5557 Kayıt Bulundu.
Bize İbrahim b. Muhammed el-Halebî, ona Yahya b. el-Hâris eş-Şîrâzî, ona Züheyr b. Muhammed et-Temîmî, ona Ebu Hâzim, ona da Sehl b. Sa'd es-Sâidî'den rivayet edildiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Karanlık vakitlerde mescidlere yürüyerek gidenleri, kıyamet günü tam bir nur ile müjdeleyin!"
Bize Sâbit el-Bünânî'nin azatlı kölesi Mecze'e b. Süfyân b. Esid, ona Süleyman b. Davud es-Sâiğ, ona Sâbit el-Bünânî, ona da Enes b. Mâlik’ten rivayet edildiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Karanlık vakitlerde mescidlere yürüyerek gidenleri, kıyamet günü tam bir nur ile müjdele!"
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Vekî', ona İbn Ebu Zi'b, ona Abdurrahman b. Mihrân, ona Abdurrahman b. Sa'd, ona da Ebu Hüreyre Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Mescidden en uzak olanların (uzaklık derecesine göre) sevabı da daha büyüktür."
Bize Ahmed b. Abde, ona Abbâd b. Abbâd el-Mühellebî, ona Asım el-Ahvel, ona Ebu Osman en-Nehdî, ona da Übey b. Ka'b şöyle demiştir: "Ensardan bir adam vardı. Onun evi, Medine'nin (Mescid-i Nebevî'ye) en uzak olan eviydi. Bununla beraber, Rasulullah (sav) ile beraber namaz kılmayı hiç kaçırmazdı. Übey dedi ki 'Ben, ona acıdım ve sen bir merkep satın alsaydın, seni şiddetli sıcaktan korurdu. Ayağına taş değip incinmesinden yüksek tutardı ve yerin zehirli hayvanlarından korurdu.' dedim. Adam, 'Vallahi evimin Muhammed'in (sav) evinin bitişiğinde olmasından hoşlanmam' dedi. Übey dedi ki 'Ben adamın sözünü içimde taşıyarak alındım. Hatta Peygamber'in (sav) evine vararak, adamın dediklerini Ona (sav) anlattım. Bunun üzerine Peygamber (sav) adamı çağırtıp ona bunu sordu. Adam da aynı sözleri tekrar ederek, cemaatle kıldığı namazlardan sevap umduğunu ifade etti. Bunun üzerine Rasulullah (sav) adama: "Gerçekten sana, umduğun (sevap) vardır." buyurdu.
Bize Ebu Musa Muhammed b. el-Müsenna, ona Halid b. el-Haris, ona Humeyd, ona da Enes b. Mâlik şöyle demiştir: (Ensâr'dan) Benî Selime kabilesi, (Mescid-i Nebevî’ye uzak olan) evlerinden çıkarak mescidin yakınına gelmek istediler. Hz. Peygamber (sav), (Medine'yi muhafaza eden bu evleri tahliye ederek) Medine çevresini boş bırakmalarını arzu etmedi ve onlara: "Ey Benî Selime! Sizler, (mescide gelip giderken) attığınız adımlarınızın sevabını hesaba katmayacak mısınız?” buyurdu. Bunun üzerine onlar, (taşınmaktan vazgeçip) yerlerinde ikamet ettiler."
Bize Ali b. Muhammed, ona Vekî', ona İsrâil, ona Simâk, ona İkrime, ona da (Abdullah) İbn Abbas şöyle demiştir: Ensârın evleri mescidden (Mescid-i Nebevî’den) uzaktaydı. Yakına gelmek istediler. Bunun üzerine: "Ve biz, onların önden gönderdikleri herşeyi ve bıraktıkları her izi de yazıyoruz" (Yâsîn 36/12) ayeti nazil oldu. İbn Abbas demiştir ki: Onlar da (taşınmaktan vazgeçip evlerinde) kaldılar.
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hüreyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Bir erkeğin (mescidde) cemaatla kıldığı namaz (ın sevabı, tek başına) evinde kıldığı ve çarşısında kıldığı namaz (ın sevabın) dan yirmi küsur derece fazladır."