6725 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Şube, ona Mansur, ona Rib'î b. Hiraş, ona da Ebu Mesud, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İnsanların nübüvvetin başından bu yana duyageldikleri sözlerden biri utanmazsan dilediğini yap! Sözüdür."
Bize Muhammed b. Osman ed-Dimaşkî Ebu Cemahir, ona Ebu Ka'b Eyyüb b. Muhammed es-Sa'di, ona Süleyman b. Habib el-Muharibî, ona da Ebu Umame'nin rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Ben haklıyken bile çekişmekten kaçınan kimse için cennetin kenarından, şakadan da olsa yalan söylemeyen kimse için cennetin ortasından, huyunu güzelleştiren (bunun için çabalayan) kimse için cennetin en yüksek yerinden bir köşk verilmesine kefilim."
Bize Muhammed b. el-Mütevekkil el-Askalanî, ona Abdürrezzak, ona Mamer, ona ez-Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah'a ve ahiret gününe iman eden kimse misafirine ikramda bulunsun. Allah'a ve ahiret gününe iman eden kimse, komşusuna eziyet etmesin. Allah'a ve ahiret gününe iman eden kimse ya hayır söylesin ya da sussun."
Bize Musa b. Mervan (et-Temmâr) er-Rakkî, ona Muâfa (b. İmran el-Ezdî); (T) Bize Ahmed b. Said el-Hemdanî, ona İbn Vehb –ki onun hadisi budur- ona Hişam b. Said, ona Said b. Ebu Said (el-Makburî), ona babası (Ebu Said Keysan el-Makburî), ona da Ebu Hureyre Rasul-i Ekrem'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletti: "Aziz ve Celil olan Yüce Allah, cahiliyye döneminin kibrini ve atalarla övünme âdetini sizden gidermiştir. (İnsanlar iki kısımdır. Birincisi) takva sahibi mümin kimseler, (ikincisi de) Allah yolundan sapmış bedbaht kimselerdir. Sizler Adem'in çocuklarısınız; Adem de topraktan (yaratılmış)tır. Allah'a yemin olsun ki insanlar ya kavimlerle övünmeyi terk ederler -ki onlar cahiliyye âdeti üzere yaşadıkları için şimdi) cehennem kömürlerinden bir kömürdürler- ya da Allah katında burnuyla dışkı yuvarlayan bok böceğinden daha değersiz bir hale düşerler."
Bize (Muhammed b.) İbn Müsenna, ona Yahya b. Ebu Bukeyr, ona Şeyban (b. Abdurrahman et-Temimi), ona Abdülmelik b. Umeyr, ona Ebu Seleme (b. Abdurrahman ez-Zuhrî), ona da Ebu Hureyre Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Kendisiyle istişare edilen (yani bir mesele hakkında fikrini almak üzere kendisine başvurulan) kimse güvenilen birisi (olmalı)dır."
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: الْمُسْتَشَارَ مُؤْتَمَنٌ
Bize Yakup b. İbrahim, ona Muhammed b. Abdurrahman et-Tufâvi, ona Hişam b. Urve, ona Urve b. Zübeyr, ona Abdullah b. Zübeyr (in) "sen af yolunu tut" (Araf 7/199) ayeti hakkında şöyle dediği rivayet edilmiştir: Bu ayet-i kerimede Allah'ın elçisi insanların ahlakı karşısında affedici olmakla emrolunmuştur.
Bize Ubeydullah b. Ömer, ona Hammad b. Zeyd, ona Kays el-Alevi, ona Enes Malik el-Ensarî'nin naklettiğine göre bir gün üzerinde (kadınlara mahsus olan bir allık) sarı boya izi olan bir adam Rasulullah'ın (sav) yanına girdi. Rasulullah da (sav) üzerinde hoşlanmayacağı bir şey bulunan insanın yüzüne az bakardı. Adam çıkınca (Hz. Peygamber) şöyle buyurdu: "Adama söyleseydiniz de üzerinden bu izi yıkasaydı (kendisi için daha hayırlı olurdu.)"
Bize Züheyr b. Harb ve Osman b. Ebu Şeybe, o ikisine Muhammed b. Fudayl, ona Muğira (b. Miksem), ona Ümmü Musa (Fahite el-Kufiyye) ona da Ali (as) Rasulullah'ın (sav) son sözünün "namaz(a), namaz(a) (dikkat edin); emriniz altındaki kimseler hususunda Allah'tan korkun" olduğunu söyledi.
Bize Muhammed b. Alâ, ona Ebu Muaviye; (T) Bize İbn Müsennâ, ona Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona İbrahim et-Teymî, ona babası ona Ebu Mesud el-Ensârî şöyle söylemiştir: Ben kölemi dövüyordum. Arkamdan 'Şunu bil ki Ey Ebu Mesud!' şeklinde bir ses işittim. İbn Müsennâ ‘iki defa’ diye rivayet etti. "Allah'ın sana olan gücü senin bu köleye olan gücünden çok daha fazladır." (Sesin geldiği tarafa doğru) dönüp baktım bir de ne göreyim; Hz. Peygamber (sav). Bunun üzerine ‘Allah rızası için bu köle hürdür, Ya Rasulallah’ dedim. Rasulullah (sav), "Sen bunu yapmasaydın cehennem ateşi seni saracaktı." buyurdu. Ya da "Sana cehennem ateşi dokunacaktı." buyurdu.