10631 Kayıt Bulundu.
Bize Adem, ona İbn Ebu Zi'b, ona ez-Zührî, ona Ubeydullah, ona da Ebu Said şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav), su tulumlarının ağızlarının dışarıya doğru kıvrılmasını, yani ağızlarının bükülüp öylece tulumların ağızlarından içilmesini yasakladı.
Açıklama: Hz. Peygamber (sav) su tulumlarının ağzından, başa dikmek sureti ile su içilmesini yasaklamıştır. Çünkü ağzı açık olması sebebiyle içine herhangi bir hayvan ya da haşaratın girme tehlikesi söz konusu idi.
Bize Müsedded, ona İsmail, ona Eyyüb, ona İkrime, ona da Ebu Hureyre rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav), (doğrudan) tulumun ağzından içilmesini yasakladı.
Açıklama: Hz. Peygamber (sav) su tulumlarının ağzından, başa dikmek sureti ile su içilmesini yasaklamıştır. Çünkü ağzı açık olması sebebiyle içine herhangi bir hayvan ya da haşaratın girme tehlikesi söz konusu idi.
Bize Ebu Asım ve Ebu Nuaym, onlara Azre b. Sabit, ona Sümame b. Abdullah şunu dedi: "Enes bir kaptaki suyu iki yahut üç kerede, arada nefes alarak içerdi. O, Hz. Peygamber'in (sav) de üç kerede, arada nefes alarak içtiğini ifade etmiştir."
Bize Ebu Yeman, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Said b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "İsra gecesinde İliyâ'da (Kudüs) Rasulullah'a (sav), birinde şarap, diğerinde süt olan iki kadeh getirildi. Rasulullah (sav) ikisine de baktı ve sütü aldı. Cebrail, Rasulullah'a “Seni fıtrata yönlendiren Allah'a hamd olsun, şayet şarabı alsaydın, ümmetin azacaktı” dedi." [Bu hadisi ez-Zuhrî'den rivayetinde Ma'mer b. Râşid, İbn Hâd, Osman b. Ömer ve ez-Zubeydî, Şuayb'a mutâbaat etmiştir.]
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Yezid b. Hâd arasında inkıta vardır.
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Ebu Hayyân, ona Âmir, ona da İbn Ömer (r.anhuma) şöyle demiştir: Ömer minberde ayağa kalkıp şöyle dedi: Şimdi hamrın (şarabın) haramlık hükmü inmiştir. Hamr beş şeyden yapılır: Üzümden, hurmadan, baldan, buğdaydan ve arpadan. Hamr, aklı örten (sarhoşluk) veren her içkidir.
Bize İsmail b. Abdullah, ona Malik, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle demiştir: Ben, Ebu Ubeyde, Ebu Talha ve Ubeyy b. Ka'b'a koruk hurma ve hurmadan yapılan fadîh şarabı servis ediyordum, tam bu sırada birisi geldi ve “içki haram kılınmıştır” dedi. Bunun üzerine Ebu Talha bana “ey Enes, kalk şarapları dök” diye emretti. Bu emir üzerine ben de kalkıp döktüm.
Bize Müsedded, ona Mu'temir, ona babası (Süleyman b. Tarhân ), ona da şöyle demiştir: Ben bir içki meclisinde, meclisin en küçüğü olarak, amcalarıma içki servisi yapıyordum. Bu sırada “şarap haram kılındı” denildi. Bana “şarap testilerini devir” dediler. Biz de onları devirip döktük. Ben Enes'e “Onların içkileri ne idi?” diye sordum. Enes “taze hurma ve alacası düşmüş koruk hurmadan (yapılan bir içkiydi)” diye cevap verdi. Ebu Bekir b. Enes “onların içkisi bu şaraptı” dedi, Enes de bunu reddetmedi. Bana arkadaşlarımdan biri, Enes'i “o gün onların şarabı fadîh idi” derken işittiğini rivayet etmiştir.
Bize Ahmed b. Ebu Recâ, ona Yahya, ona Ebu Hayyân et-Teymî, ona Şa'bî, ona da İbn Ömer (r.anhuma) şöyle demiştir: Ömer Hz. Peygamber'in (sav) minberinde iken şöyle söyledi: Hiç şüphesiz hamrın (şarabın) haramlık hükmü inmiştir. Hamr beş şeyden yapılır: Üzümden, hurmadan, buğdaydan, arpadan ve baldan. Hamr, aklı örten (sarhoşluk) veren her içkidir. Rasulullah'ın üç şey hakkında tam bilgi verdikten sonra aramızdan ayrılmasını arzu ederdim. Bunlar Dede'nin (mirası), kelâle'nin (kim olduğu) ve bir de Faiz ile ilgili bazı konular. Ebu Hayyân der ki: Ben “ey Ebu Amr, Sind'de pirinçten yapılan bir içki var, (bunun hükmü nedir)?” dedim. Şa'bî de “pirinçten yapılan bu içki Hz. Peygamber (sav) zamanında yoktu -ya da Ömer zamanında yoktu-” dedi. Haccâc'ın Hammâd'dan, onun da Ebu Hayyân'dan yaptığı rivayette üzüm manasına olan "İneb" yerine, kuru üzüm anlamına gelen "Zebîb" kelimesini kullanmıştır.
Bize Müslim, ona Hişâm, ona Katâde, ona da Enes (ra) şöyle demiştir: Ben, Ebu Talha'ya, Ebu Ducâne'ye ve Süheyl b. Beydâ'ya hurma koruğu ile hurma karışığından yapılmış içki sunduğum bir sırada şarap haram kılındı. Ben, onların içki dağıtıcısı ve en küçükleri olarak hemen o şarapları attım. Biz o gün bu içkileri şarap olarak kabul ediyorduk. Amr b. Hâris der ki: Bu hadisi bize Katâde, ona da Enes rivayet etmiştir.
Bize Adem, ona Şu'be, ona Abdülmelik b. Meysera, ona da Nezzâl şöyle rivayet etmiştir: Ali (ra) öğle namazını kıldı. Ardından insanların ihtiyaçlarını görmek için Kufe Meydanı'nın girişinde ikindi namazı vaktine kadar oturdu. Sonra kendisine su getirildi; suyu içti, yüzünü ve kollarını, ravinin ifadesine göre başını ve iki ayağını da yıkadı. Sonra ayağa kalktı ve arta kalan sudan içti ve şöyle dedi: 'Şüphesiz birtakım insanlar ayaktayken su içilmesini hoş karşılamıyorlar. Muhakkak ki Hz. Peygamber (sav) benim yaptığım gibi yaptı.'