben Rasulullah'ı (sav) şöyle söylerken işittim dedi: "(Köleleriniz) Allah'ın sizin mülkünüze verdiği kardeşlerinizdir. Biriniz kölesi olan kardeşine yediğinden yedirsin, giydiğinden giydirsin ve ona gücünün yetmediği işi yüklemesin. Kölesine gücünün üstünde bir iş yüklerse ona yardım etsin." [Ebû Davud İbn Numeyr'in, el A'meş'ten benzer bir rivayette bulunduğunu söyledi.]
Bize Muhammed b. Alâ ve İbrahim b. Musa er-Râzî, onlara Ebu Üsame (Hammâd b. Üsame), ona Ömer- İbrahim, bunun Ömer b. Hamza b. Abdullah el-Ömer olduğunu söyledi, ona Abdurrahman b. Sa'd, ona da Ebu Said el-Hudrî, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Kişinin eşiyle birlikte olduktan sonra onun sırrını ifşa etmesi, Kıyamet gününde Allah katında (sorumluluğu) en büyük olan emanetlerdendir."
Bize İbrahim b. Musa, ona Abdürrezzak, ona Mamer, ona Osman b. Züfer, ona (Haris) b. Rafi' b. Mekîs, ona Hudeybiye'de Rasulullah (sav) ile birlikte bulunmuş Râfi' b. Mekîs'in söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Kölelere iyi muamele etmek bereket getirir. Kötü davranmak uğursuzluk getirir."
Açıklama: Hadiste geçen köle kavramını bugün için, insanın kendisi için çalışan işçi ya da hizmet eden kişi olarak değerlendirmesi gerekir.
Bize Ahmed b. Said el-Hemdânî ve Ahmed b. Amr b. es-Serh- bu hadis el-Hendânî'nin rivayetidir ve daha tamdır- o ikisine İbn Vehb, ona Ebu Hani el-Havlanî, ona Abbas b. Cüleyd el-Hacrî, ona da Abdullah b. Amr şöyle söylemiştir: Hz. Peygamber'e (sav) bir adam gelerek ya Rasulallah (sav) hizmetçiyi kaç defa affedelim? diye sordu. Hz. Peygamber (sav) sükût etti. Sonra adam bu soruyu Hz. Peygamber'e (sav) tekrar sordu. Hz. Peygamber (sav) yine sükût etti. Adam bu soruyu üçüncü kez tekrarlayınca; "onu günde yetmiş defa affedin" buyurdu.
Açıklama: Birinci ve ikinci defa sorulduğunda Hz. Peygamber’in (sav) soruya cevap vermemesi, sorudan hoşlanmadığına işaret etmektedir. Zira zayıf olanı affetmek müslümanın belirgin özelliğidir. Üçüncü defa sorulduğunda ‘Günde yetmiş defa affedin’ ifadesi ise, kesreti yani neredeyse her defasında affedin anlamına gelmektedir.
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerir, ona el-A'meş, ona Ma'rur b. Süveyd şöyle söylemiştir. Ebu Zer'i, üzerinde kalın bir abayla Rebeze'de gördüm. Kölesinin üzerinde de o abanın bir benzeri vardı. Orada bulunanlar, Ey Ebu Zer! Kölenin üzerinde bulunan abayı alsan, onu senin üzerinde bulunan abayla birleştirsen (güzel) bir elbise olur. Kölene de başka bir elbise giydirsen olmaz mı? dediler. Bunun üzerine Ebu Zer şöyle söyledi: Ben annesi acem olan bir kişiyle karşılıklı küfürleştim ve onu annesiyle ayıpladım. O da beni Rasulullah'a (sav) şikâyet etti. Rasulullah da (sav) bana şunları söyledi: "Ey Ebu Zer! Sen kendisinde cahiliye izleri bulunan bir kişisin. Muhakkak ki bu köleler, sizin kardeşlerinizdir. Allah (bazı dünyevi imkanlar vererek) sizi onlara üstün kılmıştır. Sizin emirlerinize uygun hareket etmezlerse onları satın. Fakat Allah'ın yarattıklarına eziyet etmeyin."
Bize Muhammed b. Alâ, ona Ebu Muaviye; (T) Bize İbn Müsenna, ona Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona İbrahim et-Teymî, ona babası ona Ebu Mesud el-Ensârî şöyle söylemiştir: Ben kölemi dövüyordum. Arkamdan; "şunu bil ki ey Ebu Mesud!" şeklinde bir ses işittim. İbn Müsenna iki defa diye rivayet etti. "Allah'ın sana olan gücü senin bu köleye olan gücünden çok daha fazladır." (Sesin geldiği tarafa doğru) dönüp baktım bir de ne göreyim; Hz. Peygamber (sav) bunun üzerine Allah rızası için bu köle hürdür, Ya Rasulallah dedim. Rasulullah (sav); "sen bunu yapmasaydın cehennem ateşi seni saracaktı" buyurdu. Ya da "sana cehennem ateşi dokunacaktı" buyurdu.
Bize Yahya b. İsmail ve İbn Ebu Halef, ona Yahya b. Yeman, ona Süfyan, ona Habib b. Ebu Sabit, ona Meymun b. Ebu Şebib şöyle anlatmıştır: Hz. Aişe'ye (r.anha) bir dilenci uğradı. Ancak Hz. Aişe ona küçük bir şey verdi. (Daha sonra) Hz. Aişe'nin yanına üzerinde bir elbise ve durumu güzel olan bir adam uğradı. Hz. Aişe onu oturttu; adam da kendisine ikram edilenleri yedi. Bu durum kendisine sorulduğunda; Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu söyledi: "İnsanlara hak ettikleri gibi davranın." [Ebû Davud, Yahya'nın rivayetinde ihtisar olduğunu; Meymun'un da Hz. Aişe'yi görmediğini söylemiştir.]
Açıklama: Ebu Davud ile Yahya b. Süleym arasında ta'lik vardır.