6728 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Şube, ona Mansur, ona Rib'î b. Hiraş, ona da Ebu Mesud, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İnsanların nübüvvetin başından bu yana duyageldikleri sözlerden biri utanmazsan dilediğini yap! Sözüdür."
Bize Muhammed b. Osman ed-Dimaşkî Ebu Cemahir, ona Ebu Ka'b Eyyüb b. Muhammed es-Sa'di, ona Süleyman b. Habib el-Muharibî, ona da Ebu Umame'nin rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Ben haklıyken bile çekişmekten kaçınan kimse için cennetin kenarından, şakadan da olsa yalan söylemeyen kimse için cennetin ortasından, huyunu güzelleştiren (bunun için çabalayan) kimse için cennetin en yüksek yerinden bir köşk verilmesine kefilim."
Bize Müsedded, ona Yahya, ona el-A'meş, ona Müseyyeb b. Rafi', ona Temim b. Tarafe, ona Cabir b. Semure şöyle rivayet etmiştir: Cemaat farklı halkalarda dağınık bir şekilde otururken, Rasulullah (sav) mescide girmiş ve şöyle buyurmuştur: "Niçin sizi böyle dağınık halde görüyorum" buyurdu.
Bize Ubeydullah b. Ömer, ona Hammad b. Zeyd, ona Kays el-Alevi, ona Enes Malik el-Ensarî'nin naklettiğine göre bir gün üzerinde (kadınlara mahsus olan bir allık) sarı boya izi olan bir adam Rasulullah'ın (sav) yanına girdi. Rasulullah da (sav) üzerinde hoşlanmayacağı bir şey bulunan insanın yüzüne az bakardı. Adam çıkınca (Hz. Peygamber) şöyle buyurdu: "Adama söyleseydiniz de üzerinden bu izi yıkasaydı (kendisi için daha hayırlı olurdu.)"
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Muhammed b. Amr, ona Ebu Seleme, ona Aişe (r.anh) naklettiğine göre Bbir adam Peygamber (sav) yanına girmek için izin istemiş, Peygamber de (sav) (bunu öğrenince) (o adam hakkında): "bu aşiretin kardeşi ne kötüdür!" demiş biraz sonra adam içeri girince onu sıcak bir şekilde karşılamış ve onunla tatlı tatlı konuşmuş. (Hz. Aişe sözlerine devam ederek şöyle demiştir: (Adam) dışarı çıkınca Ey Allah'ın Rasulü! (adam içeri girmek için izin istediğinde hakkında "bu aşiretin kardeşi ne kötüdür!" diye konuştun içeri girince de kendisini sıcak karşıladın dedim. "Allah kötüyü ve kötülüğü ortaya çıkarmaya çalışan kimseyi sevmez," buyurdu.
Bize Nufeyl, ona Züheyr, ona Humeyd, ona Enes'in naklettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Dünyada yükselen her şeyi, aşağı indirmek, aziz ve celil olan Allah'ın kanunudur."
Bize Abdullah b. Cerrah, ona Cerir (b. Abdulhamid), ona el-A'meş, ona Ebu Süfyan, ona da Cabir b. Abdullah, Hz. Peygamber'den (sav) şöyle rivayet etmiştir: "Kime bir nimet verilir de o nimeti dile getirirse, onun şükrünü yerine getirmiş olur. Eğer onu kimseye söylemeyerek gizlerse, nankörlük etmiş olur."
Bize Vasıl b. Abdulala, ona İbn Fudayl, ona el-A'meş rivayet etmiş ve "sanki Hz. Peygamber topluluğu sever gibiydi, demiştir."
Bize Osman b. Ebu Şeybe (el-Absî) ve (Ebu Serî) Hennâd (b. Serî et-Temimi), onlara Ebu Muaviye (Muhammed b. Hazim el-A'mâ ed-Darîr), ona da (Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran) el-A'meş (bahsi geçen) bu isnadıyla şöyle rivayet etmiştir: Yıkılmaya yüz tutmuş bize ait bir ahşap bir kulübeyi tamir ederken Rasulullah (sav) bana uğradı ve "bu nedir?" diye sordu. Bize ait ahşap bir kulübe, bizler onu tamir ediyoruz dedik. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdular: "Zannediyorum ecel, bu kulübenin harap olmasından çok daha acelecidir."
Bize İbn Serh ve Ahmed b. Said el-Hemdani, o ikisine (Abdullah) İbn Vehb, ona da Üsame (b. Zeyd el-Leysî), Nafi'nin (Mevla b. Ömer) (bir önceki hadisi) şu ilave ile rivayet ettiğini söyledi: "Sonra ben o yılanı (tekrar Hz. Abdullah b. Ömer'in) evinde gördüm."