Bize Muhammed b. Alâ, ona Ebu Usame, ona Ebu Büreyd, ona da Ebu Musa'nın (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"İyi arkadaş ile kötü arkadaş, misk taşıyan kimse ile ateş saçan demirci körüğü gibidir. Misk taşıyan kimse ya sana biraz koku verir veya sen ondan biraz satın alırsın ya da onda güzel bir koku bulur koklarsın. Demirci körüğüne gelince, onun üflemesi ya senin elbiseni yakar ya da sen ondan kötü bir koku koklamak durumunda kalırsın."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17144, B005534
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنْ بُرَيْدٍ عَنْ أَبِى بُرْدَةَ عَنْ أَبِى مُوسَى - رضى الله عنه - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ: "مَثَلُ الْجَلِيسِ الصَّالِحِ وَالسَّوْءِ كَحَامِلِ الْمِسْكِ وَنَافِخِ الْكِيرِ ، فَحَامِلُ الْمِسْكِ إِمَّا أَنْ يُحْذِيَكَ ، وَإِمَّا أَنْ تَبْتَاعَ مِنْهُ ، وَإِمَّا أَنْ تَجِدَ مِنْهُ رِيحًا طَيِّبَةً ، وَنَافِخُ الْكِيرِ إِمَّا أَنْ يُحْرِقَ ثِيَابَكَ ، وَإِمَّا أَنْ تَجِدَ رِيحًا خَبِيثَةً."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Alâ, ona Ebu Usame, ona Ebu Büreyd, ona da Ebu Musa'nın (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"İyi arkadaş ile kötü arkadaş, misk taşıyan kimse ile ateş saçan demirci körüğü gibidir. Misk taşıyan kimse ya sana biraz koku verir veya sen ondan biraz satın alırsın ya da onda güzel bir koku bulur koklarsın. Demirci körüğüne gelince, onun üflemesi ya senin elbiseni yakar ya da sen ondan kötü bir koku koklamak durumunda kalırsın."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zebâih ve's-Sayd 31, 2/416
Senetler:
()
Konular:
Arkadaş, Dost, arkadaş seçimi, arkadaş çevresi
Hitabet, Mesel, hadislerde
KTB, DOST, DOSTLUK, ARKADAŞLIK
حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ هِشَامِ بْنِ زَيْدٍ عَنْ أَنَسٍ - رضى الله عنه - قَالَ أَنْفَجْنَا أَرْنَبًا وَنَحْنُ بِمَرِّ الظَّهْرَانِ ، فَسَعَى الْقَوْمُ فَلَغَبُوا ، فَأَخَذْتُهَا فَجِئْتُ بِهَا إِلَى أَبِى طَلْحَةَ فَذَبَحَهَا ، فَبَعَثَ بِوَرِكَيْهَا - أَوْ قَالَ بِفَخِذَيْهَا - إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَبِلَهَا .
Bize Ebu Velîd, ona Şu'be, ona Hişâm b. Zeyd, ona da Enes (ra) şöyle demiştir:
Biz Merru'z-Zahrân'da iken bir tavşan ürkütüp kaçırmıştık. Topluluk arkasından koşup yoruldu, ama ben hayvanı yakalayıp Ebu Talha'ya getirdim. Ebu Talha onu kesip uyluğunun üst tarafını -ya da iki budunu- Peygamber'e (sav) gönderdi, Hz. Peygamber (sav) de bunu kabul buyurdu.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17145, B005535
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ هِشَامِ بْنِ زَيْدٍ عَنْ أَنَسٍ - رضى الله عنه - قَالَ أَنْفَجْنَا أَرْنَبًا وَنَحْنُ بِمَرِّ الظَّهْرَانِ ، فَسَعَى الْقَوْمُ فَلَغَبُوا ، فَأَخَذْتُهَا فَجِئْتُ بِهَا إِلَى أَبِى طَلْحَةَ فَذَبَحَهَا ، فَبَعَثَ بِوَرِكَيْهَا - أَوْ قَالَ بِفَخِذَيْهَا - إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَبِلَهَا .
Tercemesi:
Bize Ebu Velîd, ona Şu'be, ona Hişâm b. Zeyd, ona da Enes (ra) şöyle demiştir:
Biz Merru'z-Zahrân'da iken bir tavşan ürkütüp kaçırmıştık. Topluluk arkasından koşup yoruldu, ama ben hayvanı yakalayıp Ebu Talha'ya getirdim. Ebu Talha onu kesip uyluğunun üst tarafını -ya da iki budunu- Peygamber'e (sav) gönderdi, Hz. Peygamber (sav) de bunu kabul buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zebâih ve's-Sayd 32, 2/417
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Hişam b. Zeyd el-Ensari (Hişam b. Zeyd b. Enes b. Malik)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Velid Hişam b. Abdülmelik el-Bahilî (Hişam b. Abdülmelik)
Konular:
Kültürel Hayat, yemek kültürü
Yiyecekler, Eti Yenen Hayvanlar
وَقَالَ عَبْدُ الأَعْلَى عَنْ دَاوُدَ عَنْ عَامِرٍ عَنْ عَدِىٍّ أَنَّهُ قَالَ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ، يَرْمِى الصَّيْدَ فَيَقْتَفِرُ أَثَرَهُ الْيَوْمَيْنِ وَالثَّلاَثَةَ ، ثُمَّ يَجِدُهُ مَيِّتًا وَفِيهِ سَهْمُهُ قَالَ « يَأْكُلُ إِنْ شَاءَ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17094, B005485
Hadis:
وَقَالَ عَبْدُ الأَعْلَى عَنْ دَاوُدَ عَنْ عَامِرٍ عَنْ عَدِىٍّ أَنَّهُ قَالَ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ، يَرْمِى الصَّيْدَ فَيَقْتَفِرُ أَثَرَهُ الْيَوْمَيْنِ وَالثَّلاَثَةَ ، ثُمَّ يَجِدُهُ مَيِّتًا وَفِيهِ سَهْمُهُ قَالَ « يَأْكُلُ إِنْ شَاءَ » .
Tercemesi:
Bize Abdül'alâ, ona Dâvûd, ona Âmir, ona da Adiy şöyle demiştir:
"Kendisi, Hz. Peygamber'e (sav): 'Ava okunu atar da avın izini iki ve üç gün takip eder, sonra avı ölmüş olarak ve oku da hayvanda saplanmış vaziyette bulduğunu söylemiştir.' Peygamber de ona: "Eğer isterse avı yer.' Buyurmuştur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zebâih ve's-Sayd 8, 2/407
Senetler:
()
Konular:
Avlanma, avlanmayla ilgili hükümler
Kültürel Hayat, yemek kültürü
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ مُسْلِمٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ دِينَارٍ قَالَ سَمِعْتُ ابْنَ عُمَرَ - رضى الله عنهما - قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم "الضَّبُّ لَسْتُ آكُلُهُ وَلاَ أُحَرِّمُهُ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17146, B005536
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ مُسْلِمٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ دِينَارٍ قَالَ سَمِعْتُ ابْنَ عُمَرَ - رضى الله عنهما - قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم "الضَّبُّ لَسْتُ آكُلُهُ وَلاَ أُحَرِّمُهُ."
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Abdülaziz b. Müslim, ona Abdullah b. Dînâr, ona da İbn Ömer'in (r.anhüma) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Ben keleri ne yerim ne de onu haram kılarım."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zebâih ve's-Sayd 33, 2/417
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, zevkleri ve mizacı, keler eti
Kültürel Hayat, yemek kültürü
Yiyecekler, Rasulullah zamanındaki
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ أَبِى أُمَامَةَ بْنِ سَهْلٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - عَنْ خَالِدِ بْنِ الْوَلِيدِ أَنَّهُ دَخَلَ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَيْتَ مَيْمُونَةَ فَأُتِىَ بِضَبٍّ مَحْنُوذٍ ، فَأَهْوَى إِلَيْهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِيَدِهِ فَقَالَ بَعْضُ النِّسْوَةِ أَخْبِرُوا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِمَا يُرِيدُ أَنْ يَأْكُلَ . فَقَالُوا هُوَ ضَبٌّ يَا رَسُولَ اللَّهِ . فَرَفَعَ يَدَهُ ، فَقُلْتُ أَحَرَامٌ هُوَ يَا رَسُولَ اللَّهِ فَقَالَ "لاَ ، وَلَكِنْ لَمْ يَكُنْ بِأَرْضِ قَوْمِى فَأَجِدُنِى أَعَافُهُ." قَالَ خَالِدٌ فَاجْتَرَرْتُهُ فَأَكَلْتُهُ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَنْظُرُ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17147, B005537
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ أَبِى أُمَامَةَ بْنِ سَهْلٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - عَنْ خَالِدِ بْنِ الْوَلِيدِ أَنَّهُ دَخَلَ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَيْتَ مَيْمُونَةَ فَأُتِىَ بِضَبٍّ مَحْنُوذٍ ، فَأَهْوَى إِلَيْهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِيَدِهِ فَقَالَ بَعْضُ النِّسْوَةِ أَخْبِرُوا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِمَا يُرِيدُ أَنْ يَأْكُلَ . فَقَالُوا هُوَ ضَبٌّ يَا رَسُولَ اللَّهِ . فَرَفَعَ يَدَهُ ، فَقُلْتُ أَحَرَامٌ هُوَ يَا رَسُولَ اللَّهِ فَقَالَ "لاَ ، وَلَكِنْ لَمْ يَكُنْ بِأَرْضِ قَوْمِى فَأَجِدُنِى أَعَافُهُ." قَالَ خَالِدٌ فَاجْتَرَرْتُهُ فَأَكَلْتُهُ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَنْظُرُ .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Malik, ona İbn Şihab, ona Ebu Ümame b. Sehl, ona Abdullah b. Abbas (r.anhuma), ona da Halid b. Velid (ra) şöyle demiştir:
Rasulullah (sav) ile birlikte Meymune’nin evine girdim. Kendisine közlenmiş bir keler getirildi. Rasulullah elini ona uzattı. Kadınlardan biri, 'Rasulullah’a (sav) ne yemek üzere olduğunu haber verin' dedi. Orada bulunanlar, 'O, kelerdir ey Allah’ın Rasulü' dediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) elini çekti. Ben, 'Ey Allah’ın Rasulü! Bu haram mıdır?' diye sordum. Rasulullah (sav), "Hayır, ancak bu benim kavmimin bulunduğu yerde olmayan bir şeydir, bu yüzden bana tiksinti veriyor" buyurdu.
Halid (ra) der ki: Ben onu çekip aldım ve yedim. Bu sırada Rasulullah (sav) da bana bakıyordu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zebâih ve's-Sayd 33, 2/417
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, zevkleri ve mizacı, keler eti
Kültürel Hayat, yemek kültürü
Yiyecekler, Rasulullah zamanındaki
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17373, B005538
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحُمَيْدِىُّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ حَدَّثَنَا الزُّهْرِىُّ قَالَ أَخْبَرَنِى عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُتْبَةَ أَنَّهُ سَمِعَ ابْنَ عَبَّاسٍ يُحَدِّثُهُ عَنْ مَيْمُونَةَ أَنَّ فَأْرَةً وَقَعَتْ فِى سَمْنٍ فَمَاتَتْ ، فَسُئِلَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَنْهَا فَقَالَ "أَلْقُوهَا وَمَا حَوْلَهَا وَكُلُوهُ." قِيلَ لِسُفْيَانَ فَإِنَّ مَعْمَرًا يُحَدِّثُهُ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ . قَالَ مَا سَمِعْتُ الزُّهْرِىَّ يَقُولُ إِلاَّ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ عَنْ مَيْمُونَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَلَقَدْ سَمِعْتُهُ مِنْهُ مِرَارًا .
Tercemesi:
Bize Humeydî, ona Süfyan, ona ez-Zührî, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe, ona İbn Abbas, ona da Meymune (r.anha) şöyle demiştir:
Bir fare, yağın içine düştü ve öldü. Bu durum Rasulullah’a (sav) soruldu. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Onu ve çevresini atın, geri kalanından yiyin."
Süfyan’a, bu hadisi Muammer, ez-Zührî’den, o Said b. el-Müseyyeb’den, o da Ebu Hureyre’den rivayet ediyor, denildi. Süfyan, 'Ben ez-Zührî’nin bunu yalnızca Ubeydullah'tan, onun İbn Abbas’tan, onun Meymune’den, onun da Rasulullah’tan (sav) rivayet ettiğini duydum. Üstelik bunu ondan defalarca işittim' dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zebâih ve's-Sayd 34, 2/417
Senetler:
()
Konular:
Beslenme, gıda güvenliği
Kültürel Hayat, yemek kültürü
Tedavi, koruyucu hekimlik
Temizlik, katı yağın temizliği
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17374, B005539
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدَانُ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ عَنْ يُونُسَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنِ الدَّابَّةِ تَمُوتُ فِى الزَّيْتِ وَالسَّمْنِ وَهْوَ جَامِدٌ أَوْ غَيْرُ جَامِدٍ ، الْفَأْرَةِ أَوْ غَيْرِهَا قَالَ "بَلَغَنَا أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَمَرَ بِفَأْرَةٍ مَاتَتْ فِى سَمْنٍ ، فَأَمَرَ بِمَا قَرُبَ مِنْهَا فَطُرِحَ ثُمَّ أُكِلَ ، عَنْ حَدِيثِ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ ."
Tercemesi:
Bize Abdân, ona Abdullah, ona da Yunus şöyledemiştir:
Kendisi, ez-Zührî'ye zeytin yağına, donmuş veya donmamış tereyağına düşüp ölen bir hayvan, bir fare veya başka bir canlının hükmü sorulduğunda, ez-Zührî: "Bize, Ubeydullah b. Abdullah'ın rivayetinden ulaştığına göre Rasulullah'ın yağ içinde ölmüş farenin ve fareye yakın olan kısımların alınıp atılmasını, sonrasının yenilmesini emrettiği bilgisi ulaştı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zebâih ve's-Sayd 34, 2/417
Senetler:
()
Konular:
Beslenme, gıda güvenliği
Kültürel Hayat, yemek kültürü
Temizlik, katı yağın temizliği
حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا مَالِكٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ عَنْ مَيْمُونَةَ - رضى الله عنهم - قَالَتْ سُئِلَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَنْ فَأْرَةٍ سَقَطَتْ فِى سَمْنٍ فَقَالَ "أَلْقُوهَا وَمَا حَوْلَهَا وَكُلُوهُ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17375, B005540
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا مَالِكٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ عَنْ مَيْمُونَةَ - رضى الله عنهم - قَالَتْ سُئِلَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَنْ فَأْرَةٍ سَقَطَتْ فِى سَمْنٍ فَقَالَ "أَلْقُوهَا وَمَا حَوْلَهَا وَكُلُوهُ."
Tercemesi:
Bize Abdülaziz b. Abdullah, ona Malik, ona İbn Şihâb, ona Ubeydullah b. Abdullah, ona İbn Abbâs, ona da Meymûne (r.anha) şöyle demiştir:
Hz. Peygamber'e (sav) içine fare düşen yağın hükmü sorulduğunda şöyle buyurdu:
"Fareyi ve etrafındaki kısmı atınız ve o yağı yiyiniz."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zebâih ve's-Sayd 34, 2/417
Senetler:
()
Konular:
Beslenme, gıda güvenliği
Kültürel Hayat, yemek kültürü
Temizlik, katı yağın temizliği
حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ هِشَامِ بْنِ زَيْدٍ عَنْ أَنَسٍ قَالَ دَخَلْتُ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِأَخٍ لِى يُحَنِّكُهُ ، وَهْوَ فِى مِرْبَدٍ لَهُ ، فَرَأَيْتُهُ يَسِمُ شَاةً - حَسِبْتُهُ قَالَ - فِى آذَانِهَا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17378, B005542
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ هِشَامِ بْنِ زَيْدٍ عَنْ أَنَسٍ قَالَ دَخَلْتُ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِأَخٍ لِى يُحَنِّكُهُ ، وَهْوَ فِى مِرْبَدٍ لَهُ ، فَرَأَيْتُهُ يَسِمُ شَاةً - حَسِبْتُهُ قَالَ - فِى آذَانِهَا .
Tercemesi:
Bize Ebu Velid, ona Şube (b. Haccâc), ona da Hişam b. Zeyd, Enes (b. Malik)'in (ra) şöyle dediğini rivayet etti:
Nebi (sav) deve ağılında iken (yeni doğan) kardeşimi (Abdullah'ı) tahnik (hurma çiğnemiyle damağını ovması) için huzuruna girdim. Bu sırada (Hz. Peygamber'i zekat) koyunlarını damgalıyordu. --Şube: zannedersem "Kulaklarını" dedi.-
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zebâih ve's-Sayd 35, 2/418
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Hişam b. Zeyd el-Ensari (Hişam b. Zeyd b. Enes b. Malik)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Velid Hişam b. Abdülmelik el-Bahilî (Hişam b. Abdülmelik)
Konular:
Aile, Çocuk, doğumu ve sonrasındaki görevler
Hayvanlar, damgalama
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17379, B005543
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا أَبُو الأَحْوَصِ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ مَسْرُوقٍ عَنْ عَبَايَةَ بْنِ رِفَاعَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ رَافِعِ بْنِ خَدِيجٍ قَالَ قُلْتُ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم إِنَّنَا نَلْقَى الْعَدُوَّ غَدًا ، وَلَيْسَ مَعَنَا مُدًى . فَقَالَ "مَا أَنْهَرَ الدَّمَ وَذُكِرَ اسْمُ اللَّهِ فَكُلُوا ، مَا لَمْ يَكُنْ سِنٌّ وَلاَ ظُفُرٌ ، وَسَأُحَدِّثُكُمْ عَنْ ذَلِكَ ، أَمَّا السِّنُّ فَعَظْمٌ ، وَأَمَّا الظُّفْرُ فَمُدَى الْحَبَشَةِ" وَتَقَدَّمَ سَرَعَانُ النَّاسِ فَأَصَابُوا مِنَ الْغَنَائِمِ وَالنَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فِى آخِرِ النَّاسِ فَنَصَبُوا قُدُورًا فَأَمَرَ بِهَا فَأُكْفِئَتْ وَقَسَمَ بَيْنَهُمْ وَعَدَلَ بَعِيرًا بِعَشْرِ شِيَاهٍ ، ثُمَّ نَدَّ بَعِيرٌ مِنْ أَوَائِلِ الْقَوْمِ وَلَمْ يَكُنْ مَعَهُمْ خَيْلٌ فَرَمَاهُ رَجُلٌ بِسَهْمٍ فَحَبَسَهُ اللَّهُ . فَقَالَ "إِنَّ لِهَذِهِ الْبَهَائِمِ أَوَابِدَ كَأَوَابِدِ الْوَحْشِ فَمَا فَعَلَ مِنْهَا هَذَا فَافْعَلُوا مِثْلَ هَذَا"
Tercemesi:
Bize Musedded, ona Ebu Ahves, ona Said b. Mesruk, ona Abâye b. Rifa‘a, ona babası (Rifa‘a), ona da dedesi Rafi‘ b. Hadic (ra) şöyle demiştir:
Ben Nebi’ye (sav) 'Yarın düşmanla karşılaşacağız, yanımızda bıçak yok' dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Kanı akıtan ve üzerine Allah’ın ismi zikredilen (alet) ile kesilen hayvanı yiyin; diş ve tırnak (ile kesilen) hariç. Size bunun sebebini açıklayayım: Diş kemiktir, tırnak ise Habeşlilerin bıçaklarıdır.”
İnsanların öncüleri ganimetlerden elde etti, Rasulullah (sav) ise arkada idi. Onlar (yemekleri koyup) tencereleri hazırladılar, Rasulullah (sav) ise onların devrilmesini emretti. Sonra aralarında paylaştırdı ve bir deveye on koyunu denk saydı. Öncülerin yanındaki develerden biri kaçtı. Yanlarında at bulunmadığından bir adam onu okla vurdu, Allah da onu durdurdu. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Şüphesiz bu hayvanların da vahşi hayvanlar gibi kaçanları vardır. Bunlardan böyle yapan olursa, siz de onunla böyle yapın."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zebâih ve's-Sayd 36, 2/418
Senetler:
()
Konular:
Besmele, her işe besmele ile başlamak
Ganimet, taksim edilmesi, miktarları
Kültürel hayat, Hayvanların kesiminde kullanılacak aletler