6725 Kayıt Bulundu.
Bize Katan b. Nüseyr, ona Cafer, ona Humeyd el-A'rec el-Mekki, ona İbn Şihab, ona Urve, Aişe'den naklen ifk hadisesinden bahsedip Aişe'nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) oturdu ve (perdeyi) yüzünden kaldırdı. Sonra, "kovulmuş şeytandan, işiten ve bilene sığınırım" deyip "o ağır iftirayı uyduranlar, sizin içinizden bir güruhtur," ayetini okudu. [Ebu Davud şöyle demiştir: Bu, münker bir hadistir. Bu hadisi bir grup ravi (cemaat), Zührî'den rivayet etmiş (ancak), bu sözü bu tarzda (şerh) zikretmemiştir. İstiâze (ile alakalı) durumun, Humeyd'in sözü olmasından endişe ediyorum.]
Bize Musa b. İsmail, ona Talib b. Habib, ona Abdurrahman b. Cabir, ona da Hazm b. Übeyr b. Ka'b şöyle rivayet etmiştir: Kendisi, bu hadiste, kabile(sine) akşam namazını kıldırmakta olan Muaz b. Cebel'e gelmiş ve Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Yâ Muaz! Fitneci olma! Zira, arkanda yaşlı, zayıf, ihtiyaç sahibi ve yolcu namaz kılmaktadır."
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Hüseyin b. Ali, ona Zâide, ona Süleyman, ona Ebu Salih, ona da Nebi'nin (sav) ashabından bazı kimseler, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) bir adama "namazda ne diyorsun?" diye sormuş, adam, şehadet getiriyorum ve Allah'ım, senden cenneti istiyorum, cehennemden de sana sığınıyorum, (ancak) ben, senin ve Muaz'ın zikirlerini bilmiyorum demiş. Nebî (sav), "biz de benzeri şeyler diyoruz" buyurmuş.
Bize el-Ka'nebî, ona Mâlik, ona Ebu Zinad, ona el-A'rec, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sizden biri insanlara namaz kıldırdığında (onu) hafif tutsun. Zira onların içerisinde zayıf, hasta ve yaşlı (kimseler) vardır. Tek başına namaz kıldığında ise dilediği kadar uzatsın."
Bize Hasan b. Ali, ona Abdürrezzak, ona Mamer, ona Zührî, ona İbn Müseyyeb ve Ebu Seleme, onlara da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sizden biri insanlara namaz kıldırdığında (onu) hafif tutsun. Çünkü onların içerisinde hasta, yaşlı (eş-şeyhu'l-kebîr) ve ihtiyaç sahibi (kimseler) vardır."
Bize İbnü'l-Müsennâ, ona Ebu Adî, ona Said, ona Katade, ona Zürâre, ona da İmran b. Husayn'dan (ra) rivayet edildiğine göre Nebi (sav) onlara öğle namazını kıldırmış, (namazdan) çıkınca, "Sebbih isme Rabbike'l-A'la'yı (A'la sûresini) hanginiz okudu?" deyince bir adam, ben cevabını vermiş. Bunun üzerine (Allah Rasulü): "Anladım ki, biriniz bununla aklımı meşgul etti (benimle birlikte okuyarak karıştırmama sebep oldu)" buyurmuştur.
Bize Vehb b. Bakiyye, ona Halid (b. Abdullah), ona Humeyd el-A'rec, ona Muhammed b. Münkedir, Cabir b. Abdullah'tan (ra) rivayet ettiğine göre, içimizde Arab da Acem de bulunduğu halde Kur'ân okurken Rasulullah (sav) yanımıza geldi: "Okuyunuz, (bu okuyuşlarınızın) hepsi de güzeldir. (İleride öyle) kavimler gelecektir ki, onu ok gibi dosdoğru okuyacaklar (ama karşılığını peşin olarak) dünyada alacaklar, (ahirete) bırakmayacaklardır," buyurmuştur."
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Vekî b. Cerrâh, ona Süfyân es-Sevrî, ona Ebu Halid ed-Dâlânî, ona İbrahim es-Seksekî, ona da Abdullah b. Ebu Evfâ şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam Nebi'ye (sav) gelerek 'Benim Kur'an'dan bir şey ezberleme imkanım yok. Bana onun yerine geçecek (namazda söyleyeceğim) bir şeyler öğret' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Subhanallahi velhamdülillahi ve lâ ilâhe illallahu vallahu ekber (Allah'ı her türlü noksanlıktan tenzih ederim, bütün hamdler O'nadır. Allah'tan başka ilâh yoktur. O en büyüktür. Bütün güç ve kudret de ancak Allah'a aittir) duasını oku' buyurdu. Adam 'Ey Allah'ın Rasulü! Bu Allah(ı tazim ve övgü) içindir. Peki kendim için ne okuyayım?' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Allah'ım! Bana acı, beni rızıklandır, bana afiyet ver ve beni hidayet üzerek kıl' diye dua et' buyurdu. Adam ayağa kalkınca, Hz. Peygamber (sav) avuçlarını açıp gösterdi ve 'Adam ellerini hayırla işte şöyle doldurmuştur' buyurdu.