Giriş

Bize Adem, ona Şu’be, ona da Cebele b. Sühaym şöyle dedi: Abdullah b. Zübeyr ile birlikte iken bir kıtlık yılı ile yaşadık. Abdullah, bizlere yiyecek olarak hurma verdi. Hurma yediğimiz sırada yanımızdan geçer ve bizlere: 'Hurmaları ikişer ikişer yemeyin. Çünkü Peygamber (sav) ikişer ikişer yeyeyi yasakladı' derdi. Sonra da 'İnsanın (din) kardeşinden (hurmaları çift çift yemek için) izin istemiş olması müstesna' derdi. [Şu'be buradaki izin isteme ile ilgili ifadenin İbn Ömer'e ait olduğunu söylemiştir.


    Öneri Formu
17006 B005446 Buhari, Et'ıme, 44


    Öneri Formu
16963 B005423 Buhari, Et'ıme, 27

Bize Kuteybe, ona Malik, ona İshak b. Ebu Talha, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etti: "Bir terzi yapmış olduğu yemeğe Rasulullah’ı (sav) davet etmişti. Bu davete Rasulullah'la beraber ben de gittim. (Yemekte) Peygamber’in (sav) kabın içindeki kabakları aradığını gördüm. Enes, 'o günden itibaren kabağı hep sevdim' dedi.


    Öneri Formu
16863 B005379 Buhari, Et'ıme, 4

Bize Muhammed b. Beşşar, ona Ğunder, ona Şu'be, ona Amr b. Mürre el-Cemelî, ona Mürre el-Hemdanî, ona da Ebu Musa el-Eş'arî'den rivayet edildiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Erkeklerden çok kimse olgunluğa ulaştı. Kadınlardan ise İmran'ın kızı Meryem ve Firavunun karısı Asiye'den başka kimse kemâl derecesine ulaşmadı. Âişe'nin diğer kadınlara üstünlüğü de şüphesiz, tiridin diğer yemeklere üstünlüğü gibidir."


    Öneri Formu
16915 B005418 Buhari, Et'ıme, 25

Bize Musa, ona Mu’temir, ona babası (Süleyman b. Tarhân), ona Ebu Osman, ona da Abdurrahman b. Ebu Bekir (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir: Biz Hz. Peygamber (sav) ile birlikte yüz otuz kişiydik. Hz. peygamber (sav) bize “Birinizin yanında yiyecek var mı?” dedi. Baktık ki birinin yanında bir sâ’ veya buna yakın yiyecek çıktı, hemen bir hamur yoğruldu. Sonra da saçı dağınık, uzun boylu müşrik bir adam koyunlarını sürerek geldi. Hz. Peygamber (sav), ona “satılık mı yoksa bağış mı?” diye sordu. Adam: “satılık” dedi. Hz. peygamber (sav), ondan bir koyun satın aldı. Koyun hemen kesildi ve Allah’ın Rasulü (sav), önce onun karaciğerinin pişirilmesini emretti. Allah’a yemin olsun ki, Nebî (sav) karaciğeri yüz otuz kişinin her birine -orada ise kendisine vererek, değilse payını ayırarak- dağıttı ve (koyunun etini) iki kaba koydu, onların tamamı ondan yedi, hepimiz doyduk hatta iki kaptaki yemek artmıştı, onu da deveye yükledik. Veya hadisin ravisi buna benzer ifade kullandı.


    Öneri Formu
16869 B005382 Buhari, Et'ıme, 6

Bize Ebu Nuaym, ona Seyf b. Ebu Süleyman, ona Mücahid, ona da Abdurrahman b. Ebu Leyla şöyle rivayet etmiştir: Abdurrahman b. Ebu Leylâ, Medâin'de Huzeyfe'nin yanındayken Huzeyfe su istemiş. Bir Mecusi (gümüş bir bardakla) su ge­tirip Huzeyfe'nin eline verdiğinde, Huzeyfe bardağı fırlatmış ve “ben seni, bu bardakla bana su getirmemen konusunda bir kaç defa uyarmamış olsaydım neyse” dedi. O bu sözü ile sanki “uyarmamış olsaydım, bardağı fırlatmazdım” demek istemiştir. Sonra Huzeyfe “Ancak ben Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu işittim” dedi: "İpek ve atlas kumaşlardan elbise giymeyin, altın ve gümüş kaplardan da su içmeyin, altın ve gümüş tabaklarda yemek de yemeyin. Çünkü bunlar, bu dünyada onların (kafirlerin), ahirette de bizim için olacaktır."


    Öneri Formu
16967 B005426 Buhari, Et'ıme, 29

Bize İsmail, ona Malik, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona Enes b. Malik şöyle dedi: "Bir terzi Rasulullah'ı (sav) yaptığı yemeğe davet etti. Ben de Rasulullah'la (sav) beraber bu yemeğe gittim. Terzi, Rasulullah'a (sav) arpa ekmeği ile kabak ve kurutulmuş etle yapılan çorba ikram etti. Ben Hz. Peygamber'in (sav) yemek kabındaki kabakları aradığını gördüm. O günden sonra kabağı hep sevdim." [Sumâme b. Abdullah dedesi Enes'in 'Ben kabakları Rasulullah'ın (sav) önüne topluyordum' dediğini söylemiştir.]


    Öneri Formu
282953 B005439-2 Buhari, Et'ıme, 38


Açıklama: Yolculuk bir çeşit azaptır. Yolculuk, içinde taşıdığı meşakkat, yorgunluk, sıcak ve soğuğun etkisi, korku, aileden, arkadaşlardan uzak kalmak ve yaşamın zorluklarından ötürü sizin uyku, yemek ve içmenin lezzetine ve kemaline ulaşmanıza engel olur. Nevevî, Şerḥu’n-Nevevî ʿalâ Muslim, (Beyrut: Dâru İḥyâi't-Turâs̱i'l-ʿArabî, 1392/1972), 13/70.

    Öneri Formu
16970 B005429 Buhari, Et'ıme, 30


    Öneri Formu
16865 B005380 Buhari, Et'ıme, 5


    Öneri Formu
16883 B005391 Buhari, Et'ıme, 10