حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنْ شُعْبَةَ قَالَ حَدَّثَنِى هِشَامُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ - رضى الله عنه - قَالَ أَنْفَجْنَا أَرْنَبًا بِمَرِّ الظَّهْرَانِ ، فَسَعَوْا عَلَيْهَا حَتَّى لَغِبُوا ، فَسَعَيْتُ عَلَيْهَا حَتَّى أَخَذْتُهَا ، فَجِئْتُ بِهَا إِلَى أَبِى طَلْحَةَ ، فَبَعَثَ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِوَرِكِهَا وَفَخِذَيْهَا فَقَبِلَهُ .
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Şu’be, ona Hişam b. Zeyd, ona da Enes b. Mâlik (ra) şöyle rivayet etti:
Biz (bir seferde) Merru'z-Zahrân’da iken bir tavşanı ürkütüp kaçırdık. Bazıları arkasından koştular, nihayet yorulup aciz kaldılar. Ben de hayvanın arkasından koştum ve sonunda onu yakalayıp Ebu Talha'ya getirdim. Ebu Talha hayvanın inciğini ve iki budunu (benimle) Hz. Peygamber’e (sav) yolladı. Hz. Peygamber de (sav) bu tavşan hediyesini kabul etti.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17098, B005489
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنْ شُعْبَةَ قَالَ حَدَّثَنِى هِشَامُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ - رضى الله عنه - قَالَ أَنْفَجْنَا أَرْنَبًا بِمَرِّ الظَّهْرَانِ ، فَسَعَوْا عَلَيْهَا حَتَّى لَغِبُوا ، فَسَعَيْتُ عَلَيْهَا حَتَّى أَخَذْتُهَا ، فَجِئْتُ بِهَا إِلَى أَبِى طَلْحَةَ ، فَبَعَثَ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِوَرِكِهَا وَفَخِذَيْهَا فَقَبِلَهُ .
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Şu’be, ona Hişam b. Zeyd, ona da Enes b. Mâlik (ra) şöyle rivayet etti:
Biz (bir seferde) Merru'z-Zahrân’da iken bir tavşanı ürkütüp kaçırdık. Bazıları arkasından koştular, nihayet yorulup aciz kaldılar. Ben de hayvanın arkasından koştum ve sonunda onu yakalayıp Ebu Talha'ya getirdim. Ebu Talha hayvanın inciğini ve iki budunu (benimle) Hz. Peygamber’e (sav) yolladı. Hz. Peygamber de (sav) bu tavşan hediyesini kabul etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zebâih ve's-Sayd 10, 2/408
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Hişam b. Zeyd el-Ensari (Hişam b. Zeyd b. Enes b. Malik)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Avlanma, av hayvanları
Hediye, hediyeleşmek muhabbeti artırır
Kültürel Hayat, yemek kültürü
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ قَالَ حَدَّثَنِى مَالِكٌ عَنْ أَبِى النَّضْرِ مَوْلَى عُمَرَ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ نَافِعٍ مَوْلَى أَبِى قَتَادَةَ عَنْ أَبِى قَتَادَةَ أَنَّهُ كَانَ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَتَّى إِذَا كَانَ بِبَعْضِ طَرِيقِ مَكَّةَ تَخَلَّفَ مَعَ أَصْحَابٍ لَهُ مُحْرِمِينَ ، وَهْوَ غَيْرُ مُحْرِمٍ ، فَرَأَى حِمَارًا وَحْشِيًّا ، فَاسْتَوَى عَلَى فَرَسِهِ ، ثُمَّ سَأَلَ أَصْحَابَهُ أَنْ يُنَاوِلُوهُ سَوْطًا ، فَأَبَوْا فَسَأَلَهُمْ رُمْحَهُ فَأَبَوْا فَأَخَذَهُ ثُمَّ شَدَّ عَلَى الْحِمَارِ ، فَقَتَلَهُ فَأَكَلَ مِنْهُ بَعْضُ أَصْحَابِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَبَى بَعْضُهُمْ ، فَلَمَّا أَدْرَكُوا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم سَأَلُوهُ عَنْ ذَلِكَ فَقَالَ « إِنَّمَا هِىَ طُعْمَةٌ أَطْعَمَكُمُوهَا اللَّهُ » .
Bize İsmail, ona Mâlik, ona Ömer b. Ubeydullah’ın azatlısı Ebu’n-Nadr, ona da Ebu Katâde’nin azatlısı Nâfi şöyle rivayet etmiştir:
"Ebu Katâde, Rasulullah (sav) ile birlikte seferdeyken, Mekke yolunun bir yerinde, arkadaşlarından ihramlı bazı kimselerle birlikte geride kaldı. Kendisi ihramlı değildi. Derken bir yaban eşeği gördü ve atına bindi. Daha sonra arkadaşlarından kendisine kamçısını vermelerini istediyse de onlar kabul etmediler. Mızrağını vermelerini istedi onu da vermeyi kabul etmeyince onu kendisi aldı, sonra eşeğin üzerine hızlıca gitti ve onu öldürdü. Rasulullah’ın (sav) ashabından bazıları ondan yerken, bazıları yemekten çekindi. Rasulullah’a (sav) yetiştiklerinde ona bunun hükmünü sordular. Hz. Peygamber de “Şüphesiz ki o, Allah’ın size yiyesiniz diye önünüze getirdiği bir yemektir” buyurdu."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17099, B005490
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ قَالَ حَدَّثَنِى مَالِكٌ عَنْ أَبِى النَّضْرِ مَوْلَى عُمَرَ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ نَافِعٍ مَوْلَى أَبِى قَتَادَةَ عَنْ أَبِى قَتَادَةَ أَنَّهُ كَانَ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَتَّى إِذَا كَانَ بِبَعْضِ طَرِيقِ مَكَّةَ تَخَلَّفَ مَعَ أَصْحَابٍ لَهُ مُحْرِمِينَ ، وَهْوَ غَيْرُ مُحْرِمٍ ، فَرَأَى حِمَارًا وَحْشِيًّا ، فَاسْتَوَى عَلَى فَرَسِهِ ، ثُمَّ سَأَلَ أَصْحَابَهُ أَنْ يُنَاوِلُوهُ سَوْطًا ، فَأَبَوْا فَسَأَلَهُمْ رُمْحَهُ فَأَبَوْا فَأَخَذَهُ ثُمَّ شَدَّ عَلَى الْحِمَارِ ، فَقَتَلَهُ فَأَكَلَ مِنْهُ بَعْضُ أَصْحَابِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَبَى بَعْضُهُمْ ، فَلَمَّا أَدْرَكُوا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم سَأَلُوهُ عَنْ ذَلِكَ فَقَالَ « إِنَّمَا هِىَ طُعْمَةٌ أَطْعَمَكُمُوهَا اللَّهُ » .
Tercemesi:
Bize İsmail, ona Mâlik, ona Ömer b. Ubeydullah’ın azatlısı Ebu’n-Nadr, ona da Ebu Katâde’nin azatlısı Nâfi şöyle rivayet etmiştir:
"Ebu Katâde, Rasulullah (sav) ile birlikte seferdeyken, Mekke yolunun bir yerinde, arkadaşlarından ihramlı bazı kimselerle birlikte geride kaldı. Kendisi ihramlı değildi. Derken bir yaban eşeği gördü ve atına bindi. Daha sonra arkadaşlarından kendisine kamçısını vermelerini istediyse de onlar kabul etmediler. Mızrağını vermelerini istedi onu da vermeyi kabul etmeyince onu kendisi aldı, sonra eşeğin üzerine hızlıca gitti ve onu öldürdü. Rasulullah’ın (sav) ashabından bazıları ondan yerken, bazıları yemekten çekindi. Rasulullah’a (sav) yetiştiklerinde ona bunun hükmünü sordular. Hz. Peygamber de “Şüphesiz ki o, Allah’ın size yiyesiniz diye önünüze getirdiği bir yemektir” buyurdu."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zebâih ve's-Sayd 10, 2/408
Senetler:
1. Ebu Katade Haris b. Rib'î es-Sülemî (Haris b. Rib'î b. Beldeme es-Sülemî)
2. Nafi' b. Ayyaş Mevla Ebu Katade (Nafi' b. Abbas)
3. Ebu Nadr Salim b. Ebu Ümeyye el-Kuraşî (Salim b. Ebu Ümeyye)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdullah İsmail b. Ebu Üveys el-Esbahî (İsmail b. Abdullah b. Abdullah b. Üveys b. Malik)
Konular:
Avlanma, av hayvanları
Hac, İhramlıya mübah olan şeyler
Kültürel Hayat, yemek kültürü
Yiyecekler, yaban eşeğinin eti
Bize Ebu Velîd, ona Şu'be, ona Ebu Ya'fûr, ona da Abdullah b. Ebu Evfa şöyle demiştir:
Biz Rasulullah (sav) ile beraber yedi ya da altı savaş yaptık. Bu savaşlarda çekirge yerdik.
Bu hadisi Ebu Avâne ve İsrail, Ebu Ya'fûr'dan, o da İbn Ebu Evfâ'dan rivayet etmiş ve rivayetinde “yedi savaş" ifadesini kullanmıştır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17104, B005495
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبِى يَعْفُورٍ قَالَ سَمِعْتُ ابْنَ أَبِى أَوْفَى - رضى الله عنهما - قَالَ غَزَوْنَا مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم سَبْعَ غَزَوَاتٍ أَوْ سِتًّا ، كُنَّا نَأْكُلُ مَعَهُ الْجَرَادَ . قَالَ سُفْيَانُ وَأَبُو عَوَانَةَ وَإِسْرَائِيلُ عَنْ أَبِى يَعْفُورٍ عَنِ ابْنِ أَبِى أَوْفَى سَبْعَ غَزَوَاتٍ .
Tercemesi:
Bize Ebu Velîd, ona Şu'be, ona Ebu Ya'fûr, ona da Abdullah b. Ebu Evfa şöyle demiştir:
Biz Rasulullah (sav) ile beraber yedi ya da altı savaş yaptık. Bu savaşlarda çekirge yerdik.
Bu hadisi Ebu Avâne ve İsrail, Ebu Ya'fûr'dan, o da İbn Ebu Evfâ'dan rivayet etmiş ve rivayetinde “yedi savaş" ifadesini kullanmıştır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zebâih ve's-Sayd 13, 2/409
Senetler:
1. Ebu İbrahim Abdullah b. Ebu Evfâ el-Eslemî (Abdullah b. Alkame b. Halid b. Haris)
2. Ebu Ya'fûr Vekdân el-Abdî (Vekdân b. Ebu Vekdân)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Velid Hişam b. Abdülmelik el-Bahilî (Hişam b. Abdülmelik)
Konular:
Avlanma, av hayvanları
Kültürel Hayat, yemek kültürü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17093, B005484
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا ثَابِتُ بْنُ يَزِيدَ حَدَّثَنَا عَاصِمٌ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ عَدِىِّ بْنِ حَاتِمٍ - رضى الله عنه - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"إِذَا أَرْسَلْتَ كَلْبَكَ وَسَمَّيْتَ فَأَمْسَكَ وَقَتَلَ ، فَكُلْ ، وَإِنْ أَكَلَ فَلاَ تَأْكُلْ ، فَإِنَّمَا أَمْسَكَ عَلَى نَفْسِهِ ، وَإِذَا خَالَطَ كِلاَبًا لَمْ يُذْكَرِ اسْمُ اللَّهِ عَلَيْهَا فَأَمْسَكْنَ وَقَتَلْنَ فَلاَ تَأْكُلْ ، فَإِنَّكَ لاَ تَدْرِى أَيُّهَا قَتَلَ ، وَإِنْ رَمَيْتَ الصَّيْدَ فَوَجَدْتَهُ بَعْدَ يَوْمٍ أَوْ يَوْمَيْنِ ، لَيْسَ بِهِ إِلاَّ أَثَرُ سَهْمِكَ ، فَكُلْ ، وَإِنْ وَقَعَ فِى الْمَاءِ فَلاَ تَأْكُلْ"
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Sabit b. Yezid, ona Asım, ona Şa‘bî, ona da Adî b. Hatim'in (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Bir köpeğini salıp Allah’ın adını anarsan, o da avı yakalayıp öldürürse ye; ancak köpek avdan yerse, o avı yeme! Çünkü onu sadece kendisi için yakalamış olur. Eğer, üzerine Allah’ın adı anılmamış başka köpekler onunla beraber avı yakalayıp öldürürse, avı yeme! Çünkü hangisinin öldürdüğünü bilemezsin. Avı atarak vurur ve onu bir veya iki gün sonra bulursan ve üzerinde sadece okun izi varsa ye; fakat suya düşmüşse, yeme!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zebâih ve's-Sayd 8, 2/407
Senetler:
()
Konular:
Avlanma, avlanmayla ilgili hükümler
Kültürel Hayat, yemek kültürü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17096, B005487
Hadis:
حَدَّثَنِى مُحَمَّدٌ أَخْبَرَنِى ابْنُ فُضَيْلٍ عَنْ بَيَانٍ عَنْ عَامِرٍ عَنْ عَدِىِّ بْنِ حَاتِمٍ - رضى الله عنه - قَالَ سَأَلْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقُلْتُ إِنَّا قَوْمٌ نَتَصَيَّدُ بِهَذِهِ الْكِلاَبِ . فَقَالَ "إِذَا أَرْسَلْتَ كِلاَبَكَ الْمُعَلَّمَةَ وَذَكَرْتَ اسْمَ اللَّهِ ، فَكُلْ مِمَّا أَمْسَكْنَ عَلَيْكَ ، إِلاَّ أَنْ يَأْكُلَ الْكَلْبُ ، فَلاَ تَأْكُلْ فَإِنِّى أَخَافُ أَنْ يَكُونَ إِنَّمَا أَمْسَكَ عَلَى نَفْسِهِ ، وَإِنْ خَالَطَهَا كَلْبٌ مِنْ غَيْرِهَا ، فَلاَ تَأْكُلْ"
Tercemesi:
Bize Muhammed, ona İbn Fudayl, ona Beyân, ona Âmir, ona da Adî b. Hatim (ra) şöyle demiştir:
Rasulullah’a (sav) sordum ve dedim ki: 'Biz bu köpeklerle avlanan bir topluluğuz (bu av helal olur mu).'
Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Eğer eğitimli köpeklerini salıp Allah’ın adını anarsan, sana yakaladıkları avdan ye. Ancak köpek avdan yerse, yeme! Çünkü onun sadece kendi için yakalamış olmasından korkarım. Eğer onların arasına başka bir köpek karışırsa, yeme!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zebâih ve's-Sayd 10, 2/407
Senetler:
()
Konular:
Avlanma, avlanmayla ilgili hükümler
Besmele, her işe besmele ile başlamak
Kültürel Hayat, yemek kültürü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17095, B005486
Hadis:
حَدَّثَنَا آدَمُ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى السَّفَرِ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ عَدِىِّ بْنِ حَاتِمٍ قَالَ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى أُرْسِلُ كَلْبِى وَأُسَمِّى فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم "إِذَا أَرْسَلْتَ كَلْبَكَ وَسَمَّيْتَ ، فَأَخَذَ فَقَتَلَ فَأَكَلَ فَلاَ تَأْكُلْ ، فَإِنَّمَا أَمْسَكَ عَلَى نَفْسِهِ" قُلْتُ إِنِّى أُرْسِلُ كَلْبِى أَجِدُ مَعَهُ كَلْبًا آخَرَ ، لاَ أَدْرِى أَيُّهُمَا أَخَذَهُ . فَقَالَ "لاَ تَأْكُلْ فَإِنَّمَا سَمَّيْتَ عَلَى كَلْبِكَ وَلَمْ تُسَمِّ عَلَى غَيْرِهِ". وَسَأَلْتُهُ عَنْ صَيْدِ الْمِعْرَاضِ فَقَالَ "إِذَا أَصَبْتَ بِحَدِّهِ ، فَكُلْ ، وَإِذَا أَصَبْتَ بِعَرْضِهِ فَقَتَلَ ، فَإِنَّهُ وَقِيذٌ ، فَلاَ تَأْكُلْ"
Tercemesi:
Bize Adem, ona Şu‘be, ona Abdullah b. Ebu Sefer, ona Şa‘bî, ona da Adî b. Hatim (ra) şöyle demiştir:
Ben, 'Ey Allah’ın Rasulü! Köpeğimi salıyorum ve Allah’ın adını anıyorum' dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Bir köpeğini salıp Allah’ın adını anarsan, o da avı yakalar, öldürür ve ondan yerse, o avı yeme! Çünkü onu sadece kendisi için yakalamış olur." Ben köpeğimi salıyor, sonra onunla birlikte başka bir köpek buluyorum. Hangisinin avı yakaladığını bilmiyorum, dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) buyurdu ki: "Yeme! Çünkü sen sadece kendi köpeğin için Allah’ın adını anmışsındır, diğerine anmamışsındır." Ona mirâd ile avlanma hakkında sordum. Şöyle buyurdu: "Eğer onun sivri ucu ile vurursan ye; fakat yan tarafıyla vurur da öldürürse, o (sopa ile) vurulup öldürülmüş sayılır, o avı yeme!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zebâih ve's-Sayd 9, 2/407
Senetler:
()
Konular:
Avlanma, avlanmayla ilgili hükümler
Besmele, her işe besmele ile başlamak
Kültürel Hayat, yemek kültürü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17100, B005491
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ قَالَ حَدَّثَنِى مَالِكٌ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ عَنْ أَبِى قَتَادَةَ مِثْلَهُ إِلاَّ أَنَّهُ قَالَ « هَلْ مَعَكُمْ مِنْ لَحْمِهِ شَىْءٌ » .
Tercemesi:
Bize İsmail, ona Mâlik, ona Zeyd b. Eslem, ona Atâ b. Yesâr, ona da Ebu Katâde (önceki) hadisin bir benzerini nakletmiş fakat şu ifadeyi eklemiştir:
"Ancak burada Rasulullah (sav): 'Onun etinden yanınızda bir şey var mı?' buyurmuştur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zebâih ve's-Sayd 10, 2/408
Senetler:
()
Konular:
Avlanma, av hayvanları
Kültürel Hayat, yemek kültürü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17105, B005496
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو عَاصِمٍ عَنْ حَيْوَةَ بْنِ شُرَيْحٍ قَالَ حَدَّثَنِى رَبِيعَةُ بْنُ يَزِيدَ الدِّمَشْقِىُّ قَالَ حَدَّثَنِى أَبُو إِدْرِيسَ الْخَوْلاَنِىُّ قَالَ حَدَّثَنِى أَبُو ثَعْلَبَةَ الْخُشَنِىُّ قَالَ أَتَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّا بِأَرْضِ أَهْلِ الْكِتَابِ ، فَنَأْكُلُ فِى آنِيَتِهِمْ ، وَبِأَرْضِ صَيْدٍ ، أَصِيدُ بِقَوْسِى ، وَأَصِيدُ بِكَلْبِى الْمُعَلَّمِ ، وَبِكَلْبِى الَّذِى لَيْسَ بِمُعَلَّمٍ . فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم:
"أَمَّا مَا ذَكَرْتَ أَنَّكَ بِأَرْضِ أَهْلِ كِتَابٍ فَلاَ تَأْكُلُوا فِى آنِيَتِهِمْ ، إِلاَّ أَنْ لاَ تَجِدُوا بُدًّا ، فَإِنْ لَمْ تَجِدُوا بُدًّا فَاغْسِلُوهَا وَكُلُوا ، وَأَمَّا مَا ذَكَرْتَ أَنَّكُمْ بِأَرْضِ صَيْدٍ ، فَمَا صِدْتَ بِقَوْسِكَ ، فَاذْكُرِ اسْمَ اللَّهِ وَكُلْ ، وَمَا صِدْتَ بِكَلْبِكَ الْمُعَلَّمِ ، فَاذْكُرِ اسْمَ اللَّهِ وَكُلْ ، وَمَا صِدْتَ بِكَلْبِكَ الَّذِى لَيْسَ بِمُعَلَّمٍ ، فَأَدْرَكْتَ ذَكَاتَهُ ، فَكُلْهُ."
Tercemesi:
Bize Ebu Asım, ona Hayve b. Şüreyh, ona Rabi‘a b. Yezid ed-Dımaşki, ona Ebu İdris el-Havlani, ona da Ebu Sa‘lebe el-Huşeni (ra) şöyle demiştir: Ben, Rasulullah (sav)’a gelerek:
'Ya Rasulallah! Biz Ehli Kitap'ın topraklarında yaşıyoruz ve onların kaplarında yemek yiyoruz; ayrıca av bölgesindeyiz, yayımla avlanıyorum, eğitimli köpeğimle ve eğitimsiz köpeğimle de avlanıyorum." dedim.
Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Ehli Kitap diyarında bulunduğunu söyledin. Onların kaplarında, başka çare bulamadıkça yemeyin. Eğer başka çare bulamazsanız, kaplarını yıkayın ve onlarda yiyin.
Av bölgesinde bulunduğunuzu söyledin. Yayınla avladığında Allah’ın adını an ve ye. Eğitimli köpeğinle avladığında Allah’ın adını an ve ye. Eğitimsiz köpeğinle avladığında ise avı yetişip boğazlarsan onu ye."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zebâih ve's-Sayd 14, 2/410
Senetler:
()
Konular:
Avlanma, avlanmayla ilgili hükümler
Ehl-i Kitab, Ehl-i kitap ile ilişkiler
Kültürel Hayat, yemek kültürü
حَدَّثَنَا الْمَكِّىُّ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ حَدَّثَنِى يَزِيدُ بْنُ أَبِى عُبَيْدٍ عَنْ سَلَمَةَ بْنِ الأَكْوَعِ قَالَ لَمَّا أَمْسَوْا يَوْمَ فَتَحُوا خَيْبَرَ أَوْقَدُوا النِّيرَانَ ، قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم "عَلَى مَا أَوْقَدْتُمْ هَذِهِ النِّيرَانَ." قَالُوا لُحُومِ الْحُمُرِ الإِنْسِيَّةِ . قَالَ "أَهْرِيقُوا مَا فِيهَا ، وَاكْسِرُوا قُدُورَهَا" فَقَامَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ فَقَالَ نُهَرِيقُ مَا فِيهَا وَنَغْسِلُهَا . فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم "أَوْ ذَاكَ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17106, B005497
Hadis:
حَدَّثَنَا الْمَكِّىُّ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ حَدَّثَنِى يَزِيدُ بْنُ أَبِى عُبَيْدٍ عَنْ سَلَمَةَ بْنِ الأَكْوَعِ قَالَ لَمَّا أَمْسَوْا يَوْمَ فَتَحُوا خَيْبَرَ أَوْقَدُوا النِّيرَانَ ، قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم "عَلَى مَا أَوْقَدْتُمْ هَذِهِ النِّيرَانَ." قَالُوا لُحُومِ الْحُمُرِ الإِنْسِيَّةِ . قَالَ "أَهْرِيقُوا مَا فِيهَا ، وَاكْسِرُوا قُدُورَهَا" فَقَامَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ فَقَالَ نُهَرِيقُ مَا فِيهَا وَنَغْسِلُهَا . فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم "أَوْ ذَاكَ."
Tercemesi:
Bize Mekkî b. İbrahim, ona Yezid b. Ebu Ubeyd, ona da Seleme b. el-Ekva‘ (ra) şöyle demiştir:
Hayber fethedildiği gün akşam olunca, ateşler yakmışlardı. Rasulullah (sav):
"Bu ateşleri ne için yaktınız?" diye sordu. 'Evcil eşek etlerini pişirmek için' dediler. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "İçindekileri dökün ve kazanlarını kırın." Bunun üzerine cemaatten bir adam: 'İçindekileri döksek, kazanları da yıkasak (olmaz mı?).' dedi. Rasulullah (sav) da: "Tamam, öyle de olur." buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zebâih ve's-Sayd 14, 2/410
Senetler:
()
Konular:
Kültürel Hayat, yemek kültürü
Nikah, mut'a nikahının ve ehlî eşek etinin yasaklanması, Hayber günü
Yiyecekler, Ehlî eşek eti
Yiyecekler, Eşek (evcil) etinin yasaklanması
Yiyecekler, eti yenmeyen hayvanlar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17107, B005498
Hadis:
حَدَّثَنِى مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ سَعِيدِ بْنِ مَسْرُوقٍ عَنْ عَبَايَةَ بْنِ رِفَاعَةَ بْنِ رَافِعٍ عَنْ جَدِّهِ رَافِعِ بْنِ خَدِيجٍ قَالَ كُنَّا مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِذِى الْحُلَيْفَةِ ، فَأَصَابَ النَّاسَ جُوعٌ ، فَأَصَبْنَا إِبِلاً وَغَنَمًا ، وَكَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فِى أُخْرَيَاتِ النَّاسِ ، فَعَجِلُوا فَنَصَبُوا الْقُدُورَ ، فَدُفِعَ إِلَيْهِمُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَأَمَرَ بِالْقُدُورِ فَأُكْفِئَتْ ، ثُمَّ قَسَمَ فَعَدَلَ عَشَرَةً مِنَ الْغَنَمِ بِبَعِيرٍ ، فَنَدَّ مِنْهَا بَعِيرٌ ، وَكَانَ فِى الْقَوْمِ خَيْلٌ يَسِيرَةٌ فَطَلَبُوهُ فَأَعْيَاهُمْ ، فَأَهْوَى إِلَيْهِ رَجُلٌ بِسَهْمٍ فَحَبَسَهُ اللَّهُ فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ لِهَذِهِ الْبَهَائِمِ أَوَابِدَ كَأَوَابِدِ الْوَحْشِ ، فَمَا نَدَّ عَلَيْكُمْ فَاصْنَعُوا بِهِ هَكَذَا » . قَالَ وَقَالَ جَدِّى إِنَّا لَنَرْجُو - أَوْ نَخَافُ - أَنْ نَلْقَى الْعَدُوَّ غَدًا ، وَلَيْسَ مَعَنَا مُدًى ، أَفَنَذْبَحُ بِالْقَصَبِ فَقَالَ « مَا أَنْهَرَ الدَّمَ وَذُكِرَ اسْمُ اللَّهِ عَلَيْهِ فَكُلْ ، لَيْسَ السِّنَّ وَالظُّفُرَ ، وَسَأُخْبِرُكُمْ عَنْهُ ، أَمَّا السِّنُّ عَظْمٌ وَأَمَّا الظُّفُرُ فَمُدَى الْحَبَشَةِ » .
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Ebu Avane, ona Said b. Mesruk, ona Abaye b. Rifa‘a b. Rafi‘, ona da dedesi Rafi‘ b. Hadic (ra) şöyle demiştir:
Biz, Rasulullah (sav) ile birlikte Zü'l-Huleyfe’de idik. İnsanlar acıktı. Derken deve ve koyunlar elde ettik. Rasulullah ise grubun gerisindeydi. Onlar acele ederek kazanları kurdular. Rasulullah (sav) yanlarına geldi ve kazanların devrilmesini emretti.
Sonra taksim yaptı; on koyunu bir deveye denk saydı. O sırada develerden biri kaçtı. Yanımızda az sayıda at vardı, peşine düştüler ama yoruldular. Bir adam ona ok attı, Allah da onu durdurdu. Rasulullah (sav) buyurdu ki: "Bu evcil hayvanların da, yaban hayvanları gibi kaçanları olur. Sizden kaçan olursa işte böyle yapın." Dedem (Rafi‘ b. Hadic) dedi ki: Biz, ‘Yarın düşmanla karşılaşmayı umuyoruz –veya korkuyoruz– ama yanımızda bıçak yok. Hayvanı kamışla boğazlayabilir miyiz?’ diye sorduk. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Kanı akıtan ve üzerine Allah’ın adı zikredilen her şeyle boğazlayın. Diş ve tırnak hariç. Size bunun sebebini söyleyeyim: Diş kemiktir, tırnak ise Habeşlilerin bıçağıdır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zebâih ve's-Sayd 15, 2/410
Senetler:
()
Konular:
Avlanma, avlanmayla ilgili hükümler
Ganimet, taksim edilmeden kullanımı
Habeşistan, habeşlilerle ilişkiler,
Haklar, Hayvan Hakları
Siyer, Huneyn gazvesi