10537 Kayıt Bulundu.
Bize İshak b. İbrahim el-Hanzalî, ona Abdürrezzak, ona Mamer, ona da Hemmâm b. Münebbih'in rivayet ettiğine göre Hemmâm, Ebu Hureyre'yi şöyler derken işitmiştir: Rasulullah (sav) "Abdesti bozulan bir kimse, yeniden abdest almadığı sürece namazı kabul olmaz." buyurdu. Bunun üzerine Hadramevtli bir adam 'Ey Ebu Hureyre! Abdestin bozulması ne demektir?' diye sormuş, o da 'Sessiz veya sesli bir şekilde yellenmektir.' şeklinde cevap vermiştir.
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyan, ona Amr b. Amir, ona Enes; (T) Bize Müsedded, ona Yahya, ona Süfyan, ona Amr b. Amir, ona da Enes rivayet etmiş ve şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) her namaz için abdest alırdı. Ben, (Amr b. Amir) "Peki siz nasıl yapardınız? diye sordum. "Bozmadığımız sürece bize bir abdest yeterli olurdu." dedi.
Bize Halid b. Mahled, ona Süleyman, ona Yahya b. Saîd, ona Büşeyr b. Yesâr, ona da Süveyd b. Nu'mân şöyle rivayet etmiştir: "Hayber savaşının gerçekleştiği yıl Rasulullah (sav) ile birlikte sefere çıkmıştık. Sahbâ mevkiine geldiğimizde Rasulullah (sav) bize ikindi namazını kıldırdı ve namazdan sonra yiyeceklerin getirilmesini istedi. Ancak kavuttan (kavrulmuş undan) başka bir şey getiren olmadı. Birlikte yeyip içtik. Sonra Rasulullah (sav) akşam namazını kılmak üzere kalktı. Ağzını çalkaladı. Sonra da yeniden abdest almaksızın bize akşam namazını kıldırdı."
Bize Osman, ona Cerir, ona Mansur, ona Ebu Vâil, ona da Huzeyfe şöyle dedi: "Peygamber (sav) geceleyin namaza kalkınca misvak ile ağzını temizlerdi."
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyan, ona Amr b. Amir, ona Enes; (T) Bize Müsedded, ona Yahya, ona Süfyan, ona Amr b. Amir, ona da Enes rivayet etmiş ve şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) her namaz için abdest alırdı." Ben (Amr b. Amir) "Peki siz nasıl yapardınız?" diye sordum. "Bozmadığımız sürece bize bir abdest yeterli olurdu." dedi.
Bize Adem b. Ebu İyâs, ona Şube b. Haccâc , ona da Abdülaziz b. Suheyb'in rivayet ettiğine göre Enes b. Malik (ra) şöyle demiştir: Rasulullah (sav), tuvalete gireceğinde: "Allahüme eûzü bike mine'l-hubusi ve'l-habâis (Allah’ım, pislikten ve pis olmaktan sana sığınırım)" derdi. (Buhârî dedi ki): [Muhammed b. Arare, bu hadîsi Şube'den rivayet etmekte Âdem b. Ebî İyâs'a mutâbaat etti. Ve Gunder, Şube'den naklinde: "Helaya geldiği zaman" dedi. Musa b. İsmaîl ise, Hammad b. Seleme'den olan rivayetinde: "Helaya girdiği zaman" dedi. Said b. Zeyd de şöyle dedi: Bize Abdülaziz b. Suheyb şöyle rivayet etti: "Helaya girmek istediği zaman"]
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الْخُبُثِ وَالْخَبَائِثِ Hubs ve habais kelimelerinin anlamları hakkında çeşitli yorumlar yapılmıştır. Hattâbî, hubus (hubs) erkek şeytan; habâis ise dişi şeytandır şeklinde bir açıklama yapmıştır. İbnü'l-A'râbî'ye göre ise hubus (hubs) Arap kelamında mekrûha karşılık gelmektedir. Diğer bir yorumda hubs ile Şeytan'ın; habâis ile günahların ifade edildiği belirtilmiştir. (Bk. Nevevî, Şerhu Sahih-i Müslim, IV, 71).
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Said b. Ebu Arube arasında inkita vardır.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Amr b. Merzuk arasında inkita vardır.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Musa b. İsmail arasında inkita vardır.